Güzel bir inceleme olmuş, elinize sağlık. Ama bahsedilecek pek çok şey var hâlâ.
Aslında ikinci sezon güzel olsa da ben ilk sezonu daha çok sevdim. Çünkü 23. bölümde anime resmen farklı bir yola girdi. Euphemia’nın ölümü çok fena bir sahneydi. Lelouch bilerek bu sonuca sebep olmasa da hiçbir zaman bunu itiraf etmedi. Daha sonra da tam diktatör oldu resmen. Her şeyin doğrusunu ben bilirim mantığına girdi. Mesela tam adını unuttum şu barış konferansı meselesi. Gerçekten barış istese o şartları kabul ederdi. Onun yerine yine diktatörlüğü seçti. Final bölümünde ise tüm kötülüğü üstüme alıyorum diyerek intihara gitmesi beni memnun etmedi şahsen. Pek mantıklı değildi. Ben finalini sevmedim ama animenin geneli güzeldi. Death Note ile çok karşılaştırma yapılıyor. Ama Lelouch tamamen Kira gibi değil. Aile bağlarına, kardeşine önem veriyor, arkadaşlığa, aşka önem veriyor. Shirley öldüğünde, Rolo öldüğünde gerçekten üzülmüştüm ben. Öte yandan birazcık Kira gibi olsaydı da Suzaku’yu öldürse dedim anime bittikten sonra. Ama ona resmen “yaşa” diye emir verdi. Sinir olduğum başka bir karakter ise Nina oldu. Zaten gıcık bir karakteri vardı. Sonra gitti atom bombası benzeri silah üretti. Tüm ölümlerden sonra Suzaku da bunu başarı olarak gördü ya. Pes dedim. Karakter olarak en sevdiğim kişi Kallen oldu. Başından sonuna devrimci, adaleti savunan biri oldu. Lelouch’un yaptığı hatalara gelince diktatör olduğu için kibirliydi, hiç hata yapmam diyordu bence bu nedenle küçük şeyleri gözden kaçırdı. Tabi senaristte suç var biraz. Şah ile şah çekilen efsane sahneyi kimse unutmaz animede. Lise bölümlerini ben de sevmedim ama anime herkese hitap etmek her şeyi yapmış. Dram, komedi, liseli hepsi var. Ve bunda başarılı da olmuş, popüler anime olmuş. Zaten bu animenin mangası da yok. Kaynağı orijinal. Anime ekibini, senaristi tebrik etmek lazım böyle bir konu yazdıkları için. Çizim olarak yılına göre geride kalmış olsa da, finalini sevmesem de daha birçok eksiği olsa da genel olarak güzeldi bence de.
Savaş sahnelerinde görünen haritaları inceledim. Britanya adası Britanya değil Avrupa Birliği toprağı. O zamana kadar hep kafamda İngiltere Amerikan Bağımsızlık Savaşını kazanmış ve bu yüzden dünya gücü olmuş gibi bir alternatif tarih kurmuştum. Bunu görünce her şey gitti. Neden böyle yapmış olabilirler? Her şeyi İngiliz kültürüne göre kurmuş bir uygarlığın İngiliz ana vatanına sahip olmaması çok mantıksız. Avrupa Birliği ile savaşa girince bile ilk aldıkları topraklar ingiltere toprakları değil Fransız ve İspanyol toprakları oluyor.
Amerika ise neden her şeyleri İngiliz tarihinden? Makine adları çoğunlukla kral Arthur efsanesinden(Gawain, Galahad, Lancelot, Mondred, Avalon, Excalibur gibi). Yuvarlak masa şovalyeleri isminde bir topluluk var.
Ayrıca haritaya dikkatli bakarsanız Arabistan bölgesinde 4. bir renk var. Avustralya’da ise 5. Renk var. Oraların da bağımsız ülkeler olduğunu tahmin ediyorum. Hatta galiba bir sahnede Cornelia’nın araplarla savaşması gösteriliyordu.
İzleyeli çok oldu ama britanya neredeyse tüm dünyaya hakim değil miydi animede sanki sonrasında bölgelere ayırmışlar. Ve bizim ana karakter de japonyanın olduğu bilmem kaçıncı bölgede saklanıyordu veya bir sebeple oraya sürgün edilmişti sanırım. Tam hatırlamıyorum. İzleyeli 4 yıldan fazla oldu sanırım.
Dünyada üç tane güçlü devlet vardı. Bunların en güçlüsü Britanya. Çin Asya ve Hindistana sahip. Avrupa Birliği Britanya adası dahil avrupa ve afrikaya sahip. Amerika kıtaları ve ada ülkeleri ise Britanya toprağı.
Şu Legend of the Galactic Heroes remake’ini izleyen varmı, önerirmisiniz ?
Birde kendi içinde tamamlanıyormu bu yoksa yarım mı kalıyor ? En son 2.sezon yayınlanmış. Yeni sezon gelecek mi acaba.
Production I.G yapıyormuş. Stüdyo baya iyi. Efektler çizimler falan süper geldi gözüme fakat orjinal seriyi birebir mi uyarlıyor yoksa hikayesel anlamda ayrıldığı noktalar var mı ?
Gerçekten görsellik olarak çok güzel .Hikaye çoğunlukla aynı ama bana kısaltılmış versiyonu gibi geldi. İzlediğime pişman değilim. Hatta tekrar izleyebilirim fakat orjinal serideki tadı alamadığımı belirteyim.Yani sanki olaylar aynı fakat çok daha hızlı gelişiyor.Bildiğim kadarıyla devamı gelecek.
Geçen sene youtube de fragman gibi bir videosunu görüp başında ki çizimlerden ve atmosferden çok etkilenmiştim -zaten gerisini de izlememiştim animeyi izlerken göreyim diye- sonunda izlemek nasip oldu. Bahsettiğim sahne daha ilk bölümün ikinci sahnesi idi ve tamamen hayal kırıklığı oldu. Anime direkt oradan ecchiye bağladı ve rahatsız edici bir derecede de devam ettirdi. Sonra tam toparladı derken toparlanan sahne bitince yeniden abuk subuk bir şeye döndü.
O aralar izlemeye devam etme sebebim abuk subuk yerlerin surat ifadeleri ve seslendirmeler ile güldürmesi idi o yüzden oralarda sorun yok lakin hala aradığımı bulamadım animeden.
İzlemeye devam ettikçe vasat kısımlar ve fanservice ile dolu tonla sahneye karşın merak ettiren bir yanı da oldu ve devam ettim. Olaylar çözülmeye başladıkça ilgi çekiciliği arttı ve hiç beklenmedik şekilde ağladığım 4-5 sahne oldu içinde o açıdan da çok şaşırttı beni. -Tabii aralarda hala fanservice devam ediyor.-
Sonrasında ise finale kadar vasatlık ve fanservice kısmına döndük ve böylece ilk sezon bitmiş oldu. Ikinci sezon gelir büyük ihtimalle çünkü böyle animelerin ikinci sezonu geliyor lakin tek oturuşta bitirsem de sara sara bitirdim ve genel olarak anime söylediğim gibi vasat ve fanservice ile geçti. Yine potansiyeli harcanmış ve tabii ki beklediğimi bulamadığım bir seri oldu benim için. O gördüğüm sahnelerden ötürü görselleri daha iyi ve epik bir fantastik anime bekliyordum. Zaten o kadar fantastik de değilmiş aslında.
Sırf güldüğüm ve ağladığım sahnelerin hatrına 6 puan veriyorum. O KADAR FANSERVICE KOYULMAZ BE KARDEŞİM İÇİNE ETMİŞSİNİZ RESMEN.
Bir miktar göz attım remake serisine. Pek ayrılmıyor ama 110 bölümlük OVA serisi bu şekilde işlenince çoğu sahne kesilip atılıyor, elde ufacık bir şey kalıyor. Seriyi, filmleri ve gaidenleri komple bitirdikten sonra, “ahh keşke şunu modern grafiklerle yapsalardı da gözlerimiz şenlenseydi” falan dememek için izlenmeli.
İzledim, denilemez; parça parça, bir ileri, bir geri bölümlere sıçradım. Çok önceden izlemiştim; biraz hafızayı tazelemek gibi oldu.
Final savaşının, Animelerden Sevdiğimiz Kesitler başlığına yaraşır bir sekans olduğunu düşünerek, sadece o kısmı için filme bakınmıştım.
Ve… Hala taş gibi taş. O görsellik, teknik incelik, dikkatli olunmasa absürtleşebilecek o hikâye öğelerini sunumu yok mu? Öyle bir mizansene sahip ki karakterler düşünceli dururken bile etkileyicilik nosyonundan gram eksilme olmuyor. Eh, sıra aksiyona gelince o nosyonun yoğunluğu da artıyor.
Net-juu no Susume
Bölüm sayısı:10+1
Türü: oyun, komedi, romantizm
Başkarakterimiz 30 yaşını geçmiş, işinden yeni istifa etmiş bir kadın. Kendine elit neet diyor. Hazır neet olmuşken mmo oyunlarına dalayım diyor. Mmo geçmişiniz varsa izlemesi çok eğlenceli. Quanzhi Gaoshou gibi öyle derinlemesine mmo oyuncusunu işlemiyor. Ama sanal arkadaşlıklar, sanal arkadaşlarla yapılan geyikler falan tam gerçekleri yansıtmış. Bazılarında kendimi gördüm resmen. Romantizm kısmı ise tam klişe fakat karakterlerin o mimiklerini görmek bile gülmek için yeterli geldi bana. İzlemesi çok eğlenceliydi. Ova bölümü de 11. Bölüm olarak geçiyor. Çerez komedi arayanlara tavsiye edilir.
Bu animedeki romantizm tam benim istediğim tarzdaydı. Yani aşk peşinde koşanların değil de durum öyle gerektirdiği için oluşan aşk bu. İşte böyle olmalı dedim. Tabi o kadar tesadüf ve klişe de olmaz ama izlemesi eğlenceli. daha ilk bölümden anlamıştım tüm karakterlerin ilk bölümde verildiğini. Tahmin ettiğim gibi de oldu ama buna sevindim şahsen. Ekşi sözlükte yazmışlar da mangası devam etmiş ve yazarın sağlık sorunları sebebi ile yarım kalmış. Büyük ihtimal yavaş yavaş işleyen bir romantizm yazacaktı. Ama yapacak bir şey yok. 11 bölümde tadımlık anime izlemiş oldum, mutluyum
Benimde çok sevdiğim bir anime beğenmene sevindim. Facebookta 3 senedir filan profil resmim karakter. Neden dersen ilginç bir şekilde çok hoş geliyor boş ölü bakışları filan.
Mangakadan kaynaklı yarım kalmış. Ama animesi bence güzel yerde bitti. Kendi içinde bitti sayabiliriz bence. Tabi gelirse ikinci sezona da hayır demem. Op müziğini de çok sevdim ben.
Legend of the Galactic Heroes
Eveeettt nihayet uzun süre sonra bir animeye devam edebiliyorum. Hem de bayıla bayıla!
Bunu yazarken 15. Bölümü izliyorum ve karakterler, evren, müzikler değindiği konular…
Mest oldum.
Bu on beş bölümde isyan, suikast, entrikalar, aşırı milliyetçi örgüt, seçim çalışması, savaşlar, taktikler, ölümler, aşklar…
Her şeyi gördük. Bundan sonra neler neler olacak izlemek için sabırsızlanıyorum. Olası darbenin ve bu galaktik savaşın sonuçlarını merak ediyorum. Filosu iyi olsa da salak devlet adamları ve kendilerinden başka kimseyi dinlemeyen komutanları olan Yang mı yoksa ona göre daha rahat, daha yetkili ve emrindeki adamları çok daha iyi olan Reinhard mı kazanacak? Ya da kazanan gerçekten kazanmış olacak mı?