İlk sezona umutlu başlamıştım ama umduğum gibi olmadı.Güzel bir konusu var fakat kötü işlendiğini düşünüyorum.İssei’nin herkese tek atması, bütün kızların 2.sezondan itibaren İssei’ye aşık olması ve sürekli İssei’yle yakınlaşmalarında başka biri tarafından basılmaları, kötü karakterlerin vasatlığı, Oppai Dragon şarkısı, sürekli her yerden meme fırlaması (bunun dozu anime ilerledikçe gittikçe artıyor ve rahatsız edici boyutlara ulaşıyor), Birkaç karakter dışında diğer karakterlerin yüzeysel kalması, henüz bitirmediğim 4.sezonda bir anda animenin görselliğinin mahvolması…
Bu izlediğim ilk Ecchi anime (gerçi No Game No Life’ı da izlemiştim ama onun Ecchi olup olmadığından emin değilim) ve ne beklemem gerektiğini tam olarak bilmiyorum.Ama o kadar da büyük beklentilerim yok aslında, güzel karakterler ve iyi bir hikaye görsem gayet yeterli benim için.İlk 3 Sezon itibariyle güzel karakterler gördüm ama hikaye bakımından iyi olduğunu söylemeyeceğim özellikle 1.Sezondan sonra hikaye gittikçe kötüleşti.
Bir “Ecchi” animeden iyi bir hikaye beklememeli miyim ?
Asıl amacı dxd gibi ecchi ise beklememelisiniz bence. Onların tek amacı birbirinin aynısı hikayeler ile izleyiciye ecchi vermek çünkü. İçerisinde ecchi olan her anime demiyorum tabii ki. Direkt asıl tagi ecchi olan animeleri kast ediyorum.
Mobile Suit Gundam kulliyatina dalabilirsiniz. 1979’da baslayan orijinal hikayesi teorik olarak hala süren, 10 civarı paralel evren de barındıran bir hikayeler bütünüdür.
Bence beklememelisiniz. Hatta konuyu biraz tartışmalı hale getirirsem, eger bir macera hikayesi sozkonusu ise, hikayenin sadece basrolun adim attığı 5 kilometrekarelik capta ilerleyen, onun söylediği sözlerle şekillenen ve yon bulan hicbir kurgusal eserden derinlik beklemeyin. Welcome to the NHK ve Cowboy Bebop gibi psikolojik dramlari istisna tutuyorum, onlar bu örneklemeye dahil degil.
@Expelliarmus çok geç hocam. Başladım bile güzel şimdilik. Açıkçası ucundan girip bırakmak gibi bir niyetim yok. Günün birinde zaten tamamen gireceğimi bildiğim bir külliyat. Ne var ne yok hepsini tüketeceğim tabii ki. Nasıl güzel bir yazı yazmışsınız öyle. Elinize sağlık.
@UlfricHanim İzlediğimiz okuduğumuz her şeyden iyi hikaye bekleriz bence. Yani ben açıp okuduğum izlediğim her şeyi iyi bir hikaye görmek için açıyorum. Ecchi de olsa farketmez. Keza çok sevdiğim, sağlam hikayeli olduğunu düşündüğüm mangalar da ağır ecchi içeriyor.
Gelmişken bahsettiğim bir mangayı da önerip kaçayım. “Slave” okuyun, okutturun. Tam adı “Mato Seihei no Slave” miş. Yeni öğrendim.
Dxd de ortalama bir animedir. Ne iyi, ne kötü. İzleyeli çok oldu ama aklımda “komikti” diye kalmış. (Ne kadar yüzeysel bir özet değil mi? Hafızamı güçlendirsem iyi olacak.)
En son full metal alchemist brotherhood izledim bir simyager olma yolunda gittiğim için kafalarımız Ed ile uyuştu bitince Huter x Hunter a başlamak isterim.
Ergen hallerimde favori mangalarımdan biriydi. Galiba 2008 veya 2009 yapımı falan olması lazımdı ve 6-7 sene önce okuduğum ilk mangaların başında geliyordu. Mangası ilerledikçe kopuk ve saçma bir hal almıştı. Amerika’nın episodik komedi dizileri gibi her bölüm farklı olaylar, bir öncekinden bağımsız olaylar görüyorduk. Mangaka güzel bir hikaye kurgulamışsa da pek yetenekli gelmiyordu bana. Zira 5 bölüm önce yazdığını unutuyordu herif. Veya takmayıp, insanlara ne vermek istiyorsa onu yapıyordu ve açıkçası bunu da başarıyordu.
Mangasının nasıl bağlandığını yarım bıraktığım için bilmiyorum, ama absürt derecede sırf insanları sırf şaşırtmak için saçma bir şekilde bağlamamıştır.
Anime uyarlamasının bölümlerine göz gezdirdim; mangaya sadık kalmışlar fakat inanılmaz derecede atlamışlar. Sadece animeyi izleyen bir insan bile o boşluğu fark eder. Çok fazla kesik var ve 13 bölümde final yapmak istedikleri için olmuş. Açıkçası animenin zaten kendisi fan service üzerine kurulu olduğu için bu animeyi sırf mutlu olmak, içinizin pırpır etmesi için izlemenizi öneririm. Hatırladığım kadarıyla olumsuz olaylar çok çok azdı ve zaten olumsuz bir olay hemen tatlıya bağlanıyordu.
Animesinin finalini beğendim, iyi bağlamışlar; ama dediğim gibi animesini izleyip severseniz mangasını okumanızı öneririm. Atlamalar yüzünden animenin bazı yerlerinde o, şu, bu karakter nerden dahil oldu diyebilirsiniz.
Özellikle bir beklentiyle izlemez veya okumazsanız oldukça keyif alırsınız.
En son eşim izlerken araya kaynayıp bende onunla Dota’nın animasyonunu izleyip bitirdim. Oyun hakkında pek fikrim yok ama animasyonu sevdim bir oturuşta bitirebilecek şekilde akıcı ve eğlenceli. İkinci sezonunu merakla bekliyorum
Onu bitirdikten sonra da Youkoso no Neverland’in ikinci sezonuna başlayalım diye yola çıkıp Kimetsu no Yaiba’ya başladık. Klişelerle dolu bir shounen ama izliyorum. Sanırım bu tarz animeleri özlemişim
Neverland’in ilk sezonundaki güzel işleniş maalesef ikinci sezon stüdyo tarafından içine ediliyor. Öyle böyle de değil. Ben mangadan devam etmenizi öneririm.
Şöyle söyleyeyim: My Anime List sitesinde, bir serinin kendi sezonları arasında en uçurum puan alan anime oldu. İlk sezonu 8.60 küsürken ikinci sezon 5.50 küsür falandı.
Mangalardan uyarlanan animeleri mangalarından ayrı değerlendirmek gerekir, fakat Neverland anime içerisinde bile 2. sezon itibariyle rezalet işlendi. Mangasını okumaya vaktim yok diyorsanız bence bırakın animesi aklınızda iyi kalsın.
Şaka gibi gerçekten. Hiç 2. sezonun puanına bakmamıştım yazık olmuş Dediğiniz gibi eskisi gibi manga okumaya vakit bulamıyorum seriyi ilk sezonuyla hatırlamak en iyisi olacak gibi.
Animenin temposu düşük olmasına rağmen her şey çok hızlı gelişiyor gibiydi.Bir karakter çıkıyor hop onun arkadaşı geliyor hemen kaynaşıyorlar göz açıp kapayıncaya kadar arkadaş olmuşlar.
Animeyi izlediğim zaman her şeyin çok hızlı geçildiğini,atlandığını düşünmüştüm ama fazla kısa olmasına rağmen farklı farklı karakterlerin hikayelerini izlemek zevkliydi.Çok iyi,muhteşem bir anime olmasa da izlenir bence