Eğer altyazı indirdiğiniz site (Anime çevirileri konusunda bir tek PlanetDP ve türevleri, bir de çeviri grubu olarak AnimeMangaTr altyazı paylaşıyor) indirdiğiniz versiyona uymuyorsa, ya uyan ripi indirin yada sapma süresini saniye olarak not alıp sonra altyazıyı Subtitle Workshop programı ile açın, Mouse ile işaretleyerek yada tüm satırları birden seçmek için CTRL A yaptıktan sonra sapma süüresini + yada - olarak düzeltmek için CTRL D yapın. Zor yada uzun iş gibi görünebilir ama gerçekte 5 saniyenizi bile almaz.
Planetdpden versiyonuna bak, ona göre torrent yap. Altyazı en çok indirilen sürümlere uygun yapılır genelde zaten. Nyaa.si den bakarsın en üsttekilere uygun olur zaten altyazılar.
Teşekkürler, sıradaki animemde deneyeceğim.
Bsplayer’da altyazı senkronunu ayarlamak en kolayı. Ctrl+yön tuşlarıyla kolayca yapabilirsiniz.
Shingeki no Kyojin
İzlediğim en iyi animelerden biriydi kesinlikle.Hikaye ilerledikçe her sezon daha da güzelleşen (final sezon hariç) bir yapımdı.Müzikleri,çizimleri,animasyonları,ilgi çekici hikayesi,derin karakterleri,muhteşem dövüş sahneleri ile gerçekten harikaydı.
4.sezon özelinde konuşmak istiyorum;göze batan CGI,çoğunlukla rezalet olan karakter tasarımları,diğer sezonlara kıyasla başarısız müzikleri… gerçekten pek çok sorunu vardı.Hikaye bakımından bakarsak da sorunlar vardı,Historia neredeydi bütün sezon boyunca ? Ordu neden şöyle Eren’i karşısına alıp düzgün bir iletişim kurmuyor ? bunlar dışımda Gabi’nin Sasha’yı vurma olayı da saçmaydı bence (zepline bu kadar kolayca sızıp elini kolunu sallaya sallaya Sasha’yı vurması).Bu sezon dövüş sahneleri de diğer sezonlara kıyasla kısa ve sönük kalmış (nerde o eski sezonlardaki fightlar…)
1.Sezon:10/9
2.Sezon:10/9.5
3.Sezon:10/9.9
3.Sezon P2:10/10
4.Sezon:10/8 (bu puan konusunda kararsızım)
Dediklerinize sonuna kadar katılıyorum, Mikasa’nın bileğinde dövme olması gibi sonradan eklenen tutarsızlıkları da ekleyebiliriz ve daha 4. sezon part 2 gelmedi bile. Mangasını okuyanların gözleri yaşlı. Tutarsızlıklar var yine…
Puana gelirsek ilk 3 sezonun tamamına 10 puan vermiş ve hayran olmuş biri olarak 4. sezon benden 7 aldı…
%99 ihtimalle Hardsub altyazıdır ve Hardsub altyazılar gözlerimi kanattığı için (Ha bir de shounen seri çevirmenlerinin (?!) çeviri (?!) mantığına katlanamadığım için) Hardsub altyazı kullanmıyorum, teşekkür ederim.
Dr Stone : Stone Wars
İlk sezonu bayıla bayıla izlemiş olan beni tatmin eden bir yapımdı.İlk sezon kadar iyi miydi ? Değildi,çünkü fazla kısaydı ve her şey çok hızlı geçildi (her şey değil aslında mesela kutsal suyun bulunduğu mağaraya yapılan operasyon gayet iyiydi ama sonrası çok hızlı geçildi) çeşke 24 bölüm olsaydı ve olayları daha yavaş ve ayrıntılı görebilseydik.
Karakterler,hikaye,göresellik fln zaten muhteşem.Çeşke opening de biraz daha güzel olsaymış
10/8.75
Anime önerileri başlığında gördüğüm ve ismini de çevremdeki birkaç kişiden duyduğum Psycho Pass’i bugün bitirmiş bulunuyorum. 1. Sezon o kadar efsaneydi ki 2. Sezondan umutlanmamak elde değildi ama gördüğüm yorumlar 2. Sezonun hayal kırıklığı yarattığından bahsediyordu. Haklı çıktılar da. 2. Sezon hakkında yapılan yorumlar üzerine çok da ümitlenmemeye çalıştıysam da yine de hayal kırıklığına uğradım. Yine kötü değildi ama 1. Sezonun yanında kesinlikle sönük kalmıştı. Ve anlayamadığım birkaç olay oldu. Bunları spoiler şeklinde yazacağım. Umarım açıklayacak birileri çıkar çünkü merak ettiğim kafa karıştırıcı birtakım olaylar oldu.
Mesela Akane ilk sezonun sonunda Sybil Sistemi’nin gerçek yüzünü öğrenmesine rağmen neden hiçbir tepki göstermeksizin neden kimseye durumu açıklamaya çalışmadı? İşin ucu hatırladığım kadarıyla Kougami’ye dokunacaktı ama sonra bu olay halloldu ve yine de hiçbir şey yapmadı ta ki 2. Sezonun son bölümüne kadar. Ben mi bir şeyler kaçırdım acaba art arda fazla bölüm izleyince? Cevaplayan olursa çok mutlu olurum daha yeni yeni sindiriyorum animeyi umarım aklıma sonradan sorular gelirse de yardımcı olursunuz. Şimdiden teşekkür ederim.
Bu fotoğraflar da bonus olarak dursun. Kedim Sütlaç ile Psycho Pass izlediğimiz dakikalar. O da 2. Sezonun hayal kırıklığına uğramış olacak ki uyuyakaldı.
- sezonun senaristi olan Tow Ubukata hiç de sıradan bir yazar değildir. Senaristi olduğu Soukyuu no Fafner’in sadece 1. sezonunu izlerseniz bile ne dediğimi anlayabilirsiniz. Bence kendisi kötü bir iş çıkartmadı 2. sezonda ama bir başka zevkler ve renkler durumu tabii ki.
Şu ana kadar 7.bölüm izledim ve çok keyifli ve bir o kadar da absürt bir yapım.Konusu robotlar tarafından bir gezegende büyütülen bir insanın oraya terk edip uzay da atıldığı maceraları ele alıyor.İzlemenizi tavsiye ederim.
Bir klasik olarak Death Note ile anime izlemeye başlamış bulunmaktayım 2 haftadır.
Ve BAYILDIM.
Favorim kessinlikle L. Çok özgün bir karakterdi bayıldım ona.
Ben Light’a sonlara doğru aşırı sinir olduğum için sonunu beğendim.
Near da L’in yerine konduğu çok belli olsa da sevdiğim bir karakterler oldu Mello ile.
Sonda Light’in tam merdivenlerin ortasında ölmesinin ne cennete ne cehenneme gitmeyeceğine gönderme olması harikaydı.
L öldükten sonra baya bir düşüş oldu kabul ama son 5 bölümü nefesimi tutarak izledim harikaydı.
Zaten müzikleri apayrı bir güzeldi. Günlerdir theme müzikleri dinleyip kesit kesit izlemeye devam edyorum.
Bunca zamandır neden izlememişim ki .
Şu an izlediğim ise Attack On Titan ve şunu söyleyebilirim ki hayatımda izlediğim en iyi şeylerden biri. Buna izlediğim sayısız diziyi de katıyorum. 2.sezon 8. bölümdeyim ve harika ilerliyor. Bana aşırı derecede Game Of Thrones’un en sevdiğim olan fantastik yönünü hatırlatıyor. Lütfen spoiler vermeyin
.
Bu anime dünyasına bayılınca hemen birkaç da manga aldım, bakalım ondan da bu tadı alacak mıyım
.
Başka önerileriniz varsa açığım bu arada.
@keltmuzoso bunları beğendiyseniz Fullmetal Alchemist Brotherhood dünyasına da girin bence.
Kesinlikle listemde olacak . Sanırım fantastik/aksiyon karışımı gideceğim bir süre bu şekilde.
Her ne kadar aksi savunulsa da bence anime dünyasına giriş yapılabilecek en iyi 2 anime ile yapmışsınız. Bende ilk Death Note ve sonra Attack on Titan ile giriş yapmıştım. 3.olarak Monster izlemenizi öneririm, hiç pişman olmayacaksınız.
İzlediğin animeler çok çok iyi kalitede yapımlar. Keşke bunlarla başlamayıp başka başka irili ufaklı animeler izleyip sonradan bunları izleseydin. Neden mi? Çünkü animelerin nasıl işlediğini, türlerinin neler olduğunu tatmış ve öğrenmiş olurdun. En sonunda da bunları izleyip milyonlarca anime arasında nasıl parladıklarını görüp değerini bile bile izlerdin. Bu benim şahsi görüşüm. Bana da zamanında bunları önermişlerdi ben de dedim ki çok iyiyse bunu izlerim sonra diğer izlediklerim bu kadar iyi olmazsa bu durum hoşuma gitmez ben kendi zevkimi bulana kadar biraz animelerin arasında cebelleşeyim dedim.
Sana önerebileceğimiz çok sayıda anime var fakat daha sen yeni yeni izlemeye başladığın için bir şeyler önermeyeceğim. Çünkü sevdiğin, sevmediğin türleri keşfetmeni bekliyorum. Belki sevdiğin türü ararken bizler de senden bir kaç yeni anime öğreniriz.
En son izlediğim anime Jojo’s Bızarre Adventure part 3, forumda pek fazla jojo izleyen kullanıcı bulamadığım için bari ben bir şeyler yazıyım dedim. Part üçün ilk başlarında oldukça fazla sıkılmıştım, her bölüm bir kötü çıkıp karakterlerin onlarla karşılaşması konsepti beni çok içine çekmemişti fakat dio gibi bir karakterin ölmemiş olması ve yeniden karşılaşacakları bilgisini spoiler olarak yediğim için diziyi izlemeye devam ettim. Ve beklemelerime değen bir finalle part üçü bitirdim. Nedense internetteki bir çok yorumun aksine part bir ve ikiyi daha çok sevmiştim. Ayrıca serideki bazı karakterlerin olması gerekenden daha fazla bölümde yer almaları beni hoşnut etmedi. Örneğin D’arby Jr. ile Vanilla Ice ın her birinin 3’er bölüm işlenmesi beni fazlaca sıktı, eğer bu karakterler bu kadar fazla bölüm alıyorsa Dio’nun işlendiği bölüm sayısı en az 6-7 arası olması lazımdı. gibi detaylar diziden sıkılmama neden oldu. Genel itibari ile Jojo serisine devam etmek istediğim için katlandığım, içerisinde bir kaç güzel detay bulunduran bir part’dı.
@Buggy Ben de memnunum çünkü yeni bir tarz olduğu için benim için iyi bir başlangıçlar ısınmış oldum. Ama AOT için 2 sezonda bırakacağım çünkü mangasını da okumak istiyorum paralel götüreceğim . Her türlü verimi almak istiyorum
.
Monster konusunda da yine ortak noktada olacağız ki bunu kesin çok beğeneceğim diyip mangasını sipariş verdim , yolda şimdi geliyor .
@Artorias Aslında haklısın ama ben özellikle görsel olarak bir şeyleri tüketme konusunda aşırı maymun iştahlı biriyim. Bugün anime izleyip yarın en sevdiğim diziye 500. tekrarımı atabiliyorum . O yüzden yukarıda dediğim gibi iyi örnekler ile başlayıp ısınmak istedim. Ortalama bir tane ile başlayıp bu neymiş ya diyip bırakma ihtimalim çok En azından bu ikisini izlemiş olayım diye düşündüm. Ama buradan sonra daha deneysel ilerleyeceğim çünkü baya beğendim anime izleme işini
.
Güzel karar. Ama Monster için bence kesinlikle animeyi izleyin ilk önce, anime zaten eksiksiz olarak tıpatıp uyarladı manganın tamamını. Birde üstüne şahane müzikler eklenince anime mangadan çok daha iyi oldu zannımca.
Son zamanlarda bitirdiğim birkaç animeyi yazmak isterim.
Ajin
Göz kanatan full cgi ile çizilmiş bir animeydi. Ama konusu ve işlenişi güzeldi. Şöyle ki ajinler ölemeyen insanlardır. Ölse de tekrar canlanıyor. İnsanlar ile farkını anlamak mümkün değil. Başka şeyler de var da uzatmayacağım. Animede insan mı ajin mi ayrımcılığı var. Bu durum okullarda derslere bile girmiş. İşte hikayemiz burada başlıyor. Bi yandan da Satou diye bi villain karakterimiz var ki amacı olan villain karakterleri çok severim. Bu karakter de kesinlikle favorilerime girdi. Çok sevdim onu. Onun manipülasyon yeteneği, dövüş becerisi ve zekası ile anime çok iyiydi.
Satou ilk başta devrim yapacağım diye tüm Ajinleri kendi tarafına çekti. Sonra anladık ki asıl amacı hayatına eğlence katmak. Tüm hayatı boyunca da aynı mantıkla yaşamış. Çok iyi ya.
Diğer karakterler de boş değildi tabii ki. Gri karakterlerin fazla olması animeyi daha bi çekici hale getirmiş. Bi şans verin derim.
İlk sezonda bazı yerlerde feci tutarsızlıklar vardı oradan puan kırıyorum. İkinci sezonda saçma tutarsızlıklar yoktu. Umarım 3. sezon da gelir de izleriz.
İlk sezon 7/10
İkinci sezon 8/10
Carole and Tuesday
Sanırım bir cevher buldum. Bu anime neden underrated ya? Neden? Bence gayet güzel yapmışlar.
Yönetmen koltuğunda Cowboy Bebop ve pek çok animeden tanıdığımız Shinichiro Watanabe var. Seiyuular arasında Mamoru Miyano (Okabe Rintauro desem) ve Hiroshi Kamiya (Levi desem) ve niceleri var. Anlayacağınız ekip bayağı sağlam.
Animeye dönecek olursak bilimkurgu soslu müzik animesi bu. Mars’ta müzisyen olmak isteyen iki kızı anlatıyor. Aynı zamanda yapay zekadan bahsetmesi de animeye ayrı bir hava katıyor. Bütün isimler, şarkılar falan İngilizce. Hani anime olduğunu bilmesem anime değil bu derdim. Ayrıca Watanabe reis diğer yapımlarda olduğu gibi Türkleri yine unutmamış ve Ahmet Ertegün’den esinlenilmiş Ertegun karakteri animede yer alıyor. Ahmet Ertegün hiç duymadım ama müzik dünyasına bayağı katkısı olan biriymiş. Sadece müzik türü olarak düşünürsek çok güzel bir animeydi, 10/10 verebilirim yani, şarkı sözleri özellikle seçilmişti. Hatta bazıları çok duygusaldı. Ama tutarlılık durumları yüzünden senaryonun bi kısmı hoşuma gitmedi.
8/10
Tokyo Magnitude 8.0
Bu anime uzun zamandan beri aklımdaydı. Sonunda izledim. Son derece gerçekçi bir deprem animesi olmuş. Animenin konusu mükemmel zaten. Böyle ağır bir konuyu işlemek, o kadar araştırma yapmak ve konunun işleniş kısmının hakkını vermek her babayiğidin harcı değil. Helal olsun valla. O kaos ortamı ve dram animede mükemmel bir şekilde anlatılıyor. Olayı çocukların gözünden anlatmak da Hotaru no Haka havası katmış.
Zaten kolay ağlayan biriyim. Dramı fazla koydu bana. Daha ilk bölümlerden etkilendim. Mari-san çocuğu olduğu sandığı kişiyi görünce animeyi kapattım, ara verip tekrar açtım. Ama finali daha da fenaymış. Göz yaşları sel oldu…
10/10