En Son İzlediğiniz Anime?

Çok komik bölümler bence de var evet. :slight_smile:

Ek olarak Benizakura arkı severim.

3 Beğeni


Parasyte

Hala izliyorum. İlk bölümden ilgi çekici ve farklı geldi. Bazı yerlerde izlerken biraz tuhaf oldum desem yalan olmaz. O da uzuvlarla ilgili durumlardan oldu. Bazı yerleri de aşırı duygusaldı. İzlerken beni ağlattı. Duyguları iyi vermiş yani. Ana karakterin değişimlerini görelim bakalım, neler olacak ileride. :smile:

Natsume Yuujinchou

Bu başlıkta gördüğüm bir animeydi. İlk sezonu izleyip bitti diye üzülmüştüm. Bitmemiş havası veriyordu. Ama zaten daha birçok sezonu varmış. Ben de izlemeye devam ediyorum. Çok sevdim. Her bir bölümü çok hoş.

Bu arada Natsume, daha önce izlediğim bir anime filmindeki karaktere(Hotaribi no Mori e’den Gin’e) çok benziyor diye düşünüyordum. Meğer ikisi de aynı mangakanın kaleminden çıkma eserlermiş. Konu olarak da birbirlerine yakın sayılırlar. :smiley:

9 Beğeni

Natsume candır ya :slight_smile:

3 Beğeni

Usagi Drop

Dedesinin cenazesinden eve dönen otuz yaşındaki Daikichi, yaşlı adamın daha genç bir sevgilisinden gayri meşru bir çocuğu olduğunu öğrenir. Ailesinin geri kalanı bu sürpriz gelişme karşısında aynı derecede şok ve mahcuptur ve hiçbiri sessiz küçük kız Rin Kaga’ya bakmak istemez.
Daikichi, Rin’e bakmaya karar verir ve hikayemiz başlar.

Konuyu okuyunca pek ilgilimi çekmemişti ama beklediğimden çok daha güzel çıkan iyashikei türünde huzurlu bir anime. En alakasız kişi için bile çocuk sahibi olma isteği uyandırabilir.

3 Beğeni

https://i0.wp.com/animesrubro.net/wp-content/uploads/2021/11/assistir-Super-Crooks-todos-os-episodios-dublado-hd-animesrubro-online.jpg

Super Crooks

Johnny Bolt süperkahramanlara büyük hayranlık besleyen bir çocuktur. En büyük dileği yaşadığı sıkıcı kasabanın yerel kahramanı olmak, bir gün de dünyanın en sevilen ve takdir edilen kahramanı olabilmektir. Fakat işler ters gider ve kendini olmak istediği idealin tam tersini sürüklenmiş olarak bulur. Yıllar sonra sevgilisi Kasey ile yeniden bir araya gelip yeni bir hayata başlamanın eşiğindeyken eski suç ortakları onu son bir soygun yapmak konusunda ikna ederler. Fakat sonrasında son vurgun derken hedefini çok düşük tuttuğunu farkeder ve super villain dünyasının duayenlerinden The Heat’in planlamasıyla gerçek bir son vurgun vurmaya karar verir, fakat bu kararıyla super villain dünyasının en korkulan adamı The Bastard’ın radarına girdiğinden henüz haberi yoktur.

Mark Millar’ın Netflix için yaptığı diğer bir iş olan Jupiter’s Legacy’in spinoff’u olan yapım bu kez olaylara super villain’lerin tarafından bakıyor. Jupiter’s Legacy evrenine keyifli birkaç cameo’nun yanısıra gerek Marvel gerekse DC olsun, birçok mainstream süperkahraman örneğine doğrudan göndermeler (Praetorian: Sentry, Kismet: Domino, Forecast: Storm, Diesel Kardeşler: Lobo, Johnny Bolt: Electro, TK: Magneto, Ghost: Susan Storm, Count Orlok: Doctor Fate gibi) yapılması çok eğlenceli olmuş. Her ne kadar bu son 4-5 bölüme pek yanısımasa da güzel animasyonlar hem batı ekolü karakterleri akıcı şekilde işlenmesini, hem kan revanın eksik olmamasını, hem de bu tarz yapımların genelinde başarılamadığının aksine Anime estetiğinden zerre ödün verilmemesini sağlamış. Hikaye oldukça akıcı işlenmiş, tam ekran izliyorsanız bölümün ne zaman bittiğini farketmiyorsunuz bile, The Boys’dan beri kendini bana böyle izletmeyi başarabilen bir süper kahraman hikayesi izlememiştim diyebilirim. Yapım süper kahraman hikayelerini villain bakış açısından ve heist konulu olarak işlediği için de ortaya her türlü farklı ve keyifli bir yapım ortaya çıkıyor. Yapımı Japonca dublajla izledim, seslendirme kadrosu oldukça iyiydi. (Özellikle Maaya Sakamoto’nun zirve performanslarından biri)

10 üzerinden 7.5 verebilirim rahatlıkla. Son bölümler (özellikle son 2 bölüm) teknik açıdan kulvar kaybetmiş ve 8 almanın direğinden dönmüş diyebilirim. Ama özetle Netflix’in kartel kara parası aklar gibi çektiği Original Anime işlerinden sıkıldıysanız ama yine de can sıkıntınızı dağıtmak için bir şans verecek seri arıyorsanız bu seriyi rahatlıkla önerebilirim.

1 Beğeni

Mangasından bahsederek sevdiğiniz bir animeden sizi soğutmalı mıyım bilemedim. :smiley: Usagi drop denince direkt mangasını söylemek istiyor insan. :smiley:

4 Beğeni

Haberim var Rin büyüyünce Daikichi ile çocuk yapmak istemiş.
animede aynı durum görülmediği için umrumda değil yani soğumadım :slight_smile:

3 Beğeni

Ben direkt evlendiler diye biliyordum sadece istek mi belirtilmiş yani?

1 Beğeni

Bu iki linkte Background’ın sonu ve Relationships bölümlerinde yazanlara göre ikisinin arasında kan bağı olmadığı ortaya çıkmış Rin, Daikichiye onu sevdiği söyleyip evlenmek istediğini söylemiş ve Daikichi önce liseyi bitir ve gelinim diyerek dolaylı olarak kabul etmiş evlenmeyi, daha sonra da Rin senden çocuğum olsun istiyorum :smile: gibi bir şey demiş ve manga bitmiş.

3 Beğeni

Anasına bak kızını al diyordum ama artık diyemeyeceğiz demek ki. :smiley:

3 Beğeni

Kemono no Souja Erin
Bölüm sayısı: 50
Türü: Fantastik, dram, slice of life

Bu anime, slice of life türünün hakkını vererek Erin hayatını anlatıyor. 50 bölümlük bir anime olduğu için anime boyunca Erin yaşadığı şeyleri, karakter gelişimini ve değişimini de görüyoruz. Onunla beraber yaşadığı ülkede olan değişimleri de görüyoruz. Erin, birçok animedeki gibi daha ilk bölümden bir amacı olan ve ona yönelen biri değil. Sıradan hayatı olan sıradan biri. Animede de zaten sıradanlık vurgusu, aslında saraydaki insan ile dağdaki insanın eşit olduğu vurgusu var. Alt metni çok güzel bir anime.
Fakat gelelim kötü tarafına. Temposu düşük bir anime. 50 bölüm olunca bayağı bi hikâye çıkacak, birçok olay olacak beklentisi vardı bende. Ayrıca Shinsekai Yori’ye benzeyen tarafları var diye duymuştum. Bu beklentilerimi karşılayamadı. Böyle bir konuyu 25 bölümde de anlatabilirdi bence. Çizimlere çok takılmam ama pastel boya görüntüsü de pek hoşuma gitmedi. Sonu ne kadar tahmin edilebilir olsa da güzel bitti bence.

Ial ve Erin’in evlenmesi ve çocuklarının olacağını tahmin etmiştim güzel de oldu. Shunan de evlendi onu da tahmin etmiştim güzel oldu. Damiya son anda ya benimsin ya kara toprağın diye atak yapsa da kendisi kara toprağı boyladı. :grinning_face_with_smiling_eyes: Ölümü basit ve çok hızlı oldu ama olsun onun da öleceği belliydi.

Benden 7/10 aldı.

4 Beğeni

Ben de aynı mevzudan dolayı bitirememiştim animeyi maalesef. Hele o Lilian ile arasındaki ilişki kurulana kadarki bölümler içimi kuruttu ya. Tamam Erin şöyle,tamam Erin Sis İnsanı melezliğinden gelen ayrı bir güçleri var falan da bir süre sonra insanlar ve hayvanlar arasındaki ilişki konulu kamu spotu izliyormuşum gibi gelmeye başladı.Ayrıca Ial 'ın bir gözüküp bir gözükmemesi canımı sıkmaya başladı bir süre sonra.He tam hikayeye giriş yaptı diyorsun,7 bölüm yok sonra.Hatta vurulduğunda okla çocuktan 5-6 bölüm boyunca bahsedilmedi bile ki o bölümlerin çoğu fillerdı yani.Yani bir süre sonra artık gireceksen gir Ial hikayeye,yeter artık dedim

3 Beğeni

Uzun zaman ardından 3-gatsu no Lion kesitleri izliyorum, tekrar anlıyorum neden favori serim olduğunu her alanda.

3 Beğeni

image
Yi Nian Yong Heng’u izledim. Anime bir Çin web noveli olan A Will Eternal’in uyarlamasıdır. Anime, Çin yapımı olduğu için animasyon olarak Japon animelerine göre zayıf durumda, ama diğer Çin animeleriyle kıyaslanırsa oldukça kaliteli bir yapım olmuş. Animenin altyazıları çok kötü çevrilmiş, altyazılar Google Translate’e atılmış ama hiçbir düzenleme yapılmamış. Novelini okuduğum için çoğu yeri anladım ama noveli okumayanlar izlese, altyazıdan dolayı pek bir şey anlamazlar. Altyazısı düzgün olsaydı herkese tavsiye ederdim,

Ömekten korkan Bai Xiaochun ölümsüzlüğe ulaşmak için ruhunu ve bedenini geliştirerek (kültivasyon), Ölümsüz olmaya çalışır. Ölümsüzlük yolunda verdiği mücadeleler, kayıplar ve savaşlar anlatılır.

Merak eden varsa novelinin Türkçe ve İngilizceye çevrilmiş hallerinin linklerini atıyorum.

https://www.epiknovel.com/seri/a-will-eternal

2 Beğeni

108941

Ardından End of Evangelion.

NGE’ye puanım 80. End of Evangelion’a 100. Genel puanım 85-88 arası.

İzlediğim okuduğum seriler arasında belki en sevdiklerim arasına giremedi ancak en özel, en niş yapımlardan biriydi.

Seride çok fazla mitolojik dini unsur vardı ve zaman zaman izlemeyi zorlaştırıyordu. Onun dışında neden End of Evangelion’u son 2 bölüme sığdırmadılar anlamadım demiştim. Onu da bir arkadaş açıkladı, EoE’u fan baskısı sebebiyle çıkarmışlar yoksa seriyi yapan abi işini ana seride bitirmiş.

3 Beğeni

20.bölüme geldim aylardır hala bitiremedim…
Teknik olarak berbat bir anime, üstelik bir çok bölümü gereksiz, seyir zevkinden uzak.
Çok merak ettiğim için bitirmek istiyorum ama elim gitmiyor maalesef.

1 Beğeni

Herkesin sevebileceği bir tarzı yok normaldir.

1 Beğeni

Oo bir kişiye daha Erin izletmişim güzel :grinning_face_with_smiling_eyes:
Shinsekai Yori ve LOGH dışında ikimizin de çok beğendiği bir şey yok galiba.

3 Beğeni

Sanırım öyle. Genel anime zevkimiz benzer olsa da en sevdiklerimiz konusunda tamamen aynı olamayız. Belki o listeye gintama’yı da ekleriz. Ama hâlâ bitirmedim. :grinning_face_with_smiling_eyes:

2 Beğeni

Bazen sevdiğim bir animeyi yeni bitirdiğim zaman çok güzelmiş gibi geliyor ama bir süre sonra o kadar da güzel değilmiş aslında diyorum. Gintama da öyle oldu benim için, tabi yine de bazı açılardan benzersiz bir anime.

2 Beğeni