Baraou no Souretsu (Requiem of the Rose King) izledim ve direkt dropladım.
İzlediğim en kötü anime adaptasyonu olabilir. Üzdü. 
3 Beğeni
Bunun mangasına manga Dünyası’nın Game Of Thrones u diyorlardı.Cidden kötüyse üzücü.
2 Beğeni
Mangası oldukça iyi, anime uyarlamasında çuvallamışlar maalesef.
2 Beğeni
Shinigami bocchan to kuro maid
Kapak fotoğrafından ötürü ana karakteri kurşun asker sanıyordum ama öyle değilmiş. Aynı şekilde kapak fotoğrafından ötürü kurşun askerin ve kapakta ki ablamızın arasında geçen bir komedi animesi sanıyordum ama ondan çok daha fazlası imiş.
Içinde boş bir fanservice olmasa gerçekten 8.5 9 puan verilebilecek bir animeydi hem konusu hem işlenişi açısından ama ilk 6 bölümde 6 olan puanım ikinci yarıda 7 oldu. İkinci sezonda büyük ihtimalle final verecek ama tek sezonda her şeyi işleseler de yine 8 puanlık bir seri olurdu gözümde. İkinci sezonu ilk sezonundan güzel olacak büyük ihtimalle o yüzden sabırsızlıkla bekliyorum.
3 Beğeni
Yondemasu azazel san
Henüz ikinci bölümdeyim. Sadece yemek yerken izlemeyin demek için geldim.
3 Beğeni
Zombieland Saga
Bu anime evet zombi animesi ama aynı zamanda idol animesi. İdol animelerine absürt bir komedi yorumu getirmişler resmen :)) İlk bölümü fena zaten. Bir şans verin derim. Ben daha çok müzikleri için izledim ve özellikle ikinci sezonu beni bu konuda tatmin etti. Seiyuular çok başarılıydı. Başrol seiyuulardan Mamoru Miyano’nun sesini de çok seviyorum. (nam-ı diğer hououin kyouma) Müzik türü anime sevenler bu animeyi kaçırmasın derim.
8/10
Ansatsu Kyoushitsu (Assassination Classroom)
Çok güzel bir animeydi. İki sezonu da çok sevdim. Anime tarihinin en iyi öğretmenini izledim bence. Hani izlerken keşke bizim de böyle öğretmenimiz olsa diyorsun ama tabii ki mümkün değil :)) anime tam da ismi gibi tam bir suikast sınıfını anlatıyor. Tüm sınıf suikastçi. Hedefleri ise öğretmenleri. Aksiyon ve komedi türüne giren bu anime, iki türün de hakkını sonuna kadar veriyor. Bittiği için üzüldüm resmen.
Aslında en üzücü ölümler diye bir başlıkta (niye girersin öyle bir konuya) bu animeyi gördüğüm için spoiler yemiştim ve sonunu biliyordum. Ama yine de çok duygulandım, gözlerim durmadı resmen. Çok fena bir final yaptılar.
9/10
3 Beğeni
Bölümler hoş ama 1 ile 2 dk arası sıkıldım kısımlar oluyor sonlarına doğru. Diger bölümü açmam için gereken enerjiyi bu saçma opening veriyor. 
Aptal erkek hoca olmasa daha güzel olurdu ama. Biraz baltalıyor çıktığı sahnelerde.
Şimdilik güzel güzel akıyor ama bitince boşluğa düşeceğimi hissediyorum. Böyle boş boş birilerinin hafif komik gündelik yaşamını izlediğim seriler bitince baya eksikliğini hissediyorum bir süre.
Gördüğüm kesitlerden bunuda absürt komedi sanıyordum. O yönden yine aradığımı bulamadım ama olsundu yinede eğlenceli vakit geçirtiyor. Ilerde daha da açılır belki.
3 Beğeni
Bunun özellikle mangasını okumanızı öneriyorum. Kiyohiko Azuma’nin eserleri pek anime uyarlamasına uygun şeyler değil.
2 Beğeni
Sakamichi no apollon izledim. İlk bölümde biraz sangatsu havası vermişti ama sonrası öyle devam etmedi. Müziğin daha ön planda olduğu bir anime bekliyordum girişinden ama bir anda aşk doksangeninin içine düştük ve nasıl olduysa bir şekilde çıktık içinden.
Özellikle müzikli yerleri çok güzeldi ama ana karakterin 2 bölümde bir trip atması çok kanser ediyor ortasından sonra. Bir dramın içinden çıkıyoruz diğerine giriyoruz iki bölümde bir. Mangaka zaten drama dair aklına gelen ne varsa koymuş animenin içine. Bu olumsuz taraflarını yazsam da gayet güzel bir animeydi ama. 12 bölüm yerine 24 bölüm olsa sıkılırdım lakin bu hali ile gayet izlenebilir ve güzel bir hikaye sunmuş.
Gerçi 24 bölüm yapıp ana karakterin iç dünyasını işleseler ve yavaş yavaş açsalar asıl o zaman güzel olurdu ama olsun.
Müzik yetersiz geldiği icin 7. Müzik üzerinden daha çok ilerlese ve mantık hataları olmasa 8 puan verirdim.
Açılış müziğini 3-gnl açılışlarını söyleyen abla söylüyor o mutlu etti.
2 Beğeni
Izlediğime pişman olmadığım tadımlık bir seriydi. Bana göre dramı, romantizmi, müziği, ergenlik halleri ve hayattan kesit sahneleri tadındaydı. 12 bölümde güzel bir hikaye sunuyor. 24 bölüm dediğin gibi sıkıcı olabilirdi ama belki bi tarafa ağırlık verselerdi ya da son için daha çok emek harcasalardı olurdu. Müzikleri arada açar dinlerim
4 Beğeni
Evet bende beğendim, zaten tek oturuşta bitirdim. Dramı vermek için illa ana karaktere trip attırmasalar dram kısmı daha güzel olabilirdi. En sonda motor kazası yapınca dedim e yok artık bir bu eksikti Okul festivali konseri de çok güzeldi o yüzden ikincisini heyecanla bekliyordum ama göremedik. Okul festivalinde piyano summonlanınca iyi güldüm ama.
En sonunda bunların büyüklüğünü görürürüz kesin demiştim o da tuttu ama çok yüzeysel ve mantıksız idi biraz hayal kırıklığı oldu o son. Belki mangasında daha uzun ve güzeldir.
3 Beğeni
Tsuki ga kirei
Senelerdir listemdeydi ama kapak fotoğrafı pek çekici değildi o yüzden erteleyip duruyordum ama yine her zamanki gibi ertelediğime pişman oldum.
Animenin yarısı “hmph” diyerek geçse de izlediğim en tatmin edici romantizm animelerinden birisiydi. Ne saçma sapan aşk doksangenleri var. Ne iki üç bölümde bir salakça bir yanlış anlaşılmadan ötürü doğan kavga edip barışma klişeleri var. Ne salakça fanserviceler var. Başından sonuna kadar iki karakterin hikayesini alıp araya tat kaçıran çomaklar sokmadan işleyip bitirdiler. Kapanışının ise LN gibi olup line mesajları ile özetlenerek hikayenin bitirilmesi çok hoşuma gitti. Son bölümün endingi hikayenin devamını anlatıyor yani kapatmayın izlerseniz.
Yani ne uzatmışlar ne cıvıtmışlar 12 bölümde işleyeceklerini işleyip güzelde bir şekilde bitirmişler. Bu kadar yapacağınız ya çok zor değil. Zaten dün atılan anikore listesinde de üst sıralarda idi ve izlerken iyi denk geldi diyordum. O sırayı hak ediyormuş gerçekten.
Koca animede sinir bozan tek şey ise öğretmenin öğrencisinden hoşlanması idi. Lise son filanda değil orta üçe gidiyorlar yani. Benim zamanıma göre 8. sınıf oluyor, yani liseye geçilmeden öncesi. Allahtan 15 sn filan görünen kısımlarda oluyor da maruz kalmıyoruz bir şeylere. Lise olsada tabii hoş olmayan bir durum ama direkt tabiri caiz ise 8. sınıf “bebesi” yani karakter. Kadının resmen çocuk olan bir karakterden hoşlanması animenin hepsini katledebilirdi benim için ama dediğim gibi 12 bölümde toplam 1 dk bile yoktur. O yüzden diğer bölüme geçince unutup mutlu mutlu izlemeye devam ettim.
3 Beğeni
Hajime no Ippo. Ara verdikten sonra dönüp hızlıca bitirdim ilk sezonu. Sport şonen seven herkesin kesinlikle izlemesi gereken bir klasik. Birkaç falsosu dışında kusursuz bir boks serisi.
Aoki, Kimura, Takamura-san ve Ippo, yani Dangalak Dörtlü pek çok şonene göre özgün ve ilginç bir main ekibi.
Seri fazlasıyla komik, dramatik ve bol aksiyonlu. Eksiksiz bir seri bir sport şonen için.
Puan verme işinde kötü olduğum için puanlamıyorum ancak gayet memnunum. Yalnız içim dışım boks olduğundan araya Cowboy Bebop’ı sokacağım, haftaya diğer sezonları da gömerim.
3 Beğeni
Odd Taxi
Youtube’da tesadüfen görüp izlemeye başladığım ve çok beğendiğim bir anime oldu. Hatta bitirdiğim ilk ve tek anime şu ana kadar.
Modern insanların problemleri ve gereksiz arzularının, teknoloji ve suç konseptleri içinde işlendiği az ve öz bir anime.
Tavsiye ederim.
3 Beğeni
My Dress Up Darling
Günde en az 10 kere cosplay’ini yada internet mimini görmekten bezip bu sabah ilk bölümüne bakayım dedim. Gerçekten fena değil. Hatta gunpla hobim üzerinden konuya bir nebze empati bile yapabildim diyebilirim. Fakat bu kadar hype yapılacak yanını da göremedim. Muhtemelen stüdyo bile bu kadar ilgi göreceğini öngörememiştir. Next episode preview segmenti bile olmayan, güzel çizimlerine rağmen karakterler görüş açısından 5 metreden fazla uzaklaştıklarında yine suratsız silüetlere dönüştüğü, 5 sene sonra kimsenin hatırlamayacağı normie işlerin bir başka örneği gibi geldi bana açıkçası.
5 Beğeni
İlk bölümü izlemesem de youtube’da birkaç tavsiye videodan görmüştüm. Dediklerinize katılıyorum. Ama yeni animelerde güzel olanlar var yine de. Yukarıda arkadaşın dediği Odd Taxi bence gayet başarılı. Bugün Ousama Ranking’e başladım. Sardı, güzel gidiyor. Sağır ve dilsiz bir ana karakter işlemeleri de güzel olmuş bence.
Ekleme: @Akuma_Blade Ousama Ranking hakkındaki sözümü geri alıyorum. İlk yarısı çok akıcı ve güzel gibi görünse de plot ortaya çıkınca hayal kırıklığına uğradım. Bu anime de maalesef ortalamanın altında bir kalitede kaldı.
2 Beğeni
Tesadüfen bulduğum 1995 yapımı bilimkurgu antolojisi Memories’i izledim ve beğendim. Toplamda üç bölümü var. Her bir bölüm birbirinden bağımsız. Farklı yazarlar ve yönetmenlerin ellerinden çıkma. Aralarından en çok sevdiğim ilk bölüm olan Magnetic Rose oldu. İkinci bölüm kara komediydi, karaktere epey sinirlendim. Üçüncü bölüm ise biraz sıkıcıydı. Aynı zamanda anlamlı ve üzücüydü de. 
9 Beğeni
En sevdiğim antoloji anime’si diyebilirim. Satoshi Kon, Katsuhiro Otomo, Tensai Okamura ve tabii ki Yoko Kanno gibi isimlerin bir araya gelmesi, yaşanması gereken bir tecrübe ortaya çıkartmıştı. 20 yıl önce herkes izlesin diye sevabına CD’ye çekip dağıttığımız anime’lerin en başındaydı. Velhasılı kelam, izleyiniz, izletiniz.
8 Beğeni
Cowboy Bebop’ı TV serisi, filmi ve ek bölümleriyle beraber bitirdim.
Evet, Watanabe abinin işlerini seven biri olarak buradan da memnun ayrıldık ok. Serinin en kuvvetli yanı kesinlikle müzikleriydi Yoko Kanno her zamanki gibi harika bir iş çıkartmış. Ve her Watanabe animesinde olduğu gibi her bölüme özel kuvvetli bir atmosfer vardı.
2-3 bölüm dışında sevmediğim hikaye yoktu diyebilirim. Favori bölümlerim;
Session #7: “Heavy Metal Queen”
Session #12: “Jupiter Jazz part 1”
Session #13: “Jupiter Jazz part 2”
Session #16: “Black Dog Serenade”
Session #25: “The Real Folk Blues part 1”
Session #26: “The Real Folk Blues part 2”
Favori karakterime gelirsek Ein ok. Sonrasında Ed gelir.
Yapımcının izlediğim serileri arasında bir sıralama yapacak olursak Zankyou no Terror=>Samurai Champloo=Cowboy Bebop diyebilirim.
Puanlama yapmayı pek beceremiyorum o sebeple puan vermeyeceğim. Ama neden kült bir seri olduğunu izleyince anlıyorsunuz.
7 Beğeni
Tenki no Ko
Nasıl başlasam bilmiyorum… Filmi izlerken duygudan duyguya atladım ve gerçekten çok etkilendim. Film kendi senesinin Oscar adaylarından biriydi ama aldı mı bilmiyorum.
İzlediğim üçüncü Makoto filmiydi ve aralarında en beğendiğim oldu. Spoiler olmasın ancak önceki Makoto filmlerinden karakterler de görüyoruz ve bu filme çok hoş bir hava getirmiş.
Uzun zamandır bu kadar çarpıcı, bu kadar yoğun bir eser tüketmemiştim.
Öncelikle bir görsel şölen vardı diyebilirim, animasyonlar harikaydı. 1080p olsa da çok çok iyi bir çözünürlükte seyretmediğim halde(kötü de değildi kesinlikle, ortalamanın yine çok üstü genelde çok üstündeydi) aşırı beğendim. Müzikler ise her filmde olduğu gibi bunda da iyiydi.
Puanlama işinde çok iyi değilim, ancak filmden memnun ayrıldığımı söyleyebilirim. Sadece finali biraz daha iyi olabilirdi.
5 Beğeni