En Son İzlediğiniz Anime?

Cowboy bebop neden bu kadar sıkıcı?

Müzik kullanımı, stilistik sahneler dışında hiçbir şey yok yahu.

Bilim kurgu değil, gizem değil, krimimal değil, dram eh.

17.bölüme kadar geldim, bitirmek de istiyorum fakat gitmiyor…

3 Beğeni

Cowboy Bebop’un sıkıcı olduğunu düşünmüyorum, fakat zaten en az bir Rus edebiyat klasiği kadar bir özyıkım hikayesi olan Cowboy Bebop’u eğlenme amacıyla izlemek son derece yanlış bir seçim. Bilimkurgu yada kriminal olmadığını yazmışsınız, ona da katılamadım, bu mantıkla Alfred Bester’in kitapları da bilimkurgu değil yada Humprey Bogard’ın filmleri de kriminal değildir. Nasıl bir beklentiyle girdiniz, bugüne dek neleri sevip neleri sevmiyorsunuz fikrim yok ama Cowboy Bebop’un sadece bölüm yarısı anlarında kadraja giren prodüksiyon manifestosundan, Anime’nin batı ülkelerinde sevilmesine -İngilizce dublaj sektörüne milat olmasına varana dek- önemli katkı yapmasından, ben dahil blues ile Blues Brothers’den öte zerre alakası olmamış birçok insana bu türü sevdirmesinden yada John Wick’in son filminden bile referans verilmesinden ötürü bile saygı duyulması gerektiğini düşünüyorum.

5 Beğeni

Ben senin hiçbir kült animeyi sevdiğini hatırlamıyorum zaten. Zaten kendin de demiştin animeleri sevmek istiyorum ama sevemiyorum diye. Cowboy Bebop’ın yapımcısı Watanabe ağabeyden Zanykou no Terror’ü çok beğendiğini hatırlıyorum ama.

Bebop bence çok akıcı diziydi, 3 günde bitirmiştim ben.

1 Beğeni

Evet yönetmenin o animesini bayağı sevmiştim. Cowboyda da beğendiğim bölümler oluyor da plot zayıf geldi bana, ha bir şey oldu olacak diye bitti neredeyse anime.
Belki de benim beklentim yanlıştır, bu puanları şöhreti farklı yönlerden hakketmiştir.

1 Beğeni

Konudan bağımsız, Myanimelist puanlarına çok takılmamanı öneririm hocam. One Piece’in puanı da 9 yani o sitede. Genelde fanlık konuşuyor, Gintama’nın sezonlarına daha bölümü yayınlanmadan 10 basıyorlardı.

Onun dışında Bebop bence ününü hak eden bir seri. Ancak benim de Watanabe ağabeyin işlerinden favorim Terror. Samurai Champloo belki sana daha çok hitap ederdi, ama o da konsept seri ve episodik. Umarım hoşuna giden bir şeyler bulabilirsin tekrar. ^^

3 Beğeni

Vinland Saga güncel olarak bitirdim ilk sezonu zor bitirmiştim ikinci sezonu atlaya atlaya iki günde bitirdim.Hayatımda gördüğüm en kötü ikinci sezonlar listesinde top 5 te.Allahım hint dizisi kültürlü Viking animesi tam bir çorba ama en kötüsunden.

Yanlış konuya yazmışım sonradan fark ettim :slight_smile:

1 Beğeni


İçinde mecha olan ama felsefi ve psikolojik unsurların da önemli yer işgal ettiği bir anime izleme beklentisiyle başladım, aradığımı bulamadım.

Seri içerisindeki hiçbir karakterle bağ kuramadım; serinin başından sonuna kadar yalnızlık/ insanlara kendini kabul ettirme teması zihnimde ne bir karşılık bulabildi ne de bana yeni bir şey öğretebildi.

Abartıldığı kadar iyi bir anime olduğunu düşünmüyorum. Sevmedim.

Ekleme: Dünyayı yok etme gücüne sahip yaratıkları yenebilen robotlar yapıyorlar, sonra o robotlara pilot olarak 14 yaşındaki travmatik ergenleri koyuyorlar, bir de üstüne demiyorlar ki “Ulan biz bu veletlere insanlığın geleceğini emanet ediyoruz, en azından şunları bir psikoloğa falan götürelim.”
Aptal aptal işler.

6 Beğeni

Ya sev ya nefret et animesi. Sevenler çok övüyor, nefret edenler de gömüyor. Ben de overrated olduğunu düşünüyorum.

1 Beğeni

Heh. Bu benim aklıma şu meme’i getirdi:

2 Beğeni

Haha :smiley: Düşüncelerimde yalnız olmamak mutluluk.verici. Keşke senaryo daha gerçekçi bir zemin üzerine inşa edilseydi de zamanımı çöpe atmış gibi hissetmeseydim.

1 Beğeni

Benimde çok sevdiğim bir anime değil ama nefret ettiğim söylenemez.Bazı eski eserlerde konusunu yada özgünlüğünü veren şeyleri başka yapımlarda maruz kalıp dönünce etkisi kalmıyor.Neumancer okuma etkinliğinde buna benzer bir duruma uğramıştım Matrix,Blade Runner yada çeşitli içeriklerde tükettiğim konuları romanda karşılaşınca etki bırakmıyor.Çıktığı zamanda okusaydım belki çok çarpıcı gelecekti.Listeme girmez ama listesine koyana da bir şey demem.

2 Beğeni

Fate Zero

Zero ile beraber Fate orijinal serilerini tamamlamış oldum.

Öncelikle beklediğimden daha keyif vericiydi, internette ve bazı tanıdıklarımdan olumsuz yorumlar duymuştum ancak ben pek o kanıda değilim.

Plot olarak belki UBW ve Heavens Feel daha önde olsa da İskender/Arthur/Gılgameş yani büyük kral üçlüsünü aynı anda deneyim etmek Fate Zero’yu bu açıdan güzel kılıyor. İskender özellikle hoş bir karakterdi. Caster yani Mavi Sakal da farklı bir soluk getirmiş seriye. Gılgameş ise seyir zevki çok yüksek bir karakter, seversin sevmezsin ama adama kibir çok yakışıyor. Işıl ışıl bir dallama ama izlemesi çok hoş. Seslendirmeni özellikle çok iyi iş çıkarmış.

Emiya Kiritsugu mu Emiya Şirou mu derseniz ise sanırım Kiritsugu diyeceğim. Gerçi ikisi de iyi bence. Fanbase olarak Kiritsugu çok sevilirken, Emiya belki de en nefret edilen karakter ama ben çok da farklı olduklarını düşünmüyorum baba oğul ikilisinin.

Onun dışında ASMV’lerde falan denk geldiğim repliklerin bazılarını izlemek de güzel oldu.

Ben memnun ayrıldım, akarı yok kokarı yok. Aksiyon, animasyon, dram, sertlik, güzel karakterler… her şey var.
Paranoia Agent

Satoshi Kon serilerine girmek için uygun olan bu muydu bilmiyorum ancak pek tarzım olmadığını görmüş oldum. Epey hoşuma giden, epey tribe sokan bölümler de oldu ancak bu tarz pek benlik değil.

3>11>10>6>8. bölümlerdeki hikayeleri genel olarak beğendim. Ancak sorun şu, gerçeklikle hayal arasında bir yerde gidip geldiğinden seri yer yer çok kopuyorsun. Zaten serinin de seni tutmak gibi bir derdi yok. Dediğim gibi, çok farklı bir kafa. Satoshi Kon serilerinin tarzım olmadığını zaten biliyordum ve ona göre izledim. Belki ileride Perfect Blue’yu da izlerim.

Madhouse serisi olduğu için zaten belli bir kalitenin üstündeydi animasyonlar, serinin yapısına uygun olmuş epey.

Finalde hikayenin bağlandığı yer güzel olmuş ancak bu tarzda daha iyi seriler de okumuştum. Billy Bat bence çok daha iyi bu seriden.

Puan vermekten pek hoşlanmam ancak buna vereyim hadi. 7 çalışır.

Agressive Retsuko

Seriye uzun bir süre ara verdikten sonra kaldığım yerden devam ettim.

Çok tatlış, sevimli karakterlerin olduğu, fakat hayatın içinden ve bir o kadar da sert yanları olan bir seri. Özellikle 4.sezonda yan karakterlerin hikayelerini de işlemeye başlayınca hiç de görünümüne aldanılmaması gereken bir seri olduğunu gösteriyor. Seri komedi serisi olabilir ama ilerledikçe dram da ağır basıyor. Benim bu janradaki favori işlerimden biri.

Bunların dışında bu aralar Gintama’yı tekrar izliyorum, terapi gibi geliyor.

5 Beğeni

Babylon
Öncelikle çok bilinmeyen bir animeyle başlayayım. Psikoloji/Polisiye türünde aşırı seri tükettiğimi söyleyemem ancak iyisiyle kötüsüyle bu seri gerçekten çok farklı bir yapım.

MAL’deki yorumlarına bakarsanız insanlar çıldırmış “bu seri psikolojimi bozdu, bu seri intihara sürüklüyor” diyerekten.

Öyle çok kaliteli bir polisiye bekliyorsanız yanlış adrestesiniz, ancak aradığınız şey kuvvetli bir psikoloji dramıysa gerçekten beklentilerinizi karşılayabilir.

Ana kötüsü gerçekten ikonik olmaya yakın bir manipülatör. Ha çok bir yere bağlanıyor mu? Hayır. Ancak serinin amacı da zaten bir yere bağlanması değil.

Felsefeye ilginiz varsa da hoşunuza gidecek şeyler çıkabilir.

Çok bilinmedik bir stüdyonun yapmasına karşın animasyon ve müzikler(özellikle müzikler) gerçekten güzel. Çok stilize bir openingi var.

Açıkçası ben bu seri neden bu kadar geri planda kalmış anlayabiliyorum, ancak bence underrated diyebileceğimiz bir anime türün seveni için. Akarı yok kokarı yok yani.

Puan vermeyi çok sevmem ancak MAL’deki puanı düşük kaldığı için ekleyeyim. 80 çalışır. Zorlarsan 83, biraz düşüreyim dersen 79.


NHK ni Youkoso
Gelelim bir başka psikoloji/dram serisine.

Bu seriyi çoğunuz duymuşsunuzdur ben de namını çok duydum. Ve izledikten sonra neden çok konuşulduğunu anladım. Gerçekten iyi veya kötü özel bir yapımmış.

Eğer çok uzun süre istemsizce eve kapalı kaldıysanız(illa hikikomori olmanıza gerek yok, işsizlik, hastalık vs sebeplerden de olabilir.) seride anlatılan şeyleri gerçekten “haaa, gerçekten de böyle lan” diye özümsüyorsunuz istemsizce. Bunun yanı sıra piramit sistemini anlattıkları bölümlerde olayı neredeyse birebir anlatmışlar, izlerken gözümün önüne geldi direkt.

Başlarda Misaki’nin neden umutsuz bir hikikomoriye yardım ettiğini anlayamıyorsunuz ancak serinin sonuna gelince “haaa!” oluyorsunuz gerçekten.

Öncelikle bu seri öyle çok pozitif duygular yükleyen ya da bu durumda olanlara kurtuluş reçetesi olacak bir seri değil. Zaten anime izleyerek ya da kitap okuyarak hayatınızı düzeltemezsiniz o ayrı mesele, ancak bu bir kapu spotu şeklinde bir seri değil. Aksine gerçekten durumla ilgili gerçekleri yüzünüze vuruyor. Ters şekilde motive ediyor diyebiliriz aslında, çünkü sondaki çözüm gerçekten akla gelen tek mantıklı şey.

Serideki favori karakterim ise Yamazaki oldu. İntihar etmek için adaya gittikleri bölümler ise favori kısımlarım sanırım bizdeki adıyla piramit sistemini anlattıkları bölümlerle beraber.

Ben gerçekten beğendim seriyi.

don-t-toy-with-me-miss-nagatoro-volume-8

Ijıranaide Nagatoro-san

Çok uzatmaya gerek yok aslında, tam bir shitfest seri. 3-4 tane liseli kızın bir araya gelip bir tane utangaç dört göze türlü zorbalıklar ve tacizler yapmasını işliyor. Komedi serisi elbette, ancak gerçekten bunu sevebilmek için biraz farklı kafalara girmek lazım. Caponlar gerçekten tuhaf insanlar.

Tuhaf bir komedi anlayışı var bu serinin, ancak yine de seveni de var bayağı. Tabii sevenine bir şey demiyorum. Hatta Babylon’dan yüksek puan almış MAL’de. Myanimelist puanlarının neden umursanmaması gerektiğinin başka bir kanıtı daha.

Puan falan vermem ben buna, vereceksem de 30 falan olur.

Bonus:
Made in Abyss: Retsujitsu no Ougonkyou

Made in Abyss’in ikinci sezonunu da araya sıkıştırdım ve inanır mısınız hiç beğenmedim. İlk sezon + devam filmi gerçekten güzeldi. Ancak bu hiç olmamış ya.

10 Beğeni

İlk sezonu bitirdim. Sıra ikincisinde :smile:

3 Beğeni

Solo Leveling animesinin çıkan 3 bölümünü izledikten sonra bir sonraki bölümde ne olacak öğreneyim sonra sezon bitene kadar dokunmam diye başladığım mangada 68. Bölüme geldim. Dünden beri aralıksız okuyorum. Niye beni içine bu kadar çekti bilmiyorum ama aksiyon seven herkese gönül rahatlığıyla tavsiye ederim.

7 Beğeni

Cradle ile çok benzetiyorlardı, ben de sezon bitsin diye bekliyorum. Beğendiysen iş var demektir.

2 Beğeni

Cradle serisini daha okumadığım için kıyaslama yapamayacağım ama insanda merak hissini başarılı körükleyen bir hikayesi var. Konular işleniş hızı güzel dengelenmiş. Neyse ben daha fazla uzatmadan tekrardan tavsiye ederim. Şimdi gidip 102. Bölümü okuyayım.

2 Beğeni

Onimusha izliyorum demonlarla savaşan samuray, bence harika olmuş aslında oyun serisiymiş bunu bilmeden başladım ama 4 bölüm soluksuz izletti bugün bitirim. Toplam 8 bölüm.

1 Beğeni

Anime okumayan ve manga izlemeyen, yaşı da ilerlemeye başlayan biriyim. Bu aralar bir anime/manga sevdası tuttu. Daha önce de Sword Art Online animesini izlemiş birisi olarak sevdiğim tür olan Solo Leveling’e denk geldim. Animeye başlamadan önce şu mangaya bir bakayım demem ile ilk günden 35. bölüme gelmişim. :smiley:

4 Beğeni

Fazla mesailerden cikamadigim şu gunlerde en son Netflix’den Good Night World izlemis olabilirim. Sword Art Online yada Dot Hack sevenlerin bunu da sevebilecegini düşünüyorum.

1 Beğeni