Çin yapımı bir anime olan Link Click’e başladım. Çizimler epey değişik, seslendirmeler de haliyle Çince, o yüzden o da tuhaf geldi ama konusu çok özgün duruyor.
En son herhalde Cyberpunk ı izledim uzun zamandır izlemiyorum yeni çıkan yapımlar ilgmi çekmiyor artık.Animesi olmasına rağmen manasını okuduğum bir iki seri var.Genel olarak manga olarak takip ediyorum gerçi oradada aydı bir toplu okuyup geçiyorum.
Beastars’ın 2. sezonunu bitirdim. Beklentimin altında kaldı. Hikaye yarım kalmasın diye mangasını okuyacağım.
(2. sezonu bitirenler manganın 97. bölümünden okumaya başlayabilirler.)
Son sahneye kadar çok iyi getirip son sahnede her şeyin içine ettiler bence. Bence çok sağlam bir sezondu ama o kadar kötüydü ki son bölümün son 10 dakikası. Sırf ondan dolayı 9-10 verebilecekken 7 verdim. Kendimi bayağı kandırılmış hissettim.
2.sezonun açılışı uzun zamandır gördüğüm en iyi şey bu arada.
Böylesi güzel bir yorumu okuyup da izlememezlik olmazdı. Ömrümde ilk kez bir anime izlemeye karar vermiştim. Bu yorumu okuduktan sonra hangisini izleyeceğime de şimdi karar verdim…
Ateşböceklerinin Mezarı’, "Ölmeden Önce İzlenmesi Gereken 1001 Film"den birisidir. İzlerken boğazınız düğüm düğüm olur, göz yaşlarınızı tutmakta çok zorlanırsınız…
Evet, bölüm ortalarından sonra kötü bir hal aldı. Legoshi seçtiği yola bir anlamda ihanet etmiş oldu. Ayrıca Louis’in yaptığı da saçmaydı. Travmasından bir uzvunu kaybederek kurtulacağını sanmasını ondan beklemezdim.
Ben mangasını baştan okumayı bile düşünüyordum o sahneye kadar. Sonra lanet ettim seriye. Animeden finallerim büyük ihtimalle çünkü gözümde değeri çok düştü serinin.
Bu animenin adi nedir ?
Bu anime Baccano imiş
Hajime no Ippo’ya tekrar başladım. En son yıllar önce izlemiştim. Fazlasıyla underrated bir spor animesi bence. Gerek mizahı gerek dramasıyla olsun çok iyi. Devamının gelmiyor olması da fazlasıyla üzücü. Sektöre tonla rezalet anime basacaklarına Ippo gibi köklü bir seriyi devam ettirmiyor olmaları baya şaşırtıcı.
Link Click
Doğaüstü, dram, gizem ağırlıklı bir Çin animasyonu dizisi. İlk sezonu 11 bölümden oluşuyor.
Konusu şöyle; bir fotoğraf dükkanında çalışan iki arkadaşın özel güçleri var. Bunlar müşterilerin istekleri doğrultusunda çalışıyorlar. Biri, fotoğrafların çekildiği zamanın içine -12 saatliğine- girebiliyor ve o anları tekrar yaşıyor. Diğeri, o 12 saat boyunca olan zamanda, neler olup bittiğinin analizini yapıyor ve arkadaşını yönlendiriyor. Ama geçmişin kısa bir anına değişiklik yapılırsa bu başka olaylara neden olabiliyor.
İlk iki bölümden sonra olaylar açılıyor. Bölümler ilerledikçe daha çok sevdim. Epey özgün konusuyla ilgi çekiciydi. Polisiyeye de kaydı biraz. İlk sezonu çok heyecanlı bir yerde bitti.
Başta Çince dublajı garipsedim ama alıştım. Duygusal bir yanı da var animasyonun.
Puanım: 9/10
Dororo(2019)
Seri hakkında kulağıma çalınan şeylerle serinin kendisi beklediğimden çok daha farklıydı.
Seri çok yoğun bir savaş/samuray/bushido kültürü eleştirisi içeriyor. Neredeyse her bölümde samurayların sebep olduğu yıkım ve sefaleti görüyoruz. Ana konusu bu olmasa da önemli noktalarından biri bu.
Mitoloji ve gerçekçiliği güzel harmanlayan ve janrasından beklenmeyecek sertlikte bir seri.
Tabii ben mangasını okumadım veya 20yy’da çıkan animesini izlemedim ama Mappa yapımı 2019 animesi gayet hoştu.
Animasyonlar ve müzikler gayet güzel. Hani Mappa’nın diğer serilerine göre daha mütevazi ancak yine de iyi gayet. Ending 2 müzikler arasında favorim. Keza Opening 1 de çok güzel.
Finali öyle inanılmaz iyi değil ancak anlaşılabilir, sadece biraz hızlı gelişiyor. 2 bölüm daha olabilirmiş gibi.
Ana karakterler çok iyi. Ana karakterin etrafında dönen birkaç ahlâki ikilem var. Bu konuyu da güzel bağladıklarını düşünüyorum. Dororo ise inanılmaz tatlı bir çocuk, seslendirmenini çok beğendim.
80/100.
Tomo chan wa Onnanoko
Çerezlik, hoş, tatlı, sıcak bir romantik komedi animesi. Tek sorunu mangası biraz uzun ve animesi biraz kısa bayağı bir bölüm atlamışlar. Yine de animesi gayet iyi.
Hikâye kısaca, erkek fatma(Tomboy) olan Aizawa Tomo’nun, aşık olduğu, çocukluktan beri en iyi arkadaşı olan Jun’a kendini bir “kız” olarak kabul ettirmeye çalışması.
Karakterler genel olarak çok tatlı ve hoş. Özellikle Tomo’nun kankaları. Jun biraz öküz ama onu da idare ettik.
Yani akarı yok kokarı yok çerezlik izlenir okunur.
Noragami
Geçenlerde izlediğim bir başka anime. Açıkçası kafam biraz karışık bu seriyle ilgili. Çünkü gerçekten sıcak, ana karakter kadrosu sevilesi, karakter gelişimleri güzel bir seri. Ancak lore’u o kadar bayık ki. Tanrı konsepti kulağa hoş gelen bir şey normalde burada hiç kotaramamışlar gibi hisettim. Yani kötü değil sarıyor, animasyonlar da zaten keza iyi. Ama yer yer bunalttı.
Bu da yine çerezlik, kısa, izlenebilir bir seri. Ana karakterinin Gin-chan’dan esinlendiği çok bariz, oradan bir +'mızı aldı diyelim.
Toplamda 26 bölümden oluşuyor. Hala izliyorum, daha bitirmedim.
Anime ilk başlarda klişe şekilde, güçlerini kötüye kullanıp insanlara zarar veren cadıların özel bir ekip tarafından avlanmasını gösteriyor. Ancak ilerledikçe her şey daha da değişiyor, derinleşiyor. Çok sevdim şimdiden. Ciddi bir anime, eski yapım. 2002 yapımı, çizimler biraz değişik geldi.
Bu aralar çok Rojbin esprisi döndüğü için Robin değil Rojbin olarak okudum.
Başlığı görünce yazasım geldi. Anime ile pek arası olmayan biri olarak pandemi zamanında evdeyken One-Punch Man izlemiştim. Baya beğenmiştim. Benim gibi çok anime izlemeyenlere tavsiye ederim.
Sign Of Affection
3-4 yıl önce işaret dili öğrenmiştim. Pratik yapma fırsatı bulamayınca biraz paslanmışım ancak bu anime yeni çıkınca çok sevindim. Ulusal işaret dilimizle Japon işaret dili arasında fark olsa da izlerken benim için keyifliydi. Ayrıca tek dikkat çeken şey dil değil. İşitme duyusunun insan üzerinde hissettirdiği deneyimleri fark etmemizi sağlıyor bence. İlişkilerde gerçek iletişimin kalple yapıldığı ne kadar güzel anlatılmış. Umarım çok daha güzelleri çıkar, beni daha da çok etkiler.
Terminator’ın yeni yayınlanan 8 bölümlük anime dizisini seyrettim. Eski filmlere bol bol atıfta da bulunan, kısmen modernize edilmiş yeni bir başlangıç hikayesini konu alıyor. Son dönemde iyice bok edilen Terminator franchise’ını bence iyi kötü toparlamış, ben beğendim.
Hellsing Ultimate
Güzel animasyonlar, ikonik ana karakter, güzel OST seçimleri, fena olmayan bir tema. Onun dışında gram merak uyandırmayan hikâye, akıcı olmayan bölümler. Yani bence sektörle alakası olan herkes bir göz atmalı ama “olmazsa olmaz, kesin bakılmalı” da demezdim. Hoşuma giden tarafları var ama dediğim gibi akıcılık hiç yok. Bölümü izlerken sıkılmıyorsunuz ama bir sonraki bölümü açma isteği de uyandırmıyor. Bu benim için çok büyük bir eksi. Ancak yine de dediğim gibi kendini izletiyor bir şekilde.
Alucard dışında bence ana kötüsü de gayet iyi. Dışardan bakarsan tombalak gözlüklü apır sapır bir tip. Ama herifi seri içinde izlerseniz gayet karizma ve etkileyici. Bence böylesi daha hoş yani.
Favori karakterim de Seras Victoria diyeyim. O olmasa seri atmosfer olarak çok bayık geçer çünkü, dengeyi iyi sağlıyor.
Roshidere(Alya)
Açıkçası kafam çok karışık bu seriyle ilgili. Her insana hitap edeceğini de düşünmüyorum çünkü fan servis sahneler ve bu yazın en çok reyting alan diğer serilerinde de olduğu gibi brocon/siscon olayları insanları rahatsız edebilir. Sektörle içli dışlıysanız büyük ihtimal yadırgamazsınız ama rahatsız da edebilir.
Yuki karakteri bayağı 2024 yazını(şovu) çaldı denebilir. Tuhaf bir anime sezonu oldu gerçekten.
Suikast Sınıfı
Öyle çok kafa yormayacak çerezlik bir şeyler ararken izleyeyim demiştim. Seri ilerledikçe açılıyor ve karakterlerle bağ kurmaya başlıyorsunuz. Başlangıçta hepsi çok silik, herhangi adamlar. Ha, seriyi bitirdikten sonra hâlâ çoğu öyle. Atıyorum BnHa’da A Sınıfı gayet akılda kalıyor üyeleri. Bunda çoğu silik tipler. Yine de ilerledikçe aile ortamını hissediyorsunuz E Sınıfının.
Korosensei karakteri bayağı ikonik, Karma ve Nagisa da idare ediyor. Bitch-sensei ve Karasuma da hoş. Ana bina ile feud yer yer sıksa da iyi bir yere bağlanıyor bence.
Seri bence yapmak istediği şeyi iyi yapmış ve tertemiz finallemiş. Aksiyonu, mizahı falan da kötü değil. Akıcılık sorunu da pek yok. Bence izlenebilir bir seri.