En Son İzlediğiniz Film?

Dune izleyen arkadaşlara bir sorum var. Hangi kitapları içeriyor ilk 2 film? En kolay buradan yanıt alabilirim diye buraya yazdım.

En son izlediğim film hala daha izlediğim Rebel Moon. İlk 2 kitapla idare ediyorsa Dune 1-2 izledim derim ama yakında diye tahmin ediyorum.

1 Beğeni

Sadece ilk kitap. İlk kitabın kabaca yarısı gibi kısmı 1. film.

Bir aksilik olmaz ve 3. film onayı gelirse ( ilk hafta gişe rakamları geldikten sonra resmi onayı basarlar hemen bence ) Dune Mesihi’ni konu alacak, 3 leme hedefi tamamlanabilirse bu şekil olacak.

4 Beğeni

Dune Part II efsaneydi. Savaş sahnesi bir 5 dakika ya da 10 dakika fazla olsaydı çok daha kral olurdu. Müzikleri aksiyonu vs 10 numara.

9 Beğeni

Dün izledim ve film bitiminde şöyle düşündüm ‘‘3 saatim çöp oldu’’. Şöyle söyleyebilirim ki ilk filmi çok daha fazla beğenmiştim. Bir de ikinci film için editörler ve izleyenlerin yorumları şu minvaldeydi ‘‘ilk filme göre daha epik daha uzun savaş sahneleri’’. Filmi izlediğim salonda yönetmenden habersiz sahneleri mi kestiler bilmiyorum ama ne ilk film kadar epik ne de savaş sahneleri uzunluk olarak yanına yaklaşabilir. Cidden 1.5 saatte anlatabilecekleri hikâyeyi 2 saat 46 dakikada anlatmışlar. Bariz belli ki Hollywood grevinden sonra senaristleri çuvallamış. Karşımda çok basit bir film vardı. Çok arada kalmış. Ama 3. film cidden iyi olacak gibi çünkü çok çok önemli ve heyecanlı bir yerde bitirdiler. Allah’tan IMAX’e gidip de fazladan para vermemişim.

2 Beğeni

Dune Part Two incelemesidir. -Spoilersız-

Kitap Uyarlaması Olarak: Öncelikle şunun altını çizelim. Jodorowsky’nin Dune ile yapmaya çalıștığı șeyin belgeselini, 84 yapımı filmi ve SyFy’ın mini dizisini izlemiș birisi olarak şunu diyebilirim ki, ilk kez birileri kitabı anlayarak Dune’u uyarlamıș. 4. denemede birisi başarmış bunu yani.

Frank Herbert röportajlarında Dune’un yanlış anlaşılmasından ve Paul’ün “dış dünyadan gelen beyaz kurtarıcı” olarak kahramanlaştırılmasından rahatsız olduğunu pek çok kez söylemişti. Dune Messiah biraz da bu rahatsızlığı dengelemek için yazılmış bir roman zaten.

Bu açıdan filmde romana kıyasla değiştirilen her şey Frank Herbert’in vizyonunu yansıtma derdini taşıyor. Karakter odaklı bir hikaye değil bu. Daha çok sosyolojik bir tahlile dayanıyor. Derin psikolojik analizler ve karakter gelişimleri göremezsiniz. Bireysel psikolojinin bu kadar revaçta olduğu fakat nedense sosyolojinin devletlere ve şirketlere bırakıldığı çağımız için hala geçerliliğini sürdüren bir hikaye bence.

Bu kitap bir kurtarıcı bekleyen, mesih bekleyen, fanatizmle kör olmuş toplumlara 1965 yılından yazılmış bir uyarı arkadaşlar. Bir takım reislerin, belediye başkanlarının gelip kurtarmasını beklediğimiz dört tarafı tarikatlarla çevrili yurdumuz için güncel bir mesaj olmadığını da söyleyemeyiz.

Villeneuve ilk filmden neler yapacağının mesajlarını vermişti. O yüzden tam olarak beklediğim filmi gördüm. Kendisini tebrik ediyorum.

Film Olarak: Bu film, öncülüyle birlikte 2001 Space Odyssey ile Star Wars arasındaki (Hard Sci-Fi / Space Opera) kıvamı tam olarak tutturmuş, arthouse bir blockbuster. Dune da zaten kitap olarak benzer bir noktadaydı.

Pek muhtemel, nasıl Star Wars kendinden sonraki bilimkurgu filmleri için -maket uzay gemilerinden alien tasarımlarına, fantasy-scifi unsurlarından kahramanın yolculuğuna- derli toplu bir standart belirlediyse, Dune Part Two’nun da önceki filmle beraber kendisinden sonra gelecek bilimkurgu filmleri için benzer bir standart belirleyeceğini düşünüyorum.

Benim için tek sorunu, sonlara doğru filmin biraz hızlıca sonuca bağlanmasıydı. Yarım puanı buradan kırarsak, bir benzerini pek zor göreceğimiz mükemmele yakın bir film olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim. Kesinlikle sinemada deneyimlenmesi gereken bir tecrübe olduğunu söylemeye gerek yok. 9.5/10

13 Beğeni

Hocam ilk film bence bu açıdan biraz sınıfı geçmekte zorlanıyordu yahu. Fremen dilinde olan kelimeleri diğer ırklardan karakterlerin dilinde görüyor ve aslında dinler tarihinin kesişimselliğine dair çok önemli bir şey yakalıyorduk kitapta. Filmde neredeyse yok gibiydi. Cizvit meselesi ve ekoloji meselesi, örneğin. Dune’a cizvit olarak gidip daha sonra aralarına katılan Liet Kynes’ın kitapta hayali gezegene su getirmek / ehlileştirmek idi. Ne oldu sonu? Filmde olduğu gibi Sardaukarlar tarafından değil de gezegen tarafından yutularak ölüyordu çölde. Çok önemli bu. Çünkü bir tarafta gezegenin şartlarına ayak uydurduğunu düşündüğümüz Fremenler, diğer tarafta onu ehlileştirmeye çalışan dışdünyalı vardı. Fremenlerin de nelere kadir olduğunu devam kitaplarında görüyoruz zaten. Bunları düşününce dil, din, ırk ve kültür farklılığı göze çarpsa da ekolojiye hakim olamama meselesi vardı. Liet Kynes üzerinden çok güzel anlatılıyordu bu. İki ‘‘dünyanın’’ da insanıydı çünkü o. Hem yabancısı hem yerlisi olsa da gezegen tarafından yutuluyordu. 2. Filmi merakla bekliyorum, ilk filmde pek bunlar işlenmiyor ama sanki ince bir çizgide bırakıp devam filmiyle biraz işlenebileceğine dair aralık bırakıyordu. Yorumunuzu görünce şaşırdım o yüzden. İlk film bence bu açılardan pek iyi değildi, çok iyi bir film olmasına rağmen. 2. Film kotarmış sanırım, heyecanlandım o yüzden.

1 Beğeni

Bu filmin senaryosu 2022 yılında bitti ve yazında çekimleri başladı Senarist ve Oyuncu grevinden çok önce bitti 2022 Aralık ayında çekimler tamamlandı ve post prodüksiyon aşamasına gitti.

1 Beğeni

Filmde müthiş bir sanat yönetimi de olsa çarpıcı hiçbir an ya da sahne içermiyordu.

5 Beğeni

Serzenişimi şöyle düzelteyim o zaman, birileri çuvallamış ki sinemadan etkilenmeden çıktım.

1 Beğeni

Beklentiyle alakalı biraz açıkçası. Eğer kitabı mentatından turuncu katolik inciline, uzay loncasından landsraad’a her yönüyle açıklayıp, önemli detaylarla birlikte masal gibi anlatan sesli kitaptan hallice bir film bekliyorsanız, aradığınızı bu filmde de bulamayabilirsiniz. 2 saat 45 dakikaya her şey sığamayabiliyor. Özellikle her şeyi biraz biraz anlatıp hepsini orta kalitede sunmaktansa, belirli şeyleri anlatmayı tercih edip bunları mükemmele yaklaştırmayı tercih ediyorsanız. Ben ikincisini tercih ediyorum. O yüzden de beklentimi karşıladı.

Denis Villeneuve hikayesini sinemanın alameti farikası görsellik ve seslerle anlatmayı tercih eden, diyalogla anlatmanın tiyatroya ve televizyona ait olduğunu düşünen, hepsinden de önemlisi anlatmayan ama gösteren, tam manasıyla bir sinema yönetmeni. Bu filmde de ilk filmde olduğu gibi gerek Dune evrenini gerekse hikayeyi görsel ve işitsel bir tecrübeye dökerek anlatabildiği o kadar çok şey var ki, muhtemelen 2. ve 3. izleyişte anca farkına varabileceğimiz anlamlar içeren sahnelerle karşılaşmak mümkün.

Böyle katmanlı bir kitabı diziye uyarlamadığınız sürece her nüansı anlatmanız imkansız. Bu noktada yapılması gerekeni yapmışlar, kitabın ana konusuna, esas meselesine ve çekirdeğine odaklanmışlar. Kurtarıcı bekleyen toplumlara uyarısına kısaca. Tüm film bu yapı üzerine harika bir şekilde inşa edilmiş. Frank Herbert’in anlatmak istediği anlaşılmış ve daha önceki uyarlamaların yapamadığı başarılarak çok nitelikli şekilde perdeye aktarılmış.

Bu da kitabın birebir uyarlanmasından veya hikayeye etkisi olmayan detayları dahi vermeye çalışmasından daha değerli benim nazarımda.

5 Beğeni

Yorumunuz için teşekkürler. İkisi de değil aslında. Dediğim gibi aynı sürede ufak nüanslarla farklı şekilde yapılabilecek örneklerden bahsettim ben fark ettiyseniz. Dolayısıyla nereden baktığımıza bağlı olarak ben Villeneuve’ün en azından ilk filmde yapabileceği ufak tefek ama oldukça kritik şeyleri ıskaladığını düşünüyorum. Sizin bahsettiğiniz eksikliklere değinmedim, değinmişsiniz iyi olmuş. Olsalar güzel olurdu ki Villeneuve’ün yapabileceğinden şüphem pek yok ama tam da dediğiniz sebeple ya o ya bu olacağı için ve de süre nedeniyle mümkün olur muydu ben de emin değilim.

Villeneuve sinemasını tam da bahsettiğiniz sebeplerle ben çok seviyorum, şu da olsaydı bu da olsaydı meselesinden ziyade zaten filmde olan ama rotası farklı ve bana göre bazı önemli şeyleri ıskalayan ama ortaya çıkmış iş nedeniyle de pekala göz yumulabilecek şeyler olduğunu düşündüğüm şeyleri belirttim. 2. Film ilk filmden çok övülüyor, o yüzden merak edip sormak istedim.

O halde düşündüğüm gibi aralık bıraktığı kapıdan devam etmeyi seçmiş, iyi olmuş. Teşekkürler.

2 Beğeni

O kadar ikilemdeydim ki gitsem mi gitmesem mi 220₺ değer mi değmez mi incelemeniz sonrası gitmeme kararı aldım. Son zamanlarda zaten sinamadan soğumuştum para verip reklam izlemek saçma geliyor artık.

2 Beğeni

Babasından öğrendikleriyle amerikan futbolunda koç olmak isteyen bir kadının (Molly (Goldie Hawn)) 80’lerde siyahi ağırlıklı bir lisede koç olarak görev alması, yaşadığı zorluk, zorbalık, aile dramı ve daha bir sürü şeyin üstesinden gelmesini konu alıyor. Ben gayet sevdim komikti. Çerezlik güzel spor filmlerinden biri. 6/10

3 Beğeni

İlk filme IMAX gitmiştim. Çok memnun ayrılmıştım. Ama bu filmde o filmin üzerine grafiksel anlamda bir şey katıldığını düşünmüyorum. Senaryo olarak da ilk filme göre zayıf buldum. Dediğim gibi 1.5 saat veya en fazla 2 saat olsaydı filmin süresi o zaman farklı bir yorum yapardım. Türk TV dizileri gibi uzatılmış da uzatılmış. Elbette içeriği çok daha fazla dolu, kıyasımın amacını anlamışsınızdır. Yine de 3. filmden bayağı bi umutluyum. Çünkü 2. filmin bizi bıraktığı yer aşırı heyecanlandırıcı…

1 Beğeni

Öldürme Arzusu serisine başladım,tam bir şiddet pornosu.Biraz ağır olabilir ama özellikle 3.film sokakta geçen Mad Max.Senoryo basit ana karakter sakin bir kanunsuz bir adalet savaşçısı.Üçüncu film favorim oldu .Prime üzerinden izleyebilirsiniz zaman geçirmek için birebir.Uzun zamandır ikinci ve üçüncü filmdeki gibi sosyapat kötü adamlar görmedim.Üçüncü film bir başka kafa.

2 Beğeni

Son zamanlarda izlediğim en sağlam film diyebilirim. Çekimler çok başarılı.
Mide hassasiyeti olanlar ve duygusal kişiler izlerken zorlanabilir.
Filmde sadece tek bir şeyi aklım almadı. Yer belirlemek amaçlı bir ateş neden yakılmadı?

2 Beğeni

Ben de geçen hafta izledim. Gerçekten çok samimi bir film olmuş. Güney Amerikalı oyuncu seçimlerinin buna katkısı epey büyük bence. Daha eski tarihli Amerikan yapımı bir versiyonu da varmış filmin ama bu samimiyeti verebileceğini düşünmüyorum nedense.

Herhangi bir filmi izledikten sonra IMDB’deki Trivia bilgilerini okumayı çok seviyorum. Bu filmle ilgili ilginç bilgilerden bir iki tanesi:

  • Asla bitmiyormuş gibi görünen sigaraların sebebi uçakta ölenlerden birinin ailesinin tütün şirketini temsil etmek üzere sigaralarla seyahat ediyor olmasıymış.

  • Filmde hiç bahsedilmese de hayatta kalan kazazedeler yamyamlık gerçeğini ellerinden geldiğince uzun süre saklamışlar. Gerçek ortaya çıktığında ise epey tartışılmış.

Bunu ben de sorguladım. En olası tahminim dağ başında karlı ve ağaçsız bir yerde oldukları için ateş yakabilecek malzemelerinin olmaması. Kumaş gibi şeyleri ısınma ve barınma için kullanmış olabilirler. Uçaktaki kalan çoğu şeyse metal ya da plastik olabilir.

2 Beğeni

9/10
Chani sanırım anti paul konseyine katılacak, güncel siyasi iklime mesaj verilmek için eklenen şeyleri beğenmedim. Daha gerçekçilik kattığı doğru ama az süre varken gerekli miydi tartışılır.

4 Beğeni

Çerezlik bir film. Daha çok masalsı bir anlatımı ile çocuklara hitap ediyor. Yine de sevdim filmi. 6/10

5 Beğeni

Hocam merak ettim sadece, IMDB TOP 250’yi bitirdiniz de film eksikliğinden dolayı keşfe mi çıkıyorsunuz yoksa bazen çerezlik şeyler izlemek kafayı topluyor mu?

2 Beğeni