En Son İzlediğiniz Film?

Drama var da bunu hardcore bir şekilde göze göze sokmuyor. Dediğin gibi chill bir şekilde etrafından yavaşça geçe geçe gösteriyor. Az biraz da mantık hatası var filmde ama işte çekildiği yıla verdim biraz. :smiley: Kötü bir film değildi. Bakalım birazdan Portraitof a Lady on Fire’ı izleyeceğim. :saluting_face:

1 Beğeni

Eğer izlemediyseniz bu kısa film okumasını bırakıyorum.

Kırmızı ateş simgesi değil de soluk mavi ateşten 4 yıldız verdim. Bu da benim farkım olsun. :melting_face:

Belki de Chandrialılar gelmiştir, kim bilir?

"Şöminedeki ateş maviye çalınca,
ne yaparsın? Ne yaparsın?
Dışarı kaçarsın. Kaçıp saklanırsın.

Gözleri karganınkiler gibi kapkaraysa,
nereye gidersin? Nereye gidersin?
İster yakına ister uzağa. Artık neresi olursa.

Suratı olmayan adamlar gördün mü hiç?
hayalet gibi gezerler oradan oraya.
Ne yaparlar? Ne yaparlar?
Chandrialılar. Chandrialılar."

4 Beğeni

Allah affetsin bunlar neydi be. Heron büyük hayal kırıklığı yaşattı. :frowning:

1 Beğeni

Peki bu kadar kötü puan verdiğiniz filmleri nasıl bulup da izlemeye karar verdiniz?

1 Beğeni

Normalde heronu izleyecektim sadece ama x’te bu filmleri gördüm. Attım listeye sonuç yukarıda. As above so below’u dün izledim.

Prime aboneliğiniz varsa prime video da var film.

1.24’lük sürenin 1 saati dolmuş zaten, kalanı da izledik. Teknik, imkanlar ve küçük ölçekte büyük başarı adına tebrik edilebilir, açacağı yollar olabilir; ancak ben Toy Story öncesi Tin Toy gibi gördüm bunu ve aman aman lezzet alamadım.

Nemo geldiğinde su animasyonu çok beğenilmişti, geçen sürede şu film dahil pek çok yapımda daha iyilerini gördük ve artık kanıksadık. Lakin orada doyurucu, sürükleyici bir hikaye vardı. Salt teknik değildi. Teknik ödüller başka, anlatı ödülleri başka. Ben seyirci olarak anlatı beklerim, bunu da alamadım, evimde bir kara cadım var zaten, kapibarayı, lemuru ilk gez görmüyorum, iki antik medeniyet kalıntısı görmek de cezbetmedi, hepsi zaten ilgi alanlarımın kırıntıları. Haliyle 4/10 der, bu sayfayı kapatırım. (yazı bitiminde kızım “dünkü film çok güzeldi değil mi?” deyip tekrar açtırdı ya; “çocuklar için çekilen filmleri büyükler neden eleştiriyor?” cümlesi düştü aklıma.)

Bu arada yukarılarda This is the End gördüm, sağlam kara komedidir, özellikle Michael Cera’nın “bana güven, seni tutacağım” klişesini yıktığı an görmelere sezadır.

1 Beğeni

2 Beğeni

4 Beğeni

1 Beğeni

Kötü filmin tanımı niteliğinde bir çalışma olmuş. Bu forumda bu başlığı takip eden arkadaşların bildiği üzere bir süredir Hindistan filmleri izliyorum. Daha önce beğendiğim birkaçını burada sizinle paylaşmıştım ama tabii ki dünyanın her yerinde olduğu gibi Hindistan’da da yapılan her film kaliteli değil.

Yapay oyunculuklar, yapay diyaloglar, vasat bir senaryo. Aslında en son izlediğim film demem doğru olmaz. Çünkü filmin tamamını izleyemedim. Sadece ilk 15 dakikasına dayanabildim. En sonunda bu işkenceyi daha fazla uzatmamaya karar verip durdurdum. Filmin her şeyi o kadar yapaydı ki ilerleyen dakikalarda düzelmeyeceği ayan beyan ortadaydı.

Bu filmi bana kim tavsiye etti hatırlamıyorum ama boş yere tavsiye etmiş. Sanırım film, Shah Rukh Khan’ı ve Kajol’u içerdiği için dikkatleri üzerine çekmiş. Başka da bir esprisi yok.

İzleme listenizde varsa hemen o listeden silmenizi ve izlemeye hiç başlamamanızı tavsiye ederim.

1 Beğeni

IMDB ne kadar yerilse de milyonların olduğu platformda 5.1 yıldız almış filmi ben izlemezdim. 7 üstü filmlerim bitmişse başka mevzu tabii. Ancak ona çook uzun yıllar var bence. Ayrıca sayın Gimli, Yüzüklerin Efendisi yeniden vizyonda. Kaçırma!!!

1 Beğeni

Neler varmis diye bakayim dedim, imdb ratings siralamasini genel puanlara gore yapip ss alinca 100 gorsel cikmis cepte 5.9’a kadar olup da 7 ve ustu verdigim. 5.1 varsa eklerim:)

1 Beğeni

Yalnız bir cümleyi alınca bağlamdan koptuğunu düşünüyorum. 7 üstüler bitmeden 5 izlemem :smiley:

1 Beğeni

Dogru:) Ben Knox Goes Away izlemeye devam edeyim.

7 puanlık film. Güzeeel.

1 Beğeni

Ben bir süredir filmlerin IMDB puanlarına bakmıyorum. İzlediğim filmlerin puanını, sadece izledikten sonra, eğer bu forumda filmi paylaşacaksam görüyorum.

Bunu yapmamın nedeni ise geçmişte bazı filmlerin IMDB puanına katılmamam oldu. Eskiden benim de bir IMDB hesabım vardı. Ortalaması 9’a yaklaşan bir filme 4 verdiğim de oldu. Ortalaması 5 olan bir filme 8 verdiğim de oldu. Sonuçta herkesin beğenisi ve sanattan ne anladığı farklıdır.

Son zamanlarda Netflix’te bir şey izlemek için oturum açıp, filme harcanacak zamanı bir şeyler bulmaya harcayıp bir şey izlemeden çıkmak bir sürü insanın yaşadığı bir durum. Bunun nedeni bence “aman kötü bir filme denk gelmeyeyim” korkusuyla hareket etmemiz.

Ben bu nedenlerden dolayı IMDB hesabımı sildim ve filmleri ya rastgele ya da çevremin spoilersız tavsiyeleriyle seçmeye başladım. Film seçerken üzerine çok düşünmemeye çalışıyorum.

Bu sayede izleyecek bir şey bulma sorunum gittikçe azaldı. Bu sayede çok beğendiğim bir sürü filmi tesadüfen bulmuş oldum. Tabii ki arada bir böyle kötü filmlere denk geliyorum.

IMDB’de puanına katılmadığım filmler var ama bütün filmlerinki de böyle değil tabii ki. Bu film de bunun bir örneğidir. Puanı bence doğru.

Profil resmimden de anlaşıldığı üzere Yüzüklerin Efendisi’ni çok seviyorum. Ama izlemeyeceğim. Ne daha önce yapılmış filmlerini, ne de sonradan çekilen ve çekilecek olan filmlerini artık izlemeyeceğim. Çünkü ben artık aynı şeylerin, kalitesinden bağımsız olarak, tekrar tekrar ve tekrar yayınlanmasından, çekilmesinden, türevinin alınmasından ve onu tekrar izlemekten bıktım. İzleyecek film seçerken bir kriterim varsa o da filmi veya bir serinin parçasıysa serinin herhangi bir kısmını daha önce izlememiş olmamdır.

Knox Goes Away, Michael Keaton’un hem oynayıp hem yönettiği, eli yüzü düzgün bir suç filmi. Hızlı ilerleyen Alzheimer kuzeni Kroytzfelt-Yakob hastalığına yakalanan üstün zekalı kiralık katilimizin, fragmanda çığırıldığı üzere, zor durumdaki oğluna yardım etmek üzere kalan zamanını planladığı, su gibi akan filmde, Al Pacino telefon başından kalkmadan, tabiri caizse oturduğu yerden para kazanıyor. Keaton’u Much Ado About Nothing’den beri çok sevmişimdir. İkinci baharını yaşıyor olmasından çok memnunum ve bu film de hanesine artı puanla yazılacak bir deneyim. Kurgu aksamıyor, hikaye dallanmıyor, olduğu gibi, bize gösterilmeyen yazılı plan tıkır tıkır işleyerek film sonlanıyor. Neler planladığını izleyerek öğreniyoruz.

- Çok üzgünüm.
- Sorun değil doktor. Söylediğiniz için sizden nefret etsem de, çok yakında unuturum.

Oğul rolünde artık baba olmuş James Marsden var. Vıcık vıcık duygu istismarına giren nicelerinin aksine, filmin bu kozu kullanmamış olması da saygı duyulacak bir tavır. Ayrıca, ismi ister demans ister Alzheimer ister Yakup vesaire olsun, hepsinin dönüp dolaşıp geldiği noktada adına “bunama” dediğimiz illetin nasıl bir şey olduğunu ve hepimizi bekleyebileceğini göstermesi de, ironik biçimde, gerçekle bağınızı güçlendiriyor.

- Kroytzfelt-Yakob hastalığı diye bir şeyden muzdaripsiniz.
- Aslında kendini Alzhaymır gibi gösterir.
- Peki farkı nedir?
- İlerleme hızı.
- Sanırım bendeki daha yavaş değil.

Yukarıda yazdığım aynı sahneden iki diyalog filmin ilk 10 dakikasında geçiyor. Kalan 100 dakikayı izlemek de, henüz izlemeyenlere ve izlediğini unutan araba sahiplerine (Rorschach) düşüyor.

Not: İlk kez bu kadar düz, kötü dizayn edilmiş bir film afişi görüyorum. Alternatif de yok. O yüzden bu seferlik afiş kullanmadım. Pacino’ya gereksiz dans ve at kuyruğu yaptıran kafaya da beynim girsin.

3 Beğeni

Thelma And Louise

Güzel, seyredilebilir bir yol filmi. Yine içinde Hans Zimmer var. Abartıldığı kadar olmadığını da düşünmedim değil. Kötü değildi en azından.

:star: :star: :star:

1 Beğeni

Netflixin en pahalı filmi, Russo kardeşlerin yine MARVEL filmi dışında beceremediği hatta batırdığı bir film daha. Bu denli kaliteli kadroyla nasıl bu kadar kötü bir senaryo yazıp ve aynı zamanda tek katmanlı karakterleri nasıl yarattılar acaba büyük başarı.

Filmde çok iyi olan şeyler var bunların başını seslendirme çekiyor. Ekibin emeğine sağlık.

:star:

1 Beğeni