Black Panther
Beklentiyle girdiğim, çıkınca da üzmeyen ve iyi ki gitmişim dedirten bir filmdi ama ne kadar Black Panther filmiydi bilemiyorum. Harika bir kültür yaratılmıştı, oyunculuklar çok iyiydi ve keyifliydi, sıkmadı hiç. Hâlâ vizyondayken, gitmeyenler için öneririm.
Kingsman 2’yi izledim. Sıkıcıydı. İyice abartmışlar; atlamalar, zıplamalar…
Fizik kuralları desen ne gerek var yeşilde çekeriz misali =)
5/10
Son günleri Red Sparrow, Dark River ve Call Me By Your Name filmlerini devirerek kapattım. Red Sparrow aslında gayet Rus havasını yansıtan bir film ama ne yazık ki sonrasında o özelliğini anlamsız şekilde kaybediyor. Çok ters köşe yaptığından sizi meraklandırsa da finali bayağı rezalet şekilde bitti benim için. Dark River çiftlik hayatını farklı, karanlık vari açıdan yansıtan bir film olmuş. Sıradan, sıkıcı ama yeni bir şeyler katan bir eser. Call Me By Your Name ise son derece güzel bir film. Aşık olmayı en doğal şekilde sunmuş herkese. Birkaç sorunum olsa da birkaç sahneden ötürü genel olarak verdiğim zamana ve sabıra değen bir film oldu.
Star Wars The Last Jedi
Mantık hataları ile dolu bir film fakat Reylo muhabbeti o kadar hoşuma gitti ki onlarca kez tekrar izleyeceğim. Film gerçekten çok başarısız. Peter Jackson’ın Hobbit filmlerinden bile daha kötü.
Harry potter melez prens
Contratiempo
Şöyle uzun zamandır, ters köşelere yata yata, dumur ola ola sağlam bir suç-gerilim filmi izlememiştim. Türün meraklılarına şiddetle tavsiye ederim.
(aslında türün meraklılarına dedim ama herkes izlemeli bence)
O filmdeki babanın oynadığı Ceset adında bir film var onu da tavsiye ederim. Bunun kadar iyi değil ama o da fena değil. İspanyollar film yapmayı biliyor gerçekten.
Loveless ve Annihilation’ı seyrettim.
Loveless bireyselliğe dair güzel mesajlar içeren ve Rusya’nın havasını içinize iyice çektiğiniz soğuk bir film. Annihilation ise dürüst konuşmak gerekirse beni hayal kırıklığına uğrattı fakat film üzerine deli gibi teori üretilebilir. Seyreden varsa ayrı bir kanalda tartışabiliriz.
The Dreamers.
Baya da oldu izleyeli. Eva Green’in Tanrıça gibi kadın olduğunu bir kez daha anlamamı sağladı.
Eva dedin mi akan sular durur. Dreamers’da da güzeldir ama ben ona Kingdom of Heaven’da aşık oldum. : )
@Salome ilginç bir tesadüf oldu Sıla. : )
Jumanji 2
Büyük bir korkuyla açıp izledim aslında. Robin Williams’ın yerini tutabilir mi? Benim için imkanı yok. Ne hale getirdiler acaba diyerek açıp izledim. Kötü diyemem ama Robinsiz bir Jumanji benim için bambaşka bir şeydir. Her dakikasında kahrolduğum çok şahsi yaklaştığım bir film olduğu için ne desem sözü Robin’e getiririm.
Benim dikkatimi de Casino Royale’de çekmişti, (Favori aktörüm olan Mads Mikkelsen hayranlığım da orada başladı.) Sonra Penny Dreadful’da iyice müridi oldum (:
Penny Dreadful’u sonunun kötü olduğunu bilmeme rağmen izlemeye devam etmemi sağlamıştı. Dizi oyunculuğunu film oyunculuğu seviyesine çıkarmıştır kendisi.
Eva Green benim için Sybilla karakteri ile özdeşleşmiştir. Ayrıca Cennetin Krallığı izlenmeli. Sınırları zorlayan ve tarihi çarpıtmadan doğru şekilde anlatan, bu sebeple batı ülkelerinde fazla değer görmemiş bir filmdir.
İnsanların artık abartma dediklerine aldırmıyorum benim için şimdiye kadar izlediğim en iyi film kingdom of heaven yani cennetin krallığı filmiydi. Eva Green ise orada ayrıydı ve benim için de o karakterle özdeşleşmiştir.
Ya ben birşeyi merak ettim. Cennetin Krallığı izlediğim en iyi film demişsiniz. Tamam fena film değildi ama… Bu filmi sizin gözünüzde bu kadar özel yapan şey neydi? Bizim izlerken kaçırdığımız birşey mi vardı ya da?
@rann’ın da bahsettiği gibi olabildiğince objektif anlatması veya Ridley Scott’ın sinematografisi falan filan olabilir elbet ama en temel sebep. Bir şeyi neden çok severiz? Ya da bir şey neden en sevdiğimiz olur? Sadece iyi olması, mükemmel olması yetmez.
İnsan içinde kendinden bir parça bulmalıdır.
Pek meraklısı olmadığım halde izledim. Harikaydı. Yönetmenin “El Cuerpo” adlı filmini de izlemek için sabırsızlanıyorum.
Benim sevme sebebim doğu kültürünü batı kültüründen daha çok sevmem, örnek Dune seriside aynı sebepten en sevdiğim seridir.
Hikaye ne batıyı ne doğuyu öven, nede müslümanları küçük görüp aşağılayan bir yapıda değil.
Ridley Scott’ın bana göre en çok emek harcadığı ve mekan, olay ve dönemin havasını veren en güzel çalışmadır.
Edward Norton bir maske altında olsa bile büyüleyici bir oyunculuk göstermistir. Aslında filmde herkes oyunculuk konusunda üst düzeydir.
Film müzikleri mükemmeldir.
Tarihi çok sevmem.
Benimde en sevdiğim 2-3 filmden biri olabilir. Özellikle Crusader Kings 2 oynadığım zamanlar da arada film muziklerini dinleyip, savaş sahnelerini izliyorum.
En son izlediğim film Star Wars - The Last Jedi.
Yorumum: Star Wars serisi çoktan sona ermeliydi. Zorla devam ettirince ortaya böyle saçma filmler çıkıyor.