En Son İzlediğiniz Film?

Godfather
Bir sinema televizyon öğrencisi olarak her ne kadar utansam da orta okul zamanlarımda Godfather’ı izlemeye kalkmış ve ya uyuya kalmıştım ya da “çok sıkıcı yaa” diyip kapatmıştım. Ama dün akşam “izliyim bir şunu neymiş öve öve bitiremediler” dedim ve izledim. Öncelikle milletin hangi kısımlarına vurulup övdüğünü bilmiyorum. Ama benim vurulduğum birkaç noktası var. Biri karakter gelişimi; Michael’ın filmin sonunda artık filmin başındaki karakterden çok daha farklı biri olması ve bu değişimi neden olduğunu bize filmin üç saat boyunca çok iyi bir şekilde anlatması. Bir diğeri filmin yeni gerçekçilik akımına öykündüğü muazzam doğal çekimi ve görüntüsü; yeni gerçekçilik filmlerindeki gibi ben gerçekten gerçek insanların gerçek öykülerini izliyormuşum da birisi çaktırmadan kayda almış gibi, muazzam. Bu ikisi gerçekten filmin en başarılı olduğu iki nokta olduğunu düşünsem de oyunculuklar hikaye falan da harika zaten. Şimdi serinin devamını da izleyeceğim ama şunu söylemek istiyorum. Gerçekten bu filmden sadece bu filmden seriden de değil iki üç sezonluk dizi yapılır. Film çok uzun gelip sıkılan yıllar önceki Batu çok yanlış düşünmüş. Bu filmde rahatsız olduğum tek şey yeterince uzun olmaması. Yaptıkları o zaman atlamaları beni rahatsız etti. Atladıkları kısımları da izlemek istedim on saatse on saat yirmi saatse yirmi saat. Zerre spoiler da vermeden fikirlerimi yazdım :clap: :clap:

7 Beğeni

Açlık Oyunları izledim yeniden. Nerden estim geldim bilmiyorum da, iyi ki izlemişim. Çünkü seriyi okuyup filmlerini çıkar çıkmaz izlediğim yıllarda bu filmi HİİİİİİÇ sevmemiştim. Ama şimdiki izleyişimde güzelliğini görebiliyorum. Eskiden bana aşırı kafa karıştırıcı ve amatör gelen çekimleri, şimdi karakterin gözünden görmemi sağladığı için harikaydı. Diğerlerini de izleyip maraton mu yapsam bu gece diyorum ama bir yandan da eriniyorum. OOFH. Kesin dayanamayıp izlerim.

1 Beğeni

Tuncel kurtiz’in sabana bakışı filmin enn mükemmel sahnesiydi bence.

1 Beğeni

Kötülere genelde “filim” deniyor, bu bence film. :smile:

Şaka bir yana, Aamir’in bu rol için geçirdiği değişim inanılmaz. PK kadar başarılı bulmasam da Bollywood standartlarına göre iyi bir yapım.

1 Beğeni

images%20(24)

Mel Gibson ve Sean Penn’ın başrolde olduğu güzel bir biyografi tarzı sağlam bir hikaye’ye sahip çok güzel bir film.Filim’in konusu ise oxford’da görev yapan bir profesör’ün büyük ingiliz sözlüğünü oluşturmak için yardıma ihtiyaç duydugu zamanda rastlantı sonucu denk geldiği ruhsal hastalık çeken bir adamın yardımı ile başlıyor.askerlik sonrası akıl sağlıgını kaybeden bu adam ruhsal sorunlarından kurulmak için bu yardımı yapıyor.Güzel bir film.Tavsiye ederim.

3 Beğeni

Yahu hint filmlerini küçümsüyor bazı güruhlar ama Aamir Khan filmleri muhteşem değil mi? Yerdeki Yıldızlar, 3 İdiot, PK birçok başyapıt denen hollywood filminden daha güzel bence.

1 Beğeni

Bence muhteşem olmaktan fersah fersah uzaklar. Düşük entelektüel seviyeye hitap eden, tamamen mesaj kaygılı filmler. Geniş çaplı sinema severlerin ilgisini çekemeyecek, tam olarak post-truth bir sinema tarzı.

5 Beğeni

Detective pikachu :zap:
Güzel bir film miydi tartışılır. Beğendim mi? Kesinlikle evet :grinning: eğlenerek izledim, çocukluğumun biricik kahramanlarını yeniden görmek güzeldi.

1 Beğeni

Aamir Khan filimlerini bende çok beğeniyorum.Zaten bunun dışında hala önyargılıyım.Ghajini filmini arkadaş zorla izletmişti yoksa belki hala Aamir Khan’ nın bu kadar iyi filmler çektiğinden haberim olmazdı.

2 Beğeni

Tamamen mesaj kaygılı olması bir filmi kötü yapmaz. Olmalı mı olmamalı mı tartışılabilir sadece.

1 Beğeni

Bkz: Genel kitlenin beğendiği içerikleri eleştirince entelektüel olacağını zanneden kişiler.

1 Beğeni

Film izlemek istiyorum ama film seçmekte kararsız kaldım film önerisi olan var mı

1 Beğeni

Valla bilemedik şimdi ne verelim. Aslında ne tür seversiniz, nelerden hoşlanırsınız. Ona göre bir yönlendirme yapabiliriz.

1 Beğeni

Aksiyon,bilim kurgu tarzı olabilir

1 Beğeni

Aksiyon diyorsanız aklıma direk John Wick 1 ve John Wick 2 geliyor.
Bilim kurgu derseniz İnterstellar izleyin pişman olmazsınız.

1 Beğeni

Çok övülen bir film. Romulus and Remus The First King

1 Beğeni

2017 yilında çıkan King Kong filmini öneriyorum.

1 Beğeni

Güzel bir filme benziyor, izlenecekler listeme ekledim.

1 Beğeni

Türk Sineması Tarihi münasebetiyle izlediğim filmler desek daha doğru olur.

Göç Üçlemesi Lütfi Akad

70’ler Türkiye’si hakkında güzel bir portre çiziyor, eh tamamen objektif diyemeyiz ama gayet güzel, sıkılmadan izletiyorlar kendilerini. Gelin - Düğün - Diyet. Gelin bir ailenin köyden, kendilerinden evvel İstanbul’a göçen ailelerinin yanına gitmesini anlatıyor. Çocuğu hastalanmış Hülya Koçyiğit, para kazanmak, ticaret yapmak için hiçbir şeyi görmeden ilerleyen aile üyelerine karşı duruşunu anlatıyor. Düğün’de yine İstanbul’a göç etmiş bir ailenin İstanbul’da tutunma çabasını görüyoruz. Diyet’te yine göç etkisiyle İstanbul’a gelen ailenin ayakta kalma çabalarını görüyoruz. Fabrika ve Sendika üzerine ders verir gibi film. Üçlemedeki her filmin temel önermesi bir ayet veya hadis ile anlatılıyor. Zorunda değilseniz, dönem filmlerini merak etmiyorsanız izlemenize gerek yok.

Kasaba Nuri Bilge Ceylan

Ne anladığımdan, doğru anlayıp anlamadığımdan emin değilim. Gereksiz bir kapalılık mı var, imgeleri yorumlayamadım mı yoksa yalın haliyle çok düz geldiği için kabul mü etmiyorum emin değilim. Bence durum ilki ama şöyle anlatabiliriz filmi; her kuşağın kendi dertlerini, dünyaya bakışlarını görüyoruz. Nuri Bilge’nin bu kapanık anlatımını sevmiyorum. Görüntüleri ise her zamanki gibi güzel.

Uzak Nuri Bilge Ceylan

Yine bir Nuri Bilge Ceylan filmi. Kasaba kadar kapalı bir konusu yok. Anlattığı da isminde saklı. İş aramak için İstanbul’a gelen Yusuf fotoğrafçılık yapan memleketlisi Mahmut’un evine misafir olur. İkisinin birbirleriyle ve dünya ile olan ilişkisiyle de sürer gider film. Canınız sıkılmaz ama durgun filmleri sevmiyorsanız izlemeseniz de olur.

C-Blok Zeki Demirkubuz

Şunu anladım ki, Zeki Demirkubuz’un ilk yapımları bana daha yakınmış. Oysa pek sevmezdim kendisini, söyleşi sırasında tanışma fırsatım olmuş ama gereksiz muhabbet döndürdüğünü düşünüp ön yargılı davranmıştım. Söyleşi için hala aynı şeyleri düşünüyorum ama filmleri için bunu söyleyemem. Güzeller. C-Blok ise çok iyi bir deneme. Yani, normal bir film aslında ama sizi içine çeken kendine has bir havası var. Seneler önce gördüğüm bir rüyayı aklıma getirdi o apartmanlar. 90’lar garip yıllar. Bu garipliği de bu filmde gördüğümü düşünüyorum.

Kader Zeki Demirkubuz

Magnum Opus. Bence tabi. Masumiyet’i Kader’den sonra izlediğim için de böyle söylüyor olabilirim. Ya da diğer filmlerini izlemediğim için ama sanmıyorum ki diğer herhangi bir filmi beni bu kadar içine çeksin, hapsetsin ve yer etsin. Aşk ve takıntının çok iyi harmanladığı bir film. Ufuk Bayraktar, bazen büyük bir oyuncu gibi oynuyor, bazen düşüyor ama son sahnelerdeki performansı elini öptürtür. Çok överim bu filmi. Haksızlık da olur diğer filmlere ama Türk Sinemasında sayılı aşk filmlerindendir. Sevmek Zamanı ile yan yana koyabilirim.

Masumiyet Zeki Demirkubuz

Meh. Kader gibi bir film bekledim. İlk bu filmi izlesem keza daha da çok beğenirdim ama benim için ifadesi Kader’in kökenlerini atan film olarak kalacak sanırım.

Tabutta Rövaşata Derviş Zaim

Çok güzel, inci gibi işlenecek bir konusu var filmin ama maddi yetersizlikler boy göstermiş. Üzerine eğilememişler gibi geldi filmi izlerken. Konusu dağınık, kamera hareketleri garip geldi. Güzel ama. Kısa ve izlenilecek kıvamda.

Üstteki filmlerde, entelektüel birikimimin yokluğu nedeniyle kaçırdığım çok şey olduğuna inanıyorum tabi. Ama yine de dışarıdan bir göz olarak böyle yorumluyorum.

6 Beğeni

Karpuz Kabuğundan Gemiler Yapmak Ahmet Uluçay

Ahmet Uluçay’ın %60’ı hayatımdan parçalar dediği, ilk uzun metraj filmi olmasına rağmen kendisinin atmosfer yaratmada ne denli usta olabilecek, olmuş bir yönetmen olduğunu gösteren samimi bir film.

Köyde yaşayan, çalışmak için kasabaya giden iki çocuğun sinema ve hayat üzerine arkadaşlıklarına konuk oluyoruz. Samimi bir dili var. Komik, incelikli. Oyuncuların köyden kişiler olmasına rağmen, şaşırtıcı derecede iyi oyunculuklara sahip. Vefat etmeseydi, Türk Sineması epey şey kazanırdı sanırım.

Bu arada Ezel Akay da büyük adam. Derviş Zaim, Ahmet Uluçay gibi yönetmenlerin elinden tutmuş zamanında. Sağ olsun.

6 Beğeni