Bunu izledikten sonra kesinlikle kamera arkasına da bakın. Tek çekimlerde ustalık konuşturmuşlar.
In Bruge baya iyi film
Listeye ekledim, en yakın zamanda izlemek isterim.
Bu arada saat 21:30da TRT 2’de Stalker - İz Sürücü isimli film var, izlemek isteyen olursa.
Nihayet Parasite’i izledim, muhteşem bir film. Yakın zamanda Arakçılar’ı da izlemiştim o da harikaydı. Bu iki filmin de IMDB listesinde ilk 10’da olması gerekiyor bence.
Star Wars: Force Awakens
3 Akira Kurosawa filmi daha izledim. Akahige, Dersu Uzala ve Ran.
Akahige’den başlıyorum. Çok beğendim. Mifune bu filmde de çok başarılıydı. Çekimler yılının çok ötesinde. Hikaye güzel. Kitaptan uyarlamaymış. İzlemenizi şiddetle tavsiye ederim. Yılına ve süresine hiç takılmayın. Tam spoiler sayılmaz ama yine de blurluyorum. Bir sahnede kamera kuyudan içeri bakan karakterlerin sudaki yansımasını çekiyor. Bu sahne nasıl çekilebilir. Kameranın görünmesi lazım. Şu an görünmemesi için Green screen kullanılıyor. Aynı sahne normal çekilip ters döndürülüp yansımaya yapıştırılıyor. 1965’te böyle yaptıklarından emin değilim. O yılda green screen var mı ondan bile emin değilim. Nasıl yapıldığını bilen varsa lütfen beni aydınlatabilir mi?
Dersu Uzala ile devam ediyorum. Kurosawa bir dönem kendi ülkesinde sermaye bulamamış. Bu dönemde sovyetler birliğinden rusça bir film çekmesi için teklif almış. Kabul etmiş. İki yıllık uzun bir çekim sürecinin ardından ortaya bu film çıkmış. Beğendiğim bir film oldu. Dersu Uzala katakterini oynayan oyuncu çok başarılıydı. Ayrıca Star Wars’ta olan bir sahnenin aynısını görüp şok oldum. Görenler sahneyi hatırlar zaten. Sahneyi paylaşıyorum. Bu da tam spoiler sayılmaz hikayeye hiç bir etkisi yok ama yine de blurluyorum.
Ve son olarak Ran. Bir Kral Lear uyarlaması. İzlediğim en iyi renk kullanımına sahip film. Savaş sahneleri inanılmaz başarılı. En beğendiğim kurosawa filmi bu oldu diyebilirim. Sıralama yapmam gerekirse:
1-Ran
2-Akahige
3-İkiru
4-Dersu Uzala
5-Rashomon
6-Shichinin no Samurai
7-Yojimbo
İlk altıyı sıralarken inanılmaz zorlandım. Yojimbo kesinlikle diğerlerinin seviyesinde değildi. Diğer hepsini izlemenizi öneririm. Bundan sonra biraz Kurosawa izlemeye ara veriyorum.
Yojimbo ile Kurosowa’ya başlamayı düşünüyordum ama bayağı gömmüşsünüz. Hangi film ile başlamamı tavsiye edersiniz?
Yazdıklarımı kronolojik izleyebilirsiniz. İlk çekilen Rashomon. Kronolojik izlemeyecekseniz Seven Samurai da güzel bir başlangıç noktası olabilir. Bu arada yojimbo da güzel bir film. Sadece diğerleri kadar güzel değil. Western filmlerinden çok fazla etkilenmiş. Bana biraz gişe yapsın diye çekilmiş gibi gelmişti. Eğer western seviyorsanız ondan da başlayabilirsiniz.
Western sevip sevmediğimden emin değilim. Sanırım Seven Samaurai ile başlayacağım. Teşekkürler.
Yüzüklerin Efendisi üçlemesi.
Hakkında fazla söze gerek yok bence,
bu kaçıncı izleyişim bilmiyorum ama her defasında aynı zevk ve heyecanla izliyorum.
İzlemeyen varsa kesinlikle izlemeli ve neler kaçırdığını görmeli.

Çok değişik bir filmdi. Daha önce izlediğim hiç bir şeye benzemiyor. Nasıl anlatacağım hakkında bir fikrim yok. Çok farklı bir film. Görüntü yönetmenliği çok başarılıydı. Hele parkta otururken arkadaki ekranda baykuş uçan sahne çok güzeldi. Filmin kısaca konusu Yapay Zeka-İnsan ilşkisi. Bana çok farklı duygular yaşattı. Aralara sıkıştırılmış çok güzel alt metin(ler) var. İzlemediyseniz bence mutlaka bir göz atın. 8/10
Nedense filmde Joaquin Phoenix değilde Michael Fassbender oynuyormuş gibi hissettim. Michael Fassbender dublaj yapsa ben hiç fark etmezdim. Hatta ilk başta kim oynuyor diye hiç bakmadım Joaquin Phoenix’in sesini duyunca bir duraksadım. Filmde M.Fassbender’ın olmadığını anlamam 5 dakikamı aldı. Uykusuzluğumun bu konuda etkisi olabilir.
Strange Days’i izledim. İnsanların anılarının kaydedilip satılabildiği bir dünyada, anılar yüzünden yeni suç türleri de ortaya çıkar.
Oyunculuklar biraz daha iyi olabilirdi, bunun dışında filmin geri kalanı çok güzeldi.
Uzun bir aradan sonra (1 ay) bir değiklik yaparak farklı bir tür film izlemek istedim ve karşıma Rurouni Kenshin Part I: Origins çıktı. 3 filmlik bir serinin ilki olan filmi çok beğendim. Sesler olsun karakterler olsun beni tatmin etti. Filmin içine serpiştirilen müzikler ve fantastik ögeler filmden aldığım zevki daha da arttırdı. Diğer filmlerini de yarın ve sonraki gün izlemeyi düşünüyorum.
Aynı isimde animesi de var haberin olsun filmi 2012 yapım. Animesi 1996
Rush(Zafere Hücum) filmini izledim. James Hunt ve Niki Lauda adında 2 Formula 1 pilotu arasındaki mücadeleye odaklanan ve gerçek bir hikayeye dayanan senaryosuyla güzel bir filmdi. 2013 yılında çekilen filmi izleyen Niki Lauda, ilk izleyişinde “That’s really me” demiş. Niki Lauda 2019’da aramızdan ayrılmış, James Hunt ise 1993’de 45 yaşındayken göçtüğü için bu filmi görememiş. İzlemeniz durumunda zıt karakterlere sahip 2 “düşmanın” pistlerdeki muharebesine bir bakış atmış olacaksınız.
Bu kadar
Bu filmi beğendiyseniz Senna’nın belgeseline bakmanızı tavsiye ederim. 80lerin ortasında Formula 1 deki esas rekabeti, yönetimin yaptığı çıkarları, Senna’nın hem yarışta hem yarış dışı nasıl biri olduğunu anlatan çok güzel bir belgesel
Evet animesinin olduğunu da öğrendim. Önce filmler sonra anime. Fakat film serisinin 3. Filmi hakkında fazlasıyla olumsu yorum mevcut. Siz izlediniz mi, nasıl acaba?
Animesini yarım bırakmıştım ben… Ama çok sevenleri de var. O yüzden filmlerini de hiç izlemedim. Animesi 94 bölüm + ova bölümleri içeriyor. Gerçi bitti sayılır da 90.bölümden sonra izlemedim. Sanırım uzun animeleri hızlı izlemek beni sıkıyor, uzun soluklu yarım bıraktığım 3. anime bu.
Öneriniz için teşekkür ederim, ilk fırsatta izleyeceğim.
Dün akşam Grease filmini izledim, güzel bir müzikaldi eskiler bi başka ya