Devam filmi olarak başarılı olmuş, ilk filmi beğenen arkadaşlar gönül rahatlığı ile izleyebilirler. Ben genel anlamda gerilim türünün fanı değilim, ama kalplerin Jim’i krasinski kardeş yine başarılı bir iş koymuş yönetmenlikte ve sizi adeta o ortamda hissettirmiş. 7/10
7 Beğeni
Yoksulu izlemediğinden yola çıkarak… Umarım Düttürü Dünyayı izlemişsindir. Açık ara favorimdir benim.
(Yuh kaç ay öncesinin konusu karşıma gelmiş şimdi fark ettim)
3 Beğeni
Bir süredir buralardan uzak kaldığım için izlediğim filmleri hızlıca özetlemek niyetindeyim. Umarım, eğer ki izlemediyseniz tabii, sizlerin güzel filmler izlemenize sebep olurum 
1-) Scent of a Woman.
İzleyin efenim(ki çoğunuzun bunu izlemiş olması mümkün) gayet güzel bir film. Al Pacino oynuyor. Bu Film ile oscar almış. Tabii haklı olarak bir çok başarılı rolü olduğu için bu rolüyle oscar almasını eleştirenler olmuş. Genel olarak keyifli, ara ara hüzünlü ve arka planda ise güzel mesajlar veren bir film.
2-) The Trial of The Chicago 7.
1968 Yılında Vietnam savaşını protesto etmek isteyenler Demokrat Parti Kongresi sırasında toplanırlar. Protestolar polisin orantısız güç kullanması gibi sebeplerle büyür ve şehir çapında olaylara dönüşür. Film bu protestocuların liderleri olarak gösterilen yedi(aslında sekiz) kişinin yargılanmasını anlatıyor. Gerçek bir olaydan esinlenme ve final sahnesi gerçekten çok hoşuma gitti.
3-) Moneyball
Bu film de gerçek bir hikayeye dayanıyor: Oakland Athletics beyzbol takımının 20 galibiyet serisini nasıl yakaladığını, menajer Billy Beane’in klasik yöntemleri reddedip istatistikler üzerine kurduğu takımın kazandığı büyük başarıyı anlatıyor. Billy Beane’i Brad Pitt canlandırıyor.
4-)Professor and Madman
Başrollerini Mel Gibson, Sean Penn’in paylaştığı film 1857 yılında Oxford İngilizce Sözlüğünü derlemeye başlayan ve denetim kurulunu yöneten ünlü profesör Sir James Murray ve Broadmoor Cinayet Zanlıları Akıl ve Ruh Sağlığı Hastanesinde tedavi gördüğü sırada sözlüğe 10.000’ den fazla kelimede katkıda bulunan doktor Dr. William Chester Minor’ın hikâyesi anlatılmaktadır. (Tahmin edebileceğiniz üzere bu da gerçek bir hikaye )
5-) The Departed.
Bu filmi hala izlemeyen muhtemelen bir ben kalmıştım artık ben de izledim Mafyanın içine girmiş bir polis, polis teşkilatına sızmış bir mafya arasında güzel bir macera filmi. Jack Nicholson, Leonardo Di Caprio, Matt Damon gibi başarı oyuncular var. (Bu gerçek bir olaya dayanmıyor… yani galiba )
4 Beğeni
Kadın Kokusu, bayılırım.
3 Beğeni
Tam bir sinema filmiydi. Bol aksiyonlu. İzlerken bu da olmaz denilen sahnelerden bolca var. Son sahnesi için dahi izlenir. Benim oldukça hoşuma gitti ama tekrar izleyeceğimi pek sanmıyorum.
4 Beğeni
Yumurta, Bal, Süt üçlemesinin (Yusuf Üçlemesi diye de geçiyormuş.) kimine göre ilk, kimine göre son izlenmesi gereken filmi. Ben ilk izledim. Bal’dan devam edeceğim.
Filmi sevdim ama niye sevdiğimden emin değilim. Sanki bir arkadaşımı gizli kamerayla izliyormuşum hissine kapıldım, sıkılmadım. Film çok samimi ve bir o kadar da sıradandı galiba; ve sanırım bu yüzden sevdim. Emin değilim demiş miydim niye sevdiğimden? 
Bu arada buradan legal ve ücretsiz olarak ama reklamlı bir şekilde izlenebilir:
https://puhutv.com/yumurta-izle
3 Beğeni
Fragmanlar sonrası oo büyük bütçeli bilimkurgu dedik, konu hoş chris le yvonne kütür kütür yenir dedik ama beklediğim kalitede değildi maalesef. Görselliği ve aksiyonu yerinde tabi, popcorn filmi tadında düşük beklentiyle hoş keyif verebilir. Sıkıntısı senaryo ve olası gerekenden uzun süresi.
Sinemalara girdi mi bilmiyorum, denk gelirse büyük ekran beyaz perde de daha bir popcornluk olur. Evde 4k HDR izledim ben, en azından teknolojik zevkini aldık o şekil. Dediğim gibi boş vakitte düşük beklenti ile değerlendirilebilir bir film olmuş.
4 Beğeni
Black Widow
2/5
Çok zorlama bir film olmuş. En azından 2017 yılında vizyona girseydi beni bu kadar rahatsız etmezdi. Taskmaster MCU’da görmek istediğim karakterlerden biriydi. Fakat karakteri harcamışlar.
5 Beğeni
Black Widow
Uzun zamandır izlediğim en sıkıcı filmdi. Sinemada değil de evimde izleseydim ilk 20 dakikasında kapatırdım muhtemelen. Belki Marvel ile olan bütün ilişkim 3 Iron Man filmi ve ilk Avengers’tan sonra kesildiği için bana ekstra sıkıcı gelmiştir.
Zorlama aile draması yaşanan her anı elim alnımda izledim açıkçası. Aşırı derecede bilindik olay örgüsüne girmiyorum bile.
Feromonlu sahnede aklıma bildiğim başka bir şey geldiği için haykırarak gülmüş bulundum, bunun için ve tamamen Rachel Weisz’in varlığı için +1 puan veriyorum.
3/10
3 Beğeni
Gunpowder Milkshake i izledim, Karen Gillan sevdiğim bir kerata olsa da film tam olmamış maalesef. John wick tematiği güzel tutmuşken bir de hanımlardan yapalım demişler ama eksikleri çok, 5/10 ama popcorn u alıp kafa dağıtmalık boş zamanda izlenir rate imi verdim.
Diğer arkadaşlar gibi ben de Black Widow u izledim çıkınca, o sıra yorum yapmamışım. o kadar gömmeye gerek yok bence, genel olarak marvel cinematic universe yapımlarına göre zayıf kalmış. Ama bu filmin başına gelenler de diğerlerinin hiçbirine gelmedi 
Daha senaryo evresinde sorunlu başladı, kadın yönetmen ile çalışma ısrarı çerçevesinde birkaç kez yönetmen değişikliği oldu. Önce anlaşıldı, sonra iptal edildi fln yönetmen anlaşmaları. o gecikmede ilk planlanan timeline kaçtı, sonra corona krizleri ile erteleme üstü erteleme aldı
İşin mutfağında çok sıkıntı yaşanmasına rağmen eli yüzü düzgün bir yapım yine de. çığır açıcı, yeni çağ açıcı yıkıp geçen bir film değil, kendi içinde hem orjin bi hikaye dokundurması hem de gelecek adına ufak asistler yapmışlar. Genel olarak marvel cinematic universe seven izleyiciler keyifli bir akşam geçirir diye düşünüyorum ama seyirden önce çok yüksek beklentiye de girmemek lazım.
1 Beğeni
Safe House
2/5
Aksiyonu ve kovalamacası bol olan bir film. Beklentiye girmeden vakit geçirmek için izlenebilir.
10 Cloverfield Lane
1/5
Hiç sevmediğim bir film oldu. Sonunu zor getirdim. Aslında konusu gayet ilgi çekici fakat güzel kullanamamışlar.
Gunpowder Milkshake
4/5
Bilindik bir konuyu anlatmasına rağmen başarılı buldum. Özelikle yakın dövüş sahneleri ve oyunculuklar iyiydi.
The Boy From Medellin
4/5
Severek dinlediğim J Balvin’in belgeseli. Özellikle doğup büyüdüğü yerdeki konserden önceki duyguları çok iyi yansıtılmış.
3 Beğeni
Türk Fantastik Sinemasının bence önce Sen Aydınlatırsın Geceyi sonra da Aaahh Belinda’dan sonraki en iyi filmi olan Arkadaşım Şeytan filmini izledim. Türü Müzikal, Fantastik, Politik
Filmde Mazhar Alanson, Yaprak Özdemiroğlu ve Ali Poyrazoğlu başrolde. Müzikleri MFÖ yapmış. Yan rollerde Özkan Uğur ve Ayhan Sicimoğlu var. Fuat Güner bir hastalık yaşaması sebebiyle, eski İpucu Beşlisi grubundan arkadaş oldukları Ayhan Sicimoğlu oynamış.
Film Goethe’nin Faust’unun Türkiye uyarlaması gibi denilebilir ama aşırı orijinal. Atıf Yılmaz filmlerinde görmüş olduğumuz kadının hane içindeki rolünü burada çok iyi görüyoruz. Yaprak Özdemiroğlu, filmde model gelin olarak oynuyor. Üç sekansı var, kocasına düşkün, seks meraklısı, ikinci sekansı ev hanımı, üçüncü sekansı kendi ayakları üzerinde duran, güçlü bir kadın. Güçlü kadın olduğu sekansında bence apaçık cesur mesajlar verilmiş gününe göre. Senaryo Ümit Ünal, Halit Refiğ, Ayşe Şasa, Atıf Yılmaz’a ait.
Şeytanımız (Ali Poyrazoğlu), milletin ruhunu isteklerini yaparak satın alıp yumurtaya hapsediyor. Daha sonra ise bu yumurtalar üzerinde gücünü kullanamıyor. İyi bir müzisyen olmak isteyen Fatih (Mahzar Alanson) şeytanla karşılaştığında bu olaylar gerçekleşiyor. Teknoloji, insanları ruhsuzlaştırmış. Film, teknolojinin insanları ruhsuzlaştırması durumunuda ta 1988’de işlemiş. Bence çok cesur. Aynı Aaahh Belinda ve Asiye Nasıl Kurtulur? gibi.
Müzikal olarak yaklaşırsa filme başarılı diyemeyeceğim. Bu filmden bir sene sonra (1989) Arabesk filmi çıkıyor. O filmde müzikaller aşırı iyi. Hem de sadece bir yıla rağmen.
7 Beğeni
The Green Knight
Aslında her izlediğim filmi paylaşasım olmuyor ama bu filmi paylaşmak istedim. Forumdaki birçok kişinin sevebileceğini düşünüyorum. A24 yapımları her zaman böyle değişik ve orijinal oluyor. Konu ilginizi çekerse izlemenizi tavsiye ederim ancak aksiyon dolu epik bir hikaye beklemeyin derim. Farklı bir tarzı var ve bence Sir Gawain’in hikayesi olsa olsa böyle anlatılırmış. Çok iyi iş gerçekten.
8 Beğeni
Nazmi Ağıl’ın çevirisini yaptığı kitabını bitirmeme 20 sayfa kaldı. Filmin yorumlarına baktım, kitaptan farklı olduğunu söylemişler. Zaten sadık kalma açısından her yönüyle uyumsuz bir eser. Filmin puanı da beklediğimden düşükmüş. Yapıtın o ağır sanatsal yönünü aktarmaya çalıştıkları için olmuştur diye düşünüyorum.
2 Beğeni
Kitabını okumadım o yüzden bir kıyas yapamayacağım ama belki de hayal kırıklığı yaratacaktır farklı tercihlere yöneldilerse. Ben daha çok özgünlüğünden etkilendiğimi söyleyebilirim sanırım. Bu arada ben ratinglere bakmak için criticker’ı kullanıyorum. Orada kendi oluşturduğunuz puanlama skalanıza göre tahmini bir puan veriyor filmlere diğer kullanıcıların o filmleri kendi listelerinde yüzdesel olarak nasıl ratelediklerine bağlı olarak. Örneğin, benim listemde en yüksek puan 90 ve 90 verdiğim 3 film var. 80’den yukarısı için genelde başyapıt olarak gördüğüm filmleri puanlıyorum. 80-70 arası ise benim için sinemada izlemeye değecek filmler oluyor genelde. Bu filmin notunu sistem 74 olarak generate etmiş benim puanlama listeme göre. Bense muhtemelen 76-78 vereceğim ki genelde sistemin ‘‘sen bu filme şu puanı verirsin’’ diyerek generate ettiği puanlar nokta atışı oluyor.
4 Beğeni
Minamata
Bob Ross:Küçük mutlu ağaçlar
Yeşil şövalye
2 film bir adette biyografi önerim var.Netflix yapımı Bob Ross biyografisi ressam hakkında derinlemesine bir yapım olmuş ve ben çok beğendim bir o kadar da üzüldüm ressam için.
Yeşil şövalye ise İngiltere krallığında geçen ve bir kendini kanıtlama ispat edebilme yapımı olmuş.İçinde epey fantastik öge var ve filmin izlenirliğini arttırmış lakin film çok durağan işliyor ama yine de izlenmesi keyifli bir yapım.
Minamata ise Life derginde iyi bir üne sahip bir fotoğrafçının Japonyada ki küçük bir kasabada ki civa ölümlerini dünyaya duyurma mücadelesini ele alıyor.Johnny Depp’in eşsiz oyunculuğu tabi ki filme kalite katıyor.
5 Beğeni
Aralarında kan bağ olmayan bir aile, çocuklar ve baba düzenli olarak hırsızlık yapıyor. Aile kavramının ve toplum değerlerinin sorgulandığı altın palmiye almış bir film.
Hirokazu Koreeda’nın diğer filmleri de benzer temalara sahip, onları da tavsiye ederim.
5 Beğeni
Çok beğendim. Bence bu film kültleşecek. Çok düşük bütçeli bir film. Kral Arthur anlatılarının bir parçası diyebileceğim bir hikaye.
Tek karakter üzerinden kahramanın yolculuğu ve dönüşümü hikayesi. Hikaye anlatılıcığı açısından ders niteliğinde bir film. Müzikler ise şahane, benim gibi Loreena McKennitt hayranıysanız sırf müzikler için bile izlemelisiniz.
Çok eski mitleşmiş bir hikaye ve insanın şan, şöhret arayışını çok güzel işliyor.
7 Beğeni