Kimseye silin demedim zaten ben sildim sadece 
Bu tür troll amaçlı diğer bir deyişle kullanıcılar ile dalga geçmek için alenen kötü niyetle açılan konuları ciddiye alıp fikrimi belirttiğimde kullanıldığımı hissediyorum. O yüzden niyetin bu doğrultuda olduğunu farkedince konuda mesajım bulunsun istemedim. Niyeti daha samimi olan başka bir üye benzer bir konu olurda açar ise oraya yazarım. Tamamen kişisel bir tercih yani.
Şahsen ben bu konunun açılmasının ve bu kadar abartılmasının gereksiz olduğunu düşünüyorum. Eğer forum seviyesinin düştüğünü düşünüyorsanız ya yükseltmeye çalışırsınız ya da hesabı silip gidersiniz. Hiçbir eylemde bulunmadan sadece forumu eleştirip birbirimizle laf dalaşına girdiğimiz zaman kırıcı olabiliyoruz.
Siz bir de donanımhaberi görseniz hepten kafayı sıyırırsınız. Allahtan sadece haberleri okuyorum.
Dün MSI patronu yedinci kattan düşüp öldü haberine gelen yoruma bakın:
Acaba bu yorumu yazarken ne düşünüyordular?Çok merak ediyorum gerçekten.Çünkü,hiçbir normal insan böyle yorum yazacak kadar saygısız olamaz…
Saygısız insandan bol ne var ki Türkiye’de.
Sadece forum üyelerinin konuları çarpıtması değil aynı zamanda konularda da sıkıntı olduğunu düşünüyorum. Yeni açılan konuların en az yarısının gereksiz olduğunu düşünüyorum. Ayakkabı numaralarınız?, Alttaki üyeye bir şey bırak, üsttekini bir kahramana benzet falan gerçekten ilginç hal almaya başlıyor
Son 2 konunun hangi tarafı size yanlış geldi acaba?
Dün akşam Rıhtım’dan yıllar öncesinden hatırladığım üyelere denk gelince laf lafı açarak konu foruma geldi ve bu başlıktan haberdar oldum. Kayıp Rıhtım’ı senelerdir takip eden bir okur olmama rağmen forum altyapısı değiştiğinde üye olmak için pek de acele edesim gelmemişti, üye olduktan sonra ise ilk mesajım olan şu iletiye kadar da neredeyse iki sene geçmiş.
Kayıp Rıhtım’ın son hali benim için eskiyi aratıyor. Yalnızca forumla da alakalı bir durum değil bu, belki daha da yoğun bir biçimde aynı hissiyatı blog kısmında da duyuyorum. En nihayetinde ikisinin birbirini etkilediği kanaatindeyim. 2018 yılında forum değişirken ortamda genel bir “modernizasyon” havası vardı. Peşi sıra şimdilerde sessiz sedasız devam eden Discord kanalı açıldı ve blog’ta günümüzdeki haline geldi. Halen daha merak ediyorum bu değişim fikri neden bu kadar keskin bir biçimde gerçekleşti…
Forumdaki arayüz değişiminden sonra iki husus gözlemledim. Arayüze alışamayanlar sessizleşti, kenara çekildi. İkincisi ise arayüze aşina olan ama Rıhtım’daki konsepte uzak olan üyeler burayı biraz daha sohbet grubu havasında kullanmaya başladı. İlk gruptakilerin yokluğunda ikinci grubun sayıca artması da zamanla buranın tarzının şu anki noktaya gelmesini hızlandırdı. Kendi adıma konuşmam gerekirse, Discourse isimli bu forum altyapısına aşinayım, dolayısıyla şimdiye kadar yazmama sebebim alışamamak değildi. Rıhtım’ın kendine özgü sohbet ortamındaki değişikliğe alışamadım… Forumun şu hali popüler kültür alanında içerik üreten Twitch yayıncılarının / Youtube kanallarının komünitelerini andıran bir izlenim veriyor. Üşenmedim saydım, güncel konu başlıklarının %40’ı edebiyatla alakalı ki bu sayıya blog yazıları da dahil. Blog’taki duruma ayrıca değineceğim. Bir edebiyat sitesi için bence kabul edilebilir bir oran, sürekli edebiyat konuşulacak diye bir kaide elbette yok ama aradaki geçiş “smooth” değil. %40’tan ibaret olan başlıklarda da heterojen bir yapı var. Her biri birer öykü kritiği kıvamındaki o eski Rıhtım Forumu yazılarından çok uzak bir ortam. Hatırladığım, az çok tarzlarını bildiğim moderatörler böyle bir ortamın oluşmaması için gerekli forum kurallarını belirler diye düşünüyordum ama fark ettim ki moderatör kadrosu da biraz mesafeli kalmış buradaki sohbet ortamına.
Asıl problem ise blog’ta. Yakın zamanda son yazılara baktığımda neredeyse tamamı dizi / filmlerle ilgili olan magazinsel haberlerle karşılaşmıştım. Maksat Google arama sonuçlarından ziyaretçi çekmekse başarılı bir strateji fakat yıllar öncesinden aşina olduğumuz edebiyat dergisi kıvamındaki yazıları aratır bir görünüm var blog’ta. Şimdiye kadarki eleştirelim yazıların konusuna yönelikti, içerikte daha da büyük yanlışlar var. Sinema ya da video oyunu yazmak bir tercihtir ama yazılan yazı başarılı olsun ki bu tercih kabul edilebilir görülsün okur tarafından.
Ortam hareketli olsun, ziyaretçi sayısı artsın maksadı ön plandaysa Kayıp Rıhtım başarı sağlamış. Fakat eski üyelerin mevcut tabloyu beğenmemesi de anlaşılabilir bir durum, siz önce foruma katkı sağlayın sonra eleştirin kanaatinde olanlar varsa bu düşünceleri yanlış. Zaten bu durumu kabullenmedikleri için yazmadıklarının fark edilmesi gerekiyor. Mesajımın alt metnindeki düşünceyi de netleştireyim, ben demiyorum ki forumda bütün gün İngiliz edebiyatının restorasyon dönemi konuşulsun. Okuma listelerinden ya da hikaye kritiklerinden ibaret bir sohbet dönmesi beklentisinde değilim. Sinema uyarlamaları da konuşulabilir, beğenilen diziler de. Yalnızca bu noktada, forumun olmak istediği platform hususundaki tercihini netleştirmesi ve de mevcut gidişattan memnun olmayan üyelerin eleştirilerine açık olması lazım.
Beni hayal kırıklığına uğratan bir hususa yer verip iletimi sonlandırayım. Forumdaki bu değişim konusunda bir fikir birliği sağlanmıştır ümidiyle girdim başlığa. Fakat aksine eleştirenlere yönelik hafif de olsa tepki içerikli mesajlarla karşılaştım. Yeni halinin daha çok benimsenmesini anlarım ama başlıktaki sohbetin değişim yokmuş gibi devam etmesi beni şaşırttı. En azından blog’un geliştirilmesine yönelikler temenniler olur diye düşünüyordum bu başlıkta.
Konuyla ilgili bir daha bir şey demeyeceğim dedim ama Rıhtım’da 2009’dan beri okur, 2016’dan beri de yazar olan birisi olarak katılıyorum bu söylediklerinize. Bu arada eleştirilerimi zaman içerisinde hem burada hem de özel olarak belirttim ancak, sizin de tahmin ettiğiniz gibi, anladığım kadarıyla bir görüş farklılığı var Rıhtım’ın geleceğiyle ilgili. Böyle olunca da saygı duymaktan başka yapacak pek bir şey kalmıyor.
Kayıp Rıhtım her zaman spekülatif kurgu başta olmak üzere her şeyin konuşulduğu bir alan oldu ancak eskiden bu belli bir çerçeve içerisinde olurdu.
Artık bu çerçeveden uzaklaşıldı ve dolayısıyla Rıhtım kendi öz değerlerini ve kimliğini kaybetmeye başladı. Eğer mesele daha çok ziyaretçi çekip okur sayısını arttırmaksa bu konuda gayet başarılı bir adım, ancak forum ortamı artık alelade bir Twitter veya Instagram sayfasından farksız hâle geliyor. Bu da benim gibi bazı üyelerin forumda geçirdiği vakti azaltmasına, dahası ayrılmasına sebep oluyor çünkü nitelikli paylaşım her geçen gün azalıyor.
Neredeyse her başlıkta tartışma hararetleniyor, olur olmadık şeylerden tartışmalar patlak veriyor. Bu da tartışma ortamını olumsuz etkiliyor.
İnsanların bir konuda farklı görüşler belirtmesini anlarım ancak burada benim gibi görüş belirtenler nedense hemen tepki çeker duruma düşüyor, düşünülen şeyin yanlış bir şey olduğu izlenimi verilmeye çalışılıyor. 2010’dan beri bu mecranın bir takipçisi olarak geldiğimiz noktanın üzücü olduğunu düşünüyorum. Kimseyi kırmak gibi bir amacım yok ancak genel itibariyle gözlemlediğim kadarıyla yönetici kadrosunun da foruma bir adım uzaktan bakarak tabiri caizse bu durumu bir hoşgörü baloncuğu içinden görmelerinin de maalesef duruma bir katkısının olmadığını düşünüyorum.
Velhasıl, durumun orta bir yol bulunarak değerlendirilmesinin daha verimli olacağı kanaatindeyim. Evet, herkesi aynanda memnun edemezsiniz ancak Rıhtım kendi çizgisi olan bir mecraydı ve temennim her zaman öyle kalması yönünde. Fakat şu anki durum sözkonusu olduğunda durum doğru şekilde okunmalı ve Rıhtım’ın hangi yönde yayın yapacağı kararlaştırılmalı bence. Çünkü söz konusu forum kalitesiyse sabaha kadar burada düştü, düşmedi, düştü, düşmedi diyerek birbirimizi ikna etmeye çabalarız, bu da hepimizi yormaktan başka bir işe yaramaz.
Seviye düşüyor yerine, seviye çeşitleniyor desek., herkes kendi seviyesine hitap eden başlıklara yönelse, benim seviyem, senin seviyeni döver polemiğine girmesek, daha doğru olmaz mı? Hor gördüğünüz konulara ilgi gösteren birileri, zamanla, sizin üstün konularınıza ilgi duyma ihtiyacı hissedebilir mi? Hoş, hissetmezse ne olur, herkes kendi seviyesinde oynadıktan sonra…
Konu başlığı, maalesef eleştiri getirenlerin işini zorlaştıran bir tercih olmuş. Buradaki esas durum forumun ve hatta sitenin konseptini yitirmesi. Örneklerle somutlaştırmakta fayda var, çünkü konu çok havada kalıyor. Örneğin sahne sanatlarından söz edilen bir platformda bir başkası yemek tarifine yer vermek istese bunu alakalı konular çerçevesinde mi ele almak gerekir, kararsızım. Hor görülen konular / üstün konular gibi bir ayrım ya değişimden bihaber olmakla alakalı ya da konuya önem addetmemekle.
Mesela ayakkabı numaralarınız isimli başlık foruma ne katıyor, izah ederseniz memnun olurum. Bir ilave daha, bu başlık diğer konulara ne türde bir referans sağlıyor? Örneğin forumu bu başlıkla keşfeden biri daha sonrasında edebiyat ya da film hangi alanı da merak edip inceleme yazar.
Şu noktanın es geçilmemesi lazım. Bir grup üye burayı sabah günaydın dedikten sonra akşama kadar gelişigüzel sohbet etmek için kullanıyor. Bir grup üye ise hobilerine yönelik detaylı yorumlar yazmalık bir referans kaynağı olarak.
Bu başlıkta cevap yazmış biri olmama rağmen, katılıyorum!
Bana korkunç geliyor açıkçası.
Sadece bir cümleye cevap vermek istiyorum, yani diyorsunuz ki sadece kenardan okuyordum. Sonra da forumun seviyesi düştü diyorsunuz. Yani diyeceyim o ki eğer forumun seviyesinin düşmesinden şikayetçiyseniz, siz de foruma bir şeyler katmaya çalışsanız daha iyi olur Her kes sadece okusa ama hiç bir katkıda bulunmasa tabiki de forumun seviyesi düşecek
Evet,ayakkabı numarası insana “bu ne alaka” dedirtiyor ama şu açıdan bakınca herhangi bir fiziksel özelliklerin sorulduğu konu ya da forum üyeleri hangi burç tarzı konular “sohbet” amaçlı. İnsanlar ayakkabı numarasını söylediklerinde ne gibi sohbet ortamı oluşturacak diye sorarsanız, karşılıklı sohbet olmasa da, forumun eğlenceli veya üyelerin bir katılım sağlaması için de olabilir.
Bunu savunacaktım ama herhangi bir sohbet istemediğinizi belirtmişsiniz. İnsanların buraya gelip gelişi güzel sohbet etmelerini doğru bulmamışsınız.
Burası Edebiyat ve sanat içindir demek istiyorsunuz. İnsanlar sabahtan akşama kadar kitap konuşsun, eleştirsin amacından dışarı çıkmasın. Sohbet edecek kişiler seviye düşürüyor (?)
Bu konunun asıl amacına da, sizin gibi düşünen insanlara da katılmıyorum.
Sürekli bir dayatma, hiçbir insan içinden geldiği gibi davranamaz düşünceleri, belirli kurallar konulup-bu kuralların dışına çıkamazsınız(İnsanların ne yapıp, yapamayacağı konusunda kendilerinde karışma yetkisi gören) tarzı söylemler sinirimi bozuyor.
Bunu isteyen arkadaşların foruma üye olduktan sonra kendi fikirlerini destekleyecek, beğendikleri konsepte yönlendirecek iletilerinin olmaması çok ironik değil mi ya? Oturup açıklama yapasım geliyor sonra diyorum kime ne anlatıyorsun 
Geyik yapmak, eğlenmek, gülmek, sosyalleşmek yeri gelince tartışmak istemek kadar normal bir şey olamaz.
Ayakkabı numarası da konuşulur, boyun kaç da denir. Kültür/Sanat forumunu bırak tarım hayvancılık forumunda tanışıp evlenen insanlar var.
Sanırım böyle düşündüğüm için sorun bende.
Aslında şu başlık bile sıkıntılı. Seviyenin düşmesi ne demek? Benim seviyemde olmayan insanlar var demeye getiriyorsun üstü kapalı. Zannedersin forum değil Sorbonne’un bahçesi.
İlk mesajımda izah ettim esasen bu konuyu, forumun değişimiyle birlikte birçok kişi uzaklaştı. Dün bu başlıktan haberdar olup gelip yazma sebebim de nasıl bir değişimle bu konu çözülebilir gayreti aslında. Uzun yazdığım için satır aralarında bazı cümlelerim gözden kaçıyordur belki de.
Bence yanlış anlaşılma söz konusu. Zira bir forum platformunda böyle bir talepte bulunmak pek bir tuhaf olurdu. Mesajınızı pek bir tepkili gördüm, bence yazdıklarımı tekrar okursanız net kurallar konsun sadece belirli başlıklarda yazılsın gibi yersiz taleplerde bulunmadığımı fark edeceksiniz.
İlk paragrafta yazdığım yanıtın aynısı geçerli… Çoğu kişinin yazmama sebebi de bu zaten. Durumu özetleyip neler yapılabilir bir bakalım diyoruz, kahkaha atmaktan gözleri yaşaran emojiyle karşılık veriyorsunuz. Önce bir yazın diyorsunuz…
Başlığı yanlış bulduğumu belirtmiştim, nitekim bana yanıt olarak da yazmamışsınız zaten. Başka bir başlık yerine konunun burada konuşulmasında fayda var ama moderatörler başlığı değiştirirse yerinde bir karar olur.
