Dumas kulübü hakkındaki görüşünüz nedir? Bir Dumas hayranı olarak ilgimi çekmişti.
Kurgu biraz zoraki karmaşıklaştırılmış sanki, onun dışında heyecanlı ve hoş bir eserdi. Dumas hayranlarını her anlamda şaşkınlığa uğratacak bir olaylar serüveni… Üç Silahşörler’in beş ciltlik versiyonunu okuduysanız pek çok yararı olur size. Ben okumuştum, o bölümler epey keyifliydi bu yüzden. Birçok kitap önerisi sunan bir eser ayrıca. Listem yeni kitaplarla doldu. Kitap tutkunlarına hitap eden, sahaf ve kitap toplama kültürüne dair bir sürü bilgiyle donatılmış Dumas Kulübü. Tavsiye ederim.
İkinci çeyrekte okuduğum kitapların görseli ile yorumlarını ve ilk çeyrekte sadece görselini paylaştığım unutmazsam yorumlarımı da yazacağım diye vaatte bulunup bunu gerçekleştirmediğim kitapların yorumlarını da paylaşayım. Bazı kitaplarda sadece beğendiğim sözleri yazıp bıraktım.
Ocak
Köpek Kalbi
“Şunu anlayın ki, asıl korkunç olan artık köpek kalbi değil, insan kalbi taşıması. Hem de doğada var olanlar arasında en rezilini.”
“Her konuşanın insan olamayacağını bilmeniz gerekirdi.”
Şubat
Alfa Ayının Kabileleri
PKD tüm klinik vaka örneği vatandaşları bir gezegene toplamış ve bu arkadaşlar da bize bir gezegen nasıl yönetilir gösteriyor. Ben bu gezegenden dünyamıza yönetici ithal etmekte yarar görüyorum. Adamlar gayet güzel yönetti gezegeni . Favorim Man’lardı (Manik depresifler).
Uzaktan Kumandalı Kız
“Haberlerde yalnızca insanların bilmesini istedikleri şeyleri gösteriyorlar. Ülkenin yarısı yanıp kül olsa bile onlar istemediği sürece kimsenin haberi olmaz.” 53
“Kocaman bir yalan ve çöp girdabı dönüyor da dönüyor, büyüyor da büyüyor ve hiçbir şeyin değişeceği yok. İnsanlar çok geç olmadan uyanmazsa yakında işimiz bitecek!” 54
Tut ki Rüya Gördün
Kitaba ismini veren öykünün bir benzerini King’ten de okumuştum HGH kitabında. Genel olarak çok güzeldi öyküler ve bazıları gerçekten King ile Lovecraft havası estiriyordu. King’in esinlendiği yazar da olabilir gerçi hangisi önce yazmış bilmiyorum. Favorilerimi tek tek yazmadım çünkü yarıya yakınını içeriyorlar, bunun yerine yanlarına + koydum. Güzel öykü kriterim üzerinden belli bir zaman geçtiği halde öyküyü hala hatırlıyorsam ve ilk okuduğum anda da zaten beğenmişsem o öykü güzeldir benim için.
+Tut ki Bir Rüya Gördün
Orman
+Büyücünün Ay’ı
+Hepsine Birden Sahip Olamazsın
Fritzchen
+Baba, Babacığım
Uluyan Adam
+Klasik Bir Kaçamak
+Toplanma Yeri
Bir Leydiye Şarkı
+Kan Kardeş
+Kendi Suretinde
+Canavar Şov
+Güzel İnsanlar
+Bedava Toprak
Sihirli Adam
Son Ayin
Sarı Pirincin Müziği
+Yeni Komşular
Taşrada Ölüm
Traumerei
Gece Yolculuğu
+Yeni Ses
Tanrının Gözündeki Zerre
Moties serisinin ilk kitabını beğenerek okudum. Çok güzel bir uzay operası izledim desem daha doğru olur. Kitap cüssesine rağmen akıyor. Umarım devamı gelir çünkü bu kitap kendi içinde bitiyor gibi görünse de aslında devasa bir kitabın sadece giriş bölümü gibiydi. Asıl olaylar 2. kitapta kopacak gibi.
“Uçuk fikirler acil durumlar içindir. Son çare olarak başvurursun. İşe yararsa kitaplara geçer. Öbür türlü kitaba uymalısın, o da zaten büyük oranda işe yaramış uçuk fikirlerin derlenmesinden oluşur.”
Rüzgarın On İki Köşesi
Zamanında yazara Aya Tırmanmak kitabıyla başlayıp büyük hayalkırıklığı yaşamıştım. Sonra forumdan arkadaşlar sağolsun Yerdeniz’i önerdiler ve ilk iki kitabını okuduktan sonra iyiki de devam etmişim demiştim. Şimdi bu kitabı okudum ve bence Ursula ablamızı okumaya başlamak için ideal kitap budur. Kitap hem öykülerden oluşmakta hem de bu öyküler gerek fantastik gerekse de bk türünde olmakla birlikte Yerdeniz (+), Hainli Döngüsü (++) gibi evrenlere de göz kırpmakta. Bağımsız öyküleri de gayet güzel. Paris’te Nisan, Dokuz Can ve Görüş Alanı süperdi.
Semley’in Kolyesi (++)
Pariste Nisan
Üstatlar
Karanlık Kutusu
Halas Büyüsü (+)
Isim Kuralları (+)
Kış Kralı (++)
İyi Uçuşlar
Dokuz Can
Şeyler
Zihne Bir Seyahat
Imparatorluklardan Daha Büyük Ama daha Yavaş
Aşağılardaki Yıldızlar
Görüş Alanı
Yolun Yönü
Omelas’ı Bırakıp Gidenler, zamanında malum kitaptan da okuduğum bu öyküyü bir başka seviyorum.
Devrimden Önceki Gün
“Mutluluk, gerekli olan ile gereksiz ama zararlı olmayan ve zararlı olan arasında doğru bir ayırım yapılmasına dayanır.” 309
“Meşelerin prensibi şudur: Kırılacaksan kırıl ama eğilme.” Görüş Alanı
“Tam bir zafer hissi için önce tam bir umutsuzluk yaşanmalı.” 310
“Zaman dediğin şey gözlerle, çağlarla, yıldızlarla uzayıp kısalabilen bir şey. Geriye gitmekten başka… ya da tekrarlamaktan başka her şeyi yapabiliyor”. 127
Kardinal Napellus
“Bütün evren doğamamış bir şimdiki zamanın cesedinin saçtığı pis kokuyla dolu.”
“Biz zamandan yapılma ürünleriz, maddeden oluşmuşa benzeyen ama akıp giden zamandan başka bir şey olmayan bedenleriz.”
“Daha az gelişmiş oldukları altın çağlarda insanlar sadece ‘düşünebildikleri’ şeye inanıyorlardı, daha sonra sadece tıkınabildikleri şeye inandıkları dönem başladı, ama artık mükemmelliğin doruğuna ulaştılar, zira ancak satabildikleri şeylerin gerçek olduğunu düşünüyorlar.”
Umacının Peşinde
Son sayfadaki yazarın notunu okuyana kadar kitaba notum 10/5’ti. Kitap kötü olduğu için değil. Başka bir sebepten puanı 5, bu sebebi yazamam spoiler olur ama yazarın notundakileri okuyunca kitaba puanım 10/10 oldu. Bu kadar iyi twist atılamaz.
Noel Kekinin Gizemi
Kitaba ismini veren bu öyküde harika bir noel keki tarifini de paylaşmış teyzecim.
İkinci Gong, Cinayet Randevusu ile Beklenmeyen Şahit kitaplarında vardı bu öykü.
Şamar Oğlanı
24 Kara kuş
Düş
Sarı Süsen, Cinayet Randevusu kitabında vardı bu öykü.
Houston Houston Duyuyor musun?.
Kısacık olmasına rağmen standart 300 sayfalık kitapların yoğunluğuna eşit bir anlatım ve hikayeye sahip. Ara ara okumakta yarar var.
Kâbus
800 sayfalık muazzam bir eser. Okurken hiç sıkılmadım. Günlük 1 bölüm veya 20 sayfa okuyup yaklaşık 40 günde bitirdim kitabı. Ölühane Kapıları okumak için 1 aylık ara vermemin haricinde ara vermedim. Kitap salt korku, gerilim türünden çok Charles Dickens ile Wilkie Collins ikilisinin biyografisine yedirilmiş gerilim hikayesi şeklinde tanımlanabilir. Bu ikiliden herhangi birinin hayatını biliyorsanız da hikaye sizi sıkmayacak bir olay örgüsüne yedirildiği için yine keyif alacaksınız okurken. Ben yazarlar hakkında hiç bir bilgiye sahip değildim Dickens’ın Büyük Umutlar, İki Şehrin Hikayesi ve Bir Noel Şarkısı kitaplarını yazdığını bilmekten başka. Herhangi bir kitabını okumadım. Dolayısıyla daha fazla sevdim diyebilirim kitabı. Bu arada yazar(lar)ın kitaplarını merak edip bakmayın kitabı okuyacaksanız çünkü bir tane kitabın ismi direkt spoiler olabilir. Amazon sağolsun kitapların ismi geçtikçe eklediğim kitaplardan yola çıkarak yazarın diğer kitaplarını da listeleyince bir kitabın ismi son 100 sayfadaki sürprizlarden birini bozdu gibi bir şey oldu, çok önemli bir sürpriz değildi ama güzel bir ayrıntıydı. Yine de kitabı okuyacaksanız yazarların kitaplarını araştırmayın kitap bitene kadar. Kitabın konusu ise şöyle. Dickens Stephelhurst denen bir yerde tren kazası yaşıyor ve orada Drood isimli bir adamla karşılaşıyor ve hikayemiz Drood’un peşine düşen Dickens - Collins ikilisinin bu takip sırasında gerçekten yaşadıklarını da içeren bir yolculuğu başlatıyor. Kitabın tasvirleri özellikle mekan tasvirleri son derece güçlü. Yer yer Londra’dan iğrenebilirsiniz hatta bazı yerlerde klostrofobik hissedebilirsiniz.
Dönemin yaşam koşullarını da çok güzel aktarıyor yazar. Collins’in içsel konuşmaları ve yaşadığı doğa-üstü deneyimler birazcık Poe tadı veriyor. Uyuşturucu burada baş aktör gibi bir şey tabi. Gelip gidip afyon ruhu kullanıyoruz. Bazen eksikliğini biz de hissediyoruz okurken. Ah afyon ruhum yanımda olsaydı diye hayıflandığım zamanlar olmadı değil. Kitabın karakterleri de gayet güzel yazılmış. Birbirleriyle çatışmaları olsun, işbirlikleri olsun son derece gerçekçi hissettiriyor okurken. Charles veya Collins en başta neyse 800. sayfada da o. Yazar çok güzel içselleştirmiş bu iki dev yazarı kendi içinde. Hikaye Collins’in kaleminden aktarılıyor, haliyle biz Collins’in Charles ile ilgili düşüncelerini okuyoruz sürekli ama yazar Charles’a da kendini anlatma fırsatı veriyor yine Collins’in ağzından. Kitabın sonuna kadar gelirseniz son 100 sayfa çok güzel şeyler vaat ediyor. Benim bu kitaptan öğrenip okumak istediğim Kasvetli Ev ile Beyazlı Kadın kitapları oldu. Şunu da belirtmek gerekir ki kitapta iki yazarında yazdıkları tüm kitaplara göndermeler var. Yer yer bu kitaplardan pasajlar bile yer alıyor dolayısıyla spoiler yeme ihtimaliniz de mevcut. Ben şimdi kitabı okuduktan 3 ay sonra bu yorumu yazarken düşününce bu spoilerları unuttum gerçi ama titiz okuyucular belki rahatsızlık duyabilir bu durumdan. Bir diğer öğrendiğim ve zaten kendi başıma da bulabileceğim şey ise idefix kelimesi sabit fikir demekmiş. İdea fixos’tu galiba tam açılımı. Kâbus kitabı bu kadar iyiyse çok övülen Terror kitabı kim bilir nasıldır? Umarım yakın zamanda bir (pegasus tabiki) yayınevi basar.
Bu arada kitabın başında Terror kitabına da göndermeler vardı.
Mart
Yapay Koşullanma
Katilbot serisi için ilk kitaba yazdığım yorumu bu kitaba da yazayım. Ben de Katilbot’a bayılıyorum Anne Leckie.
Somonbalığıyla Seyahat
Eco’yu ilk defa yıllar önce kpps’de sorduklarında duymuştum, okumak bu zamana nasipmiş. Öncelikle bu kadar geç okuduğuma üzüldüm, gerçekten süper bir yazarmış. Eco okumak için bu deneme kitabıyla başlamanızı tavsiye ederim. Hiciv dolu 40 adet denemeden oluşan bu seçki Eco’nun ne kadar iyi gözlemci olduğunu da gösteriyor. Bazı denemelerde İtalya’daki yaşam tarzını da eleştiriyor. İtalyanlar sanırım biz Türklere en çok benzeyen Avrupa topluluğu olabilir. Kitabı okuyunca bu sonuca varmamak elde değil.
Biz
Kitabı okurken ne yalan söyleyeyim sıkıldım. Pek bir şey anlamadım. Kitap bir ara tam mesajını verecekti derken o da olmadı. Çevirmen kaynaklı diyorlar bu durumu bakalım ilerde başka çevirmenden de okurum ama şimdilik sonuç ortada. Gerçi kitabın üslubu tamsettiği distopik evrene uygun, dümdüz ve robot gibi. Günlük kayıt şeklinde ilerliyor kitap burada da sıkıntı yok. Ama muadili 1984’e bakınca örneğin kitap en başından sonuna kadar ne anlattığı belli iken Biz’de bu durum biraz karışık. En son böyle yazıp bırakmışım kitap hakkındaki görüşlerimi not defterimde. Üzerinden zaman geçince yazarın anlatmak istediği daha iyi oturdu kafamda sanırım sindirimi zor bir kitap olduğundan ya da denildiği gibi çeviriden kaynaklı bir durum bu. Günümüz dünyasında birey olmanın yeterince örselendiği düşünülürse kitap çok isabetli tahminlerde bulunmuş.
Nisan
Mort
Ölüm gel al beni. O kadar seviyorum bu karakteri. Hala Diskdünya’ya dalmadıysanız vakit kaybetmeden başlayın. Pratchett size Ölüm’ü bile sevdirecek.
Stepford Kadınları
Her ne kadar kitabın ilk kısmındaki ipucunu yakalayınca kitabın bk sürprizi kaçsa da sosyal düzen açısından verdiği mesaj için yine de okunur.
Mayıs
Kaçak protokol
İlk iki kitap için yaptığım yorumu bu kitap için de tekrar edeyim. Ben de Katilbot’a bayılıyorum Anne Leckie.
Haziran
Son İmparatorluk
Daha önce okuyorum başlığına yazdığım yorumu aynen yazıyorum.
Sissoylu Son İmparatorluk kitabını okudum. Çok güzel 9 gün geçirdim diyebilirim. 10/10
İlk başlarda Elentris’in devamını okuyorum gibi gelmesine rağmen sonrasında kitap kendi yolunu buldu. Karakterleri çok sevdim, özellikle Vin’in kitaptaki değişimi- gelişimini çok iyi aktarmış Banderson. Favori karekterim ise Kelsier ile Lord Hükümdar’dır. Kelsier malum sebeplerden dolayı, Lord Hükümdar’ı sevme sebebim ise daha çok sonda güzel performans sergilediği için. Büyü sistemi çok orjinal. Ben de Sissoylu imişim meğer. Bunu kitabı okurken anladım. Kitabı okurken çoğunlukla lehim sürükledim, hiç kalay yakmadım o kadar netti olaylar, üstelik altın yakıp bu kitabı okumamış 9 gün önceki halimle dalga bile geçtim ama bu biraz bana pahalıya patladı çok gram yaktım yine de olsun değdi.
Daha ne olsun
Vonnegut’un mezuniyet törenlerinde gençlere geç kalmış bir ergenlik ayini yaptığı söyleşilerden oluşuyor. Bunun üzerine başka ne diyebilirim ki. Daha Ne Olsun.
Kuşatma
Yine 10/10. İlk kitapta Vin karakterini çok güzel geliştirmişti Banderson. Bu kitapta da Elend Venture karakterini çok güzel geliştirdi. Ayrıca özel bir şeyler karalayacağım umarım bakalım.
Süresi Dolanlar
Bu kitap hakkındaki yorumum çok karışık açıkçası. Kitap güzel ama ben yaklaşık 8 ayda falan okudum. Hani 3 oturuşta okudum dediğiniz kitaplar vardır ya işte ben de bu kitabı 3 oturuş 8 ayda bitirdim. Konusu ise kısaca bir gün bir çocuk Edison’un hayaletini yanlışlıkla burnuna çeker. Sonra herkes bu çocuğun peşine düşer.
“Eğer sonuç olarak haksızsan bir şeye inanmamanın pek bir faydası yok.”
Mars Yıllıkları
Bradbury’e bayılıyorum. O kadar okudum kitaplarını ve keşke benden de bir King çıkarsa ama okur sınıfı da kafi benim için. Bütün öyküleri doğru bir şekilde grokladığımı umuyorum. Favorilerim 2. ve 3. Mars seferinlerinde yaşananlar ve diğer seferlerde yaşananlar. Gerçi 1. sefer de iyiydi. Aman hepsi iyiydi işte. Ateş Topları öyküsü diğer kitaplarında da var.
Maymun Pençesi
Yine güzel bir öykü kitabıydı. Kitaba ismini veren bu öyküyü sıkı bir King okuruysanız kesin duymuşsunuzdur. King çokça bahseder bu öyküden. Hayvan Mezarlığı kitabında geçiyordu yanlış hatırlamıyorsam.
Maymun Pençesi
Üç Kız Kardeş
Mezar Ev
Jerry Bundler
Esmer Adamın Hizmetkarı
Kuyu
Hakkında yazmak isteyip başka bir zamana ertelediğim kitapları saymazsak okuduğum kitaplar hakkındaki tüm yorumlarım bu kadar. 3. çeyrekte görüşmek üzere herkese bol okumalı güzel günler dilerim.
Uzun zamandır okuduklarımı paylaşmasam da bu ay fena değildi paylaşayım dedim.
-
Rüzgarın Adı (2. okuyuşum muhteşem ötesi)
-
Bilge Adamın Korkusu (700 küsürlü sayfalarda yarım bırakmıştım en baştan başladım dolayısıyla 2. okuyuşum da denebilir. Ayrıca muhteşem ötesi.)
-
Ay Bahçeleri (Aylardır elimde sürünse de sonuyla beni memnun etti)
-
Geçmişe Yolculuk (Bayılıyorum Zweig’ a)
-
Kızıl (Sevdiğim ilk 5 yazarın içerisinde Zweig)
-
Yalnız Sıkıcı İnsanlar Kahvaltıda Parlar (Mutlu Prens kadar olmasa da güzel bir aforizmalar kitabıydı birkaç yerde çakılıp kaldım)
-
Büyücünün İlk Kuralı Kısım 1 (2. kez okudum muhteşemdi)
-
Büyücünün İlk Kuralı Kısım 2 (Bu seriyi çevrildiği kadar okuyacağım. Dizisinden bile daha güzel.)
Ek olarak şu anda Doğruluk Kılıcı serisinin bir sonraki kitabı Gözyaşı Taşı Kısım 1’ i okuyorum. Dönüp baktığımda güzel bir okuma oldu bence.
Bu ayki kitap okuma perfomansım beni hiç mutlu etmedi ama ruhsal olarak zorlayıcı bir aydı. Önümüzdeki ay daha zorlayıcı olacak gibi o yüzden buna da şükür diyorum.

Bu ay hep kısa kitaplardan devam ettim.
Kısa klasiklerden Dostoyevski’ler hayal kırıklığı oldu. Özellikle Ev Sahibesi’ni hiç beğenmedim. Jack London ve Guy De Maussant kitapları keyifliydi. Balzac’ları sıradan okudum. Tefeci Gobseck, Gizli Başyapıt ve Efendi Cornelius’u beğendim. Kır Balosu yarıya gelinceye kadar çok sıkıcıydı. Diğer iki kitap hikayelerden oluşuyor. İdare ederler.
İthaki Kapsül serisini kartona döndüklerinde bırakmıştım. İlk üçünden sonra serideki kitapları hiç sevememiştim. Sonradan çıkan Çay Ustası ile Dedektif ve Prosper’in İblisi kitapları kapakları ve konuları ile ilgimi çekince alıp okudum. Onları beğenince arada kalan bu iki kitabı da alarak seriye devam etmiş oldum. Şarkı Söyleyen Tepeler kitaplarını da beğendimi söyleyebilirim.
Son zamanlarda tek kitaplık veya az sayılı mangaları alıp okumaya başladım. Kızların Kıyamet Yolculuğu 6 sayılık bir seri. Komikşeyler ikisi bir arada şeklinde basıyor. Bir cildi kaldı.
Herkese mutlu bayramlar dilerim.
Bu sırada Hyperion’a başlamak için sabırsızlanan ben
Açık Sırlar aralarında en iyisiydi. Kanada taşrasından geçen yüzyıldan güzel hikayeler. Bazıları tam Türk filmi işiydi. Hikaye severlere tavsiye ederim.
Bir Gençlik Modiano yine flashback ağırlıklı bir novella kurmuş, beğendim.
Kumdan Yürek, iyi bir roman ama hani Nobellik bir yazardan daha iyisini beklerdim
Açlık, her tarafta gördüğümuz ve ekseriyetle çok beğenilen bu novella da epey sıradan bence. Benzer temaya sahip Martin Eden çok daha iyi.
Bahara Bir Hediye, sana laflar hazirladım. Magda Döndüğünde geçen yıl okuduğum ve en beğendiğim kitaplardan biriydi, hatrına bunu da aldım ve fakat… rahatsız edici iğrenç bir konu, sıkıcı bir anlatım, basit kurgu… ne okuduk baba biz. 2/10.
House of Chains: 4/5
Axiomatic - Greg Egan’ın bilim kurgu öykü derlemesi. Maalesef sadece 3-4 öyküyü etkileyici buldum. 3/5
Fevre Dream - G.R.R Martin’in 1982’de yazdığı vampir romanı; Ben, Efsane’yle parallellikler kurmak mümkün çünkü bu kitapta da vampirler bilimsel olarak açıklanıyorlar. Harika bir öykü, çok beğendim. 4/5
The House of Wisdom - Fizikçi Jim Al-Khalili’nin, 800-1300 yıllarını kapsayan ve Arap biliminin altın çağı olarak adlandırılan devri ve sonrasında yaşanan gerilemeyi irdelediği bir araştırma/popüler bilim kitabı. Hem Araplara olan ön yargılarımı kırmak anlamında hem de İslam dünyasının şu an içinde bulunduğu vaziyeti daha iyi anlamlandırmam bakımından bana çok önemli bilgiler sunan bir kitaptı. 5/5
Brother - Ania Ahlborn’dan bir gerilim/korku romanı. Eh. 3/5
- Terry Goodkind - Gözyaşı Taşı Kısım 1
- Terry Goodkind - Gözyaşı Taşı Kısım 2
- Osamu Dazai - İnsanlığımı Yitirirken
- Tolstoy - İnsan Neyle Yaşar?
- David Eddings - Büyücüler Kraliçesi
- David Eddings - Sihirbazın Tuzağı
- David Eddings - Büyülü Şato
- David Eddings - Efsuncunun Son Oyunu
- Frank Herbert - Dune (2. Okuyuşum)
- Frank Herbert - Dune Mesihi
- F. Scott Fitzgerald - Benjamin Button’ ın Tuhaf Hikayesi
Temmuz ayında okuduklarım // 6 kitap
Ayın başlarında okumaya başladığım Yüzüklerin Efendisi’nin sonlarına yaklaştım, bu aya yetişmedi.
Çiçeğin Ruhu’nu zorla okudum. Afyon’u çok değişik buldum. Okumak için ruh sağlığınızın mükemmel olması ve benim kadar hassas olmamanız önemli bir kriter bu eser için. Hayvanlara yapılan işkenceler beni mahvetti. Zaten hayvana şiddete çok karşı biri olduğumdan aşırı irrite oldum.
Diğer kitapları da keyifle okudum. Önerilir.
Ayın ve tüm zamanların favorisi elbette İskenderiye Dörtlüsü. Clea bitmek üzere. Bugün bitiririm. Serinin en beğendiğim kitabı hâlâ Justine.
İlber Ortaylı Seyahatnamesi hediye gelmişti. Bazı yerleri ben de gezmiştim. Daha çok tarih üzerine. Güzel. Bu ay İskenderiye Dörtlüsü beni biraz yordu. Tatlı bir yorgunluk elbette. Daha iyisini okumadım.
Herkese keyifli günler.
Genel olarak güzel bir aydı ama Olduğu Kadar Güzeldik ve Orconomics’in verdiği tat bambaşkaydı. Dark Profit Saga serisine devam…
Benim okuduklarım.
Oğlumun, okullar kapandıktan sonra okuduğu kitaplar. Artık kitapları rafa kaldıralım dedik.
Ooo Orconomics. Harika bir kitaptır. Sanırım forumda okuyan 3. kişi olabilirsiniz.
İkinci kitap da güzel ama birincinin tadı bambaşka. Son kitap da yakında çıkacak, seri tamamlanacak.
Sanırım forumda siz paylaşmıştınız da oradan görüp listeme eklemiştim, okumak bugüne nasipmiş. Eylül de çıkacağını görünce hemen ikinci kitaba da başlayayım dedim, umarım onu da beğenirim.