Forum Üyelerinin Aylık Okuduğu Kitaplar

Ben çok beğendim ;
-Yazarla ve seriyle ilgili hiçbir bilgim olmadan arka kapak yazısıyla okumaya başladım; açıkçası ilk kitapta “ne oluyoruz ya ?” moduna girmedim değil çünkü bizi hikayenin içine atıyor ve çoğu şey çok hızlı geliştiği için ufak bi tatminsizlik yaşadım fakat merak unsuru yüksek ,sürekleyici bir seri.Dili kesinlikle akıcı bazı yerlerde güzel mizahi ögeler barındırıyor okurken güldürüyor.Seri ilerledikçe olaylar, mekanlar ,entrikalar ,karakterler, gizemler çözülmeye başlıyor derken her şey tekrar karışıyor bu iniş çıkışlar okuma zevkini artırıyor :slightly_smiling_face:Tek üzüldüğüm nokta hikayenin daha derin , epik fantastik tarzında yazılmamış olması.
Toparlamak gerekirse tam tadında kalmış bir seri olmuş okumayı düşünenlere tavsiye ederim.

15 Beğeni

Son yazdıklarınıza kesinlikle katılıyorum. Bu yüzden gitmiyorsa bırakırım. Ama bunu çok sık yapmaya başladım ve bu da sinirimi bozuyor. Savaş ve Barış sınırları zorlamaya değecek bir kitap diye düşünüyorum :slight_smile:

3 Beğeni

Bu ara 2. Dünya Savaşı üzerine okuma yapıyorum. Anthony Bevoor’un Stalingrad’ını okuyorum. Sonra Berlin’in Düşüşü 1945 yapacağım umarım :slight_smile:

5 Beğeni

Mayıs 2024

Fasiküller

23 Beğeni

Bu ay verimli geçti.

21 Beğeni

Çok verimli olmasa da, 3 kitap ile ayı bitirdim. Bauer’in çalışmalarında çok not aldım belki o yüzdendir.

Susan Wise Bauer - The History Of The Ancient World

Susan Wise Bauer - The History Of The Medieval World

Anthony Bevoor - Stalingrad

Üçü de pdf.

16 Beğeni



20 Beğeni

Bu başlığa gelince fark ettim ki son kitabımın üzerinden 2 aydan fazla süre geçmiş :roll_eyes: Haziranla beraber bu döngüyü kırmak lazım artık.

7 Beğeni

Amber sağ olsun 4 döngüsünü kırdım bu ay. Son kitabı da bugün bitiririm sanırım.

23 Beğeni

21 Beğeni

Sağ alttaki kitabı fiziksel olarak edinebildiniz mi?

1 Beğeni

Hep epub okuyorum ben.

3 Beğeni

Evet yine tahmin ettiğim üzere Nisan ayı okumalarını Mayıs’ın sonuna anca hazırlayabildim. Böyle bir ay geriden gelip ancak yetişiyoruz gibi. Neyse.

Nisan ayında malum türlere ait yine 4 kitap okuyabilmişiz. Buna rağmen pek verimli hissettirmedi çünkü genel olarak okuduklarım arasında öyle çok beğendiğim bir şey pek yoktu. Buna rağmen ortalamanın epey üstüydü her birisi diyebiliriz.

Ayın Kitabı

Ve İşte Zaman Savaşını Böyle Kaybedersin - Amal El-Mohtar, Max Gladstone

Normalde aşk romanı da denilebilecek romantik türgillere karşı ne kadar mesafeli olduğumu anlatabilecek bir uzunluk ölçüsü yoktur bu dünyada. Ama bu kitap o kadar sıra dışı bir konu ve teknikle çıkıyor ki karşınızda bütün ön yargılarınız zamanın dehlizlerinde kayboluyor. Öncelikle edebi, yer yer şiirsele kaçabilecek bir yazım… Tahayyül etmesi zor ve uzak bir zamanda birbirine zıt iki posthuman türün birbirleriyle tutuştuğu zaman yolculuğu ve zamanın akışını değiştirme savaşı… Tüm bunların ortasında karşı kamplardaki iki ajan arasında not bırakma (bir nevi mektuplaşma) şeklinde ilerleyen bir aşk hikayesi. Romeo-Juliet’in bilimkurgu tadında ele alındığı bu hikaye son derece soyut bir anlatıma sahip bu yüzden herkese göre diyemem ve okuması da pek kolay sayılmaz. Buna rağmen böyle bir konuyu bu kadar sade ve çarpıcı şekilde anlatabilmesi beni ister istemez etkiledi. Bu arada kesinlikle okuyabiliyorsanız kendi dilinde okumanızı tavsiye ederim, çeviri işi biraz daha zorlaştırıyor çünkü.

Hem şaşırttı, hem etkiledi. Bu ayın sürprizi diyebilirim.

Ay Bahçeleri - Steven Erikson

Malazan’a nihayet başlamamla beraber, ilk kitabı Ay Bahçeleri’ni ramazan bayramı tatili sürecinde 1 haftada soluksuz okuyup bitirdim. Hatta bir çok yerde İngilizcesine dönüp okudum vs. Yani açıkçası yıllardır FRP ile uğraşan birisi olarak bu seriye GM gözünden detaylı bir inceleme yazıcam günü geldiğinde. Şimdilik diyebilirim ki; nihayet, uzun süreli araştırmalarım sonucunda, okuruna güvenen ve daha erişilebilir olmak için taviz vermeyen bir seri bulduğum için gerçekten çok mutluyum. Yine de ilk kitabın senaryodan çevrildiği çok hissediliyor yer yer. Devamını okudukça daha çok yazar çizerim gibi üzerine. Göreceğiz.

Melezler - Stephen Graham Jones

Kurtadamlar üzerine oldukça gerçekçi ve sıra dışı bir roman. 2016 yılında yazılmış olmakla günümüz vampir mafya kurtadamlı gençlik edebiyatı zırvalıkları ile aynı kefeye koymayın kesinlikle. Ergenlik, toplumdan dışlanma ve aile temalarına çok başarılı yedirilmiş bir kurtadam hikayesi var karşımızda. Hem biraz oldschool, hem de klişelere kapılmadan farklı yönden bir ele alışı da var bu türü. Türkçe çevirisi biraz zorlasa da keyif alarak okudum diyebilirim.

Amber Yıllıkları: Tekboynuz’un İşareti - Roger Zelazny

Tek seferde beşini birden okumaya kıyamadığım için iki ayda bir tanesini okuyarak ilerlemeye devam ediyorum bu seride. Klasik Amber Yıllıkları epizodu diyebiliriz. Ama özellikle Amber prens ve prenseslerine yoğunluk verilmiş olması ve sonrasında yaşanacak olaylara hazırlık mahiyetinde olduğu çok belli kurgusuyla ilk iki kitaptan ayrıştırmak mümkün. Yine eğlenerek okunuyor elbette -Zelazny’nin kalemi harika- fakat ilk iki kitap kadar çılgın olmadığını söyleyebilirim rahatlıkla.

20 Beğeni

2222222

21 Beğeni

Empire of the Vampire için bir kaç cümle de olsa yorum alabilir miyim? Bir de arada yaptığımız etkinliklere de bekleriz.

3 Beğeni


Son zamanlarda okuyamıyordum. Yavaş yavaş toparlanmaya çalıyorum.

18 Beğeni

Bloodborne ve Castlevania oyunlarının bir kitabı olsa bu olur diyebilirdim. Fakat ben beklediğim kadar sevemedim kitabı nedense. Tempo çok düşük geldi fakat ilginç yerleri de vardı. Kitabın anlatımı direkt ileri zamanda geçiyor karakter kendi hayat hikayesini anlatıyor ama bir gençliğini bir de yetişkinliğini falan. Kitap sanki %60’lık bölümünden sonra açılıyor gibi bir nebze.

3 Beğeni

Teşekkürler, kafamda bir fikir oluşturdu yorumunuz. Hiç acelesi olmayanlar listesine kaydırabilirim gönül rahatlığıyla o zaman.

2 Beğeni

14 Beğeni

Mayıs’ta Okuduğum Kitaplar

Güzel bir ay oldu. Kısaca bahsettim hepsinden :slight_smile:

24 Beğeni