Forum Üyelerinin Aylık Okuduğu Kitaplar

Hangi uygulama bu şekilde gösteriyor?

Bookshelf your virtual library

2 Beğeni

Eğer Macbeth’i beğendiyseniz yazarın en iyi eserleri olduklarını düşündüğüm, trajedi oyunları olarak kabul edilen diğer eserlerine de şans verebilirsiniz. İş Bankası’nın çevirileri oldukça iyidir, yine aynı yayınevinden okumaya devam edebilirsiniz. Trajedi oyunlarının isimlerini sizler için buraya yazıyorum. Coriolanus’tan sonra yazdığı ve hayatının son dönemlerinde verdiği eserler de trajikomedi olarak geçmektedir, bilginiz olsun.

Titus Andronicus (1594)
Romeo ve Juliet (1597)
Julius Caesar (1599)
Hamlet (1601)
Troilus ve Cressida (1601)
Othello (1603)
Kral Lear (1605)
Antonius ve Kleopatra (1606)
Atinalı Timon (1607)
Coriolanus’un Tragedyası (1608)

4 Beğeni

Hay klasiklerinden elimde çok birikmiş. Toplum sözleşmesi ve yasalar üzerine bittiğinde Shakespeare okumaya devam etmeyi düşünüyorum. Öncelik Sezar’da tabi ki.

1 Beğeni

Bu ay çok yarım kalan oldu marta bombalarım.

23 Beğeni

25 Beğeni

26 Beğeni


Bu ayın ikinci yarısı bereketli geçti. Biraz pasımı attım galiba.

22 Beğeni

21 Beğeni

image

16 Beğeni

18 Beğeni

Bonus: Hatıratlarla Karşılaştırmalı Nutuk 10/10

20 Beğeni

3

21 Beğeni

21 Beğeni

20 Beğeni

20 Beğeni

17 Beğeni


Geçen üç aya göre gözle görülebilir bir düşüş var ama yine de iyi okuduğuma inanıyorum.

H. P. Lovecraft’ın Uyku Duvarının Ardında kitabını 2019 gibi almıştım, Lovecraft ve tuhaf kurguya olan düşkünlüğüm de o zaman başlamıştı ve kitabın yarısını okumuştum, ama hiç bitirmedim. Aradan 6 yıl geçti, elime aldım kitabı ve bitirmenin vakti geldi dedim. Önce zaten okumuş olduğum öyküleri, sonra da hiç okumadıklarımı okudum. Genel olarak zayıf bir öykü derlemesi gibi geldi bana. İçerisinde Diriltici: Herbert West, Cadı Evindeki Rüyalar, Evdeki Resim ve İnsmouth Üzerindeki Gölge gibi çok iyi öyküler de var, ama kalanı bence yavan. Bilinmeyen Kadath’ın Rüyada Aranışı öyküsünü beğenmeyi çok istedim, ama yapamadım, okurken çoğu zaman sıkıldım. Ama sonra kafama dank etti bir şey, ben bu öyküyü korku öyküsüymüş düşüncesi ile okuyordum ama bu öykü bayağı bir macera öyküsü. O kafayla okuyunca daha eğlenceli geldi, ama yine de az pişmiş bir öykü. Şaşırmamak lazım, Lovecraft’ın notları arasında taslak olarak duruyormuş sanırım, hiç düzenleyip geliştirmemiş diye biliyorum.

Alfred Jarry uzun zamandır okumak istediğim isimlerden biriydi, sevdiğim bir çok dadacının da kendisine ne kadar bayıldığını öğrenince ertelemeyi bırakmaya karar verdim. Sezar-Deccal bir tiyatro oyunu, ve çok da tuhaf bir tiyatro oyunu. İlk olarak anlamayı falan düşünmeyin. Jarry anlaşılır olmaması için elinden geleni yapmış. Üçüncü perdeye kadar okuduğum hiçbir şeye tam olarak anlam veremedim. Ama beğendiğim kısım da burası. Daha önce böyle bir tiyatro eseri hiç okumamıştım, hani okuyucusunu bariz bir şekilde reddediyor bu eser. Üçüncü perdede ise Kral Übü oyununun bir demosu var, okuması ilginç yerlerden biriydi çünkü daha somut bir hikaye anlatıyordu. Genel olarak farklı bir şeyler isteyenlere önerebilirim bu oyunu.

Kalidasa’dan okuduğum ilk oyundu Vikrama ve Urvaşi, ve açıkçası daha fazlasını beklemiştim. Büyük ihtimalle beklenti kurbanı oldum diyebilirim, çünkü bu tiyatro metni de güzel. Sadece tam olarak benim beklediğim şekilde değil. Dürüst olmak gerekirse ilk üç perdesini okurken çok eğlendim, derli toplu, güzel bir hikaye anlatıyordu. Ama dördüncü ve beşinci perdede anlatılan bana çok bağlantısız ve kopuk geldi. Belki bu hikayeye aşina olan bir Hintli olmadığım içindir, bilemiyorum. Ha bahsetmeden geçmeyeyim, Vidushaka karakterini okurken çok eğlendim, keşke daha fazla yeri olsaymış bile dedim. Neden bu karakter bende böyle bir etki yaptı bilmiyorum, ama genel olarak iyi bir etkendi bence. Kalidasa’nın diğer eserlerini de okumak istiyorum (zaten günümüze kadar sadece 7 eseri kalmış), umarım aradığımı bulabilirim veya ne aramam gerektiğini öğrenebilirim.

Sonradan Görme İsa kitabını ingilizce olarak okudum, ama 1000kitapta ingilizcesi olmadığı için ve eklettirmek ile uğraşmak istemediğim için Türkçe olarak ekledim, benim İngilizce olarak okuduğum metin karman çormandı, ama dada akımını güzel yapan da birazcık bu. Kişisel bir kitap. Herkese hitap etmez ama yine de uygun bir fiyata bulabilirseniz (ki biraz zor gibi) okunabilir. Çok şey beklemenizi önermem, bu kitap sizi aydınlatmayacak veya sizi derinden etkilemeyecek (veya belki edecek, yani bilemiyorum, ama öyle güçlü bir kitap olduğunu düşünmüyorum.) ama yine de okunur ya, neden okunmasın

Bir de son olarak 17 Nisan’dan beri Alfred Jarry’nin Bütün Yönleriyle Übü kitabını okuyorum. Kitabın içeriği çok iyi, ama yine de çok fazla Übü’ye maruz kalmak beni boğdu, bu yüzden olacaktır ki daha bitiremedim kitabı. Sonraki ay okuyup bitirdiğimde belki detaylı bir incelemesini yaparım.

9 Beğeni

Yörüngede kitabını nasıl buldun hocam? Bugün alayım dedim ama arka kapaktaki konusu pek ilgimi çekmedi.

Uzay istasyonundaki 6 astronotun 24 saatini anlatıyor. Geçmişleri, aileleri, düşünceleri, istasyonda yaptıkları işler, gözlemler, sıkıntıları, altlarında dönen dünyanın anlatımı vs. şeklinde. İnsanlığın durumu geleceği vs felsefi ve bilim konularına da giriyor. 1K’da yorumlara bakarsan kimi çok sevmişken kimi sevmemiş. Beni çok etkilediğini söyleyemem. Yine de okunur :confused:

1 Beğeni