Genel olarak okumuşsun zaten başka mitolojilere geç İlla belirli bir mitoloji olması gerekmiyor ve çocukça demezsen 1001 çiçek yayınlarının olimposlular diye bir çizgi roman serisi var ona bak.
Ben de şunlar var başka yerde var mı göremedim. Alfa mitoloji serisine bakabilirsin. Angus ile çok farklı bir şey okuyabilirsin mesela
Şöyleki ben hikayelerin çoğunu (birkaç ufak nüans hariç) ezbere biliyorum. Lokinin gözünden olması evet fakrlı bir yön katmış ama hikayeler çok tanıdığım için sıkıldım. Ben biraz daha farklı ve karanlık halleri olacağını düşünerek başladım kitaba. Belki de ondandır.
Bu arada sende Bulfinch mitolojisi var mıydı? Onda Iskandinav mitolojisi var mı?
@Ufuk Çocukça demem tabiki. Not aldım onu. Alfa DK listemde var ama indirimde alamadım sonraya kaldı. Aslında ben birkaç kitap buldum ama inceleyecek yer ve vakit bulamadım.
Bu mesela listemde ama içerik göremiyorum.
Sümerler hakkında okumayı seviyorum mesela. Ama onun kitaplarını da Kabalcı basmış, şimdi yine fahiş fiyatlara satılıyor.
Epsilon, bu kitaplar dışında Epsilon’un tepetaklak mitoloji diye bir serisi de var, benim de bir süredir listemde böyle kitaplar ilgimi çekiyor. Hem kendim okurum hem de çocuklar için güzel kitaplar
Kasım ayı okuduklarım az olunca biraz süs püs katayım dedim. Bu konuda pek başarılı olduğum söylenemez, biraz düz bir insanım. İnceleme yapmadıklarım var, onları da inceleyince bu mesajı düzenleyerek eklerim. Az olsun, benim olsun mottosuyla kendimi avutuyorum.
Aya Naif Süper ile başladım… Adı gibi bir kitap… Biraz sakin, sade, amaçsız ama güzel
üzerine Sultanın Casusları’nı okudum… Enteresan bilgiler ve bakış açılarıyla dolu… Olayları tamamiyle belgeler üzerinden anlatıyor olması hem güzel, hem de insana “bunlar kayıt altına alınabilmişler, bir de çok iyi olup hiç kaydı düşülmemişleri düşünsene” dedirtiyor…
Sonra özüme dönüp I, Robot okudum yoruma gerek yok, gidin okuyun hala okumadıysanız…
Ayın finalini de “her ay bir disk dünya” planım dahilinde Hareketli Resimler ile yapayım dedim ama henüz bitmedi bir iki güne biter…
Bundan önce Vonnegut’un Can Yayınlarından çıkan 3 kitabını okumuştum ve hepsini beğenmiştim. Bunu ise her ne kadar önde gelen kitaplarından da olsa diğerleri kadar sevemedim. Kötü diyemem ama çok sürüklemediğini söyleyebilirim. Baş karakterin bir ileri bir geri zamanda sıçramalarıyla 2. dünya savaşı öncesi, sırası ve sonrasında yaşadıklarını gözlemliyoruz.
Görünmez Adam - H. G. Wells
Pek sürükleyici olmasa da güzeldi. Bana göre bundan önce okuduğum Zaman Makinesi ve Dr. Moreau’nun Adası’na kıyasla daha geride kaldı. Güç sarhoşluğu güzel işlenmiş.
Bir Bedenin Gerçeği - Alexandria Marzano
Bu cinsten bir eseri ilk defa okudum. Kitapta gerçekte yaşanmış iki olay işleniyor. Kısaca insanın insana bakış açsını sorgulatan bir kitap.
İvan İlyiç’in Ölümü - Tolstoy
Gösteriş merakı, güç merakı ne güzel işlenmiş. Ayrıca bürokraside yükselme hırsı taşıyan insanların iç yüzünü de görebiliyorsunuz.
Raymond Chandler - Playback
Everest’in bu serisiyle (Polisiye Cepte Serisi) 2015 de tesadüfen tanıştım. Tesadüf demiyim de bilmeden ucuz diye satın almıştım. (O zamanlar biraz rastgele alışveriş yapardım.) Bu seriyi 2 yazarın kitapları oluşturuyor dersek yalan olmaz. İki yazarın da baş karakteri de, hani animelerde “Hordo boildo” derler ya o misal. Her neyse yine yaklaşık 80 yıl öncesinde geçen bir özel dedektif hikayesi. İlgililer severek okuyacaktır.
Ben de Kendileriyle Savaşanlar’ı okumuştum ve Zweig’in şiirsel diline hayran kaldım. Ve biyografisini verdiği yazarlar da fazlasıyla ilgi çekiciydi. İnsan etkisinde kalıyor.
Ben de çok etkilenmiştim. Hatta bir ara iyi yazar olmak için delirmek gerek, ruh sağlığı bozulmalı diyecek gibi olmuştum, vazgeçtim. Tabi Hölderlin, Kleist, Nietzsche’yi kendi çaplarında değerlendirmek gerek… Psikolojik sorunlarını edebiyatta silah olarak kullanabilmiş insanlar onlar.