Forum Üyelerinin Aylık Okuduğu Kitaplar

Verimlilik açısından güzel bir ay olsa da olduğum kitaplar tam bir hayal kırıklığı oldu benim için.

Gün Olur Asya Bedel ve Yaban en beğendiğim kitaplar oldu. Aytmatov ilk kez okudum, diğer kitaplarını da edineceğim en kısa zamanda.

İtfaiyeci’nin konusu çok ilgi çekici fakat çok kısıtlı bir alanda kısıtlı karakterle boğulmuş kalmış, 700 sayfa değil de yarısı kadar olsa yetermiş sanki.

Amerikan Tanrıları da diğer bir hayal kırıklığı. Gaiman’dan daha önce Yokyer ve Mezarlık Kitabı’nı okuyup beğenmiştim ama bu sefer olmadı.

Madde 22 de arka kapak yazısıyla merak uyandıran kitaplardan ama her sayfada aynı espri aynı kısır döngüyü görmek sıktı gerçekten. Ne bir olay örgüsü var ne vadettiği kara mizah.

32 Beğeni


Arkadaşlar hepinize esenlikler dilerim. Kurum yemekhanesinde çalışan 2 personelde corona ciktiktan sonra hastalık dalga dalga yayılmaya başladı. Bu durumla başa çıkamayan yönetim evden çalışmak için hepimize izin verdi. Sabah 9 akşam 6 olacak şekilde hafta içi 5 gün çalıştım. Oğlumla ilgilendim. Akşamları ise düzenli olarak kitap okudum. Eylül ayı boyunca iki bölüm dizi izlemişim. 1 gün de hastaydım. Onun dışında istisnasız kitaplarıma gömüldüm. Her gecem rüya gibiydi. Çok mutluydum güzel kitaplarımla. 16 kitap bitti.

Cesur Yeni Dünya : 3 sene önce okumuştum. Unuttuğumu fark ettiğim için tekrar okudum. Çok güzel bir bilimkurgu klasiği. 9/10

Kırılgan Şeyler : Yazarın sadece Yokyer isimli eserini okumuş ve beğenmiştim. Bu kitabı sevemedim. Birkaç öykü dışında zorlama geldi. 4/10

Calla’nın Kurtları : Stephen King hayranı olduğum için ne desem taraflı olacak 10/10

Altı Diriliş : Trendyol’da kargo dahil 10 TL olduğu için aldım. Konusu ilgi çekiciydi ama kitabın dili, çevirisi inanılmaz kötü. Son 100 sayfaya geldiğimde sinirden sivilce çıkarttım. Tavsiye etmiyorum tamamen zaman kaybı. 1/10

Deşifre : Kitabın önüne arkasına baktım konu hakkında pek bilgi yoktu. Sıfır beklentiyle başladım. Su gibi aktı kitap ve çok etkilendim. Biyografi tarzı bir kitap. Deha seviyesinde Çinli bir matematikçinin gerçek hikayesi. Konu biraz ilginizi çektiyse tavsiye ederim. 7.5/10

Kaplan! Kaplan! : Merak ediyordum. Sonunda okumak nasip oldu. Özellik kitabın son bölümleri inanmaz bir deneyim yaşattı. Bitirir bitirmez tekrar ilk sayfadan okumaya başladım. Hala devam ediyorum ara ara. Çok çok sevdim. 10/10

Dune Mesihi : İlk kitaba hayran olmuştum. Bu da mükemmeldi. Seriye başlayan zaten okur. 9/10

Tanrıların Tohumu : 100 yıl önce üstad mükemmel bir konu belirlemiş ve harika ön görüsüyle yazmış. Ancak çeviri felaket. Berbat, iğrenç! Yazık etmişler kitaba. Bu baskısını okumayın.

Resimli Adam : Güzel öyküler vardı. Türü seven okuyabilir. 7/10

Geliştiren Anne Baba : Eşimin tavsiyesiydi. Pek okumadığım tür ama güzeldi. Altını çizdiğim not aldığım çok yer oldu. Tavsiye ederim. 8.5/10

Böylesi Bir Günde : Yıllar önce ilk nokta hediye olarak göndermişti. Değişik bir şeyler okumak için başladım ama kitap oldukça sardı beni. Güzel bir İskandinav filmi izler gibi sakin sakin başladı ve bitti. Bulursanız okuyun bence. 7/10

Güzel bir aydı benim için. Bir daha böyle bir fırsat geçmez elime. Son kez tekrar edeyim, zamanım vardı ve neredeyse tüm vaktimi okumaya harcadım. Doyamadım. Keşke hergün sabahlara kadar okusam. Hepiniz sağlıkla kalın. Esenlikler…

44 Beğeni

Süper diziler bulduğum ve onları gömdüğüm için bu ay pek okuyamadım. Beş tane okuduğumdan birini anlamamış da sayılıyor olabilirim bilemedim. :smile:

Dune ve Dune Mesihi: Anlatacak kelime bulamıyorum görüyorsunuz, mükemmel bir manzara. Silo faciasından sonra gerçekten bilimkurgu okuduğumu hissettim.

Kefaret: Ian McEwan karakterlerinin psikolojilerini öylesine iyi yazan bir yazar ki, ders çalışmak için bile bırakamadım kitabı bir günde bitirdim. Herkese önerebileceğim bir kitap.

Altın Köşk Tapınağı: Yukio Mişima, karakterleriyle kendimi çok kolay özdeşleştirebildiğimden bana iç sıkıntısı veren bir yazar ve ben bu sıkıntı haline bayılıyorum.

Dönüşüm: Strangers From Hell’i izlediğimden tekrar bir okuyayım dedim. Forumla en ayrı düştüğüm kitaplardan biri olabilir çünkü bayağı sevmeyeni var. Benimse Kafka okumaya başlamamı sağlayan kitaptır, çok seviyorum bu yüzden. :smile:

Bunların dışında tam istediğim kıvamda bir vampir kitabı buldum internette hem de fanfiction. Yeme de yanında yat kısacası. Tahminen 700-800 sayfa okudum ama hala güncele gelemedim. Yazarı da dengesiz biraz, sırf bu ay iki kere kaldırıp geri yükledi. Umarım bitirmeyi başarabilir. :joy:

34 Beğeni

Kısaca özetlersek;

Mürebbiye, Hüseyin Rahmi Gürpınar’dan okuduğum ilk kitaptı. Çok beğendim, diğer eserlerini okuma listeme ekleyeceğim.

Afrika Üçlemesi, İlk kitap seriye giriş olarak doyurucu idi, ikinci kitap en beğendiğim oldu seri içinde. Son kitap için karakterlerde fazla uyum olmayınca, bir de çok fazla kabilesel terim (böyle kelime varsa tabi :grin:) çok fazla olduğu için seriyi biraz benim açımdan kötü olarak bitirdim.

Bayan Yalnızkalpler, kısa olmasına rağmen giriş, gelişme sonuç üçlemesi olarak çok güzel harmanlamış yazar. Benim çok hoşuma gitti. Hatta bazen okuma tıkanmalarım olduğu zaman tekrardan bu kitaba dönmeyi düşünüyorum doğrusu. :slightly_smiling_face:

Baragan’nın Dikenleri, köylülerin başkaldırısı teması ile beni etkiledi diyebilirim. Kitabı beğendim. Yazarın diğer kitaplarına göz atacağım. Yazım dili hoşuma gitti.

Harlan Coben, evet meşhur Myron Bolitar’la tanıştım. :smiley: Karakterlerin mizahları olsun, soğukkanlılığı çok hoşuma gitti. Hatta yer yer çok güldüğüm bölümler de oldu. Tek kötü yanı editörlük açısından rezalet bir kitaptı. Örneğin dip notlu kelimenin alttaki açıklaması 2 sayfa ileride :joy: Ve bir de yardımcısını da unutmamak gerekir tabi (Win :muscle:) . Serinin diğer kitaplarını önümüzdeki ay mutlaka okuyacağım.

Gemina, gerçekten benim için hayal kırıklığı oldu. Ne yazık ki 3. kitabı bitiremedim. İlk kitap gayet güzeldi ama aynı ters köşeleri son iki kitapta kullanmış gibi. Bana hitap etmedi nedense.

Pek kısa olmadı ama :sweat_smile: aklımda kaldığınca özetledim. :slightly_smiling_face:

28 Beğeni

Eylül

43 Beğeni

Merhaba, çok güzel kitaplar okumuşsunuz. :slight_smile: Viy ve Jamaika da bir fırtına nasıldı?

1 Beğeni

Merhaba bu ay farklı türlerle keyifli bir okuma deneyimi oldu, teşekkür ederim :slightly_smiling_face:
Öncelikle her iki eseri de beğendim. Viy’de 3 farklı korku/gizem öyküsü var. Öykülerin hepsi bence başarılıydı ama özellikle ikinci öyküyü çok beğendim. Türü seviyorsanız, eseri rahatlıkla tavsiye ederim.
Jamaika’da bir fırtına ise bir olay sonucu çocukların içinde bulundukları durumu anlatan, yer yer etkileyici psikolojik analizleri olan bir eserdi. Yazar çocukların iç dünyasına girerek yetişkinlere açık/kapalı birçok anlamlı mesaj göndermiş. Okuduktan sonra bile sizi düşünmeye sevk eden bir eser. Jaguar bu noktada yine harika bir eser seçmiş bence. Kesinlikle tavsiye ediyorum.

7 Beğeni

Teşekkür ederim. İki kitabı da listeme aldım.:slight_smile:

1 Beğeni

EYLÜL


Neil Gaiman Eylül kahramanım olmuş.

17 Beğeni

Benim eylül de böyle geçmiş:

35 Beğeni

Eylül ayı benim için pek de verimli geçmedi. Ama okuduğum birkaç kitabın da hakkını vermeye çalıştım.

Amok Koşucusu birçok yerde methedilen, adını sık duyduğum bir kitaptı. O yüzden alırken beklentim yüksekti ve beklentimi karşıladı. Beni en çok etkileyen ve hikâyenin çıkış noktası olan amok kavramıydı. Yazarın kavrama bindirdiği anlam ve kurgudaki zeka, bütünlük zaten kısa olan öyküyü bir çırpıda bitirtti bana. 10/10

Olağanüstü Bir Gece tüm hikâye bir yana beni son cümlesiyle etkiledi: Ve bir kez kendi içindeki insanı anlamış olan bütün insanları anlar. Sanki yazar tüm hikâyeyi bu cümleyi kurmak için yazmıştı. 10/10

Kendi Hayatının Şiirini Yazanlar bir biyografik deneme kitabı. Ele aldığı yazarlar: Casanova, Stendhal ve Tolstoy. İlk bakışta birbirinden çok farklı duran bu 3 yazarı Zweig ustalığını konuşturarak birbiriyle alakalı hale getiriyor ve 3 farklı biyografi tek bir kitaba dönüşüyor. Bundan önce Üç Büyük Usta ve Kendileriyle Savaşanlar’ı okumuştum. Bu biyografik denemeleri Stefan Zweig 1920-1928 yılları arasında Dünya Fikir Mimarları adı altında yayımlamış. Haliyle bunu öğrenince üçlemeyi tamamlamak, hayalini kurduğum odakütüphaneye eklemek istedim. 10/10

Mülksüzler benim en çok etkilendiğim ilk 5 kitaptan biri. Bendeki yeri ayrı. Daha önce okumuştum ama pdf olarak. İlk fırsatta aldım. 10/10

Kırmızı Saçlı Kadın Orhan Pamuk’un 2. okuduğum romanı. Yine mekanın ve İstanbul’un tarihi hakkında güzel betimlemeler, anlatımlar var. Ama kitapta sevmediğim bir nokta var ki o da yazar tarih, çeşitlilik, nostalji katayım, metaforlarıma yer vereyim derken değinmek istediği konuyu yüzeyselleştirmesi bence. Baba-oğul ilişkisini Kral Oidipus ve Rüstem ve Sührab hikâyeleri üzerinden anlatmaya çalışıyor ama bahsettiğim odak sapmaları yüzünden karakterlerini derin anlatamıyor ve sadece konudan bahsetmiş gibi duruyor. Karamazov Kardeşler’le karşılaştırınca yeterli bulamadım. 6/10

22 Beğeni

Gizli Ev-Dean R. Koontz

Koontz benim suçlu zevkim. Klişe olduğunu bile bile okuyorum. Çünkü dilini seviyorum, yer yer gerilimi hissettirişini seviyorum ve işlediği konular ilgimi çekiyor. Tek sorun her kitabının mutlu sonla bitmesi. Bu sevmediğim bir şey olsa dahi beni okumaktan alıkoyamıyor. Kitaba gelecek olursam Koontz usulü bir gerilim diyebilirim. Doğaüstü denebilecek güçlere sahip bir katil ve onunla bir şekilde yolları kesişen bir aileyi anlatıyor.

Can Sıkıntısının Eğlenceli Tarihi-Peter Toohey

İsmindeki kadar eğlenceli olmasa da ben sıkılmadan okudum. Çevirisi de güzeldi.

Kardinal Napellus-Gustav Meyrink

Yazarın seçtiği konuları ve bu konuları işleyişini, işlerken kullandığı dili çok sevdim. Üç tuhaf gizem öyküsünden oluşuyor bu seçki. Korku/tuhaf kurgu türünü sevenlere öneriyorum.

Klasik Korku Öyküleri

Kitapta dokuz adet birbirinden güzel korku öyküsü yer alıyor. Öykülerin içinde kötü diyebileceğim bir tanesi bile yok. En çok beğendiğim öyküler ise Çığlık Atan Kurukafa ile Kuledeki Oda oldu. Korku türü ve öykü severlere kesinlikle ve hararetle tavsiye ediyorum.

Firar-Alice Munro

İlk kez okudum Munro’yu. Dilini çok sevdim. Yazar gündelik hayatı öyle güzel anlatıyor ki su gibi akıp gidiyor öyküler. Yazar için Kanada’nın Çehov’u benzetmesi yapılıyor. O kadar uzun boylu olmasa da yer yer Çehov’u andırıyor.

Coemac Fitzgeoffrey Maceraları-Robert E. Howard

Kitaptaki öyküleri bir solukta okudum. Howard 30 yıl gibi kısacık bir ömre nasıl bu kadar zengin bir külliyatı sıkıştırabilmiş aklım almıyor. Conan, Kull, Cormac ve nicesi. Yazarın dili mükemmel. Bir iki paragrafla okuyucuyu hikayeye bağlıyor ve hikaye sonlanana kadar şiddetli bir şekilde peşinden sürüklüyor. Mutlaka okuyun. Bu çeviriler için Hüseyin Bey’e teşekkür ediyorum. Oldukça iyi bir iş çıkarmış. Lakin bazı cümlelerin devrik olması okuma akışını biraz duraksatıyor.

Garip Ticaretler Klübü-G.K.Chesterton

Borges’in en sevdiği yazarlardan olan Chesterton nicedir radarımdaydı. Sonunda yazarla tanışabildim. Yazarın bu kitabı Garip Ticaretler Klübü denen enteresan klübün etrafında dolanan değişik polisiyemsi öylülerden oluşuyor. Ben beğenerek okudum.

27 Beğeni

Ekim’in ilk yarısı

36 Beğeni

Üçte biri diyelim biz ona. Döktürmüşsünüz yine :grimacing:
Ayrı ayrı yorum olmasa da en beğendiğinizi öğrenelim en azından?

2 Beğeni

O zaman Ekim’in ilk yarısı diyelim :smiley:
@Anita stayla :shushing_face: :slight_smile:

26 Beğeni

Sanırım en beğendiğim Anubis Kapıları oldu,eserde başta sona gizem havası hakimdi. Tim Powers’a tekrar hayran kaldım. Anubis Kapıları @Ozgur 'nin bahsettiği kadar varmış :slightly_smiling_face:

2 Beğeni

@Burcu1 @Anita Maşallah diyorum size. İmreniyorum da. :slight_smile: Kısa kısa yorumlar da olsa çok güzel olur. :):slight_smile:

1 Beğeni

Biz boşuna kitap önermeyiz efenim :grimacing::grimacing: Rahatladım ne yalan söyleyeyim, 4 kişide 4 beğeni oranı güzel.

2 Beğeni

Tüh ne güzel 4 kitap hediye edebilirdin. Şansına küs. :joy:

1 Beğeni

Tabikide
Şimdi uzun uzun yapacağım :smiley:
Ve ve puan vereceğim . Evet deniyorum . :slight_smile:
1902 doğumlular Tam anlamıyla harikaydı bir çocuğun gözünden savaşa doğru bakmak beni çok duygulandırdı. Milliyetçilik düşüncesi ile savaş=zafer iken bir anda dengeler değişti ve savaş= hüzün oldu… Ve aslında kitabın özetidir su söz
Savaşı anlamıyordum artık. Erkekler cepheye giderken ne den öyle gülmüşlerdi? Kadınlar şimdi kocalarını düşündükçe neden ağlıyorlardı? Pfeiffer’in sözü, ölenlerin kahramanlar dan çok olduğu kulağımdan çıkmıyordu. Annem başımı iki eliyle tutup çevirdi, ilk sigarayı içmeme izin verdi.
10/9
dosegimde ölürken bana gore william’in en basit okunabilir eseri. Dil oyle yalin ki Ve o yalinligin içinde öyle hisli kelimeler var ki …
Her fert ayrı ayrı konuşuyor ve evlilik aile ile ilgili cok guzel tespitler sunuyor.
10/7
okuyucu daha bugün bitirdim ve ardına hemen filmini izledim. Çok vurucu bir eserdi bana göre. Koca Bir kuşağın nazi dönemiyle hesaplaşması, tutkulu ama çarpık bir aşk, ahlak, vicdan… Ve kitap bittiğinde aklımda neden, Niye sorular sorular
10/8
kızgın toprak yakın zamanda Jorge Amado kitaplarının hepsini topladım . Bana göre latin edebiyatının önde gelen ismidir Amado.
Bu kitapta da ilk plantasyonlarin kuruluşları, sınıf farkını vura vura ortaya koymuş. Sonrasında Tarçın Kokulu Kız okuyacağım . Oda plantasyonlarin devam dönemidir
10/9
Abanoz Kule yorumunu hangi kitabı okuyorsunuz başlığında paylaşmış idim :slight_smile:
10/6
rüyalar bu zamana kadar ki Jung okumalarım dolu dolu idi ancak bu kitabında umduğumu bulamadım. Freud’un rüyalar kitabı gibidir, sonuçta öğrencisi dedim ama çok fazla arketip içeriyordu ve sonra kitap bitince “yahu iyide ben bu rüyaların hiçbirini görmüyorum ki” dedim
:slight_smile: 10/4
kör baykuş büyülü gerçeklik, gerçeküstücülük sevenler Hasan Ali’den önce Hidayet ile başlayabilirler. Kitap harika ve nevrozlu bir kitaptı.
10/7
oscar wao ahh Oscar der susarım… Çok beğendim ancak sözlüğün arkada olması hasebiyle ithakiyi çok andım… okumak isteyenler everestten okurlarsa daha çok keyif alırlar .
10/7

SEVGILER EFENIM :purple_heart::raised_hand::joy:

12 Beğeni