Kitap anlattığı yatırım fikirlerini bol miktarda veriyle desteklediği için yazarı tarafından pek çok kez revize edilmiş.(eski eser) Ayrıca her bölüm için daha güncel açıklamar eklenmiş başkaları tarafından. İlgisi olmayan için sıkıcı bir kitap olacaktır. Benim de arada atladığım veya üstün körü geçtiğim yerler oldu. Gerçek manada yatırımla ilgileniyorsanız tavsiye ederim.
Anlıyorum. Bununla başlangıç yapılmaz ama ilerlenir diyorsunuz. Cevap için teşekkürler. Bilgilendirici oldu benim için
Çukur’un çeviris çok kötüydü. Ben yarım bırakmıştım, sonra tekrar Metis basınca okumuştum.
Bir arkadaşım da aynı şeyi söyledi ama ben yine de bu baskıdan okumak istedim. Önsözde çevirmenin yazdıklarını da okuyunca bazı yerlerde bilinçli şekilde anlamsız cümleler bıraktığını gördüm çünkü Platonov orijinalinde de öyle yapmış. Ve hikâyeden kopmadan, gayet hızlı bir şekilde birkaç saatte bitirdim. Elbette Metis’inki daha iyi olabilir, bilemem ama okuduğuma çok memnun olduğum, inanılmaz iyi bir distopyaydı Çukur.
İşlerim yoğun olduğundan 2 haftada ancak bu kadar okuyabildim kusura bakmayın
Yerseniz…
Şaka tabi, bütün 2020 yılında okuduklarım bu fotoğrafta, ama “Bir aylık okumam” diye atsaydım da sırıtmazdı heralde Rıhtımda Bunlara ek olarak Otostopçu 5. kitabı da okudum ama beş kitap tek cilt olduğu için koymadım fotoya. En beğendiğim ve nefret ettiklerim:
En kötüler:
Fight Club 2
Sakın kitabın (veya filmin) devamını merak etmeyin. Bırakın öyle kalsın, kendiniz kurun kafanızda. İstediğiniz kadar kötü bir şey hayal edin, yine de bu çizgi roman kadar rezil olamaz. Çöp. 0/10
Otostopçu 5
Berbat bir final. 4. kitapta bırakmanızı tavsiye ederim. Zaten Douglas Adams da böyle bir final yaptığından çok pişman olduğu için bir daha yazacakmış 5’i fakat ömrü yetmemiş merhumun. 1/10
En iyiler:
Dune
Dune işte. 10/10
Puslu Kıtalar Atlası
Harika bir deneyimdi. Okurken yazarın dehası karşısında küçülebilirsiniz dikkat edin. 10/10
Mansiyon ödülleri de “Bunu Herkes Bilir”, “Maymunlar Gezegeni”, “Ben, Robot” ve “Hayvan Çiftliği” kitaplarına gidiyor. Fakat üstteki ikili karşısında hiç şansları olmadığını söylemem gerek. Bu arada antik kitapları puanlama dışı tutuyorum.
Heralde benimki bu ay bu kadar olmuştur. Garipsenecek bir şey değil sonuçta. Pandemi var ve evdeyiz. Kitap okumayı seven biri için de bulunmaz bir nimet. Harika kitaplar okumuşsunuz bu arada tebrikler.
Herkes evde değildir ya, ben çalışıyorum. Hoş, evde otursam da yine aşağı yukarı bu kadar okurdum. Dizi, film ve anime de bol tükettiğim için mümkün değil o kadar okumam. Tek bir medya türü sıkıyor beni. Size de tebrikler o kadar okuduysanız cidden, bana anormal geliyor. Garipsenecek bir şey tabii, nasıl olmasın Ama helal olsun ne diyim.
Bu nereden baktığınıza göre değişir. Ben öğrenciyim. Ailemle beraber yaşıyorum. Dizi film izlemek ilk tercihim değil. Yılda 20 tane zorla belki. Ama herkesin önceliği farklıdır. Yani çalışıyor olmanız tabi ki daha az okumanıza neden olur. Kendi adıma tüm günümü verip okumuyorum ama bir günde 500/ 600 sayfayı rahat bitirdiğim için benim için söz konusu değil. Ve okuma teknikleri geliştirdim kendimce. İmkansız diye bir şey de yok. Hepsi kafamızda bitiyor ve sınırlarımızın ne kadar olduğunu görmeye. Bir de merak duygusuna bağlı tabi. Umarım 2021 de dolu dolu geçer, güzel okumalar yaparsınız yine.
Sizin için normalse bana ispatlamanıza gerek yok zaten, keyfinize bakın. Bana her türlü garip gelecek çünkü, dünyanın bütün boş vakitleri benim olsa da yine anormal bu kadar okumak. Herkesin okuması kendine yani
Kendimi ispatlamama gerek yok. Bunun bir getirisi yok çünkü. Tabi hayat sizin. Ben daha fazla size boş yapmayayım o zaman. İyi forumlar.
Günde 500-600 sayfa😬
Özel değilse paylaşabilir misiniz?
Tabi değil.
Her kitabın okunma hızının aynı olmadığı düşünüyorum. Şöyle ki; okuya okuya bazı kalıplara daha aşina olup kitabın seyrini kestirebiliyorsunuz. Mesela şuan Wool serisinin ilk kitabını okuyorum. Geçmiş ve şuana odaklı kesitlerle ilerliyor. Cümlelerin üzerinde durup saatlerce düşünmeye gerek yok çünkü bu bilim kurgu kitabı ve uçmalı kaçmalı olduğunu da belli ettiyse seri bir şekilde olayı yakalamaya çalışmak gerekli. Bu tarz kitaplarda genelde paragraf odaklı okurum. Ama nerede dikkatimi ve merakımı çeken bir şey varsa yavaşlarım. Çok fazla ayrıntılara girerek ve düşünerek kendimi heba etmiyorum. Kitabın ilk sayfalarını çok yavaş okurum ve evreni kafamda şekillendirim ve kitap ilerdikce yazarlarin betimlemesiyle benim kafamda kurduğum dunya şekillenir. Çok fazla kitap var. İlerde elime alıp bakınca, ya bu nasıldı diye düşününce elimde sadece taslak olarak hikaye kalacak ve o anda neler hissettiğim.
Lovecraft’ı okurken sountracklarla okumuştum mesela. Ardıma bakınca hala eskisi gibi taze. Ve bir kitabı kesinlikle bütün olarak nasıl okurum diye bakmıyorum. Böl parçala yut sloganı ile gidiyorum. Aslında alıştırma yapa yapa bunu herkes yapabilir. 3 yıldır üzerinde bu kadar yoğunlaştım ve pişman değilim.
Paylaştığın için teşekkür ederim.
Klasik eserleri de mi aynı teknikle okuyorsun?
Hayır tabiki de. Rica ederim.
X, y, z arşidük’ü, lordu, kontu vs şekilde bir oyun platformu gibi düşünüyorum. Burada amaç x, y, z değil. Altında yatan ana düşünce ve fikirler. Bunun için hikayenin özünde ne anlatmaya çalıştığını buluyorum. Bazen baloya, bazen savaşa gideriz. Diyaloglarla dönemi daha iyi anlarız. Mesela Monte Kristo Kontu. Koca foruma desem ki Edmond Dantes, İf Şatosundan kaçtıktan sonra zengin olup bir adaya gitmişti. Orada bir prensle karşılaşmıstı, o adamın adı nedir desem kim yanıt verecek. Tabi karakter aklımızda kalır ama bu hepsi için söz konusu olamaz bence.
Başlığı işgal ediyorsam herkesten özür dilerim bu arada.
tebrikler güzel seçimler cidden.
@_Ged ne kadar aksini iddia etseniz de, okuma hızınız normal değil ve bunun bir açıklaması olmalıydı. Söylediklerinizden, atlayarak okuduğunuzu çıkardım. Ya da atlayarak demeyeyim de, anlamadığınız paragraf, cümle bile olsa dümdüz devam ediyorsunuz. Bu metoda da kendinize göre sebepler bulmuşsunuz. Siz de unutuyorsunuz zaten gibi ki bu baya tuhaf.
Bu bir yöntemdir elbette saygı duyarım diyeceğim ama mesela ben böyle kitap okumam. Aklımda kalmayacak bile olsa, atlaya zıplaya kitap okunur mu, bunu düşünmek lazım.
Sayılara, sayfa miktarına çok takılıp sadece devam etmeliyim tarzı bana göre ilerde pişman olacağınız bir tarz. Bundan on sene sonra bakıp ben ne yaptım demezsiniz umarım.
Tabi ki @_Ged sizin bileceğiniz bir konu bu ben sadece bir forum dostunuz olarak haddimi aşıp bu konuda fikirlerimi söylemek istedim ki bugün belki bana kızsanız da ilerde mutlaka anlayacaksınız diye umuyorum.
Ben aşırı dikkatli okuyorum ama @_Ged haklı, 1 ay sonra sadece hikayenin ana hatları kalıyor aklınızda. Bunu bilmeme rağmen yine de bu konuyu aşamıyorum. Yeni başladığım seriyse eğer ilk kitap benim için eziyet oluyor. Her detayı yakalamaya çalışıyorum, bazen eski kitaplardaki detayları yakalamak için geri dönüyorum ve emin olmak istiyorum. Mükemmeliyetçi değilim sadece takıntılıyım, bildiğim halde tam olarak %100 emin olmak istiyorum. Hal böyle olunca günde 200 sayfa okumak benim için zirve oluyor.
Paragrafları atlamıyorum. Artık aşina oluyorum. Ve her şeyden öte ben sizi tecrübeli bir abim olarak görüyorum. Yani alınmadım. Peki atlıyor zıplıyorsam bu kitaplar neden hâlâ hafızam da. Bu bana göre normal ama size göre olmaması bunu değiştirmiyor. Her ayrıntıyı hatırlamak zorunda değilim.
Kesinlikle böyle bir şey ima etmedim. Hep bu metotta okumuyorum. Bu kitaba bağlı. Vakit kaybı bir kitap için kendimi paralamam. Vaktimi vermem.
@Vector Hayır sevgili Vector. Öyle tekniklere bakmamıştım ama benim gibi yapan varmış demek :))
Benim burada okuduğum saf düşünce kitabı değil ki. Altında kendince felsefesi olan, günlük dilde yazılan macera kitapları. Bunlar tabiki diğer kitaplara nazaran daha hızlı bitiyor. Ama bilinçaltı tekniği olsun, felsefe ya da kafa patlatmalık kitaplar olsun. Sindire sindire gidilir. Çünkü her satır bilgidir. Böyle kitapları en az 5 günde bitiririm. Ki sayfa sayısı 250 olsa bile.
Bir yarışta değiliz ve farklıyız tabiki kesinlikle haklısın.
Öncelikle çok teşekkür ederim içim rahatladı bu açıdan
İkinci olarak da ben stilini biraz yanlış anlamış olabilirim. Atlıyorsun gibi anladığımdan garipsedim. Macera kitapları gerçekten de çok hızlı gider. Mesela ben de Nevernight ilk kitabını okumuştum, 2. si çıktıktan ve kargosu elime ulaştıktan sonra, o akşam ilk kitabını tekrar okudum ve bitti. 400-500 sayfa vardır. Dediğin gibi, bazen hızla ilerlenebiliyor fakat bazen öyle kitaplar oluyor ki okuma fotoğrafında, helal olsun diyoruz.
Velhasıl çok da hayati şeyler değil. Atlasaydın bile öyle mutluysan ben de senin adına mutluyum derdim. Önemli olan keyif almak. Alıyorsun besbelli, daha ne olsun
Hayır atlamıyorum :)) neden atlayayım yahu. Okuduğum kitaplara bakın. Hepsi hemen hemen hepsi macera. Bir ya da iki klasik vardır. Ben onları okurken yoruluyorum zihnen. Evdeki İlyada ve Odysseia’yı ya da bir Don Kisotu nasıl okurum Allah sen yardım et diyorum. Ve ben pandemi sürecinde bu kadar okuyorum. Okul açık olsa 10 kitap okusam elimi öper başıma koyarım. Kendimi kanitlamiyorum inanmak herkese kalmış.
Hem itiraf edeyim. Ben salt roman ve düşünce kitabı okuyup o ayın hışını çıkaran okurlara da imreniyorum. Yanlış anlaşılmak ben de istemem. Ben de teşekkür ederim.