Forum Üyelerinin Aylık Okuduğu Kitaplar

Benimkiler de böyle,Moby Dick’e devam ediyorum hala.

30 Beğeni

Storytel sayesinde hiç beklemediğim kadar çok kitap okudum bu ay.

29 Beğeni


Vaktimin büyük çoğunluğunu film izleyerek geçirdiğim için bu ay sadece iki kitap okuyabildim. :neutral_face: Bu iki kitabı da çok beğendim. Okumanızı öneririm. :slightly_smiling_face:

24 Beğeni

• İhsan Oktay Anar - Amat 4/5

• Ahmet Hamdi Tanpınar - Saatleri Ayarlama Enstitüsü 3/5

• R.A. Salvatore - Göç 5/5

• Sir Arthur Conan Doyle - Kızıl Takip 5/5

•Ernest Hemingway - Silahlara Veda 3.5/5

18 Beğeni

Şubat ayında doğru düzgün okuyamamıştım. Mart ayı çok yavaş geçti ve uzun zamandır okumadığım kadar okudum.

İşgal Günlerinde Aşk, Kürk Mantolu Madonna ve Kulağımda Dünyanın Sesi en sevdiklerim. II.Richard ve Otostopçunun Galaksi Rehberi de gayet iyiydi. OGR kitabının neden herkese hitap etmediğini anlayabildim. Ya seversiniz ya da sevmezsiniz tipinde bir kitap. Cingöz Recai’nin 3.kitabı olan Kibar Serseri ise güzel olmakla birlikte Cingöz’ün ‘ben her yerdeyim’ ukalalıkları canımı sıktı. Zavallı Mehmet Rıza… :confused: . Ama son hikaye güzeldi :slight_smile: .

Osmanlı’da ve İran’da Mezhep ve Devlet ‘irtica gelecek’ kafasında olanların kafasını aydınlatabilir. Kaynakçası epey sağlam bir kitaptı. Fakat sonuç bölümü gibi yazılan başlıkta hoşuma gitmeyen bir ifade de olmadı değil. Saraybosna Blues’i henüz bitirmedim ama kısa hikayelerin ve şiirlerin olduğu ince bir kitap. Bu gece biter diye düşünüyorum.

Nisan ayı vizelerim olacak ama gerçekten umrumda değil. Derslerin beni okumaktan men ettiği her an canım sıkılıyor artık.

27 Beğeni

İlk iki hafta üç kitabı okudum, iki haftadır İnsan Olmak ile cebelleşiyorum. Olmuyor :pleading_face:, 4 kitaptan kurtulamadım üç aydır.

Sherlock Holmes bildiğimiz gibi çok güzel, yorum yapmaya gerek duymuyorum😅

Şeytan Tozu, o nasıl bir kitaptı hâlâ etkisindeyim :smiley:. Zindan Adası ve Inception filmleri
canlandı aklımda sürekli. Adından da anlaşılacağı üzere bir toz var ama ne işe yaradığını ne olduğunu karakterimizle beraber öğreniyoruz. İlginç bir yanı da kitap yayınlandıktan kısa süre sonra yasaklanmış Nazi döneminde. Perutz’a devam etmeyi düşünüyorum.

Huzursuz Bacak, çok tanıdık bir hikaye ve başında da yazarımız belirtmiş. Buna rağmen hiç sıkmıyor bence. Bir de kitabın normal bir sonu yok :joy: (tipik Mustafa Kutlu sonlarından). Karakterimiz eğitim için Amerika’ya gidiyor ama döndüğünde bıraktığı ideolojilerin hiçbirin bağlayıcılığının kalmadığını görüyor, biz de döndüğündeki sürece şahit oluyoruz.
Biz yılbaşı kutlaması yapıyoruz, bizi gâvur âdeti uygulamakla suçlayan komşumuz ise ganyan bayisidir.

Hepimize güzel bir Nisan diliyorum forumdaşlar❤️

24 Beğeni

Mart 2021

Bu ay PKD ile çizgi roman ağırlıklı bir ay oldu. Basılı olarak çizgi roman okumakla beraber baskısı tükenen veya iptal edilmiş veya kısa çrleri internet üzerinden ingilizce okuma kararı aldım. İsmi ingilizce olanları internetten okudum. Umarım illegal değildir. Beğenirsem basılı olarak da alacağım söz.

Bay Uzay Gemisi, Yetenekliler Dünyası’nda öyküler daha çok zihinsel-psişik öykülerden oluşurken Bay Uzay Gemisi öyküleri ağırlıklı olarak uzay temalıydı. YD’de tarzına alışınca çabucak okuyabildim. Genel olarak öyküleri beğendim.
Favorilerim: Küçük Hareket, küçükken izlediğim bir filmi hatırlattı. Amerikan askerlerinden oluşan oyuncak bir birlik ile Gorgonlar diye yerli bir kabileyi temsil eden grubun arasındaki savaşı konu ediniyordu. Çocukluğuma götürdüğü için güzeldi.
Kafatası, sanki işte insan diyesim geliyor.
Savunmacılar, en iyisi buydu bence. İnsanın savaşmak için nedene ihtiyacı yok.
Harcanabilir, Zamanın Çocukları ile iyi denk geldi yine.
Ulu C, C for Computer
Koloni, King’in RK’daki etobur arabasına rastladım.
Bay Uzay Gemisi, Hesaplaşma, İşgüzar

İhtiyar Logan, çizimleri güzel ama konunun işlenişi özet gibi geldi biraz.

Batman Beyaz Şövalye, hikayesi ve çizimleri ile çok güzeldi.

Batman: Dark Victory, Türkçesi yok.

Mezopotamya’da Cinayet, katili tahmin edebildim. Cinayetin kurgusu çok iyiydi.

Deadpool Kills the Marvel Universe, baskısı yok. En iyi Thor’u öldürdü bence. Güzeldi.

Deadpool Kills the Marvel Universe Again, Türkçesi yok. Güzeldi.

Avengers Loki Unleashed, yeni basıldı. Kısacık bir macerayı konu ediniyor.

Hellboy Krampusnacht

Wonder Woman Earth One (3 cilt). 1 ve 3. cilt yok. Çizimleri ve konusu çok güzeldi.

Uzay Piyangosu

Dokudünya, gecen ay Ölümle Randevu’dan sonra okumaya başladım ama yazı boyutu nedeniyle bitirene kadar 15 kitap okudum sanırım. Hatta 350. sayfada 2 haftalık mola bile verdim. Kısa kısa bölümlerden oluşuyor ve ilk sayfadan itibaren aksiyon hız kesmiyor ama gizem yok. Yani olaylar sürekli devam ediyor ama devam etmeye zorlamıyor. Yazı boyutu ile birleşince uzun ve zorlu bir okuma deneyimi sunuyor. Korkudan ziyade gerilimli sahneler var ve gerçekten gerildiğim anlar oldu. Yazı puntosu normal olsa 8-9 günde bitireceğim kitabı bunca aksiyona rağmen 30 küsur günde bitirdim. Kitap biraz daha kısa olsaydı diyemem gereksiz bir yeri yoktu ama punto nedeniyle kitap sanki kısa olsaydı daha iyi olurdu izlenimi veriyor. Yazar karakterlerin potansiyelini tam anlamıyla kullanmamış. Daha sert olabilirdi sanki bazı kötü karakterler.

Kader Ajanları ile Zamanın Çocukları devam ettiğim kitaplar.

Bol ve keyifli okumalar dilerim nisan ayında da.

19 Beğeni

Augustus ve Caesar kitaplarının yazarı aynı akademisyen. Ayrıca Kudüs kitabını da gözden geçirmiş. Dolayısıyla 3 kitapta da ortak noktalar olduğu için art arda okumayı tercih ettim.

Caesar ve Augustus kitapları Roma’nın cumhuriyetten ilk imparatorluk dönemine (Principatus) geçiş sürecini anlatıyor aslında. Kudüs’ün tarihi ise çoğunlukla Yahudi tarihi üzerinden anlatılmış doğal olarak. Ayrıca şehrin üzerindeki sırasıyla Pagan, Hristiyanlık ve İslam ve tekrar Yahudi hakimiyetleri kronolojik ve detaylı olarak işlenmiş yazar tarafından.
Kurgu dışı 3 kitabı da ilgilisine tavsiye ederim.

Modern klasiklerde ise İstanbul Treni ve Şeytanın günlüğü’nü bir nebze daha fazla beğendim diyebilirim.

Herkese keyifli okumalar.

28 Beğeni

18 Beğeni

Muhtelif sebeplerden ötürü çok kötü bir okuma ayı geçirdim maalesef. Umarım Nisan daha güzel olur.

Kapsülleri pek beğenmedim.

Marquez zaten favori yazarlarımdan. Tekrar okuma yapıyorum onda.

Uzak Tepeler de bir ilk romana göre çok başarılı bence.

26 Beğeni


“Cassandra Düğünde” hariç hepsini tavsiye ederim.:pray:t2:

24 Beğeni

Kitaplar hakkında uzun uzun yazmayı düşünüyordum ama kafam dolu olduğundan dolayı yazamayacağım. O yüzden kısa kısa birkaç kelam edip geçeceğim.

Conan bu ayın hayal kırıklığı oldu benim için. Kitap hiç editörlük görmemiş. Öyle sıkıntılı cümleler vardıki saç baş yolunacak cinsten. @Tombaz bey ciddi emek harcamış, emeğine büyük saygı duyuyorum. Ama keşke yazarın üslubuna bu kadar sadık kalmasaymış. Orijinalinde şiirsel olan cümleler Türkçe’de okurken zorluyor insanı. Devrik cümleler, değişik cümle kurulumları okuma zevkimi baltaladı. Üstüne tonla harf hatası, eksik harf-fazla harf, yan yana tekrarlayan kelimeler, noktalama yanlışları Conan okuma zevkimi mahvetti. Bir sürü not almıştım bu hatalarla ilgili. Bunlardan ileride rahat bir zamanda belki uzun bir yorumda bahsederim. Ayrıca editörlük kısmındaki aksaklıklar Hüseyin Bey’den kaynaklı değil, sonuçta yıllarca bölük pörçük yayınlanan Conan’ı eksiksiz olarak çevirdi ve imkanları dahilinde yayımladı. Daha iyi bir yayınevi imkanı olsaydı eminin işler çok değişik olurdu.

Soğuk Deri beklediğimi veren tekinsiz, ümitsiz, karanlık bir romandı.

Parfümün Dansı arkadaşımın şiddetli önerisi ve hediye etmesiyle okuduğum ve beğendiğim bir roman oldu. Yazarın felsefesine falan değil ama diline, kurgusuna tutuldum. Kitap su gibi akıp gitti.

İvan Denisoviç’in Bir Günü de klasik okumayı seven herkese önerebileceğim güzel bir hayatta kalma romanı. İvan Denisoviç’in kampta geçen bir gününü okurken insan yaşadığı hayatı daha çok sevmeye meylederken buluyor kendini.

Sevimsiz Öyküler’i de çok sevdim. Leon Bloy okumak kum çiğnemeye benziyor bence. Öyküleri okurken ağzımda beni sürekli rahatsız eden bir tat varmış gibi geldi bana. Yazar insan ırkından nefretini her öyküsünde gözüne sokuyor okuyucunun. Farklı bir deneyimdi benim için.

Taş Ustası Camilla Lackberg’den okuduğum üçüncü kitap, ayrıca Patrik Hedström serisinin de üçüncü kitabı. Kitabı baştan sona sıkılmadan okudum. Yazarın tarzı aksiyona hiç prim vermeyen bir tarz. Polisiye ama aksiyon yok denecek kadar az. Ayrıca toplumsal meseleler genişçe ele alınıyor. Buna rağmen her kitabını soluksuz okutan bir üslubu var. Çünkü aksiyonsuz da olsa gizem duygusunu sonuna kadar korumayı başarıyor. Yazara devam etmeyi düşünüyorum.

26 Beğeni

Hocam bir sorum olacaktı. Conan sadece Robert E. Howard’ın yazdığı öyküleri mi içeriyor?

Evet, öyle. Bütün öykülerini 3 ciltte toplamış Hüseyin Bey. Taslaklar, sinopsisler vs. de var. Başka yazarların yazdıkları Conan öyküleri yok içlerinde.

1 Beğeni

Lackberg’in tarzını ben de seviyorum. Bazı yorumlarda gördüğüm kadarıyla, aksiyon azlığı bazı okurlar için eksiklik olarak görülüyor. Ve bu yüzden bu tür eserleri sevmediklerini belirtiyorlar. Ancak ben de sizin gibi düşünüyorum. Kurgu ve gizem iyiyse, aksiyonun azlığı benim için bir eksiklik oluşturmuyor.

1 Beğeni

Macera - Jack London - Bordo Siyah Yayınları

Chanteleine Kontu - Jules Verne - Alfa Yayınları

Kader Ajanları - Philip K. Dick - Büyülü Fener Yayınları

Sherlock Holmes’un Maceraları - Sir Arthur Conan Doyle - Alfa Yayınları

17 Beğeni

Okuma verimliliği açısından fena bir ay olmasa da genel olarak beklentilerimin altında kaldı bazı kitaplar.
King okumayalı uzun zaman olmuştu, Medyum bence vasattı.
Londra Nehirleri de ön kapağındaki ‘CSI ve Harry Potter’ ın harikulade karışımı’ tanımını hak etmiyor.
Bitmeyen Kavga ve Ve Ateş Bizi Tüketiyor beğendiklerimdi. Murat Gülsoy’un diğer kitaplarını da okumak isterim. Farklı bir ruh hali ile yazdığı kesin.

E kitap olarak da ;

Storytel’den üç kitap dinledim ;
Şeker Portakalı, Simyacı, Dokuzuncu Hariciye Koğuşu.
Merak ettiğim ama okumaya da elimin gitmediği kitapları dinleyerek aradan çıkarmaya çalışıyorum. Bu amaca çok güzel hizmet ediyor. :slight_smile:

27 Beğeni

İnce Memed serisini geç okuduğum için kendime kızıyorum. Çok iyi şekilde kurgulanan her bir kitabıyla etkileyen güzel bir seri. Kızıl Veba kitabını pandemiden önce okusaydım (yayınevi pandemi döneminde yayınladığı için) daha bir vurucu etkiye sahip olabilirdi diye düşünüyorum tabii yazarın öngörü yeteneğini de unutmamak gerekir. Karabibik ve Morgue Sokağı Cinayetleri kendi alanlarında güzel ve akıcı kitaplar.

28 Beğeni

Forumda bir İnce Memed okuma furyası oldu. Tesadüfen mi oldu bilmiyorum herkes birden okumaya başladı. Ben de gaza geldim artık. Öve öve bitiremediniz. Kaçırıyor gibi hissettim. Şimdiden hepinize teşekkürler.

2 Beğeni

Sayın annihilatör, Conan hakkındaki eleştirileriniz başım gözüm üstüne… Ekranda görmeyi başaramadığım bir sürü huzursuz edici hata olduğunu ben de baskıdan sonradan fark ettim. Hatası, kusuru yüzde yüz bana aittir. Neticede editör düzenlemeleri, sayfa düzenlemesi, kapak falan derken, hepsine onay verdim. Bu yüzden şahsımın kusurları yüzünden kimsenin sorumlu tutulmasını arzu etmem. Eleştirilerinizin devamını hevesle bekliyorum, her eleştirinin bundan sonraki çeviri çalışmalarında kılavuz olacağını bilmenizi isterim.

İfade etmek istediğim başka bir şey var. Doğrusu, her kitabı çevirdiğimde, çeviri anlayışında da bazı değişiklikler kaçınılmaz oluyor. Conan çevirilerini yaptıktan sonra, beş Howard çevirisi daha yaptım. Sonra Conan’a geri dönüp yeni baştan ele aldım. Elinizdeki metin, belki beş kez elden geçmiştir bu arada. Kitaplar yayınlandıktan sonra dört Howard çevirisi daha yaptım. Şu an çevirsem muhtemelen birtakım farklar olurdu. Çeviri sahiden de dinamik bir süreç. Çevirdikleriniz önceki çevirdiklerinizi etkilemek istiyor… Bu yüzden birkaç kitabı aynı anda çevirmek daha yararlı oluyor. Fakat bir kitap bir kez yayınlandıktan sonra her şey sabitleniyor.

Nihayetinde tam bir çeviri mümkün de değil bence. Ama başarılı çeviriler ve başarılı çevirmenler var. Çeviri de yapılıyor. Yine de diğer çeviri örneklerine baktığımda vardığım sonuç, gidişatın doğruya yaklaşmaya biraz daha yakın olduğudur.

Bu anlamda çalışmamı ne kadar sahipleniyorsam, kusurları ve eleştirileri de o kadar sahiplendiğimi yineleyerek, övgülerin onda birini, eleştirilerin tamamını dikkate aldığımı da ifade etmek isterim. Tekrar teşekkür ediyorum… Saygılar.

33 Beğeni