Mayıs, 2021
Top7:
1.Mahpus - Marcel Proust
2.Gılgamış Destanı - Anonim
3.Bakkhalar - Euripides
4.Aias - Sophokles
5.Ölü Canlar - Nikolay Gogol
6.Macbeth - William Shakespeare
7.Yıldız Işığıyla Yolculuk - Flitcroft Spencer
Haziran listesinde görüşmek üzere. Keyifli okumalar. ^^
Cesur Yeni Dünya; konusundan bihaber olarak okuduğum için giriş kısmını çok beğendiğim, ortalara gelince ilgimi kaybettiğim, sonlara doğru toparlayan bir kitaptı benim için. Biz ve Fahrenheit 451’ten daha çok sevdim. Distopyalara ilgimin canlı olduğu üniversite yıllarımda okusaydım keşke bu eserleri. Sağlık olsun yine de iyiki okudum. Kitapla ilgili bir eleştirimi meğer Huxley önsözde belirtmiş o da ayrı bir sürpriz oldu.
Ay sarayı, tesadüflerin ön planda olduğu klasik bir Auster kitabıydı. Auster konusunda çok aradayım . Okunsa da okunmasa da olur gibi.
İnsan Olmak, adının hakkını veren bir eserdi. Herkesin kendini bulabileceği okunması gereken bir kitap. Çok geç kalmadan okunursa daha da faydalı olabilir.
Felaketzedeler Evi, kısa ama çarpıcı bir kitap.
Vejetaryen, rahatsız edici olduğunu bildiğimden hiç okumaya niyetim yoktu. Aniden canım çekti bir oturuşta okudum. Beğendim beğenmesine de kimseye tavsiye edesim yok. Herkese hitap edecek bir kitap değilmiş gerçekten.
Refet, biraz Çalıkuşu beklentisiyle okuduğumdan azıcık hayal kırıklığına uğradığım bir kitaptı. Çok çok sevemedim. Yine de Fatma Aliye mutlaka okunmalı dolayısıyla Refet de.
Ruhlar Evi, seveceğimden emindim öyle de oldu. Yüzyıllık Yalnızlık’a benziyor diye erteliyordum. Kesinlikle çok daha kolay okunan bir kitaptı. Büyülü gerçekçilik dozu da daha azdı.
Bir kaç aylık desek daha doğru olur 
Doomsday Book’u şu an okumaktayım, yarıladım sayılır. Bunlara ek olarak PKD, Lovecraft ve Poe’dan hikayeler ve muhtelif Dünya Tarihi kitaplarından bölümler de okudum bol bol.
Mayıs 2021
Sol Ayağım Christy Brown
Karmaşık Duygular Stefan Zweig
Siyah Lale Alexandre Dumas
Köprü Ayşe Kulin
Kayıp Sembol Dan Brown
Kayıp sembol bitmedi daha gerçi
Bu ay da böyle oldu. Coğrafya Mahkumları’nı tamamlayamadım. Listemde bir kitap daha vardı, ona hiç başlayamadım. Ama en azından artık okuma konusunda daha istiktarlıyım. Bugün de okuyacağım yeni kitapları seçeceğim. Umarım daha çok okurum.
Blazing Combat nasıl beğendiniz mi? Almadığıma hala pişman olduğum bir kitap.
Ben pek beğenmedim. Daha doğrusu hiç beklediğim gibi çıkmadı. Ben daha bütünlüklü bir hikaye beklerlen tarihdeki farklı savaşlardan kısa kısa öyküler içeriyor. Hikayeler çok kısa, o yüzden derin anlamlar taşıyan hikayeler değiller. Çoğu malesef basit dram anlatımlarından öteye gitmiyor. Savaş filmlerinde hep cebinde kaskında sevgilisinden, eşinden, çocuğundan vs. aldığı mektubu yada fotoğrafı taşıyan asker ilk önce ölür ya, işte o tip şeyler çoğunluktaydı. Biraz hayal kırıklığı oldu benim için.
Bu ay çok meşgul olduğumdan dolayı sadece 2 kitap okuyabildim.
-
Charles Dickens - İki Şehrin Hikayesi
Şu ana kadar neden okumadım diye sordum durdum kendime bu kitabı okurken. Öyle akıcıydı ki okuyabildiğim vakitlerde toplam 4 günde bitirdim kitabı. Konusu hakkında ne yazsam spoiler olacağından sadece şunu söylemekle yetineyim: Fransız Devrimini her açıdan ele aldığını düşünüyorum. Ayrıca Sydney Carton sen ne naif adamsın. -
Sir Arthur Conan Doyle - Sherlock Holmes’un Maceraları
Her ay 1 tane Sherlock kitabı diyerek çıktığım bu yolda 3. kitabı da okumuş bulunuyorum. Yine Cem Yayınevini tercih ettim. Her şeyiyle gayet iyi iş çıkarmışlar. Bu kitap zamanında dergilerde vs. çıkan öyküleri sırasıyla derlemiş. Yani yaklaşık 10 tane öykü bulunan bir kitaptı. Sir unvanını Sherlock dolayısıyla almamış olsa bile şu yaratıcı bir o kadar da akıcı romanlardan, öykülerden sonra alsaydı da şaşırmazdım. Başyapıt.
Soldan sağa sıralı ay bazında okuduklarım.
Mayıs ayı son okunanlarla birlikte.
İlk hedefim 42 idi. Nisanın yirmisi gibi bu hedefe ulaştım. İkinci hedef olarak 72 belirlemiştim. Bugün ona da ulaştım. Gerisini de akışa bırakıyorum. Şimdi, hedefe daha çok yolu olanlar düşünsün. 
Callistonun son sayfası varmıydı.
Yoktu, internetten pdf buldum ben de. Ama bir paragraf gibi bir şeydi yanlış hatırlamıyorsam.
Evet doğru çok kısa bir bölümü basılmamış.
Biraz uzun olacak kusura bakmayın. 2 aya yakın yazmadım buraya.
Nisan 2021
Bu ay okuduğum çoğu eseri severek okudum. Infinity’ler hariç diğerlerini internetten okudum. Çr bazında Deadpoollar çok iyiydi. Mart ayında Marvel evrenini öldüren Deadpool macerasına kaldığı yerden devam ediyor. Bu ay okuduklarım bu zincirin devam halkaları Deadpool/Carnage hariç. Deadpool/ Carnage ise sinemada izlediğim Deadpool’u daha fazla yansıtıyordu. Punisher Marvel Evrenini Öldürüyor’u pek sevmedim. Marvel renkler gerek çizim gerek hikaye açısından enfesti. Spider Man Blue sonraki aya kaldı. Wolverine’ler 48 sayfalık çerezlik hikayelere sahipti. Wolverine vs Blade için ek olarak çizim kalitesinin çok farklı bir noktaya çıkarıldığını ekleyebilirim. Venom/Carnage çizimlerini pek sevemedim ancak aksiyon dozu yüksekti. Infinity serisi ise olay örgüsü olarak tatmin edici düzeydeydi. Crusade 2 ile Thanos serisi başka bir zamana kaldı malesef.
Deadpool Kills Deadpool, baskısı yok.
Punisher Kills the Marvel Universe, baskısı yok.
Zweig Amok Koşucusu, ortalama bir öyküydü.
Hulk Gray, baskısı yok.
Deadpool Killustrated, baskısı yok.
Night of the Living Deadpool, baskısı yok.
Return of the Living Deadpool, baskısı var.
Zweig Prater Baharı, Avare, Nişan, Yolculuk
Daredevil Yellow, baskısı var.
Wolverine Exit Wounds, baskısı var, kısa çr.
Wolverine & Captain America Weapon Plus, baskısı var, kısa çr.
Wolverine vs. Blade, baskısı var, kısa çr.
Wolverine Hunger, baskısı yok 10 sayfalık çr.
Hellboy House of the Living Dead, baskısı var, kısa çr.
Deadpool vs. Carnage, baskısı yok.
Venom vs. Carnage, baskısı yok.
Infinity Gauntlet, baskısı var.
Kolera Günlerinde Aşk, Marquez YY’de olduğu gibi yine akıcı bir üslupla 400 sayfayı bir çırpıda okutuyor. Yer yer eleştiriler getiriyor dönemin gerçeklerine. Sonu itibariyle bana o vahşi batı filmlerinde yapılan tekne seyahatlerini hatırlattı. Ilk bakışta erkek kadını haketmiyor gibi görünüyor ancak kadının ilk başta yaptığı haksız hareketin bedeli erkeğin kavuşana kadar yaptıkları ile ödeniyor gibi. Doğa-üstü büyülü anlatım yine yer yer kendini hissettiriyor. 10/10
Kader Ajanları, BUG öykü derlemesinin sonuna doğru öyküler tuhaf- ürpertici öykülere evriliyordu. KA öyküleri de bu şekilde öykülerden oluşuyor. Genel olarak öyküleri sevdim.
Favorilerim: İkinci Tür, Jon’un Dünyası, Kozmik Avcılar, Bazı hayatlar, Proje Dünya, Kürelerin Derdi
Pat’ın Hediyesi, Başlıkçı, Kurumuş Elmalar
Ölüm Saatleri, 10/10
Infinity War, baskısı var. Aksiyon dozu yüksek.
Infinity Crusade 1, baskısı var.
Hunter×Hunter sonunda bitirdim. Manganın GRRM’si. Güzelim mangayı olmadık bir yerde bıraktı. Hisoka ile Lucilfer arasındaki kapışmayı animede izlemek isterdim.
Mayıs 2021
Bu ay ne bulabilirsem onu okudum çünkü nisan ayının sonunda askerlik vazifemi yapmak için kütüphanemden ayrıldım. Şansıma burada kitap okuyan arkadaşlardan temin edebildim kitap. Yanımda 2 kitap getirmekle hata yapmışım ama gelecek ay çözüm buluruz nasılsa.
Galapagos, yer yer Marquez usulü büyülü anlatıma sahipti. Evrim konusunu kendi üslubunda işliyor Vonnegut. Yine eleştirisini de getiriyor insanlığa. Askerde olmama rağmen 3 günde bitirdim.
Ölüm Labirenti, PKD. Ne yazsam spoiler olur. Ortada güzel bir gizem var. Sonu ters köşeydi.
Fahrenheit 451, ikinciye okudum. Yine beğendim diyemeyeceğim çünkü ilk seferde kötü çeviri ile okuduğum için bir şey anlamamıştım. Bu sefer İthaki baskısından okudum. İlk sefere göre daha çok şey anladım. Bradbury’nin Yakma Zevki bence daha iyi.
Aspidistra, bu kitap direkt beni anlatıyor diyebilirim. Hatta kitaptaki karakterle aynı yaştayım ve tam da baş kahramanının yaşadığı düşünce değişimini yaşadım kitabı okumadan önce. Son 10 sayfa okullarda ders olarak okutulmalı. Yani bunca çalışma ne için? sorusunun cevabı tam bir bıçak sırtı. Çalışmak da çalışmamak da sakıncalı. Ortasını bulmak önemli olan sanırım. Kitabı Martin Eden ile Oblomov ortası bir yere yerleştirmek mümkün.
Haziran 2021
Fareler ve İnsanlar, King’in Blaze romanına ilham olan eser. Ben Blaze’i önce okuduğum için kitabın sonunu biliyordum. Bence Blaze’i de okuyun Fareler ve İnsanlar’dan sonra.
Deccal, evet buradaki stokları tüketince hiç anlamadan Niçe okumak zorunda kaldım. Felsefe ile sorumum yoktur genelde ama nedense Niçe anlatamamış derdini. Yani kutsal dinlere eleştirisini yaparken okuyucuyu pek düşünmemiş gibi. Aynı konuları ben de sorgulamış biri olmasam belki anlamazdım ne anlattığını kitabın. Gerçi kitabın başında Hıristiyanlığı eleştiri denemesi diyor, eleştirisi demiyor. Ona göre bir beklenti ile okunmalı. Ben Camus’cuyum bu arada.
Usta ile Margarita. Kitap sorununa çözümü memleketten 5 kitap kargolatarak çözdüm. Pandemi olmasa direkt Amazon ile çözerdim sorunu ama malesef şimdilik bu şekilde idare edeceğiz. Kitaba gelirsek tuhaf kurgu kategorisine yer yer giriyor denilebilir. Woland ve maiyetinin yer aldığı kısımlar sürükleyici. Bazı yerlerde Poe tadı alınabilir. Hacimli bir kitap olmasına rağmen akıcı bir kitap. 10/10
Planet Hulk, yine internetten okuduğum PH spin-off-u çr. Başrollerde Hulks ve Kaptan Amerika var. Güzeldi. Gelecek ay internetimin yettiğince PH ve WWH, Spider-man Blue, Deadpool’s Secret Secret Wars, Deadpool x Old Man Logan ve Batman okuyacağım.
Herkese keyifli okumalar dilerim.
Haziran ayını bu kitaplarla geçirdim. Zaman İpliği kitabını henüz okuyorum ama günün son saatlerine doğru biteceğini düşünüyorum.
Daha önce bir başlıkta aylık okuduklarımın fiyatını meraktan hesaplayacağımı yazmıştım. Günlük boş işler kotamı da bunu hesaplayarak doldurdum. Etiket fiyatları 480, sitelere göre ortalama indirimli fiyatları da 306 lira civarında tutuyor.
Toplamda bu ay 3612 sayfa okumuşum. İlk altı ayı toplam 18.689 sayfa ve 78 kitapla kapatmış bulundum.
Bu verileri neden yazdım? Burada çoğu zaman üyelerin kitap okuma şevki konusunda sıkıntı çektiğini okudum. Ben okuyamadığım zamanlarda aylık sayfa sayısı, kitap sayısı, ortalama kitap başına kaç sayfa düşüyor gibi şeyleri hesaplayarak kendimi motive ediyorum. Her ay bir sonraki ay için mümkünse hedefi aynı veya yakın ya da bir üste taşımaya çalışıyorum. Kendimle yarışıyorum bir yerde. Bu da beni motive eden bir etken. Başkalarıyla yarışmak sizi yorabilir ama kendinizle yarışarak her gün bir adım daha öteye gidebilirsiniz. Burada dikkat ettiğim en önemli husus bir anda zıvanadan çıkmamak. Bir aya fazla yüklenip diğer ayların çok üstünde performans gösterirseniz peşinden gelecek aylarda geri düşme olasılığınız yüksek olduğu için moral bozacaktır. Her gün 100 sayfa olarak bir alt limitim var. Bunun altında kalmamaya özen gösteriyorum fakat buna uyum sağlamam da iki ay sürdü. Bu noktada kendimi sıkmadım. Sabırla bir adım öteye ulaşmamı bekledim. Bu 100 sayfa hedefine de değinmek istiyorum. Her gün kitap okuyorum diye bir şey yok. Ayda yaklaşık 10-15 gün kitap okumuyorum. Önemli olan ay sonunda aylık hedefimi tutturmuş olmam. Bu da üstümde baskı oluşturmamı sağlıyor. Kitap okumak istediğim günler tamamen vaktimi okumaya ayırıyorum. Ne kadar okuyabilirsem okuyorum. Oyun oynamak istersem o günü de oyuna ayırıyorum. Resim yapmak istiyorsam o gün de resim yapıyorum gibi. Hepsini aynı anda yapmak istediğim günleri boş geçiyorum ve dizi, film izlemekle yetiniyorum. Birden fazla şeyi aynı anda yapmayı istediğim günler ne yaparsam verimsiz sonuçlar aldığımı gördüm.
Sizler de kendi hayatınıza göre benzer bir yol izlemek isterseniz diye yazdım. Benim için 100 sayfa beni yormuyor. Sizin için kaç sayfanın uygun olacağı tamamen sizin hayat akışınıza bağlı.
- Golyat (6/10)
- Korudaki Gümüş (7/10)
- Peter Pan (9/10)
- Ayna İçinde Ayna (8/10)
- Hayatın Sınır Çizgileri (7/10)
- Kader Ajanları (9/10) ( Redaksiyon hariç)
- Çocuk Hırsızı (7/10)
- Ay Polisi (6/10)
- Ickabog (8/10)
- Phil’in Dehşet Verici Kısa Saltanatı (9/10)
- Tatlı Gelir Yaşamayana Savaş (6/10)
- Bayan Caliban (6/10)
- Kasırga Partisi (5/10)
- Maderzad Palas (8/10)
- Zaman İpliği (8/10)
Ekleme: Zaman İpliği tahminimden önce bitti. Çok güzel bir kitaptı. Otizm abisi olan şizofren bir çocuğun ve deli olan annesinin hikayesini anlatıyordu. Kitap için komik, eğlenceli gibi yorumlar yazmışlar ama ben komik bir taraf bulamadım. Dramatize de edilmemiş değişik bir anlatımı vardı.
