Forum Üyelerinin Aylık Okuduğu Kitaplar

Çok teşekkür ederim.

1 Beğeni

Merhaba. Yenişehir’de bir öğle vakti ve Yürümek kitaplarını okudum. Çok beğendim. Okumadıysanız kesinlikle tavsiye ederim ikisi de çok güzel kitaptır. Diğer kitaplarını da gözüme kestirdim Tante Rosa var sırada :smiley: Türkiye’de herkesin bildiği ama konuşmaktan çekindiği konuları, tabuları yazmaktan bunları tartışmaya açmaktan çekinmeyen bir yazar ki zaten bu yüzden birçok sorun yaşamış kitapları sansüre uğramış falan. Edebiyatımızda büyük ama pek bilinmeyen bir yazar olduğunu düşündüğüm için şiddet içermeyen şiddetle öneriyorum size hehe.

4 Beğeni

Merhaba,

tavsiyeleriniz için çok teşekkür ederim. Son iki yıldır ana okuma başlığım kadın yazarlar. Bu süreçte Adalet Ağaoğlu- Füruzan- Sevim Burak - Tezer Özlü - Tomris Uyar - Nezihe Meriç - Gülten Akın- Duygu Asena… lari okudum. Sevgi Soysal’ı hem liberal feminist makalelerde olsun hem de Füruzan’ın röportajlarında çokça gördüm.

O halde, Eylül 15’den sonra tüm okuma zamanımı sizin de tavsiyelerinize uyarak, Soysal yapacağım :slight_smile:

Bende size Füruzan’ın Gecenin Öteki Yüzü’nü tavsiye ederim. Ayrıca 1987 yapımı 4 bölümlük dizisi de vardır. Haluk Bilginer ve Zuhal Olcay’ın başrolünü oynuyor. Bende bunu size izlemedi ve okumadı iseniz, şiddet içermeyen bir şiddeti barındıran tavsiye ile tavsiye ederim :slight_smile:

Not. “Gecenin Öteki Yüzü” şarkısi da mevcut. Spotify da var. :four_leaf_clover:

4 Beğeni

Rica ederim :blossom: Ne iyi etmişsiniz. 5 harflilerde de sadece kadın yazarlar okumak üzerine yazılar var. Buradaki yazılardan, yorumlardan da faydalanabilirsiniz.

Listeden Tezer Özlü’ye mesafeliyiz biraz :smiley: Ondaki eskilerin o olaylara karşı çaresizlik melankolisi, ağlaklık, eylemsizlik durumlarından nefret ediyorum açıkçası. İnsanların güçsüzlüğüne bir dayanak oluşturup orada debelenmelerini devam ettiren yazarları sevemiyorum. Mücadeleden, kavgadan yanayız hehe. Onun yerine listeye bir aday önereyim: Şule Gürbüz. Feci iyi bir yazardır. Öyle miymiş ve Çoşkuyla ölmek kitapları edebiyatımızda en tepelere koyacağım kitaplardır.

Çok teşekkür ederim hem kitap hem dizi hem şarkı tavsiyeniz için :smiley: Füruzan’ı hiç okumadım en kısa sürede okuyacağım.

3 Beğeni

Çok teşekkür ederim, Özlü için böyle bir eleştiri hep yapılıyor keza Nilgün Marmara’da da böyle bir çaresizlik ve kabullenmişlik hali var gözükür. Ama biraz yamuk baktığımızda ikisinde de kafkaesk bir umudun da olduğunu görürüz. Keza, Özlü kişisel yaşamında üç kere evlilik yaptı ve hepsi ciddi hayal kırıklığı ile sonlandı. Onunda belki savaşımı bu şekilde idi.

Şule Gürbüz’e gelince, kendisi ile tanışma fırsatım olmuştu yıllar evvel. Saat tamirciliği üzerine çalışması çok ilgimi çekmişti. Bir gün bir konferansta tanışmak için önüne atlamıştım :slight_smile: Kambur ve Zamanın Farkında kitaplarını okumuştum. Soysal’dan sonra listeye hemen ekliyorum hepsini :slight_smile: Zaten ben de mekanikçiyim, dijital olan bir çok şeye kaşıntım var.

Ah Füruzan’a gelince. Okuma evrenim ikiye ayrılıyor: Füruzan’dan önce ve sonra. Füruzan’daki anlatım ve derinlik çağdaşlarının hiç birinde yok. Kıyıda köşede kalmış insanların iç dünyasını okurken siz de yaşıyorsunuz. Füruzan’ın genç olduğu yıllarda yaşasa idim, Tarık Akan gibi seviyorum deyip çatıdan atlardım😀

Füruzan’ı da okuyacak iseniz, 47’liler ile başlamanızı tavsiye ederim.

1 Beğeni


12 Beğeni
15 Beğeni

Geçen ay listemdeki kitapları sıcaklarda başka bir şey yapılamıyor etkisiyle biraz erken bitirdim. Daha önce Middlemarch okuyup Kantolar’a bakmıştım. Ama hep araya başka şeyler girmişti şimdi daha dikkatlice okudum.

  • Middlemarch’ı okurken 19. yüzyılın sonlarında ivme kazanan kadın hareketleri üzerinden değerlendirmek gerekir. Kadının toplumdaki konumu, evliliğin anlamı üzerine sorgulamalarını okur iken, Simone de Beauvoir’in “kadın doğulmaz, kadın olunur” sözü aklıma gelip durdu. Kitabı okuyacak olanlar için naçizane tavsiyem, kurgusal bir romandan ziyade feminist tarih üzerinden okumanızı yapmanız yönünde olacaktır. 9/10

  • Kantolar kitabına gelince de, bazı yerlerde kopmamak için direndim. Sadece bir kanto değil, tarih siyaset ve gündelik hayat üzerine şiirsel bir metin topluluğu. Çok fazla atıf var ve hep bunları araştırarak gidiyor kitap. En güzel nokta ise, sonunda şu eser dilimize kazandırıldı. 7/10

  • Altay Destanı diğer destanların aksine, nasıl yaratıldık? Yaşadığımız yer nasıl oldu? sorularına cevap veren bir destandır. Bu sebeple, bendeki yeri ayrıdır. :slight_smile: 10/10

  • Tamaşa-i Dünya ve Cefakâr ü Cefakeş. Bir solukta bitirdim diyebilirim. Okurken çok eğlendim. Tarihi bir belge bana göre, Levanten çevreler, Osmanlı’da gündelik yaşam,
    timarhaneler, randevu evleri, mahkemeler… baş karakter Favini’nin küçüklüğünden yaşlılığına kadar geçen süre, yaşadıkları hissettikleri kronolojik olarak harika bir dil ile anlatılıyor. Tavsiyeler üstü bu kitap :slight_smile: 10/10

  • Kerem ile Aslı’nın Hikayesi (Raif Yelkenci Yazması) Daha önce Tuğrul Balaban’ın Yelkenci yazmalarını hazırladığı bir çalışmayı da okumuştum. Ancak YKY’den çıkan ve Ali Duymaz hocamızın hazırlamış olduğu metin daha kapsamlı. (İşin en üzücü tarafı ise, orijinal metinler Türkiye’de değil, Fransa’da. ) Saf aşkın anlatıldığı en güzel hikaye bana göre. Okurken Kerem’i de yaşıyorsunuz Aslı’yı da… Ve hikaye biterken, siz de yok oluyorsunuz. 10/10

Yukarıdaki fotoğraf ise, Ağustos 5 - Eylül 15/20 arası okuma listem. Araştırmaktan, okumaktan en keyif aldığım alt grup sergi kitapları ve Çağdaş Sanat Kuramları. Küğ Tarihi’ni bir arkadaşım önermişti. Klasik Müzik seviyorum umarım bu çalışma bu sevme durumunu katlar :slight_smile: Rahmetli Ertuğrul Oğuz Fırat’a da saygılarımı sunuyorum.

  • Van Gogh’un mektuplarını bir yıldır neredeyse okumak istiyordum. Bazı baskılarında harf hataları vardı. Hatasızını bulmak zaman aldı.

  • Tuncer Erdem’in çizgilerini, anlatımını çok beğeniyorum. Baskısı bitmiş eserlerini görünce kaçırmak istemedim.

  • Cevdet Kudret ve Hasan İzzettin Dinamo’yu, Ernst Von Salomon’un yaşamına çok benzetirim. Soruşturmalar, hapishane günleri, sosyal demokratlığa adanmış bir hayat… 3/4 yıl önce filmi hatırlamıyorum, kitabın bahsi geçiyordu. Nazi sonrası dönemde müttefiklerin hazırlamış olduğu 131 soruluk ankete verdiği cevaplar ile, her şeyin saçma ve anlamsız olduğunu bu eseriyle yanıtlıyor. O dönemde bu eser, çok ilgi uyandırıyor. Bu kitabı da raflarda görünce gözlerim parıldadı, hemen aldım. :slight_smile:

  • Evliya Çelebi Seyahatnamesi 2 cilt YKY orijinal metine de arada bakmak istiyordum, sözlük işime çok yarayacak diye düşünüyorum. Çünkü bazı forumlarda Günümüz Türkçesiyle Evliya Çelebi Seyahatnamesi’nin hatalar içerdiği üzerine tartışmalar var. Bende kendi çapımda bakarım diye aldım sözlüğü.

  • Türkiye’de Görülecek 123 Yer, bakalım kaçını görmemişiz/görmüşüz :slight_smile:

  • YKY Delta ve Kazım Taşkent serisi seven biri olarak, yıpranmış olarak vardı bende Klasik Çin Şiiri’nden Seçmeler kitabı. Harika bir çalışma. Çin Tarihinin yanı sıra şairlerinde hayatının bir paragraf anlatıldığı gerçekten çok özel bir çalışma.

Çok uzun yazdım affola. Herkese iyi okumalar diliyorum :four_leaf_clover:

19 Beğeni



3

Haziran ve Temmuz aylarında okuduğum kitaplar. Haziranda fazla okuyamamıştım ama Temmuz fena geçmedi.

Bunlara ek olarak Kök yayınlarından Robinson Crusoe’nun ilk cildini de tamamladım.

16 Beğeni


Yüksek lisans telaşından, sıcaktan ve bu ay gelecek klima faturasını dert etmekten anca vakit bulabildim kitap okumaya. :disappointed_relieved:

18 Beğeni

Diyabet hastası olduğum için yazı pek sevmem, çok daralır çok bunalırım , o sebeple zihni pek meşgul eden kitapları yazın okumuyorum. Daha basit zaman geçiren kitaplar okuyorum. Üstte görülen kitaplar ise son 1,5 ayda okuduklarım.

  • Sevil Atasoy Kitapları - Sevil Atasoyun bir adet kitabını almış okumuş, sonra tüm kitaplarını satın almıştım. Toplam 9 adet kitabın 6 tanesini okudum. Fotoğrafta görülen Sevil Atasoy kitaplarından Yeraltındaki Melekler Yeryüzündeki Şeytanlar kitabı en ilgi çekici , en okunası kitap. Kitapların genel itibariyle yapıları aynı. Dünyada ve ülkemizde gerçekleşen kriminal olaylar anlatılıyor. Bazı yerlerde çok fazla gereksiz, bazı yerlerde ise çok az detay veriliyor. Cinayet , polisiye gibi olaylara ilgilinizle kitapları beğenmeniz arasında doğru bir ilişki mevcut. Türü sevmiyorsanız kesinlikle uzak durmanızı tavsiye ederim. Kalan 3 kitabı sırf yazarın tüm kitaplarını okumak için okuyacağım. Not: Sevil Hanım çalışmalarınızla mesleğinizde çok üst bir noktadasınız bu aşikar, ama 300 sayfalık kitabın 5-6 yerinde kendinizi övünce komik duruyor :slight_smile: Sevil Atasoy kitaplarına genel olarak notum 7.6

  • Körlük - Jose Saramago Saramago kesinlikle çok büyük bir yazar. Körlük kitabı ise bence başyapıt. Eserde insanların çaresizliği, utancı (insanlar tarafından görülüp görülmemeye bağlı olarak),yaşama isteği,umudu ve umutsuzluğu çok güzel ele almış. En kötü durumlarda bile sonsuz karanlığa gömmüyor bizi Saramago, hala bir yerlerde umut var ve o umudun peşine düşürüyor.
    Diğer taraftan devlet toplum ilişkisi, insanların problemler karşısında tiranlığa olan eğilimi, korkuya dayanan gücün veya iktidarın pek uzun soluklu olmayacağı sağlam alt metinler ve göndermeler mevcut.
    Bana göre Saramagonun en olumsuz yönü yazımı, kitapta çok uzun , noktalama işareti olmayan cümleler mevcut. Diğer taraftan nefret ettiğim şey ise konuşma çizgisi olmaması . Evet kitapta konuşma çizgisi yok, zaten karakterlerin adının olmadığı bir kitapta konuşma çizgisi olmaması insanı zorluyor. Körlük kitabında belki körlüğe atıf olarak konuşma çizgisi ve kişi adları yok ancak diğer bütün kitaplarda yazım dili aynı. ( Satın aldığım diğer birkaç kitabından kontrol ettim.) Bana göre yazımı daha sade ve anlaşılır olsa Saramago daha fazla okunur daha fazla bilinir . Son olarak bu güzel kitaba notum 8.9

  • Simon Becket- David Hunter Serisi 1 ve 2 Simon Beckett son dönemde bana sürpriz olan güzel yazarlardan. Yabancı Yayınlarından çıkma 4 kitaplık seti ucuz denk geldiği için aldım, sonra karıştırmaya başladım. Birinci kitapta yazar bu kadar konuyu üzerimize boca etti, finalde kesinlikle altından kalkamaz derken çok güzel bir finalle romanı bitirdi. Bunun hevesiyle ikinci kitaba başladım , yine aynı şekilde yazar birçok şeyi üzerimize boca edip sonra ustalıkla altından kalktı. Yazarın 3. ve 4. kitabını bitirmemek üzere kenara koyacağım. Yazarın aynı seride 5. ve 6. kitapları İngilizce olarak mevcut.
    Simon Beckett kitapları daha önce İthaki’den çıkmış ancak daha sonra bu kitapları alt marka olan Yabancı Yayınları basmış. Yabancı yayınlarına Twitterdan serinin 5. ve 6. kitaplarını sordum, çıktığında duyurulacak gibi bir cevap verdiler. Anladığım kadarıyla herhangi bir çeviri düşünceleri yok. Çok yazık olacak bu kitaplar çevrilmezse ama yayınevine kızamıyorum, onlar da kitabın niteliğinden önce satış rakamlarına bakıyorlar. Büyük ihtimal 5. ve 6. kitapları İngilizce tedarik edip okurum gibi geliyor.
    Seriye puanım 8.5

  • Watchmen
    Watchmen hayatında çizgi roman okumamış , eskiden çizgi romanlara bakınca saçma gören benim gibi önyargılı birine kendini inanılmaz sevdirmeyi başardı. Çizimler, aralardaki açıklamalar, dönemin arka planını çok iyi anlatan diyaloglar.
    Eserin bize sorduğu soru ise çok güzeldi
    quis custodiet ipsos custodes - who watches the watchmen - gözcüleri kim gözleyecek ?
    Watchmen ana kitaba puanım 9.6

  • Watchmen Başlangıç Serisi ise ana kitaptan sonra okunabilecek güzel kitaplar ancak hepsi değil. Ozymandias - Kızıl Korsan çok güzelken , Dakikadamlar - İpek Hayaleti o kadar beğenmedim. Bütün kitapların ayrıntısına girmeden beğeni sırasına göre puanlarım
    Ozymandias - Kızıl Korsan 9.3
    Komedyen - Rorschach 9.1
    Gece Kuşu - Dr Manhattan 8.9
    Dakikadamlar - İpek Hayalet 7.8

Özellikle Ozymandias çizimlerine bayıldım. Bu tarzda çizgi roman önerilerine açığım.

22 Beğeni

6 kitap hedeflemiştim ama 5’te kaldık :sweat_smile:

25 Beğeni

Tarihten devam ediyorum.

21 Beğeni

Bu ay bir sayfa bile okumadım. :buyucu:

16 Beğeni

Bu ay çok kötü geçti, taşınma telaşı sıcaklık vs derken hiç bir şey okuyamadım. Ama önümüzdeki ay tekrardan sahalara döneceğimi düşünüyorum. Şimdilik okunan kitaplara ekmek banıp izlemek geliyor elimden…

5 Beğeni

Bu ay ağırlıklı olarak çizgi roman okuyarak geçti. Ayın yarısından fazla bir kısmını 1 sayfa bile okumayarak geçirdim ; sıcaklar ve kızım sağolsun :grin:



The Witcher serisini beğendim👍
Yüksek topuklar serisi tamamen zaman kaybıydı, klasik bir “erotik satar” klişesi diyebilirim. :-1:

14 Beğeni

Yüksek topukları okumak yerine netflixte valerie dizisini Seyretseydiniz belki daha iyi olurdu. Kitapların dizisi.

:laughing:İzledim arkadaşımın ısrarı üzerine. Soundtrackler çok iyi iki sezonunda. Ama keşke dediğiniz gibi kitapları okumadan önce izlemiş olsaydım vakit kaybetmezdim.

1 Beğeni

Ağustos

Kuyruklu Yıldız Günleri, her şeyiyle iyi bir okuma deneyimi yaşattı. Verdiği mesajlar çok yerindeydi. 10/10

Tuhaf Hava, İtfaiyeci romanını yarıda bıraktıktan sonra öykülerle bir şans vermek istedim yazara. İlk öykü sıradan olmasına rağmen diğer üç öykü iyiydi. Çok fazla King okuduğumdan olsa gerek her öyküde King’den bir şeyler hatırlattı. İtfaiyeci romanına bir şans daha vereceğim.

İşte Tanrılar, sanırım bu ay forumcak bu kitabı okuduk. Ben kitabın 2. kısmın sonunda şimdi başlıyoruz dediği yerden sonrasını merak ettim. Ters köşelerle okuması daha bir zevkliydi. Uzaylı türü ise tam anlamıyla mükemmeldi. Ama itiraf etmeliyim ilk başlarda uzaylı türün özelliklerini anlamakta zorlandım. Verdiği mesajlarda sanırım hepimiz hemfikirizdir.

Joker, çizimler çok iyi, hikaye normal düzeyde diyebilirim.

World War Hulk Omnibus, sonunda bitti. Tüm evrenleri etkilediği için olsa gerek Heroes for Hire gibi bölümler nedeniyle uzun geldi biraz. Çizimler iyiydi, hikaye normal orta diyebilirim. İçindekiler:

Lontano, Grange okumayı düşünüyordum uzun zamandan beri. Burada bir arkadaş hediye etti. Böylece Grange okumalarıma Lontano ile başladım. 650 sayfaya rağmen hiç sıkmadı. Orjinal fikirlerle, bol ters köşelerle dolu diyebilirim. Kongo’ya Ağıt ile ekim ayında yazara kaldığım yerden devam edeceğim.

Kızıl Kahkaha, kısa- öz- güzel. 10/10

Azınlık Raporu, öyküler genellikle sistemin çöküşü, sisteme olan güvenin kaybı üzerine odaklı diyebilirim. Hatırlatma Mekanizması, Azınlık Raporu, Suörümceği favori öykülerim. 10/10

Yüzyılın en iyi bilimkurgu, bu turda aşağıdaki öyküleri okudum. Genel olarak iyiydi hepsi. Sadece Pohl zorladı biraz. Silverberg, Niven kitapları niye basılmaz anlamıyorum, CV’leri 10 numara, okuduğum öyküleri de. Keşke Alfanın ‘yazarın tüm eserlerini basacağız’ projelerinin öznesi bu iki yazardan en az biri olsa. Bu turdaki favorim Bradbury ile Niven. Le Guin ablamız yine farkını ortaya koyuyor, oldukça naif bir öyküydü. Bakalım son turda nasıl bir tablo ortaya çıkacak.

James Blish- Sanat Eseri

Ray Bradbury- Karaydı Tenleri ve Altın Rengiydi Gözleri

Harlan Ellison- “Tövbe et, Harlequin!” Dedi Tiktakbey

R. A. Lafferty- Eurema’nın Varisi

Robert Silverberg- Gezginler

Frederik Pohl - Dünyanın Altındaki Tünel

Brian W Aldiss - Bir İnsanın Yerini Kim Alabilir ki?

Ursula K. Le Guin- Omelas’ ı Terk Edenler

Larry Niven- Gelgeç Ay

George R. R. Martin - Çölkralları

Harry Turtledove- Gidilmeyen Yol

William Gibson & Michael Swanwick- it Dalaşı

Eylül ayında okuyacaklarım:

Dune
Tepedeki Ev
İyi Kalpli Erendira
Paldır Küldür
Uğultulu Tepeler
Sokaktan Gelen Sesler
Nil’de Ölüm

Herkese bol ve keyifli okumalı günler dilerim.

15 Beğeni

Bu konudaki mesajları incelersem az bile okumuşum oysa bana göre iyi bir performanstı :grinning_face_with_smiling_eyes: Bu ay ilk defa işe girdiğim için iş temposuna alışayım derken kitap okumaya pek vakit ayıramadım.

Rüzgarın Adı - Gerçekten övgülerin hakkını veren ve o kadar sayfanın nasıl bittiğini hissettirmeyen bir kitap. Yazarin anlatımı saolsun bambaşka bir dünyanın içine çekiliyorsunuz. (10/10)

Mecburiyet - Uygun fiyat sebebiyle sürekli çok satanlarda çıktığını düşündüğüm bir kitap. Zweig ile aram çok iyi değil 1-2 kitabı dışında kendisini aşırı beğenmem ama bu kitap yine beklentime gore iyiydi. (6/10)

Kopyalanmış Adam - Ben Saramago hayranı birisiyim. En azından bir 5-6 kitabını okuyan birisi olarak bu kitap biraz zayıf kalmıştı. Fakat ben önceki kitaplarını okuyup baya beğendiğim için böyle düşünuyorum. (6/10)

Dune Mesihi - Beklediğim üzere ilk kitaptaki aksiyon ve tempo tabii ki yoktu ama seri özgünlüğünden ve akıcılığından hiçbir şey kaybetmemiş. Devam kitaplarını da okuyacağım. (8/10)

20 Beğeni