Hocam söylediklerinizi sanki sol mücadele çağrısı yapıyorsunuz gibi algıladım.
İşin şakası, ben ses çıkaran insanların olduğunu biliyorum. Sosyal medya bu tarz şeyleri de çok karikatürize edip insanları apolitik hale getirme eğiliminde. Nasıl kullandığınıza göre de değişir tabii. Ben özellikle gündeme getiriyorum bunları çünkü bu basit bir “hile yaptılar” meselesi değil. Belki istatistiksel hata vardır ondan böyle bir algı oluşuyordur bu durumda da bu kritik hataların neden olduğu ve neden giderilemediğine dair sabaha kadar kafa patlatmak gerekiyor sanırım.
İnsanların zeka problemi yaşamasından ziyade bir sürü tarihsel ve sosyolojik çıkarım yapasım geliyor ama siz de hak vereceksinizdir, yoruldum. Biz istediğimiz kadar konuşalım. Sokakta eylem yapandan tutup aktif başka şekillerde mücadelesini verip bunları dile getiren insanları devletin iç mekanizmalarını bozdukları gibi her gün daha da baskı altına alıyorlar. Üstelik bunu muhalifi de iktidar partisi yanlısı da destekliyor. 2 tane referandum yaşadık değil mi? Biri Ergenekon, Balyoz, KHK’lara, din ve devlet işlerinin birbirine karışması, hukukun üstünlüğünü yitirmesi ve daha birçok devlet kurumunda kadrolaşmalara sebep oldu, diğeri bir makama sınırsız yetki vererek bir öncekileri tescillediği gibi terör gruplarıyla açık şekilde işbirliği yapan bu makamın üniversite özerkliğini katletmesinden tutun sesini çıkaranı da terör yaftasıyla baskı alacak güç verdi. Tarikat ve cemaatlerin devlet aygıtında söz sahibi olmasını da sağladı.
Diğer binbir türlü problemi saymayacağım ancak sağ-sol kavgalarının tarihi de aslında birçok şey anlatıyor bana. Türkeş’in bir figür olarak o zamanın CHP’si tarafından nasıl yaratıldığı ve bununla beraber başta gençleri politize etmek adına kullanılsalar da kendi içerisindeki tüm Türkçü kadroları nasıl egale ettiklerinden tutun, Amerikan karşıtı solcuların kırıma uğratılması ve yeni nesilde başlayan en ufak sesini çıkartan herkese komünizm gelecek paranoyasıyla önce komünist bu diyerek karikatürize edip daha sonra terörize edilmesini de farklı farklı bir sürü şekilde ele alıp tartışabiliriz sanırım.
Demek istediğim, sesini çıkartan var da ne uğruna bunu yapıyor ve evde oturup onları karikatürize ederek insanlar neyi amaçlıyor bunları epey tartışırız hocam. Umut her zaman var ama bugünün milliyetçi siyasetçilerinde mi var, ben o konuda şüpheliyim. 2015’te Bahçeli için içeriden yöneticek strateji bu denirken geldiğimiz nokta ortadayken aynısı şimdi de Oğan için söyleniyor misal. Bakalım ne açıklayacaklar Özdağ ile ayrı ayrı. Birilerinin değerlerine hakaret etmek istemediğim için burada durayım affınıza sığınarak ama maalesef Türk sağı vatan, millet, bayrak, Atatürk diyerek evinde oturup sahadan uzak kalıp lider beklediği sürece ve o liderlerin u-turn shitshowunu gördükçe hem iyi niyetli herkes olumsuz sonuçlarla karşılaşmaya devam edecek hem de olan hepimize olacak. O yüzden bu millet şöyle hakediyor, böyle hakediyor; zekasız bunlar, aptal bunlar demek yerine hepimiz çuvaldızı kendimize batırmalıyız. Ben batırmaya başladım kendime, umarım yaşadığım topraklar birgün gün yüzü görür.
Bakın, bu bir makam değil mi? RTE bir gün siyaset sahnesinden çekildiğinde altında sınırsız güç sarhoşluğuna kapılmış bir sürü dengesiz insanın makam kavgalarını izleyeceğiz ve o zaman birisi çıkıp bu sistemi eski haline getireceğiz mottosuyla çıkmazsa, hangi ideolojiden olduğu fark etmeksizin her zaman ülkenin büyük bir porsiyonu mahvolmaya devam edecek. Temel kaygım bu aslında.
Rian is the only woman mentioned in Kvothe’s Principals of Sympathy class with Master Hemme, and one of the few female students at the University.
During Hemme’s first sympathy class of the term, she underestimated the size of the Mews and was tardy. When she arrived, he exclaimed that he was “suddenly pleased that we have not yet begun today’s discussion,” and pretended to be kind by escorting her to an available seat and helping her arrange her pens and ink, to her profound embarrassment. He then asked her to cross her legs. When she did, he announced that “now that the gates of hell are closed […] we can begin.” He proceeded to ignore her for the rest of class, which Kvothe believed was an “inadvertent kindness.”
Vatan millet edebiyatı yapıp, koltuğa vatanı milleti satan bir kişi daha. Klasiktir. Bu milleti yemenin en kolay iki yolu din ve sözde milliyetçilik.
Bir kesim var bizde böyle deli kanlı, genç ve sözde milliyetçilerden oluşuyor. Bu kesim Babala TV sayesinde tanıdığı 5 günlük adama yükselip vatan millet edebiyatı yaparsa böyle patlarlar işte.
Not: Milliyetçiliği eleştirmiyorum yanlış anlaşılmasın lütfen. Sadece bu içi boş klavyede Türk, kurt, kan, vatan diyip Twitter biyografisine kurt emojisi koyan yalancı milliyetçileri eleştiriyorum.
KK’nin 2. turda kazanma ihtimali, 1. tura göre artmış olsa da kazanma ihtimali RTE’den yine de daha düşüktür. KK’nin kazanmak için birkaç gün önce başlattığı ve seçime kadar devam edecek olan söylemleri; ekonomiyle ve mevcut sistemle alakalı söylemlerini geri plana alarak, göçmenlerin gönderilmesi ve terörün bitirilmesi üzerinden devam ettiriyor. Bir de oy kullanmayan seçmeni sandığa çağırıyor.
Oğan 1. turda 2.83 milyon oy aldı. Alper’in paylaştığı
oy kullananların 0.8 milyonu AKP, 0.8 milyonu İYİP, 0.4 milyonu CHP, 0.3 milyonu MHP seçmeni, diğer partilerden ve sandığa gitmemeyi düşünenlerden aldığı oysa 0.5 milyon oy ediyor. Aldığı oyun yaklaşık %80’i başka partilerden olan bir aday sözde tabanını ne kadar etkileyebilir? Twitter’da o ne derse o olur gibi bir tablo çizenlere aldanmayın. Cumhur ittifakına katılması o 0.5’in anca ufak bir kısmını etkileyecektir. Zaten bloklara %40’lar aldığı karardan bağımsız geri dönecektir. Etkisinin olmadığını bu süreyi sonuna kadar kullanıp ismini yayması gerektiği biliyordu. Asıl yaptığı RTE’nin psikolojik üstünlüğü arttırmasına yardımcı olmaktır.
RTE’nin kazanma ihtimali dahilinde Özdağ ve Oğan’ın plan yaptığını düşünüyorum. İkisinin de ortak amacı anayasanın özellikle belli maddelerinin değiştirilmesinin önünü tıkamak ve göçmenleri göndermek. Akşener ve Özdağ MHP’den ihraç edildiklerinde yeni parti kursak mı diye tartışırken Oğan MHP’ye dönmeye çalışıyordu. Döndü tekrardan Bahçeli ihraç etti. Yıllardır kafasında MHP genel başkanlığı olan bir adamdı. Ayrıldıkları nokta burasıydı. Göçmen sorununu bir AKP bir CHP dillendirip bırakıyor yıllardır, çözümü iki tarafta ortak söylem geliştirdiğinde olabilecek bir durum. Özdağ YSP’yi ittifakta baskılamak için Millet ittifakına, Oğan’sa hep istediği MHP genel başkanlığının yolunu yapmak ve Hüda Par’ı baskılamak için Cumhur ittifakına katıldı.
Ayrıca CHP listelerinden seçime giren DEVA’nın 15, Gelecek ve Saadet’in 10’ar, DP’nin de 3 milletvekili çıkarmasında sonra (toplam 38) tarihteki en sağcı meclis oluştu ki 50 milletvekilline sahip MHP’deki yönetici zihniyetin değişmesi kırılma anı yaşatabilir.
%90 RTE kazanacak duruyor ki umarım olmaz. Koltuğa oturup Bahçeli 2.0 olursa ki ihtimali %50, o vakit sövmeye başlayabiliriz. Şu videoyu da entel oy vermezlere yollayın bir umut.
Oğan yaklaşık bir ay önce bugünkü tercihinin sinyalini vermişti ama başka şeylere odaklanmayı seven ülkücü-milliyetçi tayfa bunu gözden kaçırdı. Yaklaşık bir ay önce Oğan seçim ikinci tura kalırsa iki tarafla da pazarlığa oturacağını söylemişti. AKP’ye açık kapı bıraktığını gördüğümde arkadaşlarıma Oğan’ın RTe’yi destekleyeceğini söyledim, hiç üzerinde bile durmadılar. Ben ise şaşırmadım. Ülkücülerin %90’ı şaşırtmaz. Hayır tamam, tercihini yaptın, cehennemin kapılarını üzerimize kapattın; açıklamanda hâlâ yok milliyetçilik, yok Atatürkçülük derken yüzün kızarmıyor mu? Sanırım kızarmıyor.
Nasıl bazı kimseler milletin dini inancını kullanaraktan bir yerlere gelebildiyse aynısını bu seferde din değilde milliyetçilik adı altında malum şahıs aynısını yaptı. Bu millet aydınlığa ulaşmadığı sürece sadece din açısından değil hangi ideolojiye bağlıysa siyasetçiler tarafından arkalarından bıçaklanmayı mahkumlar.
Montaj videonun gösterildiği mitingde videoyu yuhlayan yukardaki güruhun pek montajmış değilmiş konusunda kafa yoracağını düşünmüyorum çünkü yorabilecekleri bir kafaları yok gibi duruyor. Yani “Evet biz montajladık ne olmuş?” dese de değişen bir şey olmayacaktır. Kadın “Bu seçim Haçlılar ve Hilal arasındadır” falan diyor Pazar günü kombinim belli oldu.
Benim gözümde hala en büyük fırıldak ve dönek kendisidir.
Pazar günü kombinim belli oldu.
bir devrin sonu
