10 kalp verebilsem verirdim.
Beşiktaşlı olarak 3 yıldır fener şampiyon olsun istiyorum ama olmuyor. Çocuklar bir iki şampiyonluk görse güzel olurdu.
Bu arada Ergin Ataman Euroleague şampiyonu olmuş Panathinaikos ile. Takım sporlarında gelmiş geçmiş en büyük teknik direktörümüz olabilir kendisi.
#hedef25
24’ü kutladık artık. Gerçek 5. yıldız loading…
İsrail savaş uçakları BM ve ABD tarafından güvenli bölge ilan edilen Refah kentinde bulunan çadır kenti vurdu. Saldırı nedeniyle çok sayıda sivilin öldüğü belirtiliyor.
Hamas terörist bir oluşum. Netanyahunun başını çektiği İsrail siyonist hareketi ise devlet nezdinde terörizm nasıl olur adeta ders veriyor.
2017 yılında İsrailde 1 hafta geçirmiştim. Orada Netanyahu ve siyonizm karşıtı, vicdanlı ve aklı başında halkın çoğunluğunu görünce çok şaşırmıştım ama devir kötülerin devri.
Ben Hamas ile aynı düşünce yapısında bir insan değilim, az çok tanıyorsunuzdur. Ama şu da somut bir gerçek, Hamas kendi halkının seçilmiş ve meşru temsilcisidir.
Siyonistler ise alçaklıkta Nazi’ler ile yarışır vaziyetteler.
Ben Siyonistlerin her defasında yaptıklarıyla ilgili Noam Chomsky gibi düşünüyorum.
Döngü bu:
İsrail’in 2005’te çekilmesinden’ ve İsrail dışındaki tüm dünya, hatta ABD tarafından bile işgalci güç olarak tanınmaya başlamasından bu yana düzenli bir döngü tekrarlanmaktadır. Ateşkes anlaşmasına varılır. İsrail bunu yok sayarken seçilmiş Hamas hükümeti uygulamaya koyar ki İsrail de durumun böyle olduğunu kabul eder. İsrail şiddeti giderek artırır ve sonunda Hamas tepki gösterir. Bu da (her biri bir öncekinden daha barbarca olan) bir sonraki çim biçme etkinliğinin bahanesi olur. ABD’nin dışında bu olgular oldukça iyi anlaşılmaktadır. ABD içinde ise İsrail genellikle, politika uyarınca masum kurban olarak tasvir edilir. (Kader Üçgeni kitabından)
Hamas konusunda ben kesin birşey söyleyemiyorum. Uyduladıkları yöntemler ve tepkiler bir halk ve özgürlük hareketine pek benzemiyor. Örneğin bu katliamın fitilini ateşleyen kanlı baskında otobüs durağındaki insanların boğazını kesmişlerdi. Yani karşınızda terörist bir devlet varken, sizin hareketlerinize göre adeta soykırım yapabilecek liderler varken bu olayları anlayamamıştım ben.
Konunun uzmanı değilim tabi, bilgim kısıtlı. Ancak bu mesele de yine biraz islam dünyasının mezhep kavgasına meze ediliyor gibi. FKÖ daha bir sol oluşuma karışamayan, Mısır - Müslüman kardeşler gibi oluşumlar Hamas’ı ortaya çıkardı. Filistin sorunu da kendi içinde çetrefilli bir çözülmesi çok zor bir hale geldi.
Ancak gelinen noktada artık Batı’nın ikiyüzlülüğünü ardına alan İsrail devleti soykırıma girişti. Üzülmekten başka elden birşey gelmiyor.
Tartışmak için yazıyorum ama kötü niyetle değil. Sadece bir de buradan bakarken ne düşünürsünüz merak ettim. 70 küsür yıldır olan bir soykırımdan bahsediyoruz, bu insanlara yeni yapmıyorlar bu zulmü. Hamas örgütünün içindeki adamların çoğu annesinin babasının kızının dostlarının kardeşlerinin ölümüne tanık olmuş insanlar. Bu acıları yaşamış insanlardan bahsediyoruz ve karşı tarafa sessiz kalmaları mümkün mü? Ki zaten psikolojilerini düşünmek bile istemiyorum. Siz sessiz kalabilir miydiniz? Kendi topraklarınızda zulme uğrasaydınız. Ben kalamazdım. Delirmem de olası. Aklımı kaybederdim muhtemelen. Bütün dünya sessizce izliyoruz sadece. Ki 7 ekimden önce çoğu kişi bilmiyordu bile. Eğer böyle bir adım atmış olmasalardı bütün dünya yine habersiz bir şekilde yaşayıp gidecekti. İsrail’in yaptığı zulmü artıracağını elbette biliyorlardı. Ama zaten yavaş yavaş İsrail yapacağını yapıyordu ki. Böyle bir atılımda bulunmasalardı bile öldürülüyorlardı zaten. En azından seslerini duyurabildiler. Yaptıklarında bir mantık bulamazsınız çünkü orada olan hiç bir şey mantığın kıyısından köşesinden geçmiyor. Kendi başlarına halletmek zorunda kaldıkları için oluyor ne oluyorsa. Biz onları yalnız bıraktık. Tüm dünya. Bir de kendilerini savundukları için onları yargılayabilir miyiz? Ayrıca orada hâlâ yaşayan yahudilerin kusura bakmayın ama gerçekten iyi insanlar olduğuna ben inanmıyorum. Bunca çocuk, masum insan katledilirken vatandaşlıklarını iptal edip gitmiyor ve rahatça yaşamaya devam ediyorlarsa bir sorun vardır. Bir savaşta işlenebilecek tüm savaş suçlarını işlemelerine rağmen hâlâ kimse oraya müdahele etmiyor. Ve binlerce insan öldürülürken karşı tarafın kaybı isimlerle anılıyor. Bence bu durumda İsrailden bahsetmeye gerek yok. Savaşı çıkaran onlar, isteseler durdurabilirler çünkü karşı tarafın elinde bu savaşı sürdürebilmek için yiyecek yemekleri bile yok.
Öncelikle şunu söylemek gerek.
Çadırda kalırken üzerlerine bomba yağan veya hastaneleri bombalanan insanlar için rahat koltuğumdan yazmak, insanın kanına dokunan bir iş. Acılar yaşamadan bilinemez, hissedilemez. O yüzden yazacaklarımın incir çekirdeği değerinde olduğunu düşünmüyorum.
Diğer taraftan işin tarihsel ve siyasal tarafında bu konu çok çetrefilli. 70 yıldan evvel bu iş neredeyse Osmanlı’nın çöküşüne kadar gider. İngilizlerin Osmanlıyı adeta kerpetenle lime lime sökmeye çalışması, Arap devletlerinin oluşturulması, Arapların güçlüyken İsraile saldırması, her saldırıda israilin daha da güçlenmesi meseleleri uzar gider.
Benim bahsettiğim nokta bu konunun insan kıyımına dönmesi meselesi. Yoksa ben Hamas katliam yapıyor diye yargılamıyorum. Ancak bu ateşi Hamas, İsrail veya başkaları harladıkça, ateşte masumlar yanmaya devam ediyor.
Gördüğünüz mezalim, sizin zalimliğinizi haklı çıkarsa da siz de zalim oluyorsunuz.
İslam felsefesi de, bunu yasaklar örneğin. Osmanlıda siyasi olarak kardeş katli vaciptir dendi ama İslamda bunun karşılığı yok. Yok “ben devleti, ülkeyi koruyorum, taht kavgalarını engelliyorum, milyonlarca insanın hayatını kurtarıyorum o yüzden beşikteki bebeği boğdurdum” deseniz de İslam bunu kabul etmez.
Yani bir masumun canı herşeyden önemlidir.
Zaten Maide suresinde bir topluma olan öfkeniz sizi adeletsizliğe sürüklemesin diye geçiyor.
Buradan hareketle, masum yahudinin olup olmadığına inanmamak sizin kendi takdiriniz.
Bizim ülkemizde de haksız yere öldürülen, zulmedilen birçok insan öldü.
Biz de bu insanlar öldü diye vatandaşlıktan çıkmadık. Zulme karşı duranlar sesini yükseltti.
Örneğin faili meçhul cinayetler, siyasi katliamlar, Çorum, Maraş olayları, Madımak Katliamı vb. olunca masum Müslüman olmaz diyebilir miyiz? Masum Türk olamaz diyebilir miyiz?
Mesela Kurtuluş Savaşı zamanında düşman askeriyle beraber insan kıyımına katılan Rum, Ermeni vb. birçok azınlık oldu. Biz aynı bakışla masum Rum ve Ermeni olamaz diyebilir miyiz? O zaman bu Türkler, Rumlar, Ermeniler rahatça yaşamaya devam ediyorsa bunlarda zalimdir bunları da katledelim mi demek lazım.
Ayrıca siz yahudiler rahatça oturuyor demişsiniz ama İsrailde sürekli hükümet protesto ediliyor. Netanyahuda çıkıp bunlar hain, bunlar terörist, bunlar bilmemne diyor. Bir yerden tanıdık geldi mi?
Çünkü diktatörler, radikaller, dinciler ve ırkçılar kan sever, savaş sever.
Sağduyu veya vicdan sevmezler, aklın veya vicdanın sesini dinlemezler.
Hamas bu eylemi yapmasaydı sesini duyuramazdı demişsiniz ama 30 bin masum öldü ve ben değişen birşey göremiyorum.
Ayrıca filistin sorunu çok uzun zamandır dünya gündeminde. Sadece ülkemizde siyasal islam oy için masum insanların canı üstünden siyaset yaptığı için çoğunluk ortadoğunun çakma liderinin bu konuyu gündeme getirdiğini düşünüyor.
Meydanlarda oy almak için Gazze adını ağzına alan pisliklerin foyasını ateist bir gazeteci ortaya çıkarmasa hala jet yakıtı satıyordu ortadoğunun lideri.
Uzun lafın kısası, zulüm gördük o yüzden kimse bizi yargılamasın biz de zulüm yaparız anlayışı vicdana sığmıyor. Hatta bu bahane, masum filistinlileri öldürmek için her fırsatta bize nazi soykırımı yaptılar, holokost yaptılar diye ağlayan iki yüzlü yahudilere benziyor.
Savunduğum düşünce ve vicdan için örnek olarak ailesi nazi kamplarında katledilen Yahudi Normal Finkelstein’in konuşması. Anlatmaya çalıştığım şey Finkelstein ile birebir aynıdır
Dünya basınında bu kadar gündemde değildi ama kabul edersiniz ki. Ülkemizdeki siyasete pek girmek istemiyorum, beni bizim ülkemizin siyaseti çok hırpalıyor ama evet bir noktada ülkemizde sömürülmeyen hiçbir şey yok . En azından kendimce olan bakış açım bu. Onun dışında ülkemizde yaşanan cinayetlerin özellikle son dönemlerde artmış olması açıkçası çok üzücü. Ve bu konuda devletin yetersiz olduğunu görebiliyorum. Aynı zamanda çekilen dizilerin de bunu tetiklediğini RTÜK’ün bu konularda çok yetersiz olduğunu ve başka bir çok şey daha düşünüyorum. Ama bu verdiğiniz örneği tam olarak İsrail-Filistin ile bağdaştıramadım. Bu cinayetler bireysel kalıyor. Ermeniler daha yerinde bir örnek bence. Çünkü olan şey aslında benziyor. Ermeniler kamuoyuna karşı biz Türkleri karalamak amaçlı bu soykırımı öne sürüyorlar. Ama benim bildiğim biz böyle bir soykırımı kabul etmiyoruz. Ermenilerin iddia ettiğin aksine çoğu Türk köyünün Ermeniler tarafından katledildiğini okuduğumu hatırlıyorum. İsrail de başta yaptıkları açıklamalarla Hamas’ı ve bu yüzden Filistin halkını kamuoyunda haksız göstermeye çalışıyorlardı. Ama yaptıkları zulüm o kadar açık ki bundan vazgeçtiler artık ve olaylar iyice çığrından çıktı. Olay insanlık sınırını aşan bir yerde, yoksa ben de tek bir insanın bile ölümünü savunmuyorum. Zaten savaşlarda herkes kaybeder. Her iki tarafın da haklı oldukları konular vardır ama İsrail’in yaptığı şey şu an bir savaş değil soykırım. Hamas konusunda da sadece onların gördüğü zulmü düşününce daha bile saldırgan olabilirler diye düşünüyorum sadece. Bunu savunmuyorum ama o durumda bir topluluğun psikolojisini düşününce verilen tepki sanki daha büyük olabilirmiş gibi geliyor bana. Alınan esirlerin teslim edilmesinde de teslim edilen esirler Hamas’ın tutumuyla ilgili kötü bir şey söylemediklerini hatırlıyorum. Sadece insanlar kendilerini savunmaya çalışıyor. Belki bütün ülkeler birleşip bir tepki verebilseydik tartışabilirdik ama böyle bir durum yok. Doğru yanlış bir şekilde kendilerini savunuyorlar. Ama tüm bunların dışında bebekler, çocuklar öldürülüyor. En masumlar zarar görüyor. Yapılan şey savaş değil bir soykırım. Güvenli bölge olarak tanımladıkları yerleri bombalıyorlar. Öncesinde hastaneler… Bu dünyada yaşamak istemiyorum haberleri gördüğümde. Aldığım nefes takılıyor gerçekten. Sadece siz Hamas’ın bile bile nasıl böyle bir adım attığını anlamadığınızı söylediğiniz için kendi düşüncelerimi de söylemek istedim. Çünkü orada insanlar her türlü öldürülüyorlar. Ve son olarak yahudilerin aslında birebir yaşadıkları bir acıyı nasıl başka insanlara yaşatabildiklerini de anlayamıyorum. Yanlışım olduysa kusuruma bakmayın, düzgün bir çerçevede kaldığımız için de ayrıca teşekkür ederim.
Yazdığınız şeylerin noktası virgülüne kadar katılıyorum. Aynı şeyi düşünüyoruz.
Gazze gibi milyonluk bir şehri ortadan kaldırmaya çalışmanın soykırımdan başka bir tanımı yok çünkü.
Malesef, dünyada haklıların değil güçlülerin istedikleri oluyor. Olan masum insanlara oluyor.
Ayrıca ben güzel yaklaşımınız için teşekkür ederim.
2008 li yıllar olması lazım yine Gazze’ de katliam yapıyordu Israil. Çocuktum o zaman. Haberlerde Gazze bombalanırken şehri gören bir noktada piknik yapıp uçakların sivillere bomba yağdırmasını izleyen Yahudileri gördüm. O gün bugündür hiç unutmam. Ondan sonra da ne zaman bu konuyu araştırsam daha bir sürü pislik çıktı.
Özlem Kumrular’ı Non Serviam ve Blue Jean dergilerinde yazdığı dönemlerde tanımış ve yazılarını severek takip etmiştim. Önce Çağlan Tekil şimdi de Özlem Kumrular. İkisi de genç yaşta hayata veda etti. Gerçekten üzüldüm. Huzur içerisinde uyusun.
Tarih veya başka bir konuda nerede denk gelirsem geleyim, bahseden herkesin saygı duyduğu ve sevdiği birisiydi. Böyle kıymeti insanların ölmesi hiç tanımasanız bile üzüyor.
İyi bilmezdik.
1 yıldır iyi bir haber gelir diye bekledik ama maalesef kaybettik. Çok kıymetli bir tarihçiydi, çok üzgünüm.
Kadın öldü ve nefret kusuluyor. Sokakta bakılan köpek apartmana alınmış ve Özlem Kumrular’ın paspasında yaşıyormuş bayağı. Köpeğe bakanları kaç kez uyarmış, belediyeye ulaşmış. Çözüm bulamamış. Ne yapsaydı? Rahatsız olmaya hakkı yok tabii ki köpekle yaşamak zorundaydı. Karma, ilahi adalet, ateşi bol olsun vs.
Allah taksiratını affetsin. Her insan gibi Özlem Hanım’ın da hataları günahları olmuştur. Ölünün ardından kötü konuşmak kimseye yakışmaz.
Bir dine, tanrıya inanıyorsanız ölüler artık hesabını öbür tarafta tanrıya verir; inanmıyorsanız da artık ölmüş yok olmuş biridir o, konuşmak ancak sevenlerini yaralar.