Geçen haberlerde duydum. Hala konteynırlarda kalan depremzedelerden bahsediyordu.
Hala konteynır, hala konteynır. 1.5 yıl oldu.
Ulan maaşımın yarısını vergi olarak ödüyorum, herkesin gırtlağına kadar vergi ödüyoruz.
Ülkemizde tahmini 4 milyon konut boş.
Devlet olarak afrinde araplara ev yapacağımıza bu vatanın evlatlarını evlere sok, gerekirse kirayı sen öde, bir dam ver bu insanlara.
Ne diyordu Pir Sultan
Yürü bre Hızır Paşa
Senin de çarkın kırılır
Güvendiğin padişahın
Gün gelir o da devrilir
Biz 2011’de Van’da 2 yıl boyunca kalmıştık konteynerda. Ki o deprem her yönüyle çok daha küçük zararlar vermişti. İmkansız kalışları ta o günlerden bildiğim için 6 Şubat mağdurlarının çok daha büyük zorluklarla karşı karşıya kalacağını tahmin etmiştim. Ülkemiz o günden bu güne arpa boyu yol almamış belli ki. Yaptıkları 3-5 konutu aylarca haber yaparak algılara oynuyorlar. Sabırlar diliyorum, ne diyeyim.
Size de deprem bölgesindeki insanlara da büyük geçmiş olsun, sabırlar dilerim. Başımızdaki haramiler anca kodaman yandaşlarının milyarlarca TL’lik vergi borçlarını affeder. Başka da bi boka yaramazlar.
Her 10 kişiden 7’sinin “Din kardeşlerimizin başımızın üstünde yeri var, asla kovmayacağız” diyen kişiyi destekleyip oy verdiği kayseri değil mi burası?
Şimdi a haberde trtde falan birkaç yüz tane suriyeliyi sözde sınır dışı ederken çekilmiş görüntüleri döndürür ümmetin gazını alırlar. Bakalım Esad’a katil, diktatör falan diyenleri ne zaman şafak operasyonu ile evinden almaya başlayacaklar.
Gündemdeki Suriyeli karşıtı gösteriler neden bana çok yapaymış gibi geliyor? Zihnimin arkasında, benden saklanmaya kararlı bir farkındalık kırıntısı var ama bir türlü ulaşamıyorum.
Türk milleti ne zamandan beri aynı zamanda farklı şehirlerde şiddet içerikli gösteri yapabilme becerisine sahipti? Polis bunun farkında değil miydi? Farkındaysa niye bu kadar yumuşak davrandı?
Büyük Ortadoğu Projesi Eş Başkanı, Suriyeliler konusunda ne planlıyor?
change.org’da ‘Balkan Kupası’ için imza kampanyası başlatıldı
Kampanyayı başlatan Dario Albahari isimli kullanıcı, önerisini “Dünyanın bölünmüş bir kısmını bir araya getirmek için futbolu kullanabiliriz” ifadeleriyle gerekçelendirdi.
Kampanya metninde, turnuvaya Slovenya, Hırvatistan, Bosna, Sırbistan, Karadağ, Kuzey Makedonya, Arnavutluk, Bulgaristan, Yunanistan, Türkiye, Macaristan ve Romanya’nın katılması önerildi.
500 imza hedefiyle açılan kampanyayı şu ana kadar 300’den fazla kullanıcı imzaladı.
Ben Ankara’da yaşıyorum ve burada Suriyeli çok mu, az mı, konuşlandıkları mahalleler var mı yok mu, çeteleştikleri semtler var mı yok mu vs bilmiyorum. Yaşadığım ilçede hiç yok, Kızılay’a pek gitmiyorum, gidersem orada arkaplanını bilmediğim birçok yabancı görüyorum.
Fakat Nevşehir’de, Niğde’de ve Kayseri’de yaşayan akrabalarımdan dinlediklerimin benim içinde bulunduğum yerdeki durumla alakası yok. Niğde çok küçük ve geri kalmış bir il olmasına rağmen ziyarete gittiğimde merkezdeki tek caddede birkaç tur atmanız “Neden Türkçe konuşan yok?” diye düşünmeniz için yeterli bir tablo sunuyor. Kayseri’de olayların patlak verdiği yer Suriyelileşen bir mahalle. Oradakilerin çevre bölgelere ve semtlere kendi dillerinde isimler verdiği bile söyleniyor.
Yani bu şekil taşra-Anadolu’da değilseniz muhtemelen durumu tam olarak aklınız hayaliniz almıyor, dolayısıyla yapay geliyor olabilir. Şu an mülteci karşıtı ayaklanmaların başladığı yerler arasında Kayseri, Hatay/Reyhanlı, Adana, Kilis ve Konya şehirleri var bildiğim gördüğüm kadarıyla.
Bu şehirlerin ortak noktası Anadolu’da iyi kötü iş imkanı sunabilen ve büyükşehirlerin aksine çok daha ucuz iller olması. Buralardaki mülteci örgütlenmesi muhtemelen benim Ankara’da veya bir başkasının gelişmiş, bilinçli insanlarla dolu başka bir şehirde 10-20 yılda şahit olamayacağı durumda ve şehirler metropol olmadığı için yerel halk bu durumla fazla iç içe. Bölgedeki belediye tutumlarını, entegrasyon bilmez orta doğuluların götürdüğü kültürü ise şahit olmadan yalnızca tahmin edebiliriz. Dolayısıyla muhtemelen yerel halkın canına tak etti ve Kayseri’de başlayan kıvılcım yangın olma yolunda ilerliyor.
Ayrıca şahsi görüşüm şu yönde ve eleştiriye açık: Anadolu’da bu şehirdeki insanlara hümanizm, ırkçılık vs konseptlerini anlatıp “suç şahsidir yav” diyip metropolde yaşayanlar gibi halkların kardeşliği görüşünü beklemek hiç gerçekçi ve pek mantıklı değil bana kalırsa. Buralarda hükümetin oy oranı yüksek, hükümet düzensiz göç yanlısı, gelenler ‘din kardeşi.’ Bu coğrafyada muhtemelen durumun yıllardır idare edilme sebepleri bunlardı. Fakat bir yerden sonra hükümet yanlısı millet için bu sebeplerin bile yetersiz kalacağı bir seviyeye geldi durum demek ki.
Nasıl politikalar izlenecek ne olacak bilmiyorum ama Suriye sınırındaki ‘misilleme’ provakasyonlar devam ederse insanlar iyice çileden çıkar. Çok iyi yönetilmesi gereken bir sürece doğru gidiyoruz umarım en az hasarla atlatırız.
Ülke genelinde Suriyelilere yönelik saldırılarla ilgili 474 kişi gözaltına alındı.
Bunların 285’inin adli suçlardan kaydı var.
Suçlar: Göçmen kaçakçılığı, yaralama, uyuşturucu, yağma, hırsızlık, mala zarar verme, cinsel taciz, dolandırıcılık, parada sahtecilik, tehdit, hakaret, kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma v.b. Telegram: Contact @erknoncn
