Aynen öyle Alper Bey. Bahsettiğiniz kısma katılıyorum.
Ayrıca TUİK gibi kuruluşların temel felsefesi güvenilir olmalarıdır. Kurumlar ve şirketler, temelde bu enflasyon rakamlarını baz alıp ona göre fiyat politikası izler, aslında izlerdi.
TUİK güvenirliğini kaybedince artık kurumlar fiyat politikalarını kendi kafalarına göre yapıp, daha yüksek fiyatlar belirliyorlar. Bu da aslında önlenemez bir enflasyon yaratıyor. Fasit bir daire aslında.
Aptallık seviyesinde yanlışlar üst üste yapılınca yıllardır halk ızdırap çekiyor.
Saçma bi faiz kararı verildi, o saçmalığın arkasında durmak için milyarlarca dolar rezerv sıfırlandı. Bu saçmalıkları örtmek için bu sefer enflasyon rakamlarını açıklayan TUİK başkan yardımcıları 2 defa görevden alındı ve enflasyon rakamları manipüle edildi.
Şimdi aslında merkez bankası başında çok aklı başında bir ekip var ama bu fasit daireden çıkmaları çok zor.
Bunu anlamadım. Kız Kürt’müş ve utandığı için mi öyle davranmış? Yorumlarda öyle yazıyor.
Çok rahatladım abi “başına bir şey mi geldi acaba!” diye aklım çıkıyordu.
Case closed.
Bence ismine yaraşır bir iş çıkarmış.
Amerika’da başkanlık seçimi var ve Trump kazandı. Gelen tepkiler inanılmaz komik. İlk gördüğümde ne kadar da bize benziyorlar dedim.
Bizim geleneksel medyanın getirdiği yorumculara yarışıyorlar.Haberlere bakıyorum on dakika konuşup a noktandından a noktasının gerisine gidiyoruz. Laf bol içerik yok.Youtube veya Sosyal Medya olmasa ne haber ne analiz duyacaz.
Seçim özelinde Trump kazanmasını bekliyordum sadece ben değil çoğunluk bekliyordu,son haftalarda yarış başa başa geçiyor algısı oluştu bence burada abd medya ve anket şirketlerinin taraflılığı vardı.
Bugün ABD’de SJW,WOKE,göçmen sevicileri,geleneksel medya ve sanat sepet tayfaları kaybetti.
Başkanlık,seneto,valilikler ve kongreyi de kazandılar.Umarım ayrıcalık isteyipte eşitlikliği bahane edenlerin sonu gelir.
Başka ülkede olan bir seçim bizim için niye önemli olsun diye sığ düşünceye kapılmamak lazım orada şekillenenler dünyaya sirayet ediyor.
o zaman geçmiş olsun o taraf da hiç bir şey değişmeyecektir özellikle hollywood tarafında.
o tayfayı hiç bir şey olmayacak. orası türkiye değil. ayrıca türkiye gibi üniter bir ülke de değil abd. en baştan beri her türlü ırkı da insanlar var yani geçiniz bunu.
eğer bir ülkeni başında ki bir partı değilsen ya da trump ve ya kamala kazanmasın da bir çıkarın yoksa evet hiç bir önem yok diğer ülkeler de ki insanlar açısından.
Amerika’da Avrupa’da, dünyada ve Türkiye’de sol akımlar ve partiler sjw, woke,cinsiyet taraftarlığı gibi normal vatandaşın hayatını ilgilendirmeyen saçmalıklara batmış durumda.
İnsan hakları, adalet gibi kavramları merkezine almayıp normal vatandaşın sorunlarına eğilmeyen sol düşünce bu yüzden Trump gibi palyaçolara, kabzımallara ve otobüs şoförlerine yeniliyor. 
Bizdeki Phd tayfa (aka teröristler) de demokratların kazanacağından eminlerdi. Kendi yankı odalarına Amerika’yı bile dahil ettiler
Aslında ABD gibi yerlerde çinko karbon vatandaşın hayatını etkilemeye başladılar.Çok fazla örnek verilebilir insanlarda buna tepki olarak Trump ı seçti.Basit örnekler göçmenler ve silahi erkekler Trump’a oy attılar.
Bizdeki Phd tayfa zaten 2+2 =4 dese inanamak lazım daha kendi yankı odalarından çıkamıyorlar.
Son olarak Trump açıktan desteklemek ortalama vatandaş için cancelanmakla aynı anlama geliyor bu yüzden anket ve medyada bu insanlar tarafsız davranıyor.
Fantastik Gündem Yorumu
Kurtadamlarla vampirler bilindiğinin aksine her zaman düşman değildirler, filmlerdeki rollerini bir kenara bırakırsak aslında çoğu zaman sıkı fıkı dostturlar. Vampirler değişimi yönetirken kurt adamlar istikrar ve statükoyu yapılandırırlar. Amerika’da cumhuriyetçiler için kurtadam tabiri kullanılır. Demokratlar melez bir karaktere sahiptir ve vampirler beklenmedik şekilde Pentagon’da ikamet ederler. Dünya tarihinin en büyük değişim ve dönüşüm çağının eşiğinden içeri girdiğimiz bu zamanlarda yine vampirler iş başında. Acımasız bir süreç olacağının ip uçlarını çok önceden vermişti. Ve elbette bütünüyle beklenmedik, şaşırtıcı ve akıl almaz sürprizlere sahnede yer vereceğini tahmin edilebilir kılan küçük fragmanlar bu sürece paralel olarak eşlik ediyordu zaten. Sahne demişken hemen belirtmek gerekir ki bütün dinamikleri hesap edilmiş, nasıl başlayıp nerelere doğru evrileceği en başından bilinebilen tarihteki ilk ve tek bir büyük değişimin içerisindeyiz. Bu nedenle sahne tabiri kullanmak yanlış olmaz. Planlayıcı ve icra edici merkezlerin malumu ama büyük kitleler için şaşırtıcı ve sürprizlere açık bir süreç. İlk defa vampirler ve kurt adamlar birlikte çalışıyorlar. Kimdir mesela bu vampirler, bu kurt adamlar? Atlantik için vampir tabiri yerinde olacaktır. Yani İngiltere, Avustralya, Kanada, ABD. Asya içn de kurt adam demek mümkün. Rusya, Çin, İran, Almanya. Her iki tarafta da karşı taraftan ülkeler mevcut olabilir. Örneğin Asya’da Hindistan vampir karaktere sahip iken Avrupa’nın Cermen unsurları kurt adam karakterine sahiptirler. Güç merkezlerinin değişimi cesametli kütlelere sahip bazı yapıların gözden çıkarılması konusunda iki taraf çoktan el sıkıştı. Değişim ve dönüşüm sonrası daha akışkan ve ölçekte büyük olsa bile bir merkez oluşturma kabiliyeti olmayan transportal özellikli yapılar ortaya çıkacaktır. Muhtemelen ağır sanayi kapitalizminin son evresinde olan ve süreç içerisinde saflaşma ve flitrasyon imkanlarını tüketmiş olan fakat merkezde birikmiş çekirdek kütlenin yeniden yapılanmaya imkan vermeyen muazzam yerçekimsel ağırlığı nedeniyle ilk gözden çıkarılacak merkezi yapı ABD olacaktır. Diğeri de ABD ile doğal karşıtlık ilkesi üzerinde kendisini yapılandırmış olan Rusya. Bu iki kütlenin sahneden çekilmesi değişim ve dönüşümün daha geniş imkanlar dahilinde süreç kazanmasını sağlayacaktır. Çin, Hindistan, İran gibi görece olarak ağır özkütleli yapılar, fazlasıyla likid ve akışkan olacak olan yeni yapılanma içerisinde geçiş döneminin ihtiyaç duyduğu katı yapılar için işlevsel olacaklardır. Ve yeni yapının içerisinde onların da sıvılaşması kaçınılmaz olacaktır. Büyük değişimin teorik hesapları çoktan yapıldı. Artık uygulama aşamasındayız. Pentagon Washington’daki koltuğa bir kırtadamı oturttu. Geçen yüzyılın iki dünya savaşını da kazanan vampirler, uzun zamandan beri sahayı yumuşatarak küreselleşmenin ihtiyaç duyduğu akışkanlığı sağladılar. Göçmen karşıtlığı ve ulusalcılık bayraklarıyla bu kaçınılmaz sıvılaşmaya direnmeyi sürdürerek katılaşma cephesini pekiştiren kurtadamlar, ayak seslerini duydupumuz yeni küresel sistem için akışkan dinamiğin ihtiyaç duyduğu basınç kontrol unsurları için elzem olan katı yapıları inşa etme sürecindeler şimdi. Vampirler ve kurtadamlar omuz omuza yeni sistemin bilimsel altyapısını yapıp bitirdiker. Pentagon da Trump da göstermelik seçimler arkasında el sıkışmışlardı çoktan zaten.
İnsan bazen saçma bir düşüncenin peşine takılıp gidiyor ve onu kaleme alıp yazıya döküyor, yukarıdaki gibi. Sonra buruşturup çöpe atıyor. Rıhtım’da böyle bir çöp kutusu olsada böyle saçma düşünceleri yazmaktan vaz gemek yerine doğrudan o çöp kutusu konu başlığı altına yazsak iyi olmaz mı? Hem buruşturulup çöpe atılmış kağıtları karıştırıp okuma merakı olanlar için de belki keyfli olabilir, hem de çöpe atılmış bir düşünceyi ciddiye alıp cevap yazmaya kalkanları da boş bir zahmetten kurtarır. Kim bilir belki birileri çıkıp onları geri dönüşüme sokarak başka şeyler de üretabilir. Bu öneriyi gündem başlığı altında yazmamam gerektiğini biliyorum ama yukarıdaki yazdığım yazı örneğini verme gereğş gördüğüm için buraya yazdım.
abi bu ne demek ilk kez duyurum da?
Duracell reklamına gönderme:
Türkiye’de ki ödüllerin tamamı menajerlerin kontrolüne geçmiş Netflix yerli içeriklerinin tamamı TV’ye satılmayınca dijitale yapılan işler.
Bu kadını görmekten fena halde sıkıldım.