Çok şükür. Uyusam mı diye düşünüyordum gözüme uyku girmiyordu bugün bir şeye zam gelmedi uyuyamam diyordum.
Valla gündem konusunu bir yerde sessize alacağım ya, bakalım ne zaman Haberleri bile izleyesim yok.
Bilmiyorsun, varsayıyorsun. Sonra varsayımlarına inanıyorsun. Sonrasında inandıklarının gerçek olduğuna kanaat getiriyor, bize bakın gerçekler bunlar diye sunuyorsun. Ortada bir gerçek varsa ekonominin kötü olması, enflasyonun yüksek olması, iki sene önceki bir yıllık kira masrafının, şimdinin iki aylık kira masrafına eşit olması, 45itrelik bir aracın deposunun asgari ücretin dörtte biri fiyatina dolması, yeterli beslenemediği için genç nüfusta kansızlık oranlarının artması, adetle sebze meyve alınacak hale gelmesi, beş kitaplık bir serinin beşinci kitabının ilk dört kitabın toplam fiyatına eşit şekilde çıkıyor olması, sinema gişe bilgileriyle ekonomi iyi diye insanların aklıyla edilmesi, ülkeyi ben yönetiyorum bu olumsuzluklardan ben sorumluyum demek yerine, dünyada batıyor, en azından Suriye olmadık gibi açıklamalar yapılmasıdır.
Tüm bunları görmezden gelip o partili olsa böyle bu partili olsa böyle davranırdınız demekle bu sorunların konuşulmaması çabası içine girmek, insanları taraftar olmakla, ikiyüzlü olmakla, akılsız ve cahil olmakla suçlamak bu ülkenin insanına, bu ülkenin geleceğine hizmet etmiyor, fayda sağlamıyor. Haklı çıkma siyaseti, en doğru benim politikası, mağdur edildim mağdur etmeliyim kiniyle ortaya çıkan gerçek Türkiye budur. Gençler iş bulamıyor, hayat değil hayal bile kuramıyorlar. Niteliksiz olmakla, iş beğenmemekle suçlanıyorlar. Torpil referanslarının bile statü derecesine bakıldığı bir zamanda iş bulmaya çalışıyorlar. İş bulan emeğinin karşılığını değil de sadaka verilir gibi maaş alıyor. Maaşın yarısını elden geri ödüyor, sigortası eksik yatıyor, mesai saati esnek tutuluyor. Nöbet çıkışı araba altında can veriyor. Ülke hazinesi çarçur ediliyor, her taraf borç batağına dönecek projelerle doldurulurken, hasta insanlar bakanlara dilenci olmadıklarını, çaresizliği anlatmaya çalışıyor. Her taraf çift duble yol ama bir baba çocuğunun ölüsünü, karda yollar kapandı diye çuvalda taşıyor. Ülkeye dolan göçmenler Türk askeri bizim ülkemizin havaalanında durmak yerine kendi sınırlarını korusaydı biz de rahat rahat geçmeseydik diyor. Epilepsi olduğunu öğrenmesi için Türk vatandaşına devlet hastanesi 2 ay sonraya mr eeg tarihi verip iki ay epilepsi epilepsi ortalarda gezmesini reva görüyor, bu sırada ülkeyle bağı olmayanların edindiği ayrıcalıkları okuyup duruyor haberlerden. Ama bunları konuşmayalım. Bunlar ülke gündemi değil, bunlar soeun değil. Sizin gözünüzde iki yüzlü olmamak, cahil olamak için alternatif gelecekler yaratıp diğer partiler de tü kaka diyelim. Bu parti kötünün iyisidir Türk halkı da zaten kötünün iyisine layık bir halktır diyelim.
A’dan Z’ye bütün yönetim politikaları temelinde cahil cühelanın ağzına bir parmak bal çalmak olan bir ülke haline geldik, yazık cidden. Aylardır stokçu hain teröristler olarak halkın nefretini kusturdukları zincir marketlerle masaya oturmalarına tabiki kimse birşey demeyecek.
Benim favorim zabıta yollayıp asgari ücretle çalışan bıkmış durumdaki kasiyeri fiyatlardan dolayı azarlatmak.
Söylediklerinizde haklılık var. Bu konuları konuşamazsınız diye de bir şey yok. O gün Twitter gündemindeydi ve paylaştım. Söylediğiniz konular gündemde olduğunda da paylaşılıp tartışılıyor.
Karaborsa hayırlı olsun. Venezuela olmaya son 3…
Şu olay ibretliktir. Nersinden baksan Türkiye’nin özeti. Ülkeyi bu hale getirdiler.
Adam yolun ortasına sandalye atmış, gelene geçene sövüyor.
Mahalleli linç edecek olay çıkıyor, polis geliyor.
Adam dükkandan sandalye alıp yola koyup tekrar sağa sola sallıyor. Arkasında da polis koyun gibi geziyor. Arkadaş Suriyeliymiş bu arada.
Daha sonra ne kelepçe ne bir şey güzel güzel ekip otosuna biniyor.
Aynı adam aynı koltukta mahalleliye değil de farzı misal iç işlerine sövseydi?
Aynı adam 20 yaşlarında üniversite öğrencisi olarak, küfürsüz protesto yapsa araca nasıl binerdi?
Bir adam niye mahalle ortasına sandalye atıp millete söver.
Ülke artık bunu üretiyor. Bu adamın bilinçli olarak işlediği bir suç değil bence.
Bunun hacker saldırısı, bilgi sızması falan olduğuna inanmamak gerek.
Sistemin kötüdür bilgiler bir defa çalınır, hadi rezil kepaze bir yönetim anlayışın vardır ikinci defa çalınır ama bizde ne hikmetse istisnasız her sene aynı terane.
Alenen birileri bu bilgileri birilerine satıyor ve bunu her sene göz önünde rahat rahat yapıyor. Bundan hiç şüphe duymamak lazım.
Erdoğan’ın kimliği öyle ulaşılamaz çok zor birşey değil. Bu devirde kimsenin kimliği gizli değil. Sonuçta bir banka hesabı var.sonucta aşı oldu. Sonuçta hapis yattı… Hic mi arsa almadı? Sonuçta… Doldur doldur söyle bir yığın veri var. Bu kurumlarda belli bir seviyeye kadar gizlilik olsa da bu bilgi ve resimleri gören yığınla kamu personeli var. Öyle çok büyük bir hackerlik girişimi gerekmiyor…
Dahası kullaniliyorda. Kullananlar da çoğu zaman neyi kullandığının farkında değiller. MHP ile hiç işim olmadı. Kapısının önünden bile geçmem, hayatımda bir kere bile Bağcılar’da bulunmadim ama MHP Bağcılar üyesiyim. Her yıl başkan ramazanda, bayramda özelden mesaj yollayıp kutlar, değerli üyemiz diye…
Yani böyle çok abartılacak bir durum değil bunlar. Erdoğan’ın ve kendilerini ulaşılmaz ilahlar görenler için durum başka tabi…
Durum İçişleri Bakanlığı tarafından yalanlandı fakat ne kadar güvenilirliği kaldı orası meçhul. TSK bile güvenilmez durumda. Hatırlarsanız PKK’nın, bir helikopteri düşürdüğü haberi sosyal medyaya dağılınca TSK “kaza kırım” olduğunu söyleyip bunu yalanlamıştı. Aradan 2 saat geçmeden teröristler, helikopteri nasıl düşürdüklerine dair bir video yayınlamıştı. Sonrasında ne bir özür dilendi ne de olay kurcalandı. Üstü kapandı gitti (şu kadar terörist öldürüldü, kan yerde kalmadı haberleri yapıldı baya ama)
İçişleri Bakanı dediğimiz adam daha geçen yıl, bu vakitlerde “Göreceksiniz Türkiye Temmuz ayında öyle bir sıçrayacak ve büyüyecek ki etrafımızdaki Almanya’sı, Fransa’sı, İngiltere’si, İtalya’sı ve o her şeye burnunu sokan ABD’si de çatlayacak” diye milleti fişekliyordu. Nasıl güvenelim bu adamlara? Valla sosyal medya fenomenleri daha güvenilir gözümde.
Ben bu kimlik, kişisel bilgi çalındı vs. için genel anlamda diyorum. Herkesin her bilgisi ortalıkta dolaşıyor. Bunlara erişmek içi böyle büyük veri tabanları hacklemeye veya hacklendi haberlerini yalanlamaya gerek yok.Bilgilerim çalındı diye ortalığı ayaklandırmaya bile gerek yok. Düşün Trendyoldan silgi alırken bile tc kimlik giriyorsun karşıda elin adamı bununla fatura kesiyor.
Bi kafakağıdı bilgilerimiz çalınmamıştı zaten babo ok. Arsa marsa bir şey çözmeseler bari. Hayır Mesut Çevik sızıntı var diyor, bakan yok diyor. Ne oluyor anasını satayım.
Yemeksepeti’nin veri çalınması iddialarını yalanlaması gibi.