Aslında saçmalıkta Nirvana yapan bir dizi. Mesela Lucifer madem iyi biri eden dizide hala cinayet işleniyor? Bunun gibi saymakla bitmez gerçi.
Böyle olmasına rağmen yinede sürüklüyor. İzlerken ne ara bölüm bitti farkında bile olmuyordum.
Can sıkıntısına bire bir…
Better Call Saul’u sevdim. Bu kadar ince işlenen karakter gelişimi dizilerini seviyorum. Her bölümde de ayrı bir merak uyandırıcı öğenin bulunması diziyi sürükleyici kılıyor.
The Boys. Çok ilgi çekici. Önerenlere teşekküre ederim.
The Killing. Çok bayılmadım ama bırakamıyorum da. Atmosfer güzel. İşinden dolayı ailesiyle sorun yaşayan dedektif klişesi var ama hoşuma da gidiyor bu durum. Tek bir cinayet soruşturmasını işliyor dizi iki sezondur, bu durum zaman zaman bayıyor. İkinci sezonun sonuna kadar müddet verdim diziye, sezon finali şaşırtmazsa üçüncü sezona geçmeyi planlamıyorum. Belki ilk birkaç bölümle şans verebilirim. (Kararlılığım keskindir.)
Primevideo.com 'da bi sürü izleyeceğim şey varken ben malum ortamlarda Raised by Wolves izliyorum. İlk 5 bölüm yorumum aşağıdadır.
Modern Love’ı izledim. Dizi, New York Times’ın “Modern Love” adlı köşesinde yayınlanan gerçekten yaşanmış kişisel makalelerden uyarlanarak çekilmiş. Her bölümde farklı bir ilişki anlatılıyor, bazı ilişkiler çok büyüleyici iken bazıları ise garipti. Diziyi genel olarak sevdim. Özellikle 1 ve 3. bölümlerin izlenmesini tavsiye ederim.
Bu aylarda izlediğim diziler bunlar.
The Big Bang Theory tür olarak komedi ve izlediğim en komik diziydi. Her bölümde her espride güldüm diyebilir.
Bir diğer dizi The Young Sheldon, The Big Bang Theory dizisinin baş karakteri Sheldon Cooper’ın gençliği konu ediliyor. Tür olarak bu dizi de komedi ve iki diziyi de şiddetle izlemenizi tavsiye ederim.
Raised by Wolves izlediğim bir sonraki dizi ve tek kelime ile bu yıllarda çıkmış efsane bir bilimkurgu dizisi diyebilirim konusu bakımından.
Diğer iki dizi ise Netflix animasyonları olan Jurassic World ve Dragon Dogma. İkisi de bir birinden kötü izleseniz de olur izlemeseniz de olur türde diziler.
The Boys dizisine başladım bugün.
Şu sıralar Brooklyn Nine-Nine dizisini izliyorum. Dizi New York Polisi’nin Brooklyn’deki kurgusal 99. Bölge Karakolu’ndaki dedektiflerinin ve polis şeflerinin aralarındaki ilişkiyi konu alıyor. Dizinin karakterleri oldukça başarılı, hepsinin de kendine has bir havası var. Dizinin en sevdiğim yanlarından biri geleneksel komedi dizilerinde olan gülme efektinin olmaması.
Upload’ı izledim. Beklediğimden çok daha iyi bir diziydi. Komedi odaklı bir dizi zannediyordum ama bunun yerine aşk ve gizem odaklı bir diziyle karşılaştım, ekstra olarak komedi de vardı. Yeni sezonunu merakla bekliyorum, izlenmesini tavsiye ederim.
Bende Stargate’yi severek izledim. Doktor Who nasıl bir dizi izlemeye değer mi? İnternette baktığım da 2005 versiyonu var ve birde 1963’den başlayan versiyonları var. 1963’den itibaren izlemek mi gerek?
Ben 2005’den sonrasını izledim. Çok güzel bir dizidir. Stargate’i de izlemeyi bıraktım bu aralar.
Bu sene içerisinde izlediğim diziler şunlar:
Parks and Recreation
Yeni izlemeye başladığım bir sitcom, çok sevdim. Leslie ve azmini izlemek çok heyecanlı, tüm ekibin kendine has özellikleri var. Arkadaşlıklarına imreniyor insan.
İnternette gördüğüm bazı meme görüntüleri bu dizidenmiş meğerse. Özellikle Ron’un, mükemmel bir karakter.
The Office tarzı bir dizi, onu sevenler bunu da mutlaka sever.
The Good Place
Bana hayatı sorgulatan ve bunu kahkahalarla yaptıran bir sitcom. Netflix’te 3 sezon var bitti sanıyordum bir sezon daha varmış bilmiyordum, onu izleyeceğim.
Konusu: Ölümden sonra insanların gittiği iki yer vardır: İyi Yer ve Kötü Yer. Dizi Eleanor Shellstrop’ın ölmesi ve İyi Yer’e gelmesiyle başlar. Ama bir sorun vardır, Eleanor aslında Kötü Yer’de olmalıdır. Bu yüzden İyi Yer’de kalmak için çabalar. Müthiş dizi önerilir.
Alevlerin Ardından (Le Bazar De La Charité)
Bu diziyi pek sevdim, kısa ama hoştu. Biz de uyarlayacakmışız aynı adla. Demet Evgar oynuyormuş hatta baş rolde, onun için izlemeye şans vereceğim.
Konusu: Bir binada yangın çıkar ve bu yangında bulunan 3 kadının hayatı tamamen değişir. Yangından sonra hayatlarındaki mücadeleyi anlatıyor.
Killing Eve
Bir ay önce başladım, Jodie için izliyordum ancak Sandra Oh da müthiş bir oyuncuymuş.
Konusu, çekimleri, oyunculuk hepsi çok ilgi çekici, ikinci sezona daha yeni geçtim. Bu İngilizler dizi yapabiliyor cidden.
Bir de Eve’in kocasına çok üzülüyorum.
Brooklyn 99
Kahkahalarla izlediğim başka bir sitcom, tek kelimeyle bayıldım. İzlediğim en komik sitcom şu an için ve daha 3’üncü sezondayım. Her bir karaktere ayrı gülüyorum ama Charles, Holt ve Terry gülmekten gözümden yaş getirtiyorlar.
Sitcom izlemekten hiç sıkılmayacağım galiba.
Fleabag
Andrew Scott var diye başladım ama onun dışında diziye de hayran oldum diyebilirim. Klaire karakteri ve ana karakterimizin ilişkisine özellikle 2’nci sezonda çok güldüm, arada Klaire’in saç kesimine “Kaleme benziyorum.” dediği sahneyi açıp açıp gülüyorum.
Normal People
Kitabından çok daha iyi bir diziydi çünkü dizi değil de gerçekten iki insanın ilişkisini izliyormuş gibi hissettirdi. Oyuncular başarılı, yormayan bir dizi.
Bu arada Normal People’ın iki özel bölümü yayınlanmış ve Fleabag dünyası ile birleştiğini gördüm, Andrew Scott rahip olarak tekrar karşımıza çıkıyor.
7yüz
Blutv’nin yapımlarından biri. 7yüz adlı yedi katlı bir apartmanın her bir dairesindeki yaşamları anlatıyor. Ben sevdim. Bir bölüm Eternal Sunshine of The Spotless Mind diğeri de Black Mirror’ı andırsa da Brezilya dizisi gibi yapımların olmasından çok daha iyi. Artık zengin kız/oğlan ile fakir kız/oğlan ilişkisi görmek istemiyorum.
Aşk 101
Diğer Netflix dizilerimizden daha keyif alarak izlediğim bir yapım oldu. Muhafız’ı bitiremedim oyunculuktan, Atiye’de de mantık hataları ve klişeler dolu. Bu dizinin müzikleri keyiflendirdi en azından. 90’ları andırmaması ve okuldaki hareketlerinin zaten en baştan onları attırmaya yetmesi dışında güzel bir diziydi. Şu dizilerimizdeki mantık hatalarını gidersek ve Amerikanvari sohbetleri kaldırsak acayip işler çıkacak.
Ekleme: Gossip Girl ve You dizilerini unutmuşum. Tesadüfen ikisinde de ruh hastası “Dan” oynuyor Gossip Girl çok klişe bir dizi ama inat ettim bitireceğim diye. Bir şey kattı mı? Kelime öğrendim bir sürü onun dışında hayır. Hatta depresyona girip Paris’e, Roma’ya tek yön bilet almalarına sinir bile oldum. Yemek yerken izlemesi güzeldi ama izlemesem de olurmuş.
You dizisi ona kıyasla daha iyi. İkinci sezonu şok geçirerek bitirdim. Artık biri şu psikopatı ve sevgilisini içeri tıksın.
Bu arada eski Türk dizilerini de izliyorum, en son Yabancı Damat’ı bitirdim. Önceden de Yedi Numara ve Kuzenlerim’i izliyordum onlara da devam edeceğim. Çok seviyorum, bana çocukluğumu hatırlatıyorlar. Ben nostaljik bir patatesim.
Ben de Fleabag’de ikinci sezona başladım. Şahane bir dizi, inanılmaz keyifli.
Masumlar Apartmanı’na başladım bugün. Televizyonda elinde silah olmayan magandaları veya dökülen aşiret kanının intikamını almayan insanları izlemek ne kadar iyi geldi anlatamam.
Takip etmek veya şöyle bir bakmak isteyen olur, Tvtime sayfamı bırakayım:
Muhteşem bir dizi. Bir sanat eseri.
Benim izlediğim tek sitcom The Big Bang Theory dizisiydi, bu Brooklyn 99’dan önerebileceğiniz başka hangi diziler sitcom acaba?
Friends, How I Met Your Mother, Family Guy (sayılıyor sanırım) ve yukarıda yazdıklarımı izledim henüz. The Good Place’i izleyebilirsin gerçekten müthiş, yormayan, güldürürken düşündüren bir sitcom. Community, Scrubs, Schitt’s Creek, Modern Family, It’s Always Sunny In Philadelphia, 2 Broke Girls dizilerini izlemeyi düşünüyorum onlar için de iyi yorumlar gördüm onlara bakabilirsin belki seversin.
Bunu yazarken gelen bildirim:
Bu bir işaret olmalı… @Husey
Teşekkür ederim…