Hangi Dizileri İzliyorsunuz?

Aynı sebepten uzun süre boyunca izlemeyi ertelediğim bir dizi, şimdiyse bitmesin diye haftalık bölüm sınırı koydum kendime. Favorilerim arasına girdi.

İyi seyirler :slightly_smiling_face:

1 Beğeni

Yeni başladım.

Keşke diğer izlediğim dizileri bitirip başlasaydım ah ah.

3 Beğeni

Netflix Senna,

Filmi gibi olur dedim (az beğenmiştim) erteledim. Lakin pişman oldum çekimler vs fena… Kaçırmayın derim, yağmurda yarışan f1 çekimleri ayrıca süperdi.

1 Beğeni

3 Cisim Problemi’ni seyrettim.

Ortalama bir diziydi. Eiza Gonzalez, Jess Wong gibi aman dizide latin de olsun, zenci de olsun, hintli de olsun, amerikalı da olsun diye Diversity kontenajanından seçilen başrol castlerinin bir kısmı ciddi çok kötüydü, doğru düzgün rol yapamıyorlardı. DEI işlerine gireceğiz diye kitaplardan da çok kopmuşlar. Yine de görsellik güzeldi. Her zamanki gibi “kitabı çok daha güzel” diyebileceğimiz izlenebilir bir dizi.

10 Beğeni
2 Beğeni

Zaman Çarkı, Vox of Machina ve Inuyashiki bitti.

Zaman Çarkı, umarım kitapları daha güzeldir. Önce diziyi izleyip karar verecek olsam kitapları okumama kararı alırdım. Neyseki kitaplar hakkında hep iyi şeyler okudum. Dizi anlatımı çok yavan hiç heyecan vermiyor. Görsel efektler sırıtıyor. Vesaire. Yeni sezon gelirse izler miyim bilmiyorum.
:star: :star:

Vox of Machina, her fantastik severin içinde bir şey bulabileceği eğlencelik bir çizgi dizi. Çok ilgi çekici bir konusu yok.
:star: :star: :star:

Inuyashiki, Gantz mangasını çizen arkadaşın bir başka animesi. Gantz’ ın konusunu beğenmiş çizimlerini beğenmemiştim. Bunda da aynı durum var.
:star: :star: :star:

3 Beğeni

Erşan Kuneri ikinci sezon puanlamalarım:

Kötü Yol Fuhuş
5/10

Kaymak Zamanı
6/10

Hamur İşi
6/10

Yaprak Sarması
5/10

Acı Baba
7/10

Sahne Tozu
5/10

Nekes Hayat
8/10

Şeker Paşa
5/10

Sezona genel puanım: 61/100

Blu TV’de Agatha Christie’nin aynı isimli romanından (Türkçesi Cinayet Alfabesi) uyarlanan ABC Murders’ı seyrettim.

40 dakikalık 4 bölümden oluşan son derece kaliteli bir uyarlamaydı. Dizide yaşını almış, kısmen eski şaşalı saygınlığını ve tanınılırlığını yitirmeye başlamış, kendini artık tükenmiş ve yetersiz hisseden, geçmişte yaşadığı travmalar ile baş başa kalmış, çok daha koyu ve depresif bir Poirot portresi çizilmiş.

Bence John Malkovich bu tip bir Poirot rolü için nokta atışı bir tercih olmuş. İzlerken çok keyif aldım. Sadece John Malkovich değil katil rolündeki Eamon Farren, Crome rolündeki Rupert Grint gibi diğer oyuncular da fazlasıyla başarılı bir iş çıkarmışlar.

Dizinin çekimleri, genel atmosferi, kostümleri, müzikleri vs. oldukça üst düzeydi. Genele sirayet eden tiyatral bir yönü de vardı. Benim son dönemde izlediğim en kaliteli roman uyarlamalardan biri oldu.

12 Beğeni

Fallout bitti.

Eğlenceli ve merak uyandırıcı bir dizi. Oyunu da üstünkörü biliyordum. Görsel efektler fazla sırıtmıyor. Bu yüzden de güzel görünüyor.

:star: :star: :star:

7 Beğeni

Arkadaşlar ben bu Blacklist’e başladım.
Kötü olsa 10 sezon devam etmez diye düşündüm.
Ancak 5-6 bölüm oldu. Akmıyor dizi nedense

Biraz sabretmek lazım dizi eski nesil dizi olduğu için 7 veya 8.bölüme doğru açılır.

1 Beğeni

Amazon Prime bu sefer çok güzel bir iş yapmış. Love, Death and Robots tadında bir dizi olmuş. Bu seri içerisinden bile film çıkarılabilecek güzel öyküler var.

Devamının gelmesi dileğiyle.

14 Beğeni

Gerçekten güzeldi. Tek kötü yanı çabuk bitmesiydi. Hepsi favori bölümüm olabilir. Bir 7 bölüm daha gelecek haftaya.

7 bölüm daha olması güzel. Acaba bu sefer hangi oyunları konu alacak merak ettim.

  1. Bölüme kadar izledim şu an için favori bölümlerim 1 ve 3.

The Day of Jackal dizisini bitirdim. Aynı adlı 1973 yapımı filmden uyarlanan bu dizi eski filme gönderme yapmayı ihmal etmiyor. Aynı adla bir romanı da var. Dizi Jackal kod adlı bir suikastçinin yaşadıklarını ve avının peşinde nasıl profesyonel olduğunu ince detaylarıyla anlatıyor. Kedi fare kovalamacası, gizemi, gerilimi ile yılın en iyi işlerinden biri ve türü sevenlere izlemesini tavsiye ederim. Hali hazırda 2. sezon onayı da var.

8 Beğeni

1899’u izledim.

Dark dizinden dolayı “Ağğbii dizi beyin yakıyorr yhaaa” diye bir çok yerde övüldüğünü duymuştum ama ben genel işlenişi beğenmedim.

Kafa karıştırması, anlaşılır olmaması için özel çaba sarf edilmiş ve bu çabanın %1’ini bu karışıklıkları gidermek için kullanmamışlar. Zaten neyin ne olduğu 2. sezonda belli olacakmış fakat diziyi izleyen her 10 kişiden 7’si sezonu tamamlamadan bıraktığı için iptal edilmiş. Milyon farklı soru öylece yapımcıların fantezileri olarak kalakalmış.

Bu sezonun yarım bırakılması durumu Netflix izleyicilerinin sosyokültürel yapısından değil dizinin yapımcılarının basiretsizliğinden ve malumatfuruşluğundan kaynaklı. Yoksa felsefenin en temel taşlarından biri olan “Gerçeklik nedir?” konusu sinemadan tiyatroya, kitaplardan oyunlara milyon farklı yerde milyon farklı şekilde irdelenen bir olgu. Bu dizide de yeni bir şey yapmamışlar. Yaptıkları tek şey temanın içine bol bol gay pornosu, siyah adam iyi/güvenilir, beyaz adam kötü/güvenilmez, erkek güçsüz/korkak, kadın güçlü/cesur" gibi tamamen cinsiyet ve ırk üzerinden şekillenen -ki biz buna cinsiyetçilik ve ırkçılık diyoruz- doktrinler giydirilip gereksizce tekrara düşen romans sekansları ile don lastiği gibi uzatarak, hiçbir mantığı olmayan saçma sapan sebepler ortaya koyarak en anlaşılmaz şekle sokmaya çalışmışlar. Sonuçta ellerinde patlamış.

Benim anladığım kadarıyla ;

Spoiler

Amacını bilmediğimiz bir uzay gemisi, yolcuları ve mürettebatı uzun bir yolculuğa çıkıyor. Bu uzun yolculukta yolcular bir nevi tv izlermiş gibi simulasyona bağlanıp orada vakit geçiriyorlar. Başrol olan Maura karaterinin oğlu Elliot ölmüş ve eşi ile beraber bir şekilde oğlunun bilincini dijital olarak simüle ederek ailecek takılabilecekleri bir özel simülasyon hazırlamışlar. Dizideki mezardan girilen çocuk odasına benzer yer burası oluyor. Ne olur ne olmaz diye simülasyondan çıkış için bir piramit ve bir anahtar yaratmışlar.

Fakat Maura oğlunun acısına dayanamadığı için bu simülasyona obsesif hale gelip simülasyonu kendi gerçekliğine çevirmek için kendine gerçekliği unutturuyor. Bu arada Maura’nın abisi bilmediğimiz bir nedenle bu simülasyondan uyanıp yine bilmediğimiz bir motivasyon ile dizideki gemi yolculuğu simülasyonunu yaratıp insanlara kendilerinin olmayan sahte anılar yükleyerek 8 günlük bir döngüye sokuyor. Simülasyonception gibi bir durum var.

Sonrasında Prometheus isimli döngünün ilk gemisinde saklandıkları için her döngüde hafızlarını yitirmekten kurtulan Maura’nın eşi ve oğlu, her seferinde sıfırdan başlayarak Maura’ya unuttuğu gerçekliği ve simülasyondan çıkış için kullanacakları Maura’ın sakladığı anahtarın yerini hatırlatarak onu simülasyondan uyandırmaya çalışıyorlar. Bunu da bir çok denemenin sonunda başarıyorlar ve ilk sezon bitiyor.

Benim anladığım bu. Dizide sürekli Kate Chopin’in The Awekening isimli kitabını gözümüze sokuyorlar. Bununla ilgili bir bağ vardır muhtemelen ama kitabı okumadığım için bilmiyorum.

Yapımcılar, konuyla hiç alakası olmayan bir şekilde karakterlerden hangilerinin nympho gay olduğunu bilgisini ilk bölümden uygulamalı olarak gani gani vermesine rağmen, hikayenin en temel taşlarını açıklamaktan aciz oldukları için izlemenizi kendi adıma tavsiye etmem. Buna harcayacağınız 7 saatte birkaç Philip K. Dick hikayesi okursanız temaya dair milyon kat daha kaliteli bir içerik deneyimlemiş olursunuz.

9 Beğeni

4 Beğeni

Zaten senaryosunun çalıntı olduğuna dair kuvvetli iddialar vardı. İkinci sezonun iptal edilme sebeplerinden biri de bu olabilir. Konusu Brezilya’da yayınlanan bir çizgi romanla neredeyse aynı.

1 Beğeni

Daha iki bölüm izledim ama muazzam. Bu kadar kısa sürede bu kadar iyi ve etkileyici hikaye sunan her şeyi çok seviyorum.

3 Beğeni

Uzun zamandır love death and robots tadında bir şey arıyordum. Bende bir göz atacağım :slight_smile: