Carla Gugino’nun olmadığını görünce biraz yıkıldım. Yürek Burgusu da çok güzel bir kitaptı. İlk sezonu çok beğenmiştim, Bly Manor’dan da umutluyum. 
3 Beğeni
Kesinlikle ben de bu yüzden daha çok sevdim. @MelihAntepli @ilydious Yönetmen Mike Flanagan’ın Gerald’s Game ve Hush filmini izlediniz mi? Onlar da çok iyi gerilim filmleriydi. Ve aynı oyuncuları görmek hoşuma gitti. Eldivenli kızımızla yönetmenimiz evliymiş bu arada bu da böyle bir bilgi. :d
Bu beni de üzdü. :((
4 Beğeni
Yarın bakarım, ama pek seveceğimi düşünmüyorum. Sanırım bu konularda ön yargı edinmişim.
@Artorias
Çok teşekkür ederim, yeterli bir yorum oldu benim için.
Watchmen’i andırdı toplumsal konu işleyişi açısından.
Dediğiniz gibi Lovecraft’ın bazı eserlerini okudum ve çok beğendim bu yüzden dizinin kitaplarla bağlantısını çok merak ediyorum. Bana da hoşuma gidecek gibi geliyor, umarım beğenirim.
Size de iyi seyirler.
@dieter
Filmlerle pek aram yok ama not alacağım dediklerinizi, teşekkürler. Yönetmenin karısı olan oyuncunun ismi Kate Siegel bu arada. Kendisini çok beğenerek takip ederim, o yüzden eklemeden edemedim.
3 Beğeni
Rica ederim, görevimiz. 
Senin izlemeni dört gözle bekliyorum, sen kitaplarını da okuduğun için. Şurada şundan bahsediyor, burada bundan bahsediyor diye yazarsın. Sende o ışığı görüyorum.
Umarım beğenirsin.
2 Beğeni
Çok teşekkürler. Aslında o derece hakim değilim sanırım. 
Bu ay Alfa’dan Bütün Hikayeleri kitabını okumayı düşünüyordum. Onunla beraber tüm eserlerini okumuş olacağım. Sanırım o zaman yeterli olur, ben de elimden geleni yaparım. 
1 Beğeni
Şu anda bile benden fazla okumuş durumdasın. Ben oyunlarını oynadım, kitaplarına pek bakmadım açıkçası. Hadi bakalım, merakla bekliyorum. 
1 Beğeni
Dizi izleme partisi de düzenleriz hiç sıkıntı değil. Eğer isteyen olursa o kişi bu işi çekip çevirebilir de. 
Önemli olan beraber bir şeyler yapmamız. Ben ya da başkası olmuş bir önemi yok. Hangi dizi bu? The Haunting mi?
Star Trek: Lower Decks
Tür: Komedi, Bilimkurgu, Macera, Animasyon
Konu: Yıldız Filosu gemisi U.S.S. Cerritos ve mürettebatı, görevleri gereği, uzayda karşılaşılabilinecek her türden soruna göğüs germektedir.
Geminin üst rütbelileri tüm cesaretleriyle rotalarını bilinmezliğe doğru çevirmiştir. Alt rütbedekilere üstlerin uğramadığı köşelerde günün gizli kahramanı olmak veya da ilişkilerini geliştirmek için küçük serüvenlere çıkmak düşer.
Yorumum=>
Star Trek evreninin ilk resmi komedi şovu. Ve bu kadar. Tek olayı bu.
Ve… güncel Star Treklerin düştüğü hataya o da mizah malzemesi sebebiyle düşüyor: Star Trek bilip sevenlerin daha iyi anlayacağı öğe ve kalıplar üzerinden karikatürize etmek.
Animasyon dizinin introsu her şeyi özetliyor: U.S.S. Cerritos minik aksaklıklara(!) rağmen yoluna devam eder. Dizi de bu: Tüm o abukluklara rağmen alt güvertedekiler minik ama tehlikeli işlerin üstesinden gelir, aralarındaki bağ güçlenir, birbirlerinin değerini anlarlar, dostluklar pekişir, vs. vs… ve, bi’ sonraki bölümde çoğu şey başa sarar.
Star Trek konseptiyle mizah yaparken, yine, küçük ams mühim bir yanılgıya düşülmüş: “21. YY ruhlu mürettebat uzayda maceraya çıkarsa ne olur, hah, ne olur?” mizahı.
Mizahını bu yoldan yaparken Star Trek’teki 25. YY insanları yorumunda oynamalar yapıyor. Mizahı yapılacağında bozuyor, mizahı sonlandırıp hikâyeyi toparlarken bitiriyor.
Olay örgüsünde, karakterler arasındaki ilişkinin nereye vardığı öne çıkıyor. Dramatik bir çatı var, var olmasına da, bu tür animasyonları düzenli izleyen biri için tahmin edilmesi kolay. Bir yerden ilginç gelse bile, muhakkak başka bir yönden “Bu şablonu biliyorum.” hissi uyanacaktır.
Star Trek’i, bilen için eh, bilmeyen için “Bir şeyler oluyor ve bölüm bitiyor.” kargaşası gibi gelebilir.
The Orville dizisinin olmasını beklediğimiz ama asla olmak için uğraşmadığı dizi Star Trek: Lower Decks olmuş. Sonuç pek tatmin etmedi.
1 Beğeni
Raised by Wolwes’un yayınlanan 3 bölümünü de izledim. Şimdiden yılın en iyi dizisi olarak görüyorum. Sezon tamamlanınca belki de son 10 yılın en iyi dizilerinden birisi olabilir.
7 Beğeni
Ön incelemelerde dizinin günümüz trendlerine uymamasının, seyirci için sorun yaratabileceğine dem vurmuşlardı. Buna gerekçe olarak da pek çok şey saymıştılar. Komplocu gizemler yapmaması, karakterlerin hikâyede temsil ettikleri şeylerin listesinde ne varsa ona göre davranmaları, eski kafa bir uzay operası olması, düaliteye göre karakterizasyon ve dramatizasyonda bulunulması, pek çok yönden arketipsel kalması…
Tüm bunlar diziyi harika kılmış.
Devamı=>
Dizi, yapboz parçalarından değil, lego parçalarından oluşmuş: Neyin nasıl birleşebileceği ve ortaya ne çıkabileceği belirgin. Bu da seyirciye anlamaya ve kavramaya çalıştıkça karşılığını veren bir yapı sunuyor.
Amaçları doğrultusunda keskin ikilemler arasında gidip gelen karakterler ve temsil ettikleri zıt kutuplar karşı karşı getiriliyor ve aralarında ilginç parelellikler kuruluyor.
Tüm bunların ebeveynlik ve aile teması üzerinden anlatılması ayrı güzel.
Bazı diyalogları, durumlar, dramatik iniş çıkışlar, vs. hep çocuklarının istikbali hakkında endişelenen ebeveynler ve aile krizlerini hatırlattı. Ancak bu, bilimkurgu soslu aile draması izliyorum hissi yaratmadı. Tam aksine, ebeveyn ve aile olma hallerinin temalaştırarak bilimkurgunun hizmetine sunulması gibi geldi.
Hikâyenin çapı tek sezonlukmuş gibi. Yine de şu an için potansiyelinin ne kadarını gösterdiğini bilemeyiz elbette.
4 Beğeni
The Boys’un 2. sezonunu izliyorum.
1 haftadır evde internet yok diye 1 senedir beklediğim bu diziyi izleyemedim hala.
Dizinin kaçtığı yok, spoiler yeme yeter. İnternet gelince izlersin. Bu arada bence çok iyi gidiyor.
Tek kelimeyle mükemmel. Westworld’den sonra olmaz diyordum. OLDU.
1 Beğeni
Güzel noktalara değinmişsiniz. Katılmadığım tek görüşünüz; tek sezonluk konusu olduğudur. HBO bu kadar para yatırıyorsa bir işe en az 3 sezon çıkarır.
@hunter HBO işin içinde olunca her zaman daha iyisini çıkarmayı başarıyor.
Dizi hakkında genel bir inceleme yazısı yazmadığım için belirtmemiştim ama aşağıdaki yazdıklarım diziyi anlamak için önemli.
Dizideki Mitra dini çok önemli. Günümüzde varlığını sürdürmese de tarihteki en önemli dinlerden birisidir. Mitra, Zerdüşlükte yer alan bir dini figürken, Romalı askerlerin yavaş yavaş bu dine geçmesiyle, Roma İmparatorluğu’na da taşınmıştır. Zamanla Roma Pantheonu’nda yer alan Sol İnvictus (Yenilmez Güneş) ile birleşmiştir. Sol İnvictus Roma’daki en büyük tanrılardan birisi değildi ama Mitra öğretileri ile birleşince Jüpiter ve Herkül ile birlikte en büyük tanrılardan birisi oldu. Mitra’da cesaret ve erdem önemli olduğu için Roma İmparatorları bu dinin askerler arasında yayılmasını teşvik etmiştir ve tüm İmparatorluktaki askerler arasında inananları bulunarak ilk evrensel din olmuştur.
Mitra ve Sol İnvictus en parlak dönemini Büyük Constantin döneminde yaşamıştır. Constantin, Herkül ‘e taparken siyasi meselelerden dolayı (Merak edenler için nedenini ayrıca açıklayabilirim) Sol İnvictus’u koruyucu tanrısı olarak seçmiş ve İmparatorluğun resmi dini yapıp Roma Pantheonu’nun başına geçirmiştir. Zamanla Constantin’in Hristiyanlık’a ilgi duymaya başlamasıyla da Hristiyanlıktaki Tanrı’yla, Sol İnvictus’u birleştirmiştir. Böylece Hristiyanlık da Pantheon’ a girmiş olur. Hristiyanlık’taki Noel Bayramı da Sol İnvistus’tan gelmektedir.
Yani dizide neden Hristiyanlar yok diyecekler için Mitraistler Hristiyanları temsil ediyorlar bir anlamda. Tepki çekmeden istedikleri gibi dini eleştirebilirler.
Not: Mitra: din, Sol İnvictus: taptıkları tanrı, Mitraist: bu dine inananlar.
4 Beğeni
Diziyi bende merakla bekliyordum.Dün akşam yayınlanan bölümleri izledim.Ridley Scott gerçekten harika bir iş çıkarmış.Dizi konusunda boşlukta bulunduğum bu dönemde ilaç gibi geldi.
Dizinin yayın tarihini unutmuştum.Siz paylaşınca izledim.Teşekkür ederim.
Şimdi kim beklicek her hafta yayınlanıcak bölümleri.
3 Beğeni
İlk 2 bölümü Ridley Scott; 3, 4 ve sonuncu bölümü ise Ridley Scott’ın oğlu Luke Scott çekti. Geri kalan bölümleri ise tanımadığım 2-3 ayrı yönetmen çekmiş. Luke Scott’ın çektiği 3. bölüm de harikaydı, en azından onun bölümlerinde sıkıntı olmayacağından emin olabiliriz. Diğer yönetmenlerin çektiği bölümlerde de kalite düşüklüğü olmazsa, bu dizi muhteşem bir yapım olur.
2 Beğeni
Spin-off pek sevmem genelde, çünkü eğer kurguyu beğenmezsem yaratılan evrenin ve ana hikayenin kalitesi gözümden düşebiliyor ister istemez. Bu yüzden bu diziyi izlemeyi hiç düşünmüyordum ama hem Saul karakterini Breaking Bad dizisinde de çok sevdiğimden hem de çok fazla olumlu yorum aldığından dayanamayıp başladım.
Breaking Bad’den daha çok sevdim dersem abartmış olabilirim biraz, sadece 5 bölüm izledim ve diğer sezonları izlemeden karşılaştırma yapmam doğru olmaz. Fakat aldığı tüm olumlu yorumları hak ediyor. Breaking Bad’den daha iyi bir tempoya sahip gibi geldi bana. Senaryo dahice, olayların zincirleme bir şekilde başka olayları geliştirmesi neredeyse kusursuzca yazılmış. Saul’ü ilginç bulurdum zaten, dünyasına daha derinden girmek onu gözümde daha da ilginçleştirdi. Bob Odenkirk’ün oyunculuğu da her şeyi on kat güzelleştiriyor tabii. Ayrıca Breaking Bad’de önemli olan, bu dizide de yer alan diğer karakterlerin Saul ile nasıl bir araya geleceğini merak ettiriyor dizi, hiçbir saniyesinde izleyiciyi sıkmıyor. Umarım diğer sezonlarda da kaliteyi düşürmez.
Upon this rock, I will build my church.
5 Beğeni