Son cümleye güldüm baya xd Soldier’ın kurtulmasına şaşırmadım, Grace’in eline düştü ya onu beğenmedim. Homelander ile kapışmadığı için dediğin şekilde düşünmüş olabilirim. 4. Sezonda da dede ve baba torunlarına karşı birleşir yine bir homelander vs soldier boy göremem ben bu şansla ://
1 Beğeni
@Howl @Tobizume Maeve nin Homelander ile kapışması beklenen bir gelişmeydi aslında geçen 3 sezondur altan alta geliyordu. Maeve wonder woman paradosi bildiğiniz gibi ki güçlü bir karakter Homelander kalibresinde olması normal. Soldier Boy karakterine gelirsek çizgi romanda hikayesi bu kadar bile değil ki zaten dizi çizgi romanla ile ayrışmış durumda soldier boyu bu kadar iyi gösteren bilmiyorum katılır mısınız oynayan Jensen Acklesin de payı büyük iyi bir cast olmuş. Hughie de bir ego durumu vardı o yüzden finalde aydınlanması boşa olmadı tabii olaylar çok çabuk gelişti.Sezon finali beklentileri karşılamadı tabii Maeve’i de ev kadınına çevirmezler umarım yeni sezonda. Beklenti bir kapışma yönündeydi keşke yapsalardı finali iyi olsun ben gerisini sineye çekerim çünkü iyi bir finalle biten az dizi var.
2 Beğeni
Ben hepsine katılıyorum. Romanı okumadım bu arada. Sadece bana dizide gördüğüm kadarıyla homelander’a kimse çizik atamaz, teketek oyalayamaz gibi gelmişti, onu çok benimseyemedim.
1 Beğeni
Bende birkaçını okuma fırsatı buldum biraz göz yorucuydu o yüzden devam edemedim. Yaratıcı ekipleri cidden iyi işler yapıyorlar bunu görüyoruz. Bozmadan devam ederler diye ümit ediyorum. Teke tekte en azından Maeve denedi diyelim. Yoksa meşhur kapışma sahnesinde bile zorlandılar 3 kişiyle.
2 Beğeni
The Offer konu olarak The Godfather çekildiği sırada neler olmuş, neler yaşanmış birinci elden görmemizi sağlayan bir dizi. Beklediğimden çok daha zor şartlar, sıkıntılar, sürprizler sonucunda beyazperdeye ulaştığında tarihin en başarılı yapımını keyifli ve eğlenceli bir süreç ile bize sunuyor. Yapımcı Al Ruddy, Paramount başkanı Bob Evans, Francis Ford Coppola, Mario Puzo vs çok geniş bir karakter yelpazesi ile gerçek tecrübelerin yansıtıldığı The Offer belgesel tadında değil aktif ve sürükleyici bir dizi olarak çekilmiş.
Epey yabancı dizi tüketen biri olarak The Offer 2022 dizi sezonunda şu an için top 5 ime girdi, kuvvetle muhtemel en beğendiğim 2. dizi oldu. The Godfather sevenlerin kaçırmaması gereken bir dizi olmasının yanında dönem draması olarak da çok başarılı olduğundan ve oyunculuklar, senaryo, teknik anlamda da çok başarılı bulduğumdan genel anlamda ilgisini çeken herkese öneririm. The Godfather fanları ayrı bir sevecektir tabi :D.
Aslında tanıtıp önermeyi düşünmüyordum ama @Srbs in kitap incelemesi yaparken gördüğüm yorumundan sonra ona ister istemez önerecek iken, herkese önereyim dedim 
.
4 Beğeni
Teşekkürler üstat. Kesinlikle izlerim 
1 Beğeni
Prison Break’in ilk sezonu güzeldi. Diğer sezonlar ise pek güzel değildi. Birde efsane dizileri sayarken Six Feet Under’ı unutmasak mı acaba o da çok iyi dizi.
5 Beğeni
Six Feet Under kendi sıralamamda izlediğim en iyi dizidir.
2 Beğeni
Bence de Six Feet Under, şimdi pek meşhur olmayan ama şimdiki çoğu diziden çok daha güzel olan yukarıdaki saydığım diziler gibi. Zaten benzer yakın zamanda yapılan işler.
2 Beğeni
BAYMAX!
Disney+ Türkiye bunu daha eklemediği için diziboxdan izledim. Baya kısa bölümler ve Baymax 'in insanlara yardım etmesini izliyoruz. Pek bir derinlik yok karakterleri seviyorsanız izlenebilir.
2 Beğeni
Kelt mitolojisiyle ilgilendiğim için bu dizi benim çok hoşuma gitti.
İzlediğim en iyi epik dizi. Diziye konu edinen dönem oldukça ilgi çekici dönemler. Diziyi politik gerilim sevenler beğenecektir. Spartacus dizinin yapamadığı pleplerin dünyasını oldukça başarılı bir şekilde yansıtılmış. Zaten dizinin iki ana karakterlerini plepler oluşturuyor. Dizi aslında 5 sezon olarak tasarlanmış fakat HBO dizinin artan yüksek bütçesi dolayısıyla 2 sezona hikayesi sıkıştırılmış. Dizi gerçekten roma dünyasını başarılı şekilde yansıtıyor. Dizinin castı çok başarılı. Herhangi bir karaktere bağlanabiliyorsunuz. Kesinlikle izlenilmeli…
Son dönemde izlediğim yine kaliteli bir yapım. Dizi kitap uyarlaması olmakla birlikte Artik korku, gizem dizisi. Kutuplara yeni yol bulma umuduyla gönderilen Erebor, Terror gemilerinin askerlerinin başında geçen olağanüstü bir hayatta kalma mücadelesi dizisi. Dizinin castı ile rejisi oldukça başarılı. Ayrıca roma dizisinden tanıdık iki karakterde dizide boy gösteriyor.
*Dizi iki sezon olarak mevcut fakat iki sezon birbirinden farklı hikayeler. Yorumlardan takip ettiğim kadarıyla İkinci sezon iyi bir dizi değilmiş.
The Terror dizisine bayılmış olanlar için yine Artiklerde geçen harika bir mini dizi mevcut. Bu dizi ise Artiklerde balina avcılığı ile giden bir grup tayfanın başından geçen hayatta kalma mücadelesi konulu bir dizi. Dizinin ilk bölümü biraz sıkıcı olsa da asıl konuya geçişle birlikte oldukça keyifli dakikalar yaşanıyor.
Colin Farrel bu arada çok başarılı…
Son olarak 3 bölümlük hapishane, suç draması severlerin beğeneceği bir dizi izledim. Dizi anlatmak istediğini 3 bölümde gayet akıcı, sürükleyici bir şekilde işlemiş.
8 Beğeni
Öneriler için teşekkürler izlemediğim dizilerden bahsetmişsiniz hemen listeme ekledim.
1 Beğeni
Lucifer’ı geçte olsa izlemeye başladım. Neden sevildiğini iyi anladım diyebilirim. Şaheser değil ama çok akıcı çerezlik bir dizi. Bir bölüm diye açıyorum daha sonra art arda izlerken buluyorum kendimi. Ek olarak bence komik bir dizi hem izlettiriyor hem eğlendiriyor.
Dizi yeni çıktı. Resident Evil filmlerini ve oyunlarını seven biri olarak bir çırpıda bitirdim. Biraz mantık hataları ve saçma noktalar vardı ama beni rahatsız etmedi. Zombi içeriklerini seviyorsanız bu diziyide beğenirsiniz diye düşünüyorum.
3 Beğeni
En son 5 ay önce yazmışım neler izlediğimi bu yüzden biraz uzun bir yazı olucak haberiniz olsun.
Community
Community, The Office’i bitirdikten sonra sitcom açlığım tekrar ortaya çıkınca açıp izlediğim bir dizi oldu. Çok keyifli ve komik ilk 4 sezondan sonra Pierce ve Troy’un diziden ayrılmasıyla birlikte dizinin genel olarak kalitesinde büyük bir düşüş yaşandı. Yine de ilk 4 sezonu Jeff, Abed, Troy ve Pierce gibi güzel karakterleri, bölüm çeşitliliği ve güzel diyalogları için sitcom seviyorsanız kesinlikle izlenmeli
6.sezonun ortalarında sıkılıp bıraktım. Bir gün dönüp geri kalan 6-7 bölümü izleyip bitiricem.
7/10
Moon Knight
Gerçek-Hayal çatışmasını tükettiğim her materyalde-PKD kitapları, The Legion- çok seviyorum. Bu da biraz benim zayıf noktam gibi ne kadar kötü olsa bile keyif alarak tüketebiliyorum. Marvel’ın da bu dizide bu tarz bir şey yapacağını öğrenince beklentim yüksekti. Çok keyif aldığım bir ilk üç bölümden sonra işler Mısır’a gidince dizi düştü benim gözümde. Mısır sekanslarının çoğundan keyif almadım, ordan itibaren ise diziyi taşıyan şey ise Oscar Isaac’in oyunculuğu oldu. Bütün internet dizi çıktığından beri Oscar Isaac övüyor zaten o yüzden uzatmıycam. Eğer Mısır kültürü veya mitolojisi ve gerçek-hayal çatışması seviyorsanız şans verim derim.
7/10
Y: The Last Man
Disney+ Türkiyeye gelince ben de satın aldım. İzleyecek bir şeyler ararken daha önce çizgi romanını övülürken duyduğum Y: The Last Man’i gördüm ve hemen izlemeye başladım. Öncelikle bu çok kötü bir dizi. Kötü olmasının en büyük sebebi pacingi, diyalogları ve senaryo tercihleri. Diyaloglarının kötü olmasının en büyük sebebi senaryo yazarlarının ilk veya ikinci yazarlık denemesi ve izlerken o cringe ve kötü diyaloglarla bu çok belli oluyor. Pacinginin kötü olmasının en büyük sebebi ise aslında senaryo tercihi. Y: The Last Man çizgi romanı -redditten okuduğum kadarıyla- senaryonun %95’i Allison, Yorick ve Agent 355 üzerinden yürüyen The Last of Usvari post apokaliptik bir dünyada karakterlerin birbiriyle bağ kurduğu ve nasıl/neden 2 tanesi hariç tüm erkeklerin öldüğünü araştıran bir hikaye ama pek sevgili yazarlarımız rezalet bir senaryo tercihi yaparak storyline’ı 3 parçaya bölmüşler ve bu pacingi öldürüyor. 1.storyline Agent 355, Allison ve Yorickin macerasını anlatıyor ve genelde dizinin en iyi tarafları buralar ve sırf buralar için izliyorsunuz. 2.storyline ise Yorick’in annesi-Man of Steel filmindeki Supermanin annesi oynuyor- üzerinden ilerleyen Designated Survivor veya House Of Cardsvari bir hükümetteki güç çatışmasını izliyorsunuz ve burası çok dandik. 3.storyline ise Amazon Kadınlarının hikayesini, onların motivasyonunu ve başkalarıyla çatışmasını anlatıyor. Burası ikincisine nazaran daha iyi ama yinede iyi değil pek. Dizi özellikle son bölümlere doğru o kadar bayıyor ki “bitsin artık şu lanet dizi” diyerek izliyorsunuz. Oyunculuklar fena değil, gördüğüm kadarıyla cast seçimleri çizgi romana uygun.Çevre dizaynı, kostümler ve yönetmenlik vasat. Son olarak Hiç kimseye tavsiye etmiyorum, hayatımda izlediğim en kötü dizilerden biri. İzlemeyin, izlettirmeyin.
2/10
WandaVision
Hazır Disney+ varken izleyeyim dedim. Her bir bölüm dönemsel olarak ABD sitcom dizilerinin parodisi şeklinde ilerliyor ve bu olay her bir bölümün diyaloglarının, setlerinin ve karakterlerin farklı olmasını sağlıyor ve bu dizinin ilk 5-6 bölümünü kapsıyor. Bu kısımları izlemesi-özellikle Modern Family parodisi olan bölüm baya iyi-çok keyifli ama bu bölümlerden sonrası ise klasik bir Marvel işine doğru evriliyor. Kötü değil ama o ilk 5-6 bölümden sonra sönük kalıyor. Oyunculuklar, yönetmenlik, set ve senaryo güzel. Marvel işlerini seviyorsanız izlenir.
7.5/10
Lost 1. Sezon
Lost, bence tam bir dönem dizisi. Dönem dizisinden kastım çıktığında izlenmesi gereken, üzerine tartışmalar yapılması veya teoriler üretilmesi gereken bir dizi. Asıl keyfinin o zamanlar çıkacağından eminim ama aradan 15 yıl geçmesine rağman hala iyii bir dizi. Eğlenceli karakterleri ve onların gelişimleriyle, bölüm sonu yaptığı cliffhangerlarla, diziye yedirilmiş atmosferi ve merak ettiren gizemleriyle sizi ekranın başında tutacak keyifli bir dizi. Eski dizi kafasıyla-1 sezon 24 bölüm- yapıldığı için bazı bölümleri filler ve baştan sağma hissettiriyor ama bazı bölümleri- özellikle Numbers bölümü- de çok iyi, bazıları ise vasat. Oyunculuklar, senaryo ve yönetmenlik fena değil. Çok kült bir dizi, istiyorsanız izleyebilirsiniz.
7.5/10
Mr. Inbetween
İzlediğim son 3-4 dizi 40-60 dakikalık işler olunca biraz daha 20-30 dakika izleyip geçebileceğim keyifli vakit geçirecek çerezlik bir iş ararken Disney+'da Mr. Inbetween ile karşılaştım. Mr. Inbetween
Scott Ryan tarafından yazılmış-kendisi aynı zamanda ana karakteri oynuyor- fx yapımı bir komedi-drama dizisi. Dizide Ray Shoesmith adındaki bir kiralık katilin maceralarını, ailesiyle ve çevresiyle olan ilişkilerini izliyoruz. Biraz daha episodik şekilde ilerliyor hikaye, ana bir olaydan ziyade her bir bölüm farklı bir olayı izliyoruz. Özellikle bazı bölümlerde çok Breaking Bad tadı var. Yönetmenlik, oyuncululuklar ve senaryo güzel. Eğer 20-30 dakika süren izleyiciyi fazla yormadan izlenicek bir şey arıyorsanız Mr. Inbetween aradığınız şey.
8/10
11 Beğeni
Evet. Tamam. Kahramanlığa yönelik farklı ve gerçekçi bakış açısıyla takdir edilesi bir yapıt. Özellikle benim gibi gerçekçi ve vahşi şeyler seven birisi için fazlasıyla isteklerimi karşılıyor.
Yaratıcısı Garth Ennis. Benim için Neil Gaiman ile aynı seviyededir (Alan Moore gibi bir dahinin yanına herhangi birini yazmam).
Preacher başyapıt. The Boys da düşünce olarak harika bir eser olarak gözüküyor. Çizgi romanını okumadım fakat diziyi beğenmedim. Tekerrür edip duruyor. Çok sıkıldım. Aynı konuyu üç sezondur farklı bir ‘olay’ üzerinden işliyorlar. Dizi heba edilmiş. Fazlasıyla dizi izlemiş biri olarak diyebilirim ki abartıldığı kadar iyi bir dizi değil.
Üç sezondur üzerine hiçbir şey koymamışlar. Butcher çarpık bir gülümseme atıyor, Homelander’ı alt etme planları fasa fiso. Dizide iyi veya kötü yok. Neredeyse hepsi gri. İyi denilebilecek birileri varsa, o da Butcher’ın ekibi. Kötünün iyisi. Üç sezondur Homelander’ı deviremiyorlar. Tamam. İzleyicilerin tümü bunu istemese de bekliyorlar. Bir beklenti var. Zaten bu oluşturuluyor. İzleyicinin beklentilerini karşılamayarak ters köşe yapıyorlar. Güzel. Klişe de değil. Fakat üç sezondur aynı konunun dönüp durması diziyi kendi içerisinde bir klişeye bağlamış.
Homelander artık öyle bir noktaya geldi ki, ölürse dizinin zemin dağılır. İlk sezon Butcher’ın ekibi ölseydi, dizi farklı bir konu, farklı bir hikayeyle devam edebilirdi. Onlar da harcanamaz bir noktaya getirildi.
Sıkıldım.
Abartıldığını düşünüyorum.
Umarım seri Dybala olarak kalmaz da Mbappe gibi potansiyelini yansıtır.
8 Beğeni
Diziyi çok sevmeme rağmen dediklerinize harfiyen katılıyorum. 3 sezondur Homelander’ı yenme çabası var. Yenseler ayrı dert yenmeseler ayrı dert. Homelander şu an ölse dizi ne olacak soruları geliyor akıllara o derece bunun çevresine kurdular diziyi. Tekrara dönüyor gibi oluyor. Şu an dizinin orijinalliği (kan,vahşet, özgün sahneler) izlettiriyor gibi duruyor onun dışında konu olarak biraz fıs.
3 Beğeni
Durum böyle maalesef ama ilk sezon sonrası popülaritesi inanılmaz artınca ciddi bir kemik fan kitlesi oluştu. Tarzlarını değiştireceklerini düşünmüyorum bende bu nedenle, kendilerince tutan formülle devam edecekler.
İlk sezon mükemmeldi, beklenmeyendi, farklıydı. İnsanların sıkılmaya başladığı standart süper kahraman dünyalarına özgün bir yorumla girmişlerdi. Karakterler harikaydı, atmosfer harikaydı vs vs. 2. ve 3. sezon ile beraber senaryo ilerlememeye, kendini tekrar etmeye döndü. Ana konu hep yerinde sayıyor. Dizi karakterler, power up lar ya da çarpıcı sahne çekimleri üzerinden yürüyor.
İlk sezona bayıldıktan sonra yakın çevremde çok kişiyi diziye başlatan biri olarak ben bu sıkıntıları 2. sezonda da çok hissetmiştim aslında. Ama ilk sezon hype ı ile sevilmeye devam ediyor 
Ben de seviyorum tabi ama bakalım işte keşke senaryo kalitesini arttırsalar.
2 Beğeni
En son Merlin’i bitirdim ve onun üzerine bir sey ilgimi çekemedi. 
Mitolojik, fantastik bir dizi öneriniz var mı? Şöyle doğası da güzel olan 
Merlin kadar “tatliş” bir dizi olmasa da Amazon’un Carnival Row isimli dizisi aklıma geldi nedense. Konusuna ve oyuncu kadrosuna bakarak bir şans verebilirsiniz belki.
6 Beğeni