Tekrarım… 13-14 yaşlarında 10 sezonu da çok sevip deli gibi izleyerek bitirmiştim. Birkaç yıl sonra Smallville tutkum yeniden canlanmış ve 2. kez bitirmiştim. Aradan 2-3 yıl geçti şimdi bir kez daha izliyorum.
Dizi Süpermen’ in gençliğinde yaşadıklarına odaklanıyor. Bu nedenle gençlik dizisi gibi biraz da her bölüm hortlayan kötüleri yenme teması var ama ben bundan ziyade gerek Lex Luthor gerek de Clark Kent karakterlerinin işleniş tarzlarına bayılıyorum. Ki pek süpriz bozan spoiler da sayılmaz ama ileride diziye eklenen Louis Lane, Bart Allen (Flash) ve Oliver Quenn (Arrow) karakterleri en sevdiğim kısımlar. O kadar süpermen hayranı falan da sayılmam ama dizide Clark’ ın boğuştuğu sorunlar oldukça güzel işlenmişti.
İşte karşınızda gelmiş geçmiş en iyi Star Wars yapımı Mandalorian, kendisinden önceki projelerin bir gömlek üstüydü. Andor, Mandalorian’ın 3-4 gömlek üstü arkadaşlar. (Clone Wars ayrı tabi )
Darkın yapımcılarının yaptığı bir dizi. Dark gibi gizem,döngü teması şeklinde işlenmiş. 1899 döneminin havası güzel yansıtılmış. Ağır ilerleyen bir dizi olaylar biraz yavaş gelişiyor ama keyifle izledim. İzlemeyi düşünüyorsanız Darkla karşılaştırma yapmadan izlemenizi öneririm.
Andor da bitince kendime yeni bir bağımlılık aramaya başladım ve sürekli aklımda olup başlayamadığım bu diziye başladım.Orijinal filmi izlemedim daha ama diziyi bayağı sevdim.Aşırı kahkahalar ile gülmüyorum ama öyle bir havası var ki izlettirdikçe izlettiriyor,absürtlüğü sinirlerimi bozuyor ve her bölümün konusu aşırı orijinal.Şuan 6.bölümdeyim ve kesin devam edeceğim.
White Collar’ı izliyorum. Diziyi yarıladım ve şimdiye kadar mükemmel gidiyor. FBI ile anlaşma yapan eski bir hırsızın hayatını anlatan dizi, benzerlerine göre çok daha kaliteli. Neredeyse her bölümde ana konu ilerliyor, diğer diziler gibi doldurma bölüm çok fazla yok, olanlar bile çok kaliteli.
Dizi; sanat, antika, tarihi eserler ve dolandırıcılık gibi konular üzerinden ilerlediği için izlerken hem keyif alıyorum hem de bir şeyler öğreniyorum. İzlenmesini tavsiye ederim.
Normalde ilk bölümler için dizi yorumu yapmaktan kaçınırım ama hakikaten müthiş başladı bende bunu beklemiyordum. Stallone dedemizin karizması diziye ayrı bir renk katıyor. Komedi işini de iyi götürüyor
Valla duruşu, ses tonu ve konuşmaların kalitesi beni aldı götürüyor. 40 dakikalık dizi sanki 5 dakikada bitiyor gibi hissediyorum. Umarım 4 5 sezon sürer de dizi aramakla uğraşmayız.
"Wednesday"i izledim. Eksiklerine rağmen güzel bir çerezlik diziydi.
Artıları: Akıcı olması, konu odağından uzaklaşamaması, atmosferi iyi yansıtması.
Eksileri: Konunun işlenişinin sıradanlığı, çok fazla heyecan verici sahnenin olmaması, yan karakterlerde görülen kötü oyunculuk.
Netflix, Wednesday Addams karakterini tanıtmak için riske girmeden dizi çekmiş. Bence işin altından kalkabilmişler.
Kitabını okuduğumdan beri dizinin çıkmasını bekliyordum. Kitabında bazı eksik yönler bulduğum için dizide konunun biraz farklı ele alınmasını istiyordum. Hem diziyi uzatmak için hem de kitaptaki eksik yönleri doldurmak için bayağı değişiklik yapmışlar. Yapılan değişiklikleri sevdim.
Umarım 2. sezon için çok fazla beklemeyiz.
Dizi çok başarılı bir bilim kurgu dizisiydi. Bilim kurgu türünde ilk defa bu kadar kaliteli bir dizi yapmış olduk.
Ben de 3 bölüm izledim daha. Şimdilik beklediğimden daha iyi çıktı. Ah şu Şule araya girmeseydi diyorum. Konudan çok saptırıyor. Diğer yandan 1 saat çok uzun dizi bölümleri için. Keşke 40 dakika falan olsaymış. Mesut Komiser yine çok iyi.
Çok çok iyi underrated bir Alman yapımı, Weimar Cumhuriyeti zamanında 1929 ve 1930’ların başlarında geçiyor yani Hitler iktidarından önce Almanya’nın nasıl yozlaştığını gösteriyor.
Oyuncular, yönetmen, sinematografi, senaryo ve müzik her şey çok güzel.
Shantaram izliyorum, kitabını fırsat buldukça her yerde öneririm. Forumda da daha önce önermiştim. Dizisi çok iyi bir uyarlama olmasa da-ki hayal olurdu bu aralar-fena sayılmayacak yer yer iyi sahneleri olan bir iş olmuş.
Senaristler ve yönetim ekibi yazarla çalıştı mı bilmiyorum ama kitabın ruhunu anladıklarını gösteren emareler mevcut dizide. Mesela bazı karakterlerin kendi arasındaki felsefi sohbetler(kelimenin tam anlamıyla bu arada, kenevir içip felsefe yapıyorlar) kamera karşısında korunabileceği kadar korunmuş, ana karakterimizin iç sıkıntıları ve aforizmaları da aktarılmış ki kitapta çok yoğundur bu kısım. Fakat bunları dikkate alırken okuyucuya tokat gibi çarpacak bazı bilgileri sakınmamışlar, çok saygı duyacağımız bir karakteri tüm çıplaklığıyla sunmuşlar. Finale doğru yavan bir hikaye izleyeceğimizi düşündürüyor bu olaylar.
Kitapta etkileyici olan kısımlardan birisi de okurken tamamen Bombay’da yaşadığınızı hissettirmesi, daha klişe tabirle şehrin ruhunu yansıtmasıyken dizideki Bombay kitaba göre çok yavan ve masum. Muhtemelen “dizide doğu kötülemesi yapılıyor” gibi saçma eleştirilerden kaçınmaya çalıştılar.
Merakla beklediğim şehirle ve karakterle alakalı sahnelerin çoğu yok. Bazı olayları çok hızlandırmışlar, karakterler çabuk birbiriyle yakınlaşıyor ve bu havada kalmış. Kitabın ilk 100-300 sayfalık kısımda ileri geri cirit atmışlar. Hiç gereği yokken bir çok yan hikaye türetmişler birde, bazılarını sevdim ama gereksiz ekran süresi olmuş resmen.
Dizi vakumda iyi ama kitapla karşılaştırmaktan kendimi alamıyorum bu yüzden daha da uzatmayayım. Totalde 7.5/10 veriyorum. Çerezlik desem tam çerezlik değil, iyi desem tam da iyi değil bence. Karmaşık duygular içerisinde bıraktı beni yapım.
Amerika’da geçmeyen dizi izlemek isterseniz hoşunuza gidebilir.
Kitap dilimizde ilk çıktığı zamanlar bir elimden geçmişti ama okuyamamıştım yoğunluktan ( 2009-2010 falandı sanırım? ). Kitabı okumayan biri olarak diziyi keyifle izliyorum şu an haftalık haftalık Bombay yansıtırken fazla yermeyelim durumunu bende hissettim biraz, gecekondu mahallesi sagar wada da bile fazla bir mutlu mesut fazla pozitif geçiyor hayat Ama benim için sıkıntı değil açıkçası, zamanında birkaç ağır gerçekli hindistanda yaşam belgeseli izlediğimden zaten durumu biliyorum çünkü. İzleyici kaçırmamak için hikaye anlatıcılığı tercihi olmuş biraz sanırım.
Beni en çok sıkan yan hikaye Lisa bacımızla Modena-Mauricio hikayeleri falan Bir de hintli gazeteci ablamız var sevemedim onun hikayesini de:D Diğerleri ile sıkıntım yok çünkü abartmayan sürelerde yan hikayeler diye düşünüyorum.
kitaba göre en çok neleri farklı yapmışlar? Spoiler içinde çok kısadan yazsan yeterli olur, merak ettim yorumunu okuyunca .
Charlie Hunham kendine bu kadar oturan bir rolu bir daha ne ara bulur bilemiyorum ama finale de kaldı son 2 bakalım .
Son zamanlarda bitirdiğim dizilerden en beğendiklerimi ve eh işte dediklerimi sıralamak istiyorum🙃
Beğendiklerim;
Bence bu yılın en değeri bilinmemiş dizilerinden birisi. Netflix de yayınlanmadığı için böyle oldu diye düşünüyorum Hem gerilim hem polisiye bir şeyler izlemek istiyorsanız mutlaka izleyin. Finaliyle falan muazzam bir iş olmuş bence. Konusunu spoiler olmaması açısından çok yazamıyorum ama her gece aynı saatte kabus görerek uyanan bir kadınla başlayıp ilerliyor diyebilirim.
Beklediğimden çok çok iyiydi. Addams Family seviyorsanız ergen dizisi, Harry potter gibi diyenlere bakmadan izleyin çok eğlenceliydi gerçekten😍
Taze bitirdim ve çok beğendim. Bizim ülkemizde de böyle kaliteli bilim kurgu & distopik bir dizi çıkabiliyormuş.
Herkes Dark’la kıyaslamış ve beğenmeyenler de bu sebeple beğenmemiş. Bence iki dizi de ayrı konulara sahip ayrı güzellikte diziler. İçindeki bazı saçma bulduğum ve gereksiz uzatıldığını düşündüğüm kısımlar hariç genel olarak beğendim. Sadece sonundan emin olamadım ve 2. Sezonda toparlayabilirler mi yada ilk sezon gibi başarılı olur mu bilemiyorum
Bunlar dışında beğenerek izlediğim devam dizileri de The Crown 5. Sezon, Gibi 3. Sezon ve The Sinner 4. Sezon
Eh işte;
Bu dizi de The Devil’s Hour da Steven Moffat tarafından yapılmış ama Inside Man gerçekten Devil’s Hour’ın kalitesine yaklaşamayacak seviyede bir iş olmuş. Evet merakla izlettiriyor ve bir yerden sonra olaylar nasıl sonlanacak diye merak ediyorsunuz ama ayrıca polisiye dizi/film/kitap hastalarını krize sokacak mantıksızlıkları da var. Yaşanan olaylar karşısında rahip ve ailesinin davranışlarını anlatmıyorum bile izleyip siz sinir olun
Aslında dizinin konusu çok güzel ama bence olmamış bir şeyler var. En güzel yanı David Tennant
Joe Hill’in Şeytan kitabından uyarlanmış bir dizi. Kitabını taze bitirip başlamıştım hala devam ediyorum. Kitaba göre değiştirilen çok fazla detay var ama şimdilik iyi gidiyor. Sadece kitabı okurken daha fazla gerildiğimi hatırlıyorum.
Diziyi bitirdikten sonra beğenip beğenmediğime dair yazdıklarımı editlerim.
Henüz 4 bölümünü izleyebildim. Uyarlanan hikayeler iyi seçilmiş. Birbirinden bağımsız her bölümü de farklı yönetmenler çekmiş. Dizi, Masters of Horror tadında olmuş. Korku kitapları ve fimlerini seven biri olarak beğendim.
@taurenim Aslında videoyu çarşamba günü atacaktım ama bu kötü espri çalışması yüzünden linç yerim diye şimdi paylaşıyorum. Malum daha yeni geldi video sıcak sıcak.
Mandalorian, kendisinden önceki projelerin bir gömlek üstüydü. Andor, Mandalorian’ın 3-4 gömlek üstü arkadaşlar. (Clone Wars ayrı tabi 
)
Bombay yansıtırken fazla yermeyelim durumunu bende hissettim biraz, gecekondu mahallesi sagar wada da bile fazla bir mutlu mesut fazla pozitif geçiyor hayat 
Ama benim için sıkıntı değil açıkçası, zamanında birkaç ağır gerçekli hindistanda yaşam belgeseli izlediğimden zaten durumu biliyorum çünkü. İzleyici kaçırmamak için hikaye anlatıcılığı tercihi olmuş biraz sanırım.
Hem gerilim hem polisiye bir şeyler izlemek istiyorsanız mutlaka izleyin. Finaliyle falan muazzam bir iş olmuş bence. Konusunu spoiler olmaması açısından çok yazamıyorum ama her gece aynı saatte kabus görerek uyanan bir kadınla başlayıp ilerliyor diyebilirim.
