Hung isimli bir diziye başladım. 3 sezon ve her sezon 10 bölümden oluşuyor; bölümler de 30 dakikayı geçmiyor.
Ray, eşi tarafından terk edilen ve iki çocuğu ile yaşayan bir lise hocası. Bir gece evi yanınca çocukları annelerine gitmek zorunda kalıyor… Kendisi de bir çadır da yaşamaya başlıyor. Ailesi dağılmış, evi yanmış ve çok az para kazanan Ray’in hayattaki tek mal varlığı; kocaman bir penise sahip olması. Bu sebeple jigolo olmaya karar veriyor. Normal bir adamın jigolo olma sürecini ve çevresinde gelişen olayları konu alan çerezlik bir dizi. Kafa dağıtmak için şans verebilirsiniz.
Bu mesajı yazmadan hemen önce 2. Sezon 3. Bölümü bitirdim.
Bu ara Çin dizilerine sardım. Şuan Love between fairy and devil dizisini izliyorum. Bir kaç kere başlamak istemiştim ama ilk bölümü hep yarıda bıraktım. Başroldeki peri kızının aşırı saf ve iyiniyetli haline gıcık olmuştum. 2gün önce hadi bir şans daha vereyim diyerek kendimi zorladım ve ilk bölümden sonra diziye aşık oldum. Çin mitolojisi her zaman ilgimi çekmişti ama bu dizide beni en çok şaşırtan efektlerin gerçekten efsane olmasıydı. Bol bol güldüm şuana kadar ve muhtemelen an itibariyle hüzünlenmeye başlayacağım. Fantastik ve mitolojik kurguları seviyorsanız bence bir şans verebilirsiniz.
İlk sezon güzel ilen ikici sezon kötü başladı ve puan kırdım.Nedeni ise kadın karakterin gelişimi .Spoiler vermeden karakter gelişiminin geriye gitmesi.
Toplam 10 bölümden oluşan BluTV dizisi. İlk 9 bölüm çok iyiyken kötü bir finalle kapadı ilk sezonu. 10. bölüm de ilk 9 kadar iyi olsaymış harika bir iş çıkarmış. Sağlık olsun. Toplamda yine 7.5’tan 8’lik bir dizi olmuş.
Konusu: Bozkır, gizemli bir cinayeti çözmeye çalışan bir başkomiser ve ekibinin hikayesini anlatıyor. Seyfi, mesleğinde deneyimli bir başkomiserdir. Genç ve delidolu olan çaylak polis Nuri Pamir ile birlikte bir çocuk cinayetini aydınlatmaya çalışan Seyfi, büyük bir gizemin içine sürüklenir.
The Last of Us 3. bölüm itibariyle bambaşka bir seviyeye yükselmiş. Bölüm tek başına bir başyapıt niteliğinde. Aklım durdu izlerken, muhteşem. Oyununa layık ve hatta bu şekilde giderse oyununu aşan bir başyapıt izleyeceğiz. Harikalar harikası. Herkese tavsiye ederim.
Bende beğendim 3. bölümü, film seviyesi iş olmuş. Murray Bartlett ve Nick Offerman a saygılar.
Ama biraz yorumlara bakındım, sanki oyun fanları pek beğenmemiş. Oyunu oynamamış ve hikayenin ana hatlarını kulaktan dolma bilen biri olarak benim epey hoşuma gitti. Ana karakterlerin ekranda az yer alması ve düşük profilli 2 yan karaktere backround için 80 dk lık bölüm hazırlanması çoğu kişiyi sıkmış sanırım .
Bence evreni genişletmeleri çok iyi fikir. Oyundan dolayı olacakları biliyoruz zaten. Ayrıca çok umurumda değil, aynı tipler Bella Ramsey’in tipini beğenmedikleri için casti eleştiriyorlardı. Onlar beğenmese de olur keza Pedro ne kadar iyi Joel olmuşsa Bella da o kadar iyi Ellie olmuş bence. Şuursuzca eleştirmeye lüzum yok.
Dozunda olduğu sürece yan hikayeler bence dizinin kıvamını çok iyi ayarlar.
Üçüncü bölüm gerçekten enfes bir bölümdü. Başta sağda soldaki yorumlardan check list gereksinimi gay ilişki yaptılar zannettim ama tatlı ve keyifli iki karakterin güzel bir romantizmini izledik, hiçte sıkmadı. Bu iki karakteri kaybettiğimiz için üzüldüm, Bill’i falan daha çok görmek isterdim.
Her şeyiyle çok harika bir bölümdü. Bölümde çalınan parçalardan biri benim çok çok sevdiğim ve zaman zaman da ‘‘Acaba bir film sahnesinde kullansalar nasıl olur, keşke biri keşfetse de şöyle güzelce bir sahneye yedirse.’’ dediğim bir taneydi. Duyunca şok oldum gerçekten. Resmen derste okutulacak nitelikte bir iş olmuş. Umarım devam bölümlerinde de böyle şeyler görürüz. Harika bir şekilde zenginlik katar diziye diye düşünüyorum.
Üçüncü bölümü izledim fakat SJW zırvalıklarından yoruldum artık …Üçüncü bölüm senaryo özelinde hiçbir şey katmıyor.Hikaye ilerlemiyor bunu kadın erkek yada kadın kadın yapsalar yine benim için bütün özelinde kötü olacaktı.Şunuda söylemek lazım ana diziden bağımsız OVA şeklinde izlesek diyeceke laf bulamazdım çünkü senaryo,atmosfer ve oyunculuklar iyidi.Sadece bazı bölümlerde ileri sardım empati kuramıyorum malesef.
Her zurnaya SJW demekten sıkılmadınız mı ya? Bill’in yönelimi oyunda da açıktı zaten boş boş konuşmayın artık cidden gına geldi. Ne yapsalar yaranamazlar. En iyi seviye hikaye anlatıcılığı, görsellik, senaryo, oyunculuk, karakter kompozisyonu da yetmemiş dantel kayıp rıhtım reverse wokeuna. Neyse woketan eleştiri bünyeye alerji yapmaya başladı artık.
Herhalde yazdığım mesajı anlamamak için özel bir çaba sergilemişsiniz.12 bölümlük sezonda hikayeyi ilerletmeyen bir bölüm olmasını bunun insanların cinsel yönelimleriyle alakalı olmadığını belirtiyorum.SJW kısmı ise ana hikaye katkı sunmayan bir bölüme politik mesaj uğruna zaman ayırmaları.Eş cinsellerle ilgili herhangi bir sorunum olmamakla birlikte isteyen istediği ilişkiyi yaşasın bununla bir sorunum yok.Yaptığım yorumun devamında animelerdeki OVA mantığıyla çıksa gerçekten güzel bir bölüm olacağından bahsedip senaryo ,oyunculuk çekimlerin iyi olduğundan bahsetmişim.Elinizde meşalerle cadı avına çıkmadan nefes alıp düşünün.
Hikayeyi ilerletmenin ne kadar belirsiz bir ifade olduğu bir yana, işkembeden politik mesaj üretmenizi eleştirdim ben de. Cadı avına çıkacak olsam forumdan Buğra’yı mı avlarım? Görsel bir unsurun görsel bir uyarlamasını izliyorsunuz ve bunu yan hikayelerle ana hikayede dinamiğine yeterince vakit harcanamamış karakterlere çok iyi bir anlatı inşa ederek yapıyorlar. Tüm sinema camiasından övgüler alan, sayfa sayfa övgüler dizilen bir bölümden bahsediyoruz üstelik. Akademide dahi yankı buldu bu bölüm. Beğenmeyebilirsiniz, OVA mantığını tercih edebilirsiniz tabii ki saygı duyarım ama saçma sapan bir yerden SJW, politik mesaj falan filan diyerek nefretinizi dile getirmenizin bir anlamı yok. Bill, orijinal işte dahi eşcinsel olan bir karakter ve bu karaktere daha çok zaman ayırmalarını politik bir mesaj kaygısıyla yaptıklarını düşünmenize sebep olan şey sizin kendi kişisel nefretiniz keza başka yönelimi size empati kurdurtabilecek ve ten rengi aklınıza yatacak bir karakterin hikayesini benzer şekilde genişlettiklerinde de politik mesaj cımbızlamaya tenezzül etmeyeceğinizi öngörmek zor değil, politik mesaj kriterinize bakılırsa. Üstelik karakterlerin uzvuna odaklanmak yerine duygusal alışverişlerini ne kadar güzel resmettiklerine odaklanarak da gayet empati kurmanız mümkünken, ben öyle yaptım. Heteroseksüel bir erkek olarak gayet empati kurabildiğimi düşünüyorum.
Animelerde de mesela bir sürü yan hikaye olur mangalarda olmayan. Bazısı kötü iken bazısı ana hikayede kendisine zaman ayrılamayan karakterleri tanıma imkanı sunar. Ana hikayeye katkı yapmıyor diyerek atlamam ben mesela, ne alametse ama eşcinsel karaktere vakit ayrıldı diye SJW damgasını basmışsınız. Üstelik yapılan işin kalitesini siz de onaylıyorsunuz. Yeni bir terim mi uyarlasak beraberce, kayıp rıhtım reverse wokeçu kaliteli SJW içeriği diye, mesela? Ötekileştirmeye devam edelim, kişisel alanımız işgale uğrar mazallah.
İkili tartışmayı uzatmamak adına son mesajım olacak .Anlamıyorsun ve anlamakta ısrar ediyorsun .Üstüne safsata üretiyosun:
-Kişisel bir nefretim olmadığından sadece politik mesaj uğruna bir bölüm ayırmalarını -eleştiriyorum.
-Türk sinemasından ve akedemik alanda yankı uyandırmasının eleştirdiğim konuyla alakası yok.
-Empati kuramamamın sebebini kişisel nefrete dayandırıyorsunuz böyle bir durum yok.
-Karekterin bir uzvuna yada ten rengine takılmıyorum
Saman adam, Ad Hominem,Ortak tutuma başvurmak yaparak safsata üretiyorsun.
Yazdığın ve katıldığım tek kısım politik mesaj uğruna zaman ayırmaları.Cadı avında başarılar.
Aga, politik kısmı ne diye soruyorum ben sana. Türk sineması ne alaka? Okuduğunuzu anlamamışsınız, bak. Bilal? Sen misin? Ad hominem, sjw, woke, cadı avı, politik mesaj lügatınıza öyle bir yerleşmiş ki dürtüsel tepkinin önüne geçemez olmuşsunuz. Avlandığını hissetmek de zor tabii canım ona bir şey diyemem. Ötekileştirmeye devam, yarın benzer konuma düştüğünüzde de incel argümanlarıyla çığırtkanlık yapmazsınız umarım. İyi seyirler. Tartışmamak adına bu da benim son mesajım olsun.
The Legend of Vox Machina’nın ilk dört bölümünü izledim, şimdilik fena değil. “Eğlenceli, çerezlik bir şeyler izleyeyim.” seviyesindeki beklentimi karşıladı, izlemeye devam ederim.
Bir de Hannibal’ın ilk iki bölümünü izledim, sevmedim. Devam etmem.
.