Hangi Dizileri İzliyorsunuz?

Birleşik Devletlerin kurucularından ve ikinci başkanı olan John Adams’ın politik hayatını konu alıyor. Aynı zamanda ilk kongreleri, bağımsızlık bildirisinin yazılışını anlatıyor. Dizinin içinde tonla tarihi figür var ve sık sık önemli konuşmalar oluyor. İlk bölümü biraz sıkıcıydı ama ikinci bölümde bağımsızlığın ilan edilmesini ve kıta ordusunun kurulmasını konu edinmişler buraları izlemek çok keyifliydi. Ayrıca gerçekliği var mı bilmiyorum ama John Adams’ın eşi de şahsına münhasır bir insanmış, ince detaylar verip duruyor Adams’a.
1700 sonları politikası hoşunuza gidecek ve dönem dizisi izlemek isterseniz sevebilirsiniz. Lincoln filmine de oldukça benziyor.

3 Beğeni

Diziden bir kesit , güzel izleyeceğim.

1 Beğeni

The Last Kingdom’u izliyorum. Dizi Bernard Cornwell’in “The Saxon Stories” isimli kitap serisine dayanıyor. Yazarın farklı iki kitabını okumuş birisi olarak dizinin hem Cornwell tarzını hem de tarihi atmosferi gerçekçi ve iyi yansıttığını söyleyebilirim.

Şu an altıncı bölümdeyim ve diziyi oldukça beğendim.

2 Beğeni

Fleabag :heart::clapper: 2 günde bitirmiş olmam normal mi! :smile: ama 2. Sezondan başlasam da olurmuş. Çünkü en çok konuşulan ve benim de merak ettiğim sahneler 2. Sezonda hep. Yeni başlayacak olanlara öneri olsun. Çok aman aman bir mevzusu yok ama işleniş ve bu iki oyuncu arasındaki çekim çok hoşuma gitti. Harbiden de o kol dokunuşu neydi öyle! :upside_down_face::heart::clinking_glasses:



672692e58d20510b91df152a7cbe5118

5 Beğeni

image
Domina’yı izledim. Rome dizisinden sonra kaliteli tarih dizisi açlığı çekiyordum sonunda istediğim kalitede bir dizi bulabildim.

Dizi, İmparator Augustus’un eşi olan Livia Drusilla etrafında dönüyor. Bir yandan Julio-Claudius Hanedanının yükselişini izlerken bir yandan da bu yükseliş sürecinde yaşanan entrikaları ve politik oyunları izliyoruz. Bu entrika ve politik oyunlar GoT’u aratmayacak düzeyde.

Livia’nın çok güçlü ve etkileyici bir kişi olduğunu biliyordum ama bu kadarını da beklemiyordum. Çok hayranlık uyandırıcı bir kişilikmiş. Hayatını daha iyi öğrenmek için Graves’in Claudius serisine elimdeki kitabı bitirdikten sonra başlayacağım.

Dizide oyunculuklar ve dönem inşasını çok başarılı buldum. Oyuncular arasında bir tek Augustus’un gençliğini oynayan kişiyi pek beğenmedim ama o da zaman atlamasıyla değiştiği için önemli bir konu değil.

İlk sezon çok etkileyiciydi. İkinci sezon da umarım bu kadar etkileyici olur.

Not: Bu diziyi izlemeden önce Rome’u izlemenizi tavsiye ederim. Domina’daki güç dinamiğini ve kişiler arasındaki ilişkileri daha iyi kavrayabilirsiniz.

3 Beğeni

1 ay kadar bir süre önce 40 küsür yaşındaki öğretmenimin bile izlemiş olduğunu öğrenince yeter artık diyip Breaking Bad’e başladım. 4. sezon 3. bölüm… İzlediğim en iyi şeylerden biri.

2 Beğeni

Peaky Blinders

Final sezonunu bugün bitirdim. Karmaşık duygular içerisindeyim, beğendiğim sahneler oldu, “bu ne alaka a?” dediğim sahneler bolca oldu. Onlara da değineceğim. Şimdi beğendim dersem yalan olur, beğenmedim dersem de yalan olur. Finali bir iki tık zayıf kaldı sanki ilk 5 sezona göre. Bilemiyorum.

Öncelikle, Finn gibi ilk sezondan beri ailenin önemli bir parçasını bu kadar değersizleştirip, bir bölümde saçma bir kararla, yanın da yanı çok saçma bir karakter için aileden çıkarmak, ne alaka lan? Ne gerek vardı olum buna? Siz manyak mısınız? bu sahneye çok fena kuruldum. Sırf bu yüzden 5-6 puan kırarım yani. Daha bunun gibi irili ufaklı saçma sahneler var.

Beğendiğim sahnelere gelirsem, Arthur’un afyon krizleri sahneleri çok hoşuma gitti, aktörün de katkısıyla çok empati kurabildiğim, adamın ne denli perişan olduğunu gösteren sahneler olmuş. Arthur zaten her zaman perişan bir adamdı, yıkılmış bir adamdı. Sevdiğim bir karakter olmasa bile empati yapabildiğim bir karakter oldu her zaman. Tabii şerefsizin teki dediğim sahneler de vardı.

Aah. Puan vermeyi normalde sevmem ve beceremem, ancak izlerken sıkılmadım diziyi genel itibariyle. Diziye genel puanım 75, final sezonuna puanım 64. Ortalama da 69-70 olur sanırım.

Behzat Ç - Çekiç ve Gül Hikayesi

Uzun uzun yazıp kendimi yormayacağım. Orijinal seriye 100 verirsem(ki 100 veririm) buna da 51,8 çalışır max. Ki böyle puanlarla anlatmam normalde ancak buna gerçekten gerek görmüyorum. Yine de bir şeyler yapmaya çalışmışlar, ortada bir çaba var.

1 Beğeni

Finn yüzünden halaları öldü. Aile sırlarını aile dışındakilere anlattı. Finn’i yollamaları boşuna değildi.

Filmi de çıkacak, o yüzden biraz zayıf kalmış olabilir.

Halalarının diziden çıkması oynayan oyuncunun gerçekte ölmesiyle alakalı. IRA’nın öldürdüğü bir senaryo kurmuşlar.

Aile sırları ise, o konuda uyarılmıştı ancak o olay unutulmuştu çoktan aradan yıllar geçmiş. O olay mimlenmesine sebep oldu sadece.

Saçma olan şey Finn’in böyle yanın da yanı önemsiz bir karakter için kendi ailesine(Isaiah çocukluktan beri arkadaşı) yani sırf o herif yüzünden ailesine sırt çevirmesi. Yoksa Finn’in mimlendiğini ben de biliyorum. Hataları da oldu.

Polly’nin gerçek hayatta öldüğü için senaryonun değiştiğini biliyordum. Polly ölmeseydi bence Finn bu sezonun başında öldürülürdü veya Michael’ın tarafına geçerdi. Senaryo değişikliğine gidildiği için sezon sonuna kadar kaldı.
Finn’in harcanmasının bir diğer nedeni de zayıf halka olması. Michael da aileyi ele geçirmek istediği zaman Finn ve kendisi haricinde herkesin tasfiyesini istemişti. Finn’in kalemi orada kırılmaya başladı.

1 Beğeni

Acayip bir dizi, ilk sezon çok iyiydi.

7 Beğeni

The Terminal List’i izledim.

Başrolünde Chris Pratt’in oynadığı başarılı bir aksiyon dizisi. Dizi, kaçak kovalama ve intikam alma olmak üzere iki konu etrafında dönüyor. Amerikan bürokrasisini ve onların şirketlerle olan yozlaşmış ilişkilerini başarılı bir şekilde işliyor.

Dizinin tek kötü yanı SDG (YPG) övücülüğü yapmaları. Bu topa hiç girmeselermiş daha güzel olurmuş.

4 Beğeni

Last of Us’ı izliyorum. Dizi prodüksiyon olarak çok iyi. Diziden ilk sezonlar The Walking Dead vibe ı alıyorum. “Çok drama annecim” modunda gidiyor.

Bu drama bir süre sonra sıkacak illaki. Umarım bir yerlere bağlanacaktır hikaye, seyircinin her bölüm 2 karakterin ölümününe üzülmesini sağlamak şeklinde ilerleyiş ucuz geliyor artık bana. TWD izlememiş olsam neyse de, onda da 5 sezon izleyip kendimi dolandırılmış hissetmiştim.

7/10

7 Beğeni

7 Beğeni


Extraordinary izledim. 8 bölüm su gibi aktı. Çok keyifliydi. Zaten İngiliz ‘trashy young adult’ trope’unun hastasıyım. (bknz. crashing, skims, my mad fat diary) Cümle çok kötü oldu. Tam olarak türkçe karşılığını nasıl vereceğimi bulamadım kusura bakmayın. “çapulcu genç yetişkin” formatı diyebilirdim galiba.

5 Beğeni

Oyuncu kadrosunda Kenan Işık, Haluk Bilginer, Haldun Dormen ve Ali Sunal’ın olduğu 2004 yılında yapılmış olan Sayın Bakanım adlı diziye başladım. Diziye başlamamın nedeni son zamanlarda Instagram’da karşıma bu diziden sahnelerin sık sık çıkmasıydı. Belli ki bugünlerde yeniden popüler olmuş.

Dizi gerçekten çok iyi güldürüyor. Bunun asıl nedeni ise dizideki durumların gerçek hayatta yaşanmış ve yaşanıyor olması. İzleyici ister istemez dizideki durumlarla Türkiye’nin hem güncel hem de geçmişteki siyasal durumuyla bağ kuruyor ve bence asıl olarak bu nedenden dolayı güldürüyor.

Başarılı bir politik mizah dizisi. Keşke 14 bölümden daha uzun sürseymiş. Sanırım o yıllarda değeri anlaşılamamış ve reytingler düşük olduğundan yayından kaldırılmış ama sosyal medyadaki ilgiye bakılırsa günümüzde değeri anlaşılmaya başlanmış. Dizi hakkında pek çok kişinin yaptığı yorum şu: “Şu an Türkiye’de böyle bir dizi yapmak sağlam cesaret ister.” Belki de yıllar önce yayından kaldırılmasının asıl nedeni o yıllarda da birilerini çok rahatsız etmiş olmasıdır.

Diziyi Youtube’da izleyebilirsiniz. Hatta bu sene HD kalitesinde yeniden yüklemişler. Aşağıya dizinin ilk bölümünden bir sahne bırakıyorum:

5 Beğeni

Mandalorian 3. sezonun ilk bölümünü izledim. Arzu ettiğim üzere sezon Mandalorianlık üzerine odaklanacak gibi.

3 Beğeni

Better Call Saul

4.sezona geçmiş bulunmaktayım.

Chuck’ın özellikle bu sezondaki çırpınışlarını izledikçe geçmişe gider gibi oldum. Adamın geçirdiği süreçleri birebir geçirdiğimden bendeki etkisi evrenin diğer fanlarından daha farklı oldu. Çoğu kişi sıkılmış bile olabilir o kısımları izlerken.

Hector Salamanca, tee Breaking Bad zamanından çok sevdiğim bir karakterdi. Tam racon adamı. Şerefsizin teki ancak oynayan oyuncuyu sevdiğimden çok keyif alıyorum.(Oz’da Antonio Nappa’yı canlandırıyordu, İtalyan bir karakter.)

Bir şeye daha değinmeden geçemeyeceğim, Saul(Jimmy) dizi aleminde en çok sevdiğim karakterlerden biri. Ancak abisi Chuck kendisi hakkında ne söylüyorsa hepsinde haklılık payı var. Bunu en iyi yaşlı ninenin arkadaşlarıyla arasını bozduktan sonra pişman olup düzeltme çabalarından görebiliriz.

Jimmy gerçekten Chuck’ın dediği gibi kötü biri değil, aksine iyi bir kalbi var. Ancak o kadar kendi istekleri doğrultusunda etrafını ve etrafındakileri yok etmeye meyilli ki iş kontrolünden çıkıyor. Sonra da pişman olup tamir etmeye çalışıyor ancak iş işten geçmiş oluyor. Chuck’ın eleştirileri çok doğru geliyor bana açıkçası, Saul babayı her ne kadar sevsem de.

Dizi beklediğimden çok daha iyi çıktı. Bilseydim zamanında güncel izlerdim Breaking Bad’i olduğu gibi. Aslında ilk sezonu izliyordum da, ancak Chuck gibi hastalanmıştım ben de. Lel.

3 Beğeni

Bu dizi yabancı bir diziden uyarlamaydı sanırım, Yes Minister dizisi diye hatırlıyorum. İstersen bir bak.

Evet İngiltere’de yapılmış olan Yes Minister adlı dizinin Türkiye uyarlaması. Hatta onun bir de Yes Prime Minister adlı devamı var.