Hangi Dizileri İzliyorsunuz?

3 bölüm izledim, puanını aşağı yukarı hak eden bir dizi. Daha fazlası çıkmayacak ama sanırım.

3 Beğeni

The Big Bang Theory izliyorum şu aralar.
7RySzFeK3LPVMXcPtqfZnl6u4p1

8 Beğeni

Star Trek - Strange New worlds

Kısaca güzel. Hatta bazı bölümler baya güzel. Bilimkurgu diye çekilen bazı dizi ve filmlerde çok daha iyi bölümler mevcut. Ama (ki her zaman bir ama vardır ) arada iki bölüm varki doğrudan atlayın geçin. Hiç çekilmeselerde olurmuş
Not: bu yorum picard harici Star Trek izlememiş birisi tarafından yapılmıştır.

4 Beğeni

Kübra (2024)

İzlemeye çalışıyorum ama daha ilk dakikalardan canımı sıktı. Taylan Kardeşleri severim, kitabı da sevmiştim ama diziyi bilemedim. İzleyelim bakalım.

2 Beğeni

Sıcak kafa vardı aynı yazardan. Bir sezon çekip iptal etmişlerdi o da pek beğenilmemişti sanırım kitaba göre.

1 Beğeni

Afşin Kum da bir tvit atıp sildi. O da pek memnun değil anladığım kadarıyla sonuçtan. Benim canımı sıkan şey, Ümraniyeli Merve ve Gökhan’ın takdimi oldu. Nedense Ümraniyeliliklerine pek inanamadım.

1 Beğeni

The Bear 2.Sezon/ 7.Bölüm sonrası

Bazen insan yolunu kaybediyor, hiç bulamıyor ve kaybolmuş halde geziyor. Sonra karşısına değerli insanlar çıkıyor ama ilk başta değerli olduklarını anlamıyor. Zaman geçtikçe onları tanıdıkça kendini de tanıyor. Hoşuna gitmeyen yönlerini de, gelişime açık özelliklerini de.
Bu dizi de yönünü kaybetmiş insanların yollarını, kendilerini bulmalarını anlatıyor ama bunu fark ettirmeden yapıyor; yaptığı işe saygısı olmayan ve yaptığı işi içten içe küçümseyen mutfak çalışanlarının yaptıkları işe bakış açılarının değişmesinin kendilerine olan bakış açılarını değiştirmesi üzerine. Her saniye önemli, verimli geçirmek için, verim almak için.
Bakış açısının önemi; her şey aynı, gittiğin iş, giydiğin kıyafetler, eline aldığın araç gereçler. Değişim kişinin çevresini algılamasında. Bu değişim bazen çevremizi değiştirmekle bazen de bizi değiştirecek insanların karşımıza çıkmasıyla mümkün oluyor.
Ve insanı derinden anlatan ama bunu örtülü şekilde yaptığı için bu dizi izlenesi ve izlerken bizi de değistirdigi için.

5 Beğeni

Geçenlerde bu başlığı forumdaşlara öneri mahiyetinde kullanmaya karar verdim değerli forumdaşlar, pek bilinmediğini izleyeni olmadığını düşündüğüm dizileri öneriyorum buradan. Bugün de henüz tam keşfedilmemiş ve ileride popülaritesinin çok daha artıp alt kültür tarihinde farklı bir yere kavuşabileceğini düşündüğüm bir diziyle geldim;

Scavengers Reign

Uzayda başına bir iş gelen bir kargo gemisi, üzerinde kendi canlıları ve ekosistemi gelişmiş bilinmeyen bir gezegenin etrafında rotasından çıkmak zorunda kalır. Geminin mürettebatının bir kısmının hayatta kalma ve kendini kurtarma çabasını izliyoruz Scavengers Reign da ama diziyi güzel yapan çoğu yerde karşılaşabileceğimiz bu hikayesi değil, hikayesini nasıl işlediği ve kurguladığı.

Gezegen mükemmel bir şekilde dizayn edilmiş. Canlıları, ekosistemi, iklimi, doğasının kendi içerisinde dengesi vs vs sağlam bir bilimkurgucu kitap olarak yazayım dese 1000 sayfalık seri çıkar öyle diyim. İnanılmaz detaylı ve orjinal bir yaratım sunmuşlar. Animasyon olduğu için tasarımda limitleri de kaldırmışlar ve kafalardakini ekrana akıtmışlar resmen. Müzikler, grafikler derken karakterlere de alışınca ortalama 25 dakikalık 12 bölüm anında akmak istiyor. Kendimi dizginleyerek günlere yaya yaya bitirdim, hala tadı damağımda.

Forumdaki bu kadar bilimkurgucudan izleyip beğenecek epey kişi çıkacağını düşünüyorum, şimdiden iyi seyirler :slight_smile: .

19 Beğeni

Geçen senenin en iyi işlerinden biri, Blue Eye Samurai kadar konuşulmadı belki ama onun kadar iyi bir animasyon.

2 Beğeni

Baby’nin ilk sezonunu bitirdim.

Henüz liseye giden iki kızın fuhuşa sürüklenmesini konu alan dizi gerçek bir olaydan esinlenmiş.

Ergenlik çağı, çocuksu bir zihnin olgunlaşan bir bedende taşındığı tehlikeli bir çağ. Uçlara savrulmak işten bile değil. Sevmeyi de terk etmeyi de beceremeyen huzursuz bir çiftin kızı Chiara. Babası yaşadığı halde babasız olan, annesi de duygusal olarak ayakta duramayan Ludovica.

Ludovica, eski erkek arkadaşı tarafından mahrem görüntüleri okulda yayıldığı için mimlenmiştir. Kimse onunla arkadaş olmak istemez. Chiara da evindeki gerginlikten dolayı yalnız hissetmektedir. Delikanlılık çağı diye boşuna dememişler ya. Bir nevi deliliktir ergenlik. Duygsal boşlukla ve rehber olması gereken ebeveynlerin yokluğuyla birleşince ortaya ölümcül bir bileşim çıkar.

Bir muhabbet tellalı aracılığıyla para karşılığı erkeklerle görüşmeye başlarlar. Gururları kırılsa da, yanlış bir şey yaptıklarını içten içe bilseler de kendilerini alamazlar.

Dizi karakterlerin psikolojisini ve motivasyonunu çok iyi işliyor. Dizideki ergen karakterlerin hepsi kayıp aslında. Diğer öğrenciler de uyuşturucuya, partiye, haz bağımlılığına kapılmışlar. Çünkü anne babaları kayıp. Ya ortada hiç olmuyorlar ya da baskıyla bir şeyler yapmaya çalışıyorlar ama çocuğuyla iletişim kurabilen bir anne baba yok. Dizide işlenen temel sorun bu: ebeveyn yokluğu. Kızların kötü yola düşmesinin sebebi de.

Bakalım diğer sezonlarda ne olacak.

Ayrıca dizideki müzikler çok güzel. Ancak araya biraz da olsa Roma manzarası serpiştirmelerini beklerdim, Roma gibi tarih kokan bir şehirde geçen dizi sonuçta, gençlik dizisi olsa da.

6 Beğeni

Sanırım kimse True Detective’in 4. sezonunu izlememiş. Gerçi 4. sezon değil Night Country diye geçiyiyor. Efendim bu sezon bayağı bayağı Thing olmuş. Şu anlık dizide olağanüstü şeyler var gibi duruyor. Ama bence ters köşe yapacaklar. Her şeyi mantıklı bir yere bağlayacaklar.

En çok şaşırdığım şey ilk sezona olan bağlantılar oldu. Bayağı bayağı kült olayına tekrar girecek gibi duruyorlar. Bu durum acaba Rust ve Marty tekrar görürmüyüz sorusunu akıllara getiriyor. Öyle bir şey olursa çok harika olur. Gerçi dizi ilk sezonun çok öncesinde geçiyor sanırım :sob:

6 Beğeni

Ben izliyorum ama daha 3. bölüm, çok da şey etmemek lazım şimdiden nazar değmesin :smile: Kalitesinde devam etmesinin yanında 2. bölüm itibari ile ilk sezonla 2 bağlantı vermeleri de hoş oldu. Bakalım nereye bağlanacak.

2 Beğeni

Bende çok merak ediyorum nereye bağlayacaklarına. Eğer fantastik kısma yönelirlerse çok yazık olur. Serinin köklerine ihanet etmiş olurlar.

Şu anda aklıma takılan tek şey ilk bölümdeki kadının nasıl ölüleri görebildiği. Fantastik kısma yönelirlerse olayı Alaska’nın yerli halkının(Kızılderili ya da Eskimo sanırım onlar) inançlarına bağlayabilirler.

3 Beğeni

Dizi sayılır mı bilmiyorum ama Yemekteyiz programını izliyorum bu yeni konseptleri dengeli olmuş.O insanların masa oyunu gibi rol yapması şahane …

1 Beğeni

True Detective en çok izlenen sezonu olmuş.

Herhalde ilk sezondan sonra ülkemizde ilgisini kaybetti. İkiyi izledim ama üçe ben de başlamamıştım. Geri dönmenin vakti geldi herhalde.

4 Beğeni

Her sezonu ayrı güzeldir bana göre ama bizim genel seyircimiz Antoloji formatına pek aşina olmadığı için benimsemediler sonraki sezonları. İlk sezonun devamı gibi bir beklenti olunca karşılanamadı haliyle.

2 Beğeni

Ben bu sezonu hiç beğenmedim ya. Saçma sapan şeyler yapmışlar. Tamamen swj bataklığına batmışlar. Siyahi kadının Kızılderili kardeşi filan var. Ayrıca 5. bölümde ortaya çıkan, suçları kimin işlediğini tahmin etmek benim için çok kolay oldu. Çok bariz şekilde ortadaydı. İlk sezona da gömderme yapıp yapıp durdular ondan da bir şey çıkmadı pek.

Benim için hala ilk sezon zirve noktası. Ilk sezon tam bir tutku projesiydi. Seneryosu bilmem kaç yılda filan yazılmıştı. Ayrıca ilk sezonun 4. bölümündeki tek kamera çekimi aksiyon sahnesini özleyen bir tek ben miyim? Bu diziye asıl aşık olduğum yer orasıydı.

1 Beğeni

Antoloji formatı deyince aklıma geldi. Fargo dizisini de tavsiye ederim herkese. 3. Sezonu haricinde çok çok iyidir. Hatta ilk sezon benim için efsane.

1 Beğeni

Onunda sadece ilk sezonunu izledim :smiley: Bence de çok çok iyi bir diziydi.

1 Beğeni

Usher Evinin Çöküşü, Edgar Allen Poe’nun meşhur öyküsünün bir uyarlaması olmakla beraber neredeyse tüm bilindik öykü ve şiirlerinden karakterler, olaylar içermekte ve adeta kendi çapında bir modern Poeverse kurmakta. Roderick Usher’in aile mensuplarının her birisi bir başka Poe eserinden alınmış. Keza Kızıl Ölümün Maskesi, Kuyu ve Sarkaç gibi öykülerine, Kuzgun veya Lenore gibi bilindik şiirlerine atıflar ilk bakışta kolaylıkla fark edilebiliyor. Netflix uyarlamalarının malum şöhreti sebebiyle hayli ön yargılı başlamıştım. Açıkçası ön yargılarımın önemli bir kısmında da haklı çıktım. Roderick Usher’in ailesinin birleşmiş milletlerden hallice olması veya karakterlerin durduk yerde cinsel yönelimini belirtmeye çalışması gibi…

Buna rağmen hakkını vermek lazım ki, şayet geçtiğimiz yüzyılın klasik eserleri günümüzde geçen modern öyküler olarak uyarlanacaksa aşağı yukarı bu şekilde yapılmalı. Soylu sınıfın ve onların sarsılmaz makamlarının çürümüşlüğünden beslenen gotik edebiyat/gotik korku, günümüze uyarlandığında elbette ki namlusunu zengin, ayrıcalıklı sınıflara ve onların maşalarına çevirecekti. Bu açıdan çok başarılı bir uyarlama olmuş. Bana biraz Penny Dreadful tadı verdi. O diziyi izlerken bir edebiyat eseri okuyormuş gibi hissediyordunuz yer yer. Bunda da gerçekten damağınızda güzel bir öykü okuyormuş tadı bırakacak sahneler mevcut. Bu yönüyle ve özellikle Poe sevenler için tavsiye edebilirim.

3 Beğeni