Rusya’da Levin’in aşk acısı için yakıyorum. Kahrolsun zengin koca düşkünlüğü!
Elrond’un divanına katılmış, Gandalf’ın açıklamasını dinliyorum.
Yağmurun altında Frankenstein ile empati kurmaya çalışıyorum.
Sefiller.
İsyandan sonra saklanmaya çalışıyorum.
1917 tarihinde rus köylerinde dolanıyorum.
Klausla saçımızı yaptırıyoruz. Bu sıcakta hangi akılla fön çektiriyoruz bilmiyoruz. Sonra belki kıyameti engelleriz ama önce onun Dave ile benim de biriyle randevum var. Ondan sonra olabilir. (the Umbrella Academy)
Zaten 3 saniyede de bozuluyor.
Gandalfla çıktım bir yola ama ona hiç güvenmiyorum. Hemen bırakıp gitme potansiyeli var. Keşke kovuğumdaki en rahat koltuğumda oturup spotiden müzik dinleseydim. Ama sanırım hırsız olmalıyım. Neyse bu da bitecek diye düşünüyorum. Her şey bitiyor eninde sonunda. (Hobbit)
Ne yapalım valla Antarktika’da Deliliğin Dağlarında gezip duruyoruz. Eskilerin bedenlerini bulduk, kayıplar verdik ama merakımız her şeyi geçti ve inlerine girdik bakalım. Ben olsam o bedenleri bulduktan sonra gezmez, direkt uçağa atlar ve ışık hızıyla, bakın ışık hızıyla gerisin geri ülkeye dönerdim
Kan ve Küller!
Daha önceden Tar Valon’da açtığım dükkandan ve işlerimin ne kadar iyi gittiğimden bahsetmiştim. Bahsetmez olaydım.
Kısa süre sonra şehir yerle bir oldu. Çöpler toplanmamaya başlandı. Vergiler arttı. Aes Sedai nüfusu azaldı. Ekonominin iyiye gideceğine inanmasam da bir süre daha dayanabilmeyi umuyordum. Ama artık her şey felaket derecesinde kötü. Etlerim… Hayvanları kestikten 20 dakika sonra etlerim bozuluyor. İflas etmek üzereyim. Güzel günler görebileceğimi hiç ummamıştım ama en azından kendimi bir süre daha bir şeyleri başarmış hissedebilmeyi umuyordum. Olmadı .
Tası tarağı topla Altara’ya gel. Özellikle başkent Ebou Dar’ da ticari hayat çok iyi. Tek yapman gereken şehir içinde Rahad’dan uzak durmak.
Bilemiyorum Alper Dayı
Umutlarımı bu işe bağlamıştım. Büyük beklentilerim vardı. Hepsi bitti.
Oralarda neden bana baktın diye millet birbirini bıçaklıyor diye duymuştum açıkçası. Sanırım bir süre daha sabredeceğim. Hala olmazsa, dünya yok olsa da umrumda değil.
Bertrand Russell’in anlatımıyla Atina’da Platon’un derslerini dinliyorum.
Caramon ve Tasslehoff ile Wayreth Ormanı’nda geziyorum. Etraf çok karanlık, Caramon koltuk değneği kullanıyor ve Tas korkuyor.
Vasquez ve Felipe ile bir deniz fenerindeyim.
Harran’dayım. Zombiler ve özellikle Ağa’nın adamları ile zorlu bir mücadele halindeyim. Gündüz neyse de gece hayatta kalmak çok zor ve mecburen gece dışarıda kalınca gerçek anlamda geriliyorum. Hakkımda hayırlısı.
Oblomov ile ne yapılabilir ki
Köpeklerin lideriyle dövüştüm ve kazandım. Artık lider benim Bizim dövüşü izleyen köpekler eski lideri parçaladılar. Eğer dövüşü kaybetseydim beni parçalayacaklardı
IV. Murad’ la beraber sipahilerin zorbalıklarına son verdik. Artık çocuk değiliz dolayısıyla Kösem Sultan’ a yavaş yavaş artık tamam diyoruz. Gözümüzün önünde zorbaların ettiklerini unutmadık. Ver mehteri! ^^