Hangi Kitabı Okuyorsunuz? (Detaylı İnceleme)

Sonunda seriyi bitirdim, diyemem, bitirdiğim için üzgünüm. Bakış açısı değiştiren seriler bir süre sonra beni yorar, ama Kadim Kanunlar serisinin birbirinden renkli karakterleri bana bu durumu yaşatmadı. Ve açıkçası dediğim gibi de oldu: Kitabın sonunda bir bakmışım, bir tartmışım, en sevdiğim karakter ve en sevdiğim bölümler Jezal’ın bölümleriymiş haberim yok. Jezal’ın bölümleri gelince ayrı bir şevkle okuyordum, ki kendisi de diğer karakterler arasında en normali, en basitidir. Sanırım hala romantizmin ergensi çekiciliğine basitçe kapılan, 3-4 sene önceki aşka karşı saf bir duygu besleyen çocuksu hallerim hiç değişmemiş.

Hikaye anlamında Glokta’nın bölümleri bence en ilgi çekicisiydi. Sürekli İttifak’ta oradan oraya koşturuyor ve şehrin alt yüzünde neler döndüğünü, yaptığı şeylerin neye hizmet ve tesir ettiğini keşfediyor.

Evreni büyük, gizemli ve karanlık. Daima karanlık yüzünü görüyoruz.

Logen’a ayrıca parantez açmak istiyorum: Fantastik kurgular içerisinde gördüğüm en iyi lakaplardan birine sahip. Lakabı bahtsızlığını temsil ediyor olsa da kıskanmadım değil.

Aynı evrende üst üste kitap okumayı seven biri değilim, bu durum beni sıkabiliyor. Zaman Çarkı’na geçmeyi düşünüyordum fakat Kadim Kanunlar serisi idealimi sarsacak kadar kaliteli. Kralkatili serisinin üslubuna bitiyor olsam da bu serinin de üslubu çok hoş. Gereksiz detaylara boğmaması bile başlı başına sevmek için bir neden. Çoğu fantastik eserde bildiğiniz gibi bir şeyi en ince detayına, tarihine kadar bile anlatıyorlar. Kadim Kanunlar serisi size önemli detayları ve ortamın tasvirini kafanızda kurdurup çatır çatır serisini ilerletiyor, sizi akıştan koparmıyor. Tavsiye eder miyim? Süslü sözlerle mi? Hayır. Almanız için şiddete başvururum, ensenize binerim ve zorla kitabı okumanızı sağlarım.

Çeviride göze batacak kadar açık hatalar vardı, ama akışı bozmadı, kendi adıma yeterli.

14 Beğeni