Hangi Kitabı Okuyorsunuz? (Detaylı İnceleme)

The Poppy War_

R.F. Kuang – The Poppy War

Okuma etkinliği kapsamında okudum kitabı ve genel anlamda severek okudum.

Kitapta Fang Runin ya da kısaca Rin adında, 16 yaşında bir kız çocuğunun hikayesi anlatılıyor. Kendisi bebek yaşlarındayken bir savaşta yetim kalmış. Ona bakan üvey ailesi onu çocukları yerine ailenin bir işçisiymiş gibi görüp ona göre davranıyor. Rin de hem bu hayattan kurtulmak hem de prestijli bir okula girerek geleceğini şekillendirmek için kendi başına bir sınava hazırlanıyor. Kitabın ilerleyen sayfalarında Rin’in aldığı eğitimi görüyoruz. Sonrasında savaş çıkıyor ve özellikle kitabın sonlarına doğru grimdark türünün hakkını verecek derecede karanlık bir noktaya ulaşıyoruz.

Kitabın yazarı hakkında biraz bilgi vermek gerekirse, kendisi modern Çin tarihi konusunda eğitim almış, sinoloji yani Çin dili ve uygarlığı konusunda akademik çalışmalarına devam eden bir kişi. Bu kitabı ve serinin diğer kitaplarını öğrenimine devam ederken yazmış. Kendisiyle yapılan röportajlarda yazarlığı tam zamanlı bir iş olarak yapmak istemediğini, asıl işinin akademisyenlik ve öğretmenlik olacağını ifade ediyor.

Bu bilgilerden neden bahsettim? Çünkü bunlar yazarın kitabı yazış biçimini etkilemiş. Birçok fantastik romanda gerçek hayatta yaşanmış olaylardan esinlenilir ve hikayenin içerisine yedirilir. Burada ise bence esinlenmenin çok ötesine geçiliyor. Yazarın amacı aslında sıradan bir fantastik roman yazmak değil. Fantastik öğelerle soslanmış bir roman içerisinde Çin tarihini anlatmak istiyor. Kitapta yaşanan birçok şeyin gerçek hayatta bir karşılığı bulunuyor. Örneğin kitaba adını veren “Poppy” bitkisi haşhaş bitkisine denk geliyor. Çin tarihinde 19. yüzyılda İngiltere ile yapılan afyon savaşları (İngilizcedeki adıyla opium wars) kitabın adının esin kaynağını oluşturuyor. Okuma etkinliği sayfasında değindiğim, burada ise spoiler oluşturabileceği için detay veremeyeceğim başka birçok benzerlik var.

Kitapta yaşananları okurken hep anlatılanların gerçek hayatta neyin karşılığı olabileceğini düşündüm, bu da bana apayrı bir deneyim yaşattı. Aynı anda hem kurgu hem de kurgu dışı kitap okuyor gibi hissettim.

Kitapta olumsuz gördüğüm noktalar arasında ana karakter Rin’in bazı tavırlarını sayabilirim. Rin mütevazı bir hayatı olan, geldiği noktaya kendi çabalarıyla adeta tırnağıyla kazıyarak gelen biri olarak betimleniyor kitabın başında. Buna rağmen bazı davranışları ve söylediklerinin bu karaktere pek uymayan bir şımarıklık içerdiğini düşünüyorum. Olumsuz gördüğüm bir diğer nokta ise bazı diyalogların fazla Hollywood/Amerikanvari gelmesi oldu. Ama bu olumsuz noktalar kitabın olumlu yanlarının etkisini benim için azaltmadı, o yüzden serinin diğer kitaplarını da okumaya devam edeceğim.

13 Beğeni