Hangi Kitabı Okuyorsunuz? (Detaylı İnceleme)

Bende eski baskısı vardı :confused: gidip yeni basımı alacağım seri için bir daha eski basım alırsam beni uzayda kovalasınlar :smile::smile: Karahindiba şarabı da var. Onu da eklerler mi bilmiyorum.

Evet, çok güzel ya :slight_smile: :slight_smile: keyifli olsun

1 Beğeni

Bende Cadılar Bayramı Ağacı ve Mars Yıllıkları baskıları var ama eski basım. Yenilerini belki ilerde alırım. Çok çok ilerde. :smiley:

1 Beğeni

Cadılar Bayramı Ağacı kitabı bende hem yeni hem de eski baskı var. Geçen gün biraz karışılaştırdım kesinlikle eski baskı anlaşılması güç fakat yeni baskıda üstünden geçmişler daha duru cümleler var.

Kitabın isminin olduğu yere karanlık kitaplık yazsak seriye dahil olur mu acaba? :smiley:

Gustav Meyrink - Golem bitti.

Ve şimdi oturup düşünüyorum: ‘‘Acaba ben bu kitabı okudum mu yoksa kitap okumanın hayalini mi kurdum?’’

Kitabı alırken ve okurken hayalini kurduğum konular gerçekleşmedi belki ama tedirgin edici, kafa karıştırıcı ve sonrasını merak ettiren bir ‘‘tuhaf kurgu’’ okudum. İnsanı sıkmayan bir anlatımı vardı. Gustav Amca betimlemelerle adeta oraların bir resmini gösteriyor bize. Çeviride bir sorun görmedim. Okuyun, okuyanların arkasından sessizce yaklaşıp BÖÖÖ! diye bağırın. :smiley: :smiley: :smiley:

7 Beğeni

Kesinlikle kült bir seridir. Gerek dünyası gerek karakterleri ile okuyucuya istediğini verir. Güç savaşını çarpıcı bir şekilde işler.

Ahh, değişecektir hem de nasıl …

Not 1: 5 kitaptan oluşan ilk seri çok daha güzel. İkinci 5 kitaplık seri de iyi ama.
Not 2: Unutmayın, herkes yalan söyler. :blush:

1 Beğeni

Iain Banks’in "Eşekarısı Fabrikası"nı şimdi bitirdim. Yazarın okuduğum ilk romanı olmasına rağmen anlatımını beğendim ve İthaki Bilimkurgu Serisindeki “Phlebas’ı Hatıla” kitabını da araya uzun zaman koymadan okuyacağım. Daha çok bilimkurguya dair bir şeyler beklerken, kitap genç bir çocuğun soyutlanmış yaşantısını anlatıyordu. Fakat öyle bir çocuk ki yaptığı şeyler de yüzünden nefret ediyorsunuz. “Aykırı Baş Karakter” denilince akla "Çavdar Tarlasında Çocuklar"ın Holden Caulfield’ı geliyor ama bu kitaptan sonra Holden, Frank’ın yanında melekmiş gibi görünecek size eminim. Gerçi Çavdar Tarlasında Çocuklar kitabının baş karakteri aykırı olmasının yanında sevilebilecek bir karakter ama olsun. Bu kitabın baş kahramanı Frank hem aykırı hem de kötü diyebilirim. Sonuç olarak okuması keyifli ama hazmedilmesi zaman alacak bir kitaptı.

11 Beğeni

resim

Philip K. Dick - Androidler Elektrikli Koyun Düşler Mi? kitabını okuyorum.

Eski baskıların çevirisinden dilimiz yandığı için çevirisine özellikle dikkat ettim. Tüm metini incelemedim fakat bir kaç çetrefilli yerde orijinal metin ile kıyaslama yaptım. Orijinal metnin anlatımından tamamen farklı olan yanlış bir çeviriye “baktığım kadarıyla” rastlamadım fakat yer yer metnin anlam bütünlüğünü daha iyi yakalayacak daha doğru çeviri tercihleri yapılabilirmiş. Boş konuşuyor gibi olmamak için rasgele denk geldiğim bir yeri belirteyim. Örneğin şimdi okuduğum yerde “checkpoint” kelimesi “kontrol” olarak çevrilip “Herkes er yada geç kontrole denk geliyor” olarak kullanılmış. Kısmen yanlış bir çeviri olmasa da “kontrol noktası” yada “denetim noktası” tercih edilseydi “Herkes er yada geç bir kontrol noktasına denk geliyor” denseydi anlam açısından orijinal metinde anlatılmak istenen duruma çok çok daha uygun olurdu. Bu örnekler malesef çoğaltılabilir.

Öte yandan metin ve noktalama hataları malesef çok. Silinmesi unutulmuş bağlaçlar, betimlenecek kelimeden sonra gelen sıfatlar, yanlış yere konmuş tırnak işaretleri vs. bence tolare edilebilir seviyenin hayli üzerinde. (Örneğin 5. Bölümün ilk cümlesinde “yuvarlak tel örgü” yerine, “tel örgü yuvarlak” yazılmış. orj. wire-mesh disk) Son okuması yapılmamış ki görece kısa bir kitap. En fazla iki günde okunup, düzeltilip, baskıya gönderilebilirmiş. Gelecek baskılarda düzeltilmesini umut ediyorum.

15 Beğeni

Belirttiğiniz yanlışlar-çeviri hataları yayınevi açısından bir hayli düşündürücü. Hele Androidler… gibi ‘iyi bir çeviriyle basılması uzun süredir beklenen’ bir kitap için. Kitabı almama rağmen henüz okumadım ama bu hataları can sıkıcı buldum.

2 Beğeni

Ateş ve Kan’a başladım. Ateş ve Kan’ın çevirmenleri ile serinin çevirmeni farklı. Bu yüzden bazı isimler de farklı. Mesela biz ‘Fırtına Burnu’ diye okuduk seride. Ama Ateş ve Kan’da ‘Fırtına Sonu’ diye çevrilmiş. Daha çok başındayım. Ama Akılçelen’in Buz ve Ateş’in Dünyası kitabında böyle bir şey görememiştim. Siz ne düşünüyorsunuz?

Bazı insanların sırf cv’sinde bulunsun diye çeviri yapmaması gerektiğini düşünüyoruz.

2 Beğeni

Sırf bu hatalar yüzünden Dick okumaya başlayamadım. Koskoca bir yayınevi son okuma yapacak bir eleman bulamıyor mu? Daha önce Alfa ile çok tatsız deneyimlerim oldu. Çeviri kötü diyordum ama çeviriden ziyade editörlük kötü. Keşke buna bir çözüm bulsalar.

6 Beğeni

Ben de şikayetçiydim ama yayıneviyle bizzat görüşüp belirtince şans vermeye karar verdim. Hatalar varsa da işaretleyip kendilerine ileteceğim. Alfa en azından okuyucu dinliyor. Tamam belki benim baskım iyi olmayabilir ama bir sonraki kesinlikle iyi olabilir. Bu sebeple elimi taşın altına koyma amacım var. Tabii PKD kitaplarından sekiz eksiğim var ama bir ucundan başlayacağım. Gerçi ne okuyacağıma dair şu an bir fikrim yok. :thinking: Kafama göre başlayacağım galiba. Her kitabında aynı sorun olmuyor. Ben fuarda epey incelemiştim. Bazı kitapları gerçekten sorunlu ama bazı kitapları gayet güzel ve temiz. Editör ve son okuyucu kısmında Alfa sorun yaşıyor ama şu da bir gerçek ki çok fazla kitap çıkartıyorlar mutlaka fireli kitap olur. Benim net bir amacım var ki PKD ile Jules Verne kitaplarını editöryal açıdan işaretlemek ve bunları yayınevine göndermek. Birçok kitap için yapıyorum bunu. Sonrasında değişir mi, değişmez mi bilmiyorum ama ben üstüme düşeni yapmış olurum. Sonuçta okuyorum ve sticker yapıştırmak elime yapışmaz diye düşünüyorum ben.

4 Beğeni

image

Leydi Susan - Jane Austen

Geçen ayın Enpara kitap hediyesi olarak seçtiğim ve bu vesileyle Kanon Kitap yayınevinden okuduğum ilk kitap oldu.

Çeviriyle başlamak istiyorum.

Öncelikle kitabın giriş kısmında çeviri beni çok korkuttu, ancak eserin kendisine geçtiğimiz zaman yüreğime su serpildi. Giriş kısmında, yazara dair bilgilerin olduğu yerde rastladığım cümle düşüklüklerine eserin kendisinde geldiğim yere kadar rastlamadım.

Leydi Susan eseri ise kendi içinde ayrıksı bir eser, çünkü Jane Austen’ın ilk kez başrole kötü bir karakteri koyduğu, entrikalı da bir eser :slight_smile:

Kitabın bir başka yazarın diğer eserlerinden ayrılan özelliğiyse tüm kurgunun mektuplar üzerinden gitmesi. Belli karakterler arasındaki mektuplaşmalar sayesinde aynı olayları farklı kişilerin gözünden okuyor, birbirlerine bakış açılarını ve dönen entrikayı kavrıyoruz.

Leydi Susan’ın kendisi çok (ama çok) güzel, dul bir kadın. 35 yaş civarında. Fazlasıyla çapkın bir kadın. Bu yolda göz koyduğu erkeklerin evli olmasına falan dikkat etmiyor. Öte yandan asıl gayesi kendisi kadar güzel, ancak zekasını hor gördüğü öz kızını evlendirmek. Bu sırada kendisi de boş durmuyor.

Yazar açısından baktığımda kesinlikle Jane Austen deyince aklıma gelen bir kurgu değildi. Tam da bu yüzden ilgimi çekmişti. Okuması kolay, eğlenceli bir eser.

Şu ana dek yazarın diğer eserlerindeki (olumlu anlamda) ağırlığı göremedim. Bu daha çıtır çerez kalıyor diğerlerinin yanında. Ama ben de zaten böyle bir şey bekliyordum. O nedenle yadırgamadım.

10 Beğeni

Yakın-Octavia E. Butler

Bir süredir okuduğum en akıcı kitaptı. Dün akşam başladım ve az önce bitirdim. Genel olarak sevdiğimi söyleyebilirim. Bilimkurgu tarafı yalnızca zaman yolculuğu olmasıydı. Ansızın gerçekleşmesi, belli tetikleyicilerinin olmasını, kontrol edilememesini orijinal buldum. Okurken zaman zaman Kaplan, Kaplan! kitabındaki jauntlamalar aklıma geldi nedense ve ne alakaysa :grin:
Keşke biraz daha dursaydı bu yolculuklar üzerinde. Kapak tasarımını da sevdim ve hikayeyle uyumlu buldum.

19 Beğeni

Salman Rushdie okurken kafam güzel oluyor :d Aynı şeyi yaşamış olan var mı?

1 Beğeni

Bende tam tersi var. Sadece kafam güzelken Salman Rushdie okuyorum.

1 Beğeni

Oscar Wilde - A House of Pomegranates, Oscar Wilde gibi büyük bir yazarın kitaplarının çevirisinin olmaması çok büyük bir eksiklik. Kitabı kendi dilinden okuyorum. Birbirinden bağımsız hikayeler yer alıyor. Oscar Wilde severlere tavsiye ediyorum.

3 Beğeni

9786056968808

Alastair Reynolds’un Aquila Yarığının Ötesi adlı kitabını okumaya çalıştım. Okumaya çalıştım diyorum çünkü kitabı bitiremedim.

İlk kitabın genelini beğenmiştim. Ama bu kitabın yarısını hiç okuyasım gelmedi. İlk öyküler çok güzel ve anlaşılırdı. Fakat son 3 öykü beni kitabı yarım bırakmaya itti. Dayanamadım açıkçası. Yazar bir şeyler düşünmüş ama bunu okura aktarmayı başaramamış gibi geldi bana. Her şey cok karışık. Karakterlerin ne yaptığı? Konunun ne olduğu çok belirsiz. Beni hayal kırıklığına uğrattı ikinci kitap. İlk kitaptaki editör hataları bu kitapta da devam ediyor.

Üzgünüm çünkü bu ay içinde yarım bıraktığım ikinci kitap oldu. İlki Yasa Kitabı ve Yalanlar Kitabı idi.

Alastair Reynolds’un güncel iki kitabı için genel bir yorum yapacak olursam şunları söyleyebilirim; Bazı öyküler çok özgün ve harika. Bazı öyküler ise anlaşılmayacak derecede karmaşık. Üstüne yayınevinin editörlük konusunda sınıfta kalması bu zorlu öyküleri okumada okura işkence ediyor resmen.

12 Beğeni

Mark Z. Danielewski - Yapraklar evi

1 Beğeni