1100 küsür sayfalık tam metni okumaya başladım. Geçmiş yıllarda başlamıştım 400 lü sayfalarda kalmışım. Şimdi tekrardan, bu kez bitirme amacı ile başladım. Bu sefer seriyi tamamlayacağım.
Çizgi Romanı Anlamak - Scott McCloud
Çizgi roman anlatım tekniklerinin çizgi roman şeklinde anlatıldığı bir kitap. Bir çizgi romandan çok başvuru kitabı niteliğinde. Bir çizgi romanın nasıl yapıldığı öğrenmek istiyorsanız ya da siz de çizgi roman yapmak istiyorsanız okuduğunuz zaman bir çok şey öğrenebileceğiniz bir kitap. Tavsiye ederim.
Ben, Kirke - Madeline Miller
Çok övülen bir kitap olduğu için okumak istedim bu kitabı. Yazarın anlatım tarzını beğendim. Kitabı sürekli ana karakterin (Kirke) ağzından dinliyoruz, sanki karşı karşıya oturmuşsunuz da size hayat hikayesini anlatıyor gibi. Bu açıdan beğendiğim bir kitap oldu.
Karakter kitap içerisinde oradan oraya savruluyor, peşinde olduğu bir amaç falan yok. Doğumundan itibaren hayat hikayesini okuyoruz, bu açıdan sıkıcı geldi bana. İlk başları biraz daha hareketli idi ama sonraları bir hayli yavaşladı, özellikle Odysseus’un adaya gelmesi ve çocuğun büyümesine kadar olan kısımda acayip sıkıldım, gitsin şu adam büyüsün artık şu çocuk diyerek okudum. Yunan mitolojisine çok da hayranlığım olmadığı için galiba çok da sevemedim kitabı.
Androidler Elektrikli Koyun Düşler Mi? - Philip K. Dick
Okuduğum ilk P.K. Dick kitabı oldu. Yazarın anlatım tarzı hoşuma gitti, olayları ve betimleri ne çok uzatıyor ne de çok hızlı geçiyor. Bu yüzden okurken bir hayli keyif aldım. Blade Runner filmini seyrettiğim için konuyu biliyordum ama kitap ile filmin ne kadar benzeştiği hakkında bir fikrim yoktu. Bir hayli benziyor. Filmde çok da fazla anlamadığım bazı şeyleri kitabı okuyunca daha net anladım. Bana biraz karışık gelen sadece bahsedilen din ve atılan taşlar mevzusu oldu, taşlar gerçek atılıyor gibi ama aynı zamanada hayal ürünü gibi de, tam anlayamadım.
Lennon - David Foenkinos, Eric Corbeyran
Çizgi roman, John Lennon’ın bir terapi esnasında anlattıklarından hayatını izliyoruz. Doğumundan ölümüne kadar başından geçen öenmli olayları gözrüyoruz. Çizgi romanın çizimleri siyah beyaz ama güzel bir tarzda çizilmiş, klasik süper kahraman romanları gibi değil çizimleri. John Lennon hakkında bilmediğim şeyler de öğrendim (Anlatılanların doğru olduğunu varsayıyorum). Sanatçıyı seviyorsanız seveceğiniz bir çizgi roman. Tavsiye edebileceğim bir çizgi roman.
İyi günler, moby dick’i can yayınlarından okuyan var mı, alınır mı acaba?
Yky banka destekli bir yayınevi olmasına rağmen, moby dick telifsiz olmasına rağmen anlam veremediğim bir şekilde 60 lira etiket fiyatı koymuş, benim için kesinlikle seçenek dışı.
İş bankası da basacak diye okumuştum, eğer öyleyse onu da bekleyebilirim. Teşekkürler
Philip K. Dick gerçeklikle sorunu olan bir adam zaten. Onun öykülerinde ve romanlarında bu gerçeklikle olan sorununu çokça göreceksinizdir. Bir arayışın peşinde inanılmaz bir hayal gücüne sahip olan Philip K. Dick, Asimov’dan sonra en çok sevdiğim yazardır.
Bir seri kitabı mıydı bu?
Kara Kule serisine bu kitapla giriş yapılıyor. Sıralama yaklaşık olarak şöyle: Mahşer, Ejderhanın Gözleri, Silahşor, Üçün Çekilişi, Çorak Topraklar, Büyücü ve Cam Küre, Anahtar Deliğinden Esen Rüzgar, Callanın Kurtları, Susannah’ın Şarkısı, Kule. Bu aralarda Tılsım, Kara Ev, Maça Kızı, Uykusuzluk, Korku Ağı kitapları da var ama tam sıralamayı bilmiyorum.
Edit: Resmî sıralama Silahşor kitabıyla başlayıp Kule kitabıyla biten 8 kitap, diğer 7 kitap direkt Kara Kule evreniyle ilgili olduğu için yukarıdaki sırayla okunması gerekiyor. Tam sırayı bulursam mesajımı düzenlerim.
Kitap bitti. Şaşırtıcı bir kurgusu var. Hem de çok akıcı. Kaliteli bir polisiye filmi izlermiş gibi aksiyonu boldu. Sonlara doğru okurken cidden şaşırdım. Ve beni tatmin etti. Sıkı bir polisiye okuru içinde ortalama bir kitap olurdu bence.
@Arqonquin rica ederim şimdiden keyifli okumalar dilerim.
Andrew Heywood - Siyasi İdeolojiler’i okuyorum. Özellikle gümüzde geçerliliği olan siyasi ideolojilerin tarihlerini ve ortaya çıkışından günümüze kadar geçirdiği dönüşümlerini merak ettiğimiçin okumaya başladım. Sıralı, düzenli ve anlaşılabilir bir şekilde yazılmış.
Çok teşekkür ediyorum
Ötüken de basacak bilginiz olsun.
Bu sabah başladım. Yılanların Öcü, Irazca’nın Dirliği, Kara Ahmet Destanı, Eşekli Kütüphaneci kitaplarından sonra Fakir Baykurt’tan okuduğum beşinci kitap olacak sanırım.
Yabancı yazarları okuduktan sonra aralara Türk edebiyatı yerleştirmek çok keyifli ve dinlendirici oluyor.
Kitabı bitirmiş bulunmaktayım. Çok beğendiğim kitaplar arasındaki yerini aldı. Kitap yoğun bir büyülü gerçeklikle başlayıp, yavaş yavaş toplumsal gerçekçi bir kitaba evriliyor. Gözlerim dolduğu ve etkilendiğim fazlaca bölüm oldu. İsabel Allende’nin anlatımını çok beğendim. Evet, Allende tarz olarak Gabriel Garcia Marquez’e benziyor ama daha anlaşılır ve akıcı buldum ben marquez’e göre. Kesinlikle tavsiye ediyorum.
Şu an sanırım Miguel de Unamuno’dan sis kitabına başlayacağım.
Teşekkür ederim.
7 kitap değil miydi ana evren?
Okul kütüphanesi için almıştım fakat fablların tamamını okumadığımdan okulların açılmamasını fırsat bilip okumaya başladım.Diyebilirim ki hayat bu kitabın içinde saklı.
King’in 4 ile 5 arası için yazdığı Anahtar Deliğinden Esen Rüzgar kitabı var.
Okuma sırası için şu linki bırakıyorum. Gerilim ve Korku Üstadı Stephen King'e Yeni Başlayanlar İçin Okunası Kitaplar - Ekşi Şeyler
Hazır yazmışken dün akşam Rüyalar Karabasanlar 1 kitabını bitirdim. Giriş kısmı hariç 8 hikaye var kitapta. Gece Pilotu, Cicim, Oynayan Parmak ve Küçük Çocuklara Katlanmak Zordur hikayelerini beğendim. Burada favorim Gece Pilotu. Sıradan bir vampir hikayesi gibi ama birkaç ayrıntı çok iyiydi. Dolan’ın Cadillac’ı ve Maple Sokağı’ndaki Ev normal düzeydeydi. Benim Güzel Tayım biraz karışık, İthaf ise olmasa da olur düzeydeydi.
Başlığa uygun olarak şuan okuduğum kitaplar: Stefan Zweig Korku, Metro 2034, Gregory Clark Fukaralığa Veda, Poirot’un İlk Davaları, Lovecraft tüm hikayeleri (şuan ağırlık bu kitapta) Bu ay neden böyle oldu bilmiyorum umarım kısa sürede eski düzen ve disiplinime dönerim.
Atakan Büyükdağ’dan Kavgamız kitabını okuyorum. 20.yy başı, 1. dünya savaşı dönemleri de kapsayan ama büyük ölçüde 2. dünya savaşına kadar olan süreci anlatan çok iyi bir kitap. Hitler, Naziler, Einstein ve diğer meşhur bir çok bilim adamı, nükleer fizik, Almanya’ın içinde bulunduğu durum ve siyaset ile dönem tarihini çok güzel anlatıyor. Tarih kategorisinde ama sadece araştırmadan ziyade bazı yerlerde roman havasında geçiyor. Yazar bazı yerlerde diyaloglar kurgulamış.
Okunması çok rahat. Önceki gece başladım ve şuan iki gün olmadan üçte birinden az bir kısım kaldı.
Yazarın diğer kitabı hesaplaşmayı da okuyacağım. Devam kitabı şeklinde geçiyor.
Amatka yavaş yavaş ve biraz sıkıcı ilerlerken sayfa 67’de sahneye giren sahne çok can sıkıcıydı. Kitapları kullanarak yapılan bir şeyler olunca aklıma hemen Fahrenheit gelir, bu da benzer bir olay.
Kolonideki kitapları, sırf resmi evraklardaki formlarda kullanabilmek veya tuvalet kağıdı yapıp tuvalet işlerini halledebilmek için koloninin kütüphanesindeki kitapları toplatma kararı almışlardı. O gün günlerden günyedi ve herkesin eğlenmesi, oynaması ve mutlu olması gereken bir gündü. Vanja kütüphaneye girdiğinde yaşlı kütüphaneci sessizce ağlıyordu. Vanja olan bitenden habersizdi ve karşılaştıklarından sonra kütüphaneci durumu Vanja’ya anlatıyordu.
Ben de duygulandum yau hiç huyum değildir oysaki.
Küçükken tabii bildiğim bir masaldı Pinokyo fakat tam metnini yeni okudum. 192 sayfa olmasına rağmen bir buçuk saatte bitirdim zira hem masal hem de bir bölümü üç-dört sayfa tutmuş yazar, oldukça akıcı idi. Tek hoşlanmadığım kısım pek çok defa hikayenin bölünüp okuyucuya “Pinokyo’nun başına gelenleri düşünebiliyor musunuz çocuklar?” diye soru yöneltmesi yazarın.
Madeline Miller’in ilk romanı olan Akhilleus’un Şarkısı adlı eserini okudum. Homeros’un İlyada’sından esinlenerek yazılan bu kitap, bizi Yunan mitolojisinin en büyük kahramanlarından biri olan Akhilleus’un hikayesine götürüyor. Yazımı on sene süren kitabın anlatımında kahramanımız yerine küçük bir karakter gibi görünen ama Troya Savaşı’nda büyük etkisi olan Akhilleus’un yardımcısı Patroklos’u görüyoruz. Roman, Patroklos’un hayatının ilk dönemiyle başlayıp, Akhilleus ile tanışması, ilişkileri ve beraber büyümeleri çevresinde gelişiyor. Daha sonra Troya Savaşı’na ve efsanenin sonuna şahit oluyoruz.
Ben eseri oldukça beğendim. Homeros’un eserlerini henüz okumadığım için hikaye ile ilgili tek bilgim Brad Pitt’in oynadığı Troy filminden ve kulaktan duyma bilgilerden ibaretti. Bu kitap ile beraber Yunan mitolojisine olan ilgim arttı. Yazarın anlatış tarzını da mitolojiye çok yakıştırdım. Umarım kendisinden ileride içinde Herakles’in veya Perseus’un yer aldığı bir kitap okuma şansımız olur.
5/5
Felsefenin Kısa Tarihi’ni okudum. Uzun zamandır felsefe üzerine yoğunlaşmak istiyordum ama felsefenin genel hatlarını bilmediğim için sürekli erteliyordum. Bu kitapla birlikte önemli felsefecilerin çoğunu ve bu felsefecilerin çalışmalarını genel hatlarıyla öğrendim. Kitaplarını okumak istediğim filozofları da belirlemiş oldum.
Felsefeye başlamak için güzel bir kitap olduğunu düşünüyorum. Kitabın adından dolayı çekinen varsa çekinmesine gerek yok kesinlikle sıkıcı bir kitap değil. Yazarın üslubu güzel ve güncel örnekler de vererek anlamamızı kolaylaştırıyor.