Hangi Kitabı Okuyorsunuz? (Detaylı İnceleme)

Nereye yazacağımı bilemedim buraya yazıyım.

Akılçelen’den çıkan dört kitaplık Mass Effect serisini okuyan var mı? Hikayesi ve çevirisini merak ettim.

1 Beğeni


Albert Camus’nün Adiller adlı kitabını okudum. Kitapta, son Rus Çarı olan 2. Nikolay’ın amcası olan Grandük Sergei’ye düzenlenen suikast anlatılmaktadır.

5 perdelik bir oyun olan bu kitabın ilk üç perdesini çok beğendim, özellikle de 2. perdeye hayran kaldım. Son 2 perde ise güzel olmasına rağmen beklentilerimi pek karşılayamadı. Buna rağmen kitabı genel olarak beğendim.

12 Beğeni

Ben kitapları aldım ama henüz okumadım okuyunca buraya yazarım.

1 Beğeni

Uyurgezer - Sebastian FİTZEK

Yazarın daha önce Paket isimli kitabını okumuş ve çok beğenmiştim. Bu kitabını daha çok beğeneceğimi düşünerek başladım. Kitabın 2/3’lik kısmında (200 sayfa) merak ederek okudum ama ne konuya girebildim ne de sürükleyiciydi. Sadece konusunun özgünlüğüne dayanarak kopmadan okuyabildim ki ben normalde böyle durumlarda çok sabır gösteremem. Son kısımdaysa keyif alarak okudum. Başlarda kafamdaki soru işaretlerini Paket’te yaptığı gibi bir şekilde son kısımda cevapladı. Sadece böyle farklı bir konuyu daha sürükleyici işlese mükemmel olurdu. Konusuna hiç girmiyorum, bence böyle kitaplarda en ufak bilgi bile beklentiyle okumanıza yol açıp okuma keyfinizi kaçırabilir. Arka kapak yazısını da okumanızı tavsiye etmem.

Eğer özgün bir konu üzerine gerilim kitabı okumak istiyorsanız tavsiye ederim. Benim için Paket’in gerisinde kalsa da okuduğuma pişman değilim, farklı bir deneyimdi.

18 Beğeni

23-07-07-images
Çanak Çömlek Patladı
Geçen aya kadar yazarın malesef yalnızca Ökkeş adlı serisini biliyordum. Tesadüf eseri bu kitabıyla karşılaştım bir kaç sayfa göz atayım derken yaklaşık yarım günde bitirdim kitabı. Kitap eğlendiren bir yandanda düşündüren öykülerden oluşuyor. Kalemini az buçuk Aziz Nesin’e benzettim. Herkese tavsiye ederim.


Adından da anlaşılacağı üzere Erzurum kongresinden itibaren Atatürk’ün yanından ayrılmayan Mazhar Müfit Kansu’nun hatıratı. Yani tam olarak hatıratı değil Erzurum’dan sonra aldığı notların kitaplaştırılmış hali diyebiliriz. Bu kitabı da severek okudum her Türk gencinin okuması gerektiğini düşünüyorum, gerçi eski kelimelerden bolca mevcut bu tür metinlerde zorluk yaşıyorsanız okurken sıkılabilirsiniz/zorlanabilirsiniz.

17 Beğeni

SİLAHLARIN KULLANIMI (KÜLTÜR / CULTURE #3)

KONUSU

Cheradenine Zakalwe bir zamanlar Özel Durumlar’ın başta gelen ajanlarındandı. Entrika, hile ve askeri operasyonlarla gezegenlerin kaderini Kültür’e uygun hale getirirdi. Yıllar önce bitirdiğini düşündüğü bir savaş yeniden patlak verince tekrar göreve çağrılır. Cheradenine’i ikna etmek de, onu Kültür’le tanıştıran Diziet Sma’ya kalacaktır. Ama en eski arkadaşı Diziet, acaba Cheradenine’i düşündüğü kadar iyi tanıyor mudur?

DÜŞÜNCELERİM

Kitabın büyük bölümünde olayın nereye gittiğine anlam veremedim. Konusuyla özel ajan filmlerini andırıyordu; öbür yandan da anlatım, biri geleceğe biri geçmişe doğru iki koldan ilerleyen karmaşık bir yapıdaydı. Ana karakter sıradan bir tipleme gibi görünüyordu, ve o güzel Kültür ögelerinden çok nadiren bahsediliyordu. Kısacası fazla etkilenmemiştim. Tabi ki bütün bu düşüncelerim son bölümü okuyunca değişti. Tüm kitabı yeni baştan, farklı bir gözle okumanızı sağlayacak bir son. Birçok yeri neden yanlış yorumladım veya üzerinde hiç düşünmedim diye kendime kızıyorum. Bitirince anladım ki, Banks, Kültür ögelerini sık kullanmasa da Kültür’ün ideolojisi hakkında çok şey söylemiş.

Player of Games, Kültür’ü daha iyi tanıtan ve daha ulaşılabilir bir kitap; ama Use of Weapons daha sıra dışı ve daha vurucu bir kitap.

14 Beğeni

Hikmet A. Birand ülkemizde bitki sosyolojisi alanında yaptığı çalışmalar,araştırmalar ve yayınladığı eserlerle dünya çapında tanınan bir bilim adamımız.Özellikle Karapınar yavşan stepi ve Tuz Gölü tuzul bozkırları üzerine yaptığı araştırmalar en önemli bilimsel çalısmaları arasinda.Türkiye’de yaptığı güzel işler uzun bir yazıya dönüşeceğinden ben bu kısmı kısa tutup ülkemize armağan ettiği bu güzel eserinden bahsetmek istiyorum.
Birand eser boyunca Çal Dağı’nın doruğunda yer alan Dikmen Alıcı ile dostluk kurup bitki dünyasının,toprağın hikayesini yaşamın oluşumundan itibaren bizlere anlatıyor.Kitabın özellikle bölgelerimizin bitki varlığını anlattığı kısımlarından çok şey öğrendim.Bu gibi bilimsel alandaki anlatılarda sıkıcı olmayan bir dil kullanıp okuyucuyu kitapta tutmak zordur fakat Birand bunu da yer yer metnin içine yerleştirdiği efsaneler yahut ilginç bilgilerle çözmüş.
Metinde yer yer dikmen alıcı bilgi verirken yer yer de Sayın Birand sazı eline alarak bizi aydınlatıyor.Burada çok önemli bir anlatım unsuruna değinmek istiyorum,hani amiyane bir tabir vardır ya “kahvede anlatır gibi anlatmak” yani herkesin anlayabileceği bir dil kullanmak,işte eserin en önemli yanlarından biri buydu.
Bilgi verici bir metin olmasına ve iki karakter arasındaki diyaloglarla işlenmesine rağmen kitabı hayranlıkla okudum ve ülke coğrafyasına ne kadar yabancı olduğumu gördüm.Bunun somut örneği yazarın Zigana Dağları’nı anlattığı kısımdı,Zigana’yı henüz yeni gezmiş olmama rağmen verilen bilgiler sonucunda aslında bir turistten farksız bir şekilde dolaştığımı,çevremdeki yaşama yeterli önemi göstermediğimi fark ettim.Bu farkındalık bile kitap adına bana yeterdi fakat kitabın nerddeyse yarısını çizdiğimi söylersem ne çok önemli bilgi edindiğimi de size anlatmış olurum.Kitabın sadece bir eksiği vardı o da bahsedilen bitki türlerinden,ki yüzlerceydi, hiçbirinin fotoğrafının koyulmamış olmasıydı,bu eksiklik sürekli internete bitki türlerini yazmamla beraber okumamı yavaşlattı.Sonuç olarak bitkilere ve yaşama meraklıysanız tavsiye ederim.

10 Beğeni

Sandman 9. Cilt…

Bu cilt en uzun Sandman cildiydi. Zaten bu kadar geç çıkmasının/çevirilmesinin sebebi de buydu. Hem hikayenin daha doğrusu hikayelerin Morpheus’a kattıkları hem de daha önce merak ettiğimiz “Bunu nasıl yapıyor ki” sorularının bazılarını cevaplayıp üstüne yüz yeni soru daha ekledi.

Her ne kadar Gaiman abimiz finalde aslolan gizemdir, çözüm değil dese de çoğu konuda daha derli toplu ve elimizde makul sonuçlar olsun isterdim. Keşke gizemlerin bazıları çözülseydi.

Sürprizbozan vermek istemiyorum, cilt hakkında düşünceletim genel olarak güzeldi, hikayeler karakterler ve kum adamımızı özlediğimi hissettirdi.

Bu cilde kadar gelmişseniz, zaten alırsınız ama bu cilt sanırım en sevdiğim ciltti serideki.

Şimdilik bu kadar.

11 Beğeni

Anubis kapıları ni okuyup bitiren yokmu daha? :blush:yorumları alalım varsa :blush:

Ben daha önce okudum ama 10 yıldan fazla oldu, şimdi tekrardan aldım ve tekrar başladım yarısına kadar gelmiştim esasen ama sandman her şeyden öncelikliydi benim için. Bakalım haftaya bitirmiş olurum. Detaylı bir inceleme yapmak istiyorum. O kadar övdük :smiley:

1 Beğeni

Haydaaa yarısına kadar okuduğunuz kitabı bize zorla mı aldırttınız yani? :joy:

1 Beğeni

Hayır yahu :smiley: :smiley:
Ben kitabı okudum bitirdim daha önce. Lisedeyken. Anlatmıştım bunu.

Tekrardan alıp okumaya başladım, yarısına geldim. Detaylı konuşabileyim ve önerdik o kadar biz de tekrar okuyalım diye ama sandman çıkınca araya Sandman girdi. :smiley: durum bu :smiley:

1 Beğeni

Yanlış alarm o zaman. :joy:

1 Beğeni

Okumasam “Beğenmezsen ben başka bir kitap hediye edeceğim” der miyim. :smiley:

1 Beğeni

Ben de yarın alıyorum bu teklif tüm forum için geçerli miydi? :blush::blush:

Ya herkese hitap etmeyebilir ama bilimkurgu ve çok az fantastik sevenlere hitap ediyor kitap. Hadi sizin için de geçerli olsun. Beğenmezseniz size de bir kitap borcum olsun (not: kitabı ben seçiyorum :smiley:)

2 Beğeni

Centilmen Piç’in 1 inci kitabını okuyorum. Kitapta 255 inci sayfasında filanım. İlk 80 sayfasında kitaba alışamadım, habire kitaptan koptum ama 80 den sonra kitabın içine girebildim ve zevk almaya başladım. Yer yer açıklamalar, betimlemeler yorsada keyifle okumaya devam ediyorum.

4 Beğeni

This savage song - V.e. Schwab
Yakın zamanda okuyup bitirdim. Çok sevdim. Özellikle yazarımızın yarattığı dünya gerçekten değişik. Bu kadının değeri neden bilinmiyor anlamıyorum. Seri iki kitaptan oluşuyor. Kategoriside sanırım young adult fantasy. Diline gelirsek rahatlıkla okunabilecek düzeyde. Merak eden varsa, kesinlikle okunmasını tavsite ederim. Ağır kitaplardan sonra araya atılabilecek rahat kitaplardan biri :blush:
Kısaca konusuna gelirsek spoiler vermeden, dünyada yaşanan şiddet, kaos vs. Tarz olaylar yüzünden bir phenomenon ortaya çıkıyor. Bunlar ise üç kategoride canavarlar. Corsai, suça meyilli insanlar sebebiyle ortaya çıkan canavarlar, malachai cinayet işlemiş, suç işlemiş insanlardan ve gizemli sunailer. Başrollerimiz ise bir sunai olan August Flynn ve insan Kate harker. Çok fazla bir şey söylemek istemiyorum. Merak ediyorsanız, okumanızı tavsiye ederim.

Scythe - Neal shusterman
Yaklaşık olarak 140 sayfa okudum. Dili şu ana kadar rahat ve güzel. Genel olarak kitaba gelirsek okuduğum kısma kadar herhangi bir büyük olay yaşanmadı. Aksiyon yada aşırı gerilim yok ama yinede keyifle okuyorum. Bunun en büyük temel sebebi ise büyük ihtimalle yazarın kurduğu dünyayı yavaş ve güzel bir şekilde anlatması. Kitap young adult kategorisinde. Yine konusuna gelirsek ( Spoiler vermeden), dünya artık bildiğimiz dünya değil, bir ütopya. Ölüm, hastalık, ekonomik zorluk, felaketler vs. her şeyin üstesinden gelinmiş. İnsanlar ölümsüz ve hatta istediği yaşi bile seçip bedenlerini değiştirebiliyorlar. Ama bu kusursuz dünyanın tek bir problemi var, o da nüfus artışı. Malesef tek bir gezegen mevut. Bundan dolayı çözümü scythe adlı bir tür insan öldürme kuruluşunu kurmakta buluyorlar. Kahramanlarımız ise Citra ve Rowan, bir scythenin çırağı olarak seçiliyor, ama sadece biri seçilebilir. Kitabın sonuna kadar ne olur bilmiyorum ama şimdiden sevdim diyebilirim :grin:

13 Beğeni

Kızıl Kahkaha
Leonid Andreyev’den okuduğum ilk kitaptı. Konu bakımından oldukça ağır ve etkileyici bir seçim. Tam bir savaşa karşı manifesto diyebiliriz. Yıkım edebiyatı örneklerinden olan kitapta, ilk bölümde 1904 Rus Japon savaşına katılmış bir askerin gözünden savaşın yıkıcılığı ele alınırken, ikinci bölümde kardeşinin notlarıyla devam ediyoruz. Uzun süredir bu seviyede sarsıcı bir anlatım okumamıştım. Yer yer gözümün dolduğu bile oldu. Kitap 2 3 saatte okunabilen bir kitap ama ciddi derecede de etkileyici.

Yahuda İskaryot
Bir diğer Leonid Andreyev eseri. Yine kısaca okunabiliyor, @Anita da kitabı merak ettiğini söylenişti ki kendisi için tahminimce yarım saatlik falandır kitap. :slight_smile: (Çok iyi bir okuma hızı var malum).

Kitabı okumadan önce Yahuda hakkında daha derin ve içsel olacağını ya da daha espirili olacağını bekliyordum lakin dini anlatılardaki Yahuda’nın gözünden İsa’nın çarmıha gerilişi şeklinde bir kitapla karşılaştım. Evet yaşadığı ikilemler verilmiş, kendince kıskançlık sebepleri falan verilmiş ama Semavi dinlerin şeytan ve kabil ile beraber en “kötü” olarak tanımlanan bu karakterini, Notre dame’ın kamburu’ndan hallice bir fizikten ibaret, bir nevi her türlü ‘pislik’ beklenecek zeka seviyesi düşük bir karakterden öteye anlatamaması benim için hayal kırıklığı oldu. Daha psikolojik ve çatışmalarla dolu, daha sağlam karakter analizli bir kitap ya da daha alaycı bir bakış bekliyordum. Bu konularda bence Günaha Son Çağrı (Nikos Kazancakis) harika bir örnek, herkese o kitabı tavsiye ederim. Kısaca çabuk okunabilen, Hristiyanlıkla alakalı bilgi sahibi olanlar için de olayları bir de Yahuda gözünden anlatan bir kitap ama çok da bir şey beklemeyin derim.

Leonid Andreyev okumadan önce daha Bulgakov tarzı diye düşündüğüm bir isimdi ama çok farklı çıktı. Şiirsel ve karanlık bir anlatımı var. Bence yazım tarzı güzel olsa da ilgi çekiciliği çabuk kayboluyor. Yine de bence bir şans verebilirsiniz.

Fantastik Işık
Diskdünya okuma etkinliğimizde bu ay okuduğumuz devam kitabımızdı. Kitabı açtığımız başlıkta değerlendirdim, burada çok bir şey söylemeyeceğim. İlk kitapta kaldığımız yerden devam ettik ve ben Diskdünya’ya muhtemelen devam edeceğim. Tam kafa dağıtmalık eserler. Herkese keyifli okumalar dilerim. :slight_smile:

25 Beğeni

Sıcak Kafa

Bir delilik salgınını konu alan distopik bilimkurgu romanı. Kitabın en beğendiğim yönü uygarlığın nasıl çöktüğünü anlattığı ve bu çöküşe rağmen insanlığın yine de bir şekilde yoluna devam edebildiğini anlattığı kısımlar oldu. Macera da içeren, birkaç günde okunabilen çerezlik bir kitap. Herkese tavsiye ederim. Sonu da tam istediğim gibi bitti. Gereksiz klişelerden uzak bir şekilde…
Yalnız bu kitabı nasıl dizi yapacaklar anlamadım. Muhtemelen ana konuyu baz alaraktan hikayeyi değiştirecekler. Aksi takdirde çok berbat bir dizi olur bence.

Gençlere: Hangi Meslek-i Felsefeyi Kabul Etmeliyiz? ya da Darulfünun Efendilerine
gençlere
60 sayfalık çok kısa bir kitap. Amak-ı Hayal’den tanıdığımız Filibeli Ahmed Hilmi’nin gençlere yazmış olduğu bu kitap, ideolojik aşılama yapmaktan ziyade garp ile bizi kıyaslıyor ve neler yapılması gerektiğini anlatıyor. Ne yazık ki bu kitabı yazmasının üzerinden 100 yıl geçmesine rağmen sorunlarımız tıpatıp aynı.
Kitap kadar önsöz de gayet hoştu. Düşünsel kitapları okumayı sevmeyenlere dahi önerebilirim bu kitabı. Merak etmeyin kitap günümüz Türkçesiyle okura sunulmuş.

18 Beğeni