Hangi Kitabı Okuyorsunuz? (Detaylı İnceleme)

image
Denemeler’i okudum. Bu kitap deneme türünde okuduğum üçüncü kitap oldu. Deneme türüne aslında bu kitapla başlamak istiyordum ama bu türü sevip sevmeyeceğimden emin olmadığım için; eğer başlangıç olarak seçtiğim kitabı beğenmezsem diye bu kitabı ikinci bir şans olması için bekletiyordum. Neyse ki ilk olarak okuduğum Francis Bacon’ın Denemeler’ini sevmiştim de bu türe ısınmış oldum.

Bu türdeki bir kitabı değerlendirmek zor olduğu için Montaigne’in Denemeler’ini Bacon’ın Denemeler’i ile karşılaştıracağım. Bacon’ın denemeleri genelde 5-10 sayfa civarında olurken Montaigne’inkiler genelde 1-3 sayfa civarındaydı. Montaigne’inkiler daha kısa oldukları için okuması daha kolayken, Bacon’ınkiler ilgi alanlarıma daha çok uyuyordu. Bununla birlikte gerek kısa olması gerekse de üslup açısından daha iyi olmaları nedeniyle Montaigne’inkileri okumak daha kolaydı. Ayrıca Bacon’ın ilgimi çekmeyen konulardaki denemelerini okumakta zorluk çekmiştim; ama Montaigne’de böyle bir sorunla karşılaşmadım. Yine de iki yazarın da denemelerinin okunmasını tavsiye ederim.

17 Beğeni

Adsız1

ATEŞ YAKMAK

Bugün yazar ile tanışmak için ince olan bir kitap seçmek istedim ve bu kitabı okudum. Beğendiğim bir kitap oldu. Kitapta 3 farklı kısa hikaye var. 3 hikayede de ana karakterlerin soğuğa, açlığa karşı mücadelesini anlatıyor.

22 Beğeni


Bahar ve Kelebekler’i okudum.

Ömer Seyfettin pek sevdiğim bir yazar değil, eserlerini genel kültür olduğu için okuyorum; ama bu kitaptaki bazı öykülerle birlikte yazara karşı tutumumda biraz yumuşama olmaya başladı. Bunda bu kitaptaki öykülerin çocukluktan aşina olduğum öyküler olmaması ve hepsinin farklı tarzlarda yazılması büyük bir etken oldu.

Kitapta ortalamanın üstünde bulduğum öyküler şunlar: İki Mebus, Erkek Mektubu, Beşeriyet ve Köpek, Sebat, Tarih Ezeli Bir Tekerrürdür, Tavuklar, Bahar ve Kelebekler. Bunlar arasında İki Mebus ve Tarih Ezeli Bir Tekerrürdür adındakiler bu kitaptaki en sevdiğim öyküler oldu.

18 Beğeni

Boris Vian - Mezarlarınıza Tüküreceğim

Seneler önce okumuştum. Tepkiliydim bu kitaba. Belki dünya görüşüm değişmiştir diye tekrar okuyayım dedim ya, dünya görüşü değişse de insanlık değişir mi, bilemedim.

Edit: Okudum bitti. Değişmeyi bırak, tepkim daha da arttı. Bu edebiyat falan değil. Buna edebiyat diyenle benim tartışacak hiçbir şeyim yok. Sert metin yazmak başka şey, bundan keyif almak başka.

8 Beğeni
  1. kitap bitti. İkinciyi yarıladım. :grin:
    indir (1)
3 Beğeni

images (1) (5)

Yanılsamalar Kenti

Ursula en sevdiğim yazarlar listesinde hep en önlerde olmuştur. Gerek konuları, gerek anlatımı, gerekse arka plandaki felsefesi bana çok hitap ediyor. Bu kitabımız da Hainli döngüsü içerisinde. Hainli Döngüsü’nün her hangi bir sırası olmasa da (tüm kitaplarının okunması da gerekmiyor, tek tek de okunabilir), bence, Sürgün Gezegeni’nden sonra okunması gereken bir kitap. Bu seride ilk defa iki kitabı bu kadar bağlantılı gördüm (Anlatış ve Bağışlanmanın Dört Yolu hariç serinin tamamını okudum.) Serinin diğer kitaplarına oranla daha rahat okunduğunu belirteyim. Hatta Ursula’nın diğer kitaplarına oranla da daha sade anlatımlı ve daha akıcı olduğunu söyleyebilirim. Kitap klasikleşmiş çoğu bilim kurgu öğesini bünyesinde barındırıyor. Bilimsel olarak tutarlılık gibi bir derdi de yok (ki Ursula’nın genelde böyle bir derdi yok) hatta bazen fantastiğe fazlasıyla kaçtığını söylemeliyim. Akıcı olmasına akıcıydı ama diğer kitaplarındaki ‘ayağı yere sağlam basma’ ve ‘felsefi doygunluğu’ bu kitabında alamadım. Güzel bir maceraydı, merak uyandırıcı ve sonuna kadar ilgi çekiciydi ama dediğim gibi, bir şeyler de eksikti serinin diğer eserlerine oranla. Konusunu hakkında çok bir şey söylemeyeceğim, çünkü baştan itibaren siz de karakterle beraber çözüp öğrenmeye çalışıyorsunuz olayları ve konuyu.

images (1) (6)

25 Ağustos 1983 Ve Diğer Öyküler

Hikaye anlatıcılığının büyük ustası Borges’ten çok başarılı 4 öykü ve kendisini, düşüncelerini, öykülerini anlattığı bir söyleşisi bulunan bu kitabı da okumuş bulunmaktayım. Hikayeleri ayrı güzel, söyleşisi ayrı. Borges’i seven herkesin mutlaka okuması gerekiyor. Özellikle Mavi Kaplanlar öyküsünü çok sevdim.
images (1) (7)

Midas’ın Müritleri

Hikaye anlatıcılığının büyük ismi demişken, Jack London da bu katagoriye rahatlıkla girer. Gayet başarılı 5 adet öyküsü bulunmakta kitapta. Son öykü fazlaca eski tarz bilim kurgu öykülerini andırmakta. Midas’ın Müritleri polisiye diyebiliriz, kalanları ise macera öyküleri. Hepsi de oldukça başarılı.

images (1) (8)

Altın Horoz

Juan Rulfo’dan okuduğum 3. Kitap (zaten çok da kitabı yok). Altın Horoz isimli bir kısa romandan, onun edebi ve sinematografik yönünden bahseden yazılardan ve yazarın 14 adet (sanırım) hikayesinden oluşuyor. Hepsini bitirmedim (içim daraldı bir süre sonra). Altın Horoz hikayesini beğenmedim. Hafif yeraltı edebiyatı havasında. “Bir zamanlar fakir ama gururlu bir genç vardı” tadında gidiyor zaten. Horoz dövüşü konusu ve anlatımı bakımından rahatsız edici olduğunu söylemeliyim. Belki de bunun için sevmedim. Öyküleri de standart Juan Rulfo öyküleri ama bence Ova Alev Alev seviyesinde değil (tabi tamamını henüz okumadım). Pedro Paramo ve Ova Alev Alev kitaplarını herkese tavsiye ederken, bu eseri çok da önermiyorum.

Herkese keyifli okumalar dilerim. :slight_smile:

22 Beğeni

ANDROİDLER ELEKTRİKLİ KOYUN DÜŞLER Mİ?

KONUSU

Çok uzak olmayan bir gelecekte, radyoaktif toz dünyanın her yerini kaplamış, ormanlar ve hayvanlar yok olmuş. İnsanlar çetin yaşam koşullarının hüküm sürdüğü koloni gezegenlerine göç etmiş, başta savaş makinesi olarak tasarlanan robotlar giderek gelişmiş ve insandan daha zeki, daha güçlü olmuşlar. İnsan ile androidi ayıran tek şey empati yetenekleri (mi?). Tüm bunların ortasında ödül avcımız Rick Deckard var. En çok istediği şeyse elektrikli koyunu yerine gerçek bir hayvan sahibi olmak. Ama bunun için Mars’tan kaçmış sekiz androidi emekliye ayırarak alacağı ödül parasına ihtiyacı var ve bu görev, ona insan ile makine arasındaki farkı sorgulatacak bir varoluş savaşına dönüşüyor. Gelmiş geçmiş en iyi bilimkurgu filmlerinden Blade Runner’ın uyarlandığı (Blade Runner 2049’u da unutmadan), sayısız yazara, sayısız hikayeye esin kaynağı olmuş gerçek bir Philip K. Dick hikayesi.

Siz ne kadar insansınız?

DÜŞÜNCELERİM

Teknolojinin hayatımızı sarmaladığı yeni dünyada insan olmak ne demek diye soruyor. Toz ve “kipple” ile bir yandan sanayileşmenin yol açtığı kirliliğe de değiniyor, dönemin olmazsa olmazı uyuşturucu ve televizyon bağımlılığı da var. Birçok peygamberin karışımı Mercer ile de galiba dinler uydurma demeye çalışıyor, bunu androidlerin mantıkla yenmeye çalışması ama insanların hala Mercer’e tutunması ilginçti. Androidleri köleye benzettiğini kaçırmadığımızdan emin olmak için “İç Savaş öncesi Güney eyaletleri” yazmayı da ihmal etmemiş.

Özetle, temaları güzel olsa da bunları daha iyi işleyen eserler okuduğumdan beklentimi tam karşılamadı. Hem akıcı olması hem de üzerine durup düşündürecek kısımları olması güzeldi. Okumayı düşünenlere öneririm.

26 Beğeni

O ne kadar kötü bir kitap kapağıdır yahu :sweat_smile:

3 Beğeni

images (8)

Tim Powers’ın Alfa Yayınları tarafından tekrar basılan Anubis Kapıları’nı okudum.
Forumdaki birçok arkadaşın yeni baskısını beklemesiyle ve @Ozgur’nin de ben kefilim demesiyle almıştım. Fazla uzatmaya gerek yok gibi. Aldığı övgüleri hak eden, zaman yolculuğu ve mısır mitolojisi gibi ögeleri içeren güzel bir kitaptı. Kitabın sonlarına doğru gelirken olaylar hız kazandı ve bitirmeden bırakamadım. Özellikle son yüz sayfada daha bir dikkat kesilmek gerekiyor. Yoksa neyin ne olduğunu karıştırabilirsiniz.

31 Beğeni

BİR KUZEY MACERASI

Yazarın okuduğum ikinci kitabı. Güzel kısa bir hikayeydi. Çeviriyi ise ayriyeten çok beğendim. Kitapla ilgili takılabileceğimiz yerler için oldukça faydalı notlar koyulmuş. Konusundan kısaca bahsetmem gerekirse; düğün günü sevdiği kadının zorla kaçırılmasıyla başlıyor ve aşık delikanlımız ise kaçıran adam ile sevdiği kadının peşine düşüyor ve oldukça zorlu maceralara atılıyor.

17 Beğeni

Filmini defalarca izlediğimiz Hababam Sınıfını okuyorum. Filmlerden çok farklı bir tadı var.

6 Beğeni

images (1)

@_Ged hazretleri Loki’yi bana benzettiği için bana bu kitabı okumamı tavsiye etmişti. Ben de dostlarının dediğini ikiletmeyen biri olarak hemen kitabı okudum.

Bana benzettiği Loki bu inanabiliyor musunuz?

İngiliz yazarın Loki’nin muzipliğe kaçan zeka dolu tabiatını tüm kitap boyunca çok eğlenceli bir şekilde aktardığını söyleyebilirim. Bilinen hikayeleri bir de Loki’nin ağzından dinlemek her başlığı entrika dolu bir komedi dizisi gibiydi. Genellikle kitapların sonraki 100 sayfası nereye varacak diye tahmin ede ede okurum ama bu defa çok bariz sonu bile kendimi Loki’nin hoş sohbetine kaptırdığım için fark edemedim. Belli ki oyunbaz beni bile oyuna getirdi. O yüzden hep dedikleri gibi anlatıcıya güvenme.

14 Beğeni


BİTTİ.:dizzy:
Üç bölümden oluşan, her bölümde yer alan eleştirileriyle yazarın nefesini ensenizde hissedeceğiniz bir Lem klasiği…
Keyifli ve sürükleyici olmasının yanı sıra istatistiksel verilerin bolca kullanılması ilk etapta göze çarpıyor; bu ilk bölümde sıkılmazsanız korkmayın, ikinci ve üçüncü bölümler organik kanatlı. Uçuruyor. Askeri silahlanma hariç küresel felaket, varoluşumuz, yıldızlar ve gezegenler, Astronomi&Biyoloji, yaşam ve Ay, böcekler ve zeka unsuru ilgi alanıma dahil konular olduğu için belki, kitap bittiğinde kendimi dev bir akıl peteğine dönüşmüş buldum. Her Lem sonrası bunu yaşarım ben… :slight_smile:
Ufkumuzdan Lem eksik olmasın.

22 Beğeni

Kalpsiz demeyi unutmuş her kimse :Pp
Şaka bir yana baya keyif alarak okuduğum bir kitaptı. Gözüm kapalı tavsiye edebileceğim kitaplardan biridir. Okumuş olmana gayet memnunum ve mutluyum.

Dipnot: Sakın bir arkadaşa güvenme, bir akrabaya, bir bilgeye, dört bacaklılara, devlere, cücelere. Esasen kimseye güvenmeyin, özellikle Howl’a :))

2 Beğeni


Senin İçin’i okudum. Tevfik Fikret’in tek tük şiirlerini okumuştum daha önce. Hikâye yazdığını bu kitap basılana kadar bilmiyordum. Kitabı okuduktan sonra neden hikâyeleriyle tanınmadığını anladım, vasat hatta vasat altı bir yazarmış. Sadece şiire yönelmekle çok doğru bir tercih yapmış.

Bu arada kitap 200 sayfa gözüküyor ama normalde 160 sayfa. Bu 160 sayfanın da yarısını okumaya bile gerek yok. Çünkü aynı hikâyeler hem sadeleştirilmiş olarak hem de orijinal olarak basılmış. Bunun nedeni de bazı hikâyelerin ilk defa bu kitapta basılmış olmasıymış.

11 Beğeni

Tavsiye üzerine alıp başladım, şimdilik fena değil konu geçişlerini iyi yapmış yazar.Bakalım uzun bir yolculuk beni bekler. Bir süre ben yokum malum 870 sayfa tarih kitabı , Roma dağılana kadar, eyvallah…! :slight_smile:

Antik-Dunya_14887_1387387216

14 Beğeni

Listemde olan bir kitap yorumunuzu/incelemenizi heyecan ile bekliyorum.

2 Beğeni

Karen Armstorng - Mitlerin Kısa Tarihi’ne başlayacağım birazdan. Mitoloji Tarihi kitabının kapağında GTA fontu kullanan yetkiliyi kınıyorum ve ona laflar hazırlardım.

25 Beğeni

G.R.R. Martin’den Buz Ejderhası’nı okudum.

Kısa ve çerezlik bir kitaptı. Kesinlikle çocuklara hitap eden ve onlara hediye etmelik güzel bir eser. Baskısı ve içindeki görseller çok güzeldi.

17 Beğeni

2 adet gönderi şu konuya taşındı: Rıhtım Kamarası