Hangi Kitabı Okuyorsunuz? (Detaylı İnceleme)

Ay Zalim Bir Sevgilidir

Heinlein okuma etkinliğimizde ikinci kitabımızı okuyoruz. Kitabı bitirmiş bulunmaktayım. Yıldız Gemisi Askerleri’ne nazaran daha akıcı olduğunu belirterek başlayayım. Ancak temelde aynı felsefe söz konusu; özgürlük önemlidir, değerlidir ve uğrunda feda edilmesi gereken şeyler vardır. Bu kitabımızda Ay’da yapılmak istenen bir devrimin analizi var diyebiliriz. Kitap bilim kurgu ama bilim kurgu öğeleri (yapay zeka hariç) çok da ön planda değil. Daha ziyade felsefi yapısı, incelemeleri öne çıkıyor. Yıldız Gemisi Askerleri’nde asker emeklisi bir öğretmenin ağzından fikirlerini sunan Heinlein, bu defa da Profesör karakteri ağzından bizi bilgilendiriyor. Kitap akıcı evet ama aynı zamanda yorucu. Öyle bir iki oturuşta bitebilir diyemem. Askeri bilim kurgu olduğu için aslında o akıcılık, tabii bir de daha espirili dili sayesinde. Yoksa cidden baya zorlayıcı olurdu. Kitabımız yer yer Mülksüzler’i andırıyor gerçekten. Tabii daha askeri, silahlı ve çatışmalı olan hali. Yazım hatası çok denk gelmedi ama yine de vardı birkaç yerde. Türkçeleştirmesi genel olarak akıcıydı bence. Birkaç yerde başka tercihler olabilirmiş gibi düşündüm ama çok da önemli değildi. Mike ve Manuel’i çok sevdim. Kitap bitip, yollarımız ayrılınca da biraz burukluk oldu açıkçası.

Şurada da biraz spoilerlı olarak değerlendirdim, merak edenler için;

Herkese keyifli okumalar dilerim. :slight_smile:

27 Beğeni

Philip K. Dick, iyiliğin ve kötülüğün, varoluşun, gerçekliğin ve tanrının sorgusunu her daim romanlarında ve öykülerinde işleyen bir yazar olmuştur. Okuduğunuz her tekil romanında bunları görebilirsiniz. İlk başlarda çok karmaşık ve zorlayıcı gelse de her okumanızda Dick’i daha da iyi anlayacaksınızdır. Bir süre sonra ise PKD bu denli derin konuları nasıl bu kadar basit ve açıklayıcı bir şekilde bize sunabiliyor kıvamına geleceksiniz.

Alfa Yayınlarından çıkan Ölüm Labirenti de yukarda bahsettiğim romanlarından birisi. İşleniş biçimiyle Asker Kaçağı adlı derlemedeki öyküsüne benziyor roman ama çok daha dolambaçlı bir eser.

Konusuna gelecek olursak; bir grup insan kendilerine verilen bir görev sebebiyle başka bir gezegene gider. Fakat bu grup görevlerinin amacını bilmemektedir. Tam görevlerinin ne olacağını öğrenirlerken sinyal bozulur ve gezegende mahsur kalırlar. Geri dönüş için yakıtları olmayan bu şaşkın grup bir süre sonra gezegenin bilinmeyen sakinleri tarafından teker teker avlanmaya başlar. Gezegendeki gizemli güç ne? Grubun nihai amacı ne? gibi temel soruların gizeminde ilerleyen Ölüm Labirenti Dick’in o harika bitiriciliğiyle okurlarını bambaşka bir labirentin içine sokuyor.

Klasik PKD kavramlarımın yine cirit attığı bu eserde her türden dini motife de rastlayacaksınız ve sonuyla ‘bu kadar da olur mu?’ diyeceksiniz.

Bilimkurgu seven her okura öneriyorum. 8/10

32 Beğeni

indir

Çok güzel kurgulamış yazar, evreni, olayları, ırklar arası ilişkileri. Fantastik eser sevenlerin okuması gereken seri bence. Tek sıkıntı çeviriden kaynaklandığını düşündüğüm neden nedeniyle kitap akmıyor.

5 Beğeni

Binbir Gece Masalları - Antoine Galland

Ben çocukken Star Tv’de Şehrazat isimli bir çizgi dizi vardı. Alaaddin ve Şehrazat’ın hikayelerini anlatırdı bu dizi. Zaten en sevdiğim iki çizgidiziden bir diğeri de Papyrus’tü. Sanırım tam da bu yüzden hem mitoloji hem de fantastik ve bilimkurguya karşı oldukça ilgiliyim.
Binbir gece masallarını hep merak etmiştim ancak nedense hiç okumaya elim gitmemişti. Hem eserin çok uzun olması hem de kültür olarak arap kültürünün yansımalarını içermesi biraz uzak tutuyordu beni.
Ancak birkaç paylaşım önce anlattığım gibi Borges’in Babil Kitaplığı serisini okumaya başlamıştım ve bu seride iki adet binbir gece masalları var. Birisi Galland’ın diğeri isi Burton’un olmak üzere. Burton’a sonra farklı bir paylaşım yapacağım.

Gelelim kitabın kendisine, kitap 2 öykü anlatıyor. İkisinin ortak yönü “hazineler içeren mağara” ilki Kör Tacir Abdullah ve ikincisi Alaattin ve Sihirli Lamba. Ben iki öyküyü de daha önce hiç okumamıştım; her ne kadar bir sürü filmde hatta Alaaddin’in kendine ait Disney animasyonunda bile izledimse de kaynak masalı hiç okumamıştım. Sürpriz bozan vermek istemiyorum ancak öykü filmlerinden ve medyadaki halinden oldukça farklı.

Ben iki hikayeyi de beğendim. Borges’in bu öyküleri neden kitaplığa dahil ettiğini anladığımı düşünüyorum. Bana Binbir Gece Masalları’nı okumam için bir yol gösterdi örneğin. Okumalısın çünkü böyle şeyler var dedi çaktırmadan.

Gelelim çeviriye; 2 büyük sorun var burada. Birincisi ilk hikaye bittiğinde Sidi Numan’ın hikayesi başlıyor aslında ve Sidi Numan anlatmaya başladığı yerde ilk hikaye “O zaman dinleyin de anlatayım” gibi bitip alaaddin’in hikayesi başlıyor. Öyküleri bilmiyorsanız iki hikaye bağlantılı olsa da bağlantılarının bu olmadığını anlamazsınız. Çünkü orada Numan’ın anlatacağı hikaye farklıydı. Zira Alaaddin’in öyküsü bittiğinde Şehrazat konuya dahil olup birkaç kelam ediyor, ben orada farkettim ilk hikayenin aslında orada bittiğini. İkinci problem ise hem Alaattin’in ismi (Belki Alaaddin yerine Alaattin kullanımı normaldir bilmiyorum) hem de annesiyle ve annesinin de onunla “sizli” konuşması. Çok eğreti olmuş bu. Kırmızı Kedi keşke Hasan Fehmi çevirisini dahil etseymiş seriye zira o çeviriden tekrar okudum kitabı bitirince. Ve bahsettiğim sorunların hiçbiri Dost yayınevi baskısı kitapta yer almıyor.

Bütün bunlara rağmen mutlaka okumanız gerektiğine inanıyorum. Öykü kesinlikle çok akıcı. Hem öykünün aslını öğrenince belki de binbir gece masallarına ilgi duyarsınız.

13 Beğeni

Cadılar Bayramı ve tarihi ile ilgili olan, okuyucuyu, kitabın kahramanı çocukların tutunduğu bir uçurtmayla farklı zaman dilimlerine ve farklı ülkelere sürükleyen bu kitap, kesinlikle ekim ayı sonunda okunmalı. Ben ne yazık ki planlamama rağmen zamanında okumakta geciktim :slight_smile: Bir Bradbury kitabını daha rafa kaldırmanın zamanı geldi böylelikle…

10 Beğeni

Ölüm Kapısı serisinde hissetttiğim şeyleri bire bir yazmışsınız. Onda da bakınca çok güzel bir seri gibi geliyordu ama okumaya başlayınca insana istediği duyguları bir türlü yaşatamıyordu.

Bence bu sorun yazarların üslubundan kaynaklanıyor.

1 Beğeni

Bu serilerde akıcılık olsa çok rahat Buz ve Ateşin Şarkısıyla kıyaslanabilirdi.O seride olan herşey var bu kitaplarda akıcılık dışında.

Ernest Hemingway - Yaşlı Adam ve Deniz

Yaşlı Adam ve Deniz Ernest Hemingway

140 sayfa, tek oturuşta, soluksuz ve gerginlik içinde…

Mükemmel bir deneyimdi bu kitabı okumak. Okurken daldığımdan fark etmemişim ama yaşlı adam gibi tüm sırtım gerilmiş kalmış bu satırların arasında.

Önsöz’ü okumayın. Kitaptan sonra okursunuz doğrudan hikayeye başlayın. Spoiler yemediyseniz orada yersiniz çünkü. Ben fazla sürpriz bozmadan kısaca bahsedeceğim sizlere.

Yaşlı bir balıkçı uzun zamandır balık tutamamaktadır. Daha derinlere açılır kayığıyla. Bir şişe sudan başka bir şey almaz yanına. Zaten yemekle de pek arası yoktur ya. Sonrasında oltalarından en derinde olanına bir balık takılır. Çok büyük bir balık.

İşte kitaptaki gerilim, mücadele, azim, hayata tutunma buradan sonra başlar. Kitabın sonuna kadar sizi sürükler. Kendinizi son derece gerçekçi detaylarıyla büyüleyici bir kovalamacanın, takibin, restleşmenin ortasında bulursunuz. Her şartta iyimser kalmayı bilen, alternatif çözümleri yıllar içinde tecrübesiyle kazanmış kurt balıkçı ömrünün en büyük avının peşinde ihtiyar bedeninin sınırlarını da zorlayacaktır. Acısı acınız sevinci sevinciniz, inadı inadınız olur. Avcının avıyla arasında gelişen bir tür dostluk ise içinizi cız ettirir.

Bu kitap bir uzun öykü olarak nitelendirilebilir zira 140 sayfa olsa da aslında oldukça büyük punto tercih edilmiş. Okuduğum en sürükleyici hikayelerden biriydi. Pek çok konuda nirengi noktası olarak örnek gösterilebilir. Ernest Hemingway sıradışı hayatından da izler taşıyan, bir Küba’lıdan dinlediği bu hikayeyi okuyucuya kusursuzca aktarmış. Şimdiye kadar benim gibi terbiyesizlik edip okumadıysanız ilk sıradan satın alıp hemen okuyun.

goodreads

30 Beğeni

Bu kitabı yazın okudum. Güzel kitaptı. :slightly_smiling_face:

Ben bugün başlayacağım. :slightly_smiling_face:

2 Beğeni

Lem’in Yenilmez kitabına benziyor. Yazdım listeye. Acaba okuması da onun kadar zor mu? Yenilmezi’in ilk 20 sayfasını okuyacağım diye resmen işkence çekmiştim😂

1 Beğeni

Evet Yenilmez’in konusuyla aynı. Okuması çok daha kolay. Önemli olan ilk yarısını okurken sabretmeniz. Bu kısmı geçerseniz gerisi çorap söküğü gibi gelir.

3 Beğeni

Çon teşekkür ederim (20 karakter)

Daha önce duymuştum ancak okumayı düşünmüyordum. @M3rett0’nun tavsiyesini görünce merakım kabardı ve okumak istedim. Zeka geriliği yaşayan bir insana, fareler üzerinde uygulanan bir test ile geliştirilmiş “zeka arttırma” prosedürünün uygulanması ve bu insanın hayatının nasıl değiştiğini okuyuculara çok güzel aktaran bu kitabı ben de tavsiye ediyorum. İnsan ilişkilerinin “zeka” ile nasıl değiştiğini merak ediyorsanız bu kitap tam size göre.

Not: Kitabın birçok kapağı var ama içeriği ile en uyuşanının bu olduğunu düşünüyorum. Gerçekten muazzam bir iş yapılmış.

25 Beğeni


Anton Çehov - Yolunu Şaşıranlar

Çehov’dan bir kitap daha okudum. Hem araya başka kitaplar sıkıştırdığım için, hem de öykü kitabı olduğu için kitabı bir ayda ancak bitirebildim. Çehov’un öykülerini okumayı çok seviyorum ama genel olarak öykü yerine roman ve oyun okumaya alışkın olduğumdan dolayı, öykü kitapları elimde sürünüp duruyor. Bu duruma bir türlü çözüm bulamadım.

20 Beğeni

indir

Çok güzeldi,sonu iyiydi ama kitabın geri kalanına göre sönüktü bence. Onun dışında II.Leto çok iyi bir karakterdi. 3.kitaptan iyiydi kesinlikle. Daha içten olmam gerekirse herkese okumasını öneririm seriyi, ben okudukça ciddi olarak hayran kalıyorum. II.Leto’nun hikayesi depresyona sokar. İnsanlar olarak neler neler yaratıyor, düşünüyor, yazıyoruz. Teşekkürler Frank Herbert.

Goodreads puanım : 4/5

Serideki sıralamam

2>4>1>3

13 Beğeni

Zaman Çarkı 5. kitap Göğün Ateşleri.

3 Beğeni

Adsız

AY’A YOLCULUK

Kitabı bitirdim. Oldukça akıcı ve merak uyandırıcı, çok beğendim. Konusu; Gun’s Club Başkanı Barbicane’nin Ay’a top mermisi yollama fikri. Bu fikir üzerinden hikaye gelişiyor ve bu fikir daha muazzam bir şey haline geliyor. Okumayanınız varsa okumanızı önerimim :slight_smile:

18 Beğeni

Ay’ın Çevresinde Seyahat adlı bir devam kitabı var. Onu da okumanızı tavsiye ederim.

3 Beğeni

Bende devam kitabı olabilir mi acaba diye düşünüyordum. Teşekkür ederim :slightly_smiling_face:

2 Beğeni

Şu Dune’u bir ben hayranlık derecesinde beğenemedim sanırım. Yani aslında çok sürükleyiciydi ilk kitabı 3-4 günde bitirdim ama olay devam kitaplarında sanırım.

5 Beğeni