Hangi Kitabı Okuyorsunuz? (Detaylı İnceleme)

Kitap tahmin ettiğimden daha akıcıydı. Kitap 10 bölümde dünya hakkında neden yanıldığımızı ve bu yanıltıcı şeylerin aslında neden doğru olmadığını anlatıyor. Kitabın içerisinde bol bol grafik ve istatistik bilgi var. Hans Rosling ölümüne kadar bu konularda yüzlerce konuşma ve ders vermiş ve malesef ki ülkemizde pek tanınmayan, sayılı önemli kişilerden bir tanesi. Bill Gates’in tam puan verdiği kitaplardan biri olduğu ve konusu hoşuma gittiği için satın almıştım. Hayal kırıklığı yaratmadı. Herkese tavsiye ederim. Ek olarak bu tarz güzide eserleri dilimize kazandırdığı için Pegasus yayınlarına teşekkür ediyorum.

11 Beğeni

R. A. Salvatore’ nin Drizzt Efsanesi - Sürgün bitti.

İlk kitapta anayurdundan ayrılan Drizzt’ in Karanlıkaltı diyarındaki sürgün yıllarına tanık oluyoruz bu kitapta. Yalnızlıkla tanışan Drizzt karanlık ve tehlikeli geçitlerde, dehlizlerde yaşam mücadelesi veriyor ve aynı zamanda kan, dehşet, kılıçlar, yaratıklar, cesetler vb.

Ruhsal ikilemler, gerilim, vahşet, entrikalar, aksiyon ilk kitabın bıraktığı yerden devam ediyor. Güzel bir anlatımla adeta fantastik bir film izliyormuşsunuz hissi yaratıyor yazar(Ki şunun artı on sekiz filmi olsa harika olurdu). Üçüncü kitabı iple çekmiyor değilim hani. :smiley:

15 Beğeni

Girdap gibi dönen palaları sevdin mi hocam. :smiley:

1 Beğeni

Gözü dönmeyegörsün. :smiley:

1 Beğeni

20210107_232727

Bu ayki okuma etkinliğinin ikinci kitabı olan Leibowitz için Bir İlahi kitabını az önce bitirdim. Etkinlik kısmına spoiler içerecek şekilde detaylı görüşlerimi yazdım, buraya da genel düşüncelerimi yazmak istedim.

Bilim kurgu kitabı olarak görünse de bence bilimi ve kurguyu kullanarak felsefik görüşlerini okurlara aktarmak istiyor yazar Miller. Ben teist ve ateist görüşün argümanlarını dinlemeyi çok seviyorum, özel ilgi alanlarımdan birisi, bu yüzden sanırım burada anlatılan hikayeyi ve arka planını çok sevdim. Ama kitaptan sıkılanları da anlıyorum çünkü herkese hitap etmiyor bu kitap. Yani mesela bir Maymunlar Gezegeni gibi değil, daha derin bir kitap. O yüzden biraz araştırıp öyle karar vermekte fayda var.

Bunlar harici post apocalyptic bir dünya ile başlıyoruz kitaba ki bu türü hem bilim kurgu hem fantastik olarak seviyorum. Başladıktan sonra insanlık tarihine sanki evrimden itibaren tekrar şahit oluyor gibi hissettim. Sanırım sevme sebeplerimden birisi de buydu. Kitap genel olarak benim zevklerimle çok örtüştü, gerçekten özel bir kitap ama tekrar edeyim, herkese göre değil.

Son olarak not vermek gerekirse 8 veriyorum ama 8.5 da yapabilirim biraz zaman geçince. :slight_smile:

21 Beğeni

image
Alfred Bester - Yıkıma Giden Adam

Takip etmesi zor bir kitaptı, bu yüzden pek sevemedim. Kitapta bir tek Reich ile Powell’ın hamlelerini karşılıklı olarak yaptığı kısmı sevdim. Bu kısım bana Death Note’daki Yagami Light ile L arasındaki mücadeleyi hatırlattı.

14 Beğeni

Harry Potter ve Felsefe Taşı’nı bitirdim bugün. Harry Potter’ın filmlerinden Zümrüdüanka Yoldaşlığı’na kadar gelmiştim ama neredeyse hiçbir şey hatırlamadığım için kitabı okumak çok daha güzel oldu. Kitabı okurken filmdeki sahneleri düşünüp bağdaştırınca, kafamda canlandırınca okurken daha da zevk aldım. @Rena ya çok teşekkür ederim. Beni böyle güzel bir seri ile tanıştırdığı için. :kalp:

19 Beğeni

Beğenmenize sevindim, akıcı gelmiş olsa gerek, çabuk bitirmişsiniz. Serinin geri kalanında da iyi okumalar dilerim, macera yeni başlıyor :heart: :slight_smile:

1 Beğeni

Kitap ilk sayfalarda yavaş başladı. Hemen korktum acaba 4 üncü kitap gibi mi diye. Bu korkum kitabın 150 inci sayfalarına gelince gitti.
Dune Sapkınları Tiran II Leto’dan 1500 yıl sonra geçiyor. Tiran ölünce İmparatorluk dağılmış, insanlar evrenin her bir yanına yayılmışlar. 1500 yıl sonra bu dağılmışlar geri gelmişler ve bizede dağılmışlar ile Bene Gesserit cadılarının entrikalarını okumak kalıyor.
Bene Gesserit Cadılarını Dağılmışlardan gelenlerden en çok korkutan Saygın Analar. Bu Saygın analar Bene Gesseritten daha fazlalar. Daha zenginler ve cinsellikte daha iyiler. Kitabın temel konusu ve Saygın Anaların temel tanımı bu.

Bana kalırsa kitapta Miles Teg olmasaydı bu kitap yürümezdi. Miles Teg’i okumak çok keyif vericiydi.
Duncanın da eski anılarını hatırladıktan sonra bana kalırsa Duncan sönük kaldı. Ama yazar büyük ihtimalle yavaş yavaş Duncanı açmayı tercih etmiş.

Kitaptan çok memnun kaldım. İlk kitap kadar iyiydi. Seriyi hemen bitirmek istemeyişimden dolayı son kitabı hemen okumayacağım daha zamanı var. Zaten İthaki sağolsun serinin devam kitaplarını okumak için bizi sabır etmeyi öğretti.

16 Beğeni

image

Öncelikle kitap Bilimkurgu Dizisinde okuması en kolay kitaplardan birisi oldu benim için. Su Adamı, Zaman Makinesi ve Maymunlar Gezegeni kitapları neyse Moreau da odur. Kitaba Bilimkurgu özelinden baktığımızda pek bilimkurgu ögesi içermese de ana konusundaki fikri ile diğer kitaplar gibi seride yer almayı hak etmiş.

H. G. Wells, Bilimkurgu dünyasında ele aldığı konularıyla ve onları bilimselliğin en yakın sınırına yerleştirmesiyle bilinen bir yazar. Dr. Moreau’nun Adası’nda da bunu açıkça görebiliriz. Moreau’nun çeşitli hayvanlardan aldığı dokuları ve et parçalarını birbirleri üzerinde denemesi de bu bağlamda en iyi fikir olarak karşımıza çıkıyor. Daha iyisi var mı aklıma gelmiyor açıkçası.

Wells’in kitapta başardığı en iyi şeylerden birisi de Evrim konusunu işleyiş şekliydi. Wells, insanlığın evrimini öyle güzel işlemiş ki hayran oluyoruz. Bir yandan hayvanları bir araç olarak kullanması, diğer yandan da evrimi arka planda tutmasıyla okurlarını esere iyice bağlıyor. Kitapta dikkatimi çeken en önemli noktalardan birisi de Wells’in kurduğu Tanrı, Adam-Havva ve Cennet üçlüsüydü. Adanın cennet olarak görünmesi, Doktor’un bir Tanrı olarak karşımıza çıkması ve kanın tadını alan canavarların da Adem-Havva’yı temsil ettiğini düşünüyorum ben. Böylelikle canavarın cezalandırılmasıyla insanlığın cennetten kovulması kaçınılmaz oluyor. Daha sonra ise Wells, kitabın sonlarında su yüzüne çıkardığı gerçekle bizleri alt üst ediyor. Hayvanlar insanlığa evrildi ama evrim daha tamamlandı. Böylelikle tıpkı kitaptaki gibi aklımıza tek bir soru yerleşip kalıyor; insanlık tersine evrim sürecine doğru gidecek mi?

Kitabın ilk yarısı biraz durgun geçse de ikinci yarısı her şeyi telafi ediyor. Bu detayları içeren ilk bölüm olmasaydı elimizde 50 sayfalık bir kitap tutuyor olabilirdik. Ama böyle daha iyi olmuş diyebiliriz.

Sonuç olarak Dr. Moreau’nun Adası, içerisindeki felsefi metinleri ve metaforlarıyla okunması gereken bir klasiktir. İnsanlığın kendi içerisinde gizlediği gerçekleri görebileceği ve onlardan ders çıkaracağı bir durak noktasıdır. Kitaba puanım 8/10.

Ayrıca, Wells’in köpeklerin insanlarla olan etkileşimi ve insanların altında kaldığı sorumluluklar gibi noktalara da değinmesi çok hoş detaylardı.

21 Beğeni

O kitaplardan birisi bir gün aşağı düşecek diye çok korkuyorum. :grimacing:

7 Beğeni

Big

Gaston Leroux - Sarı Odanın Esrarı’nı okuyorum. Bu kitap aşağı yukarı İş Bankası baskısı ile aynı zamanda çıkmıştı. Hem çevirisine daha çok güvendiğim için hem de Çınar’a destek olmak bu baskısını almıştım. Kitaplıkta en orta rafta en üstte duran kitap buydu, ne okusam derken elime ilk bu geldi başladım :slight_smile:

19.yy gotik, polisiye, korku hikaye yazarlarının bir anlatıcının ağızından “Şimdi size şu olayın detaylarını anlatacağım ama herşeyden önce bu metini kaleme aldığım sırada hayatımın tehlikede olduğunu bilmenizi isterim.” vs. gibi, okucuya mektup yazıyormuş gibi olan yazım tarzlarına tek kelimeyle bayılıyorum :smiling_face_with_three_hearts: Şimdilik son derece güzel gidiyor.

16 Beğeni

Dune Serisi ilk kitap “Dune”, bitti.

Seriye ve evrene yıllar yıllar önce oyunları ile başlamıştım. Kitabını ise okumak şimdiye nasip oldu. Genel olarak beğendim.İlk sayfalar da yazarın oluşturduğu dil beni biraz zorladı. Ancak forum da ki arkadaşlar sağ-olsun kitabın arkasındaki sözlüğün varlığından bahsettiler ve kitap hızlı hızlı aktı.

Sadece çeviride kullanılan, daha doğrusu çevirmen arkadaşın kelime tercihleri yer yer beni rahatsız etti. Orjinalini okumadım bilmiyorum ama devamlı bir İslamik, Arabik kelimeler ve öğeler tercih etmesini yadırgadım doğrusu (yanlış hatırlamıyorsam en son Ramazan ayını bile eklemiş arkadaş). Genel olarak çevirilerde yazar ve kitabın dünyası ile bağdaşmayan yerel şive ve olguların kullanılması hoşuma gitmiyor.
Sonuç olarak bence çeviri bu yönden kötüydü. Yinede diğer yönlerden şanına yakışır bir seri olduğunu gösterdi benim için. Herkese tavsiye ederim.

Diğer kitaplarının siparişini karton kapak olarak verdim. Keza ciltliler gereksiz pahalı :slight_smile:

Dune a başlamadan dayanamayıp Unutulmuş Diyarlardan Kristal Parçası’nı da aradan çıkardım. İlk 3 kitabın aksine bir tık daha beğenmedim diyebilirim. Diğer karakterlerinde yaşamlarına girdiği için “Drizzt efsanesi” ismine uymayan bir kitaptı bence.

Sıradaki kitap Unutulmuş Diyarlar 5.Kitap : Gümüş Damarları.

gumus-damarlari--drizzt-efsanesi-5-kitap

14 Beğeni

Orjinalini okumadım bilmiyorum ama devamlı bir İslamik, Arabik kelimeler ve öğeler tercih etmesini yadırgadım doğrusu (yanlış hatırlamıyorsam en son Ramazan ayını bile eklemiş arkadaş).

Orijinalinde birçok Arapça kelime var.

5 Beğeni

Herbert kitabı yazarken bolca İslami motiflerden yararlanıyor. Bunun dışında pek çok söz benzerliği de var. Mesela Muad Dib(Muhammed)

1 Beğeni

Sadece Arapça kelimeler değil, Kur’an’dan doğrudan ayet bile var diye okumuştum bir incelemede (Ben bir tane gördüm ama Herbert o niyetle yazmamış olabilir, benim haberde gördüğüm farklı bir ayet idi).

@M3rett0 Ramazan aslında Ramadan olarak yazılır ama bilemedim farklı kullanımı var mı (color-colour gibi).

1 Beğeni

1 Beğeni

Yazarı tarafından iptal edildi. Silinmesini istemiyor, böyle kalsın. Kapladığı yer için özür diliyorum.

13 Beğeni

unnamed (3)

Dünyamız eğer bizden daha gelişmiş bir medeniyetteki bir çocuğun bilim fuarı projesiyse, Dune o bilim fuarının birincisidir.

20 Beğeni

@M3rett0, @Elmakurdu23, @isos81 Bilgilendirme için teşekkürler şimdi kitap kafamda daha değişik bir yere oturdu.

@isos81 bende farkettim “ne oluyoruz” demiştim kendi kendime :slight_smile:

1 Beğeni