Fantastik edebiyat kadın karakterler konusunda sınıfta kalıyor maalesef. Ama WoT’un ilginç bir yanı var: Yazarın editörü karısı. Yani basılmadan bir kadınının gözetiminden geçtiği halde serinin en çok eleştirildiği noktalardan biri kadın karakterler.
3 Beğeni
Okuduğun en iyi yazılmış kadın karakterler hangi kitaplarda hocam? Şu kadın karakterler süper yazılmış diyeceğin kitapları merak ediyorum.
Ursula K. Le Guin kitaplarında genel anlamda. Spesifik bir örnek verememem ama külliyatına daha hakim olanlar verebilir.
1 Beğeni
Knut Hamsun - Açlık
Hamsun’dan ve Norveç edebiyatından ilk defa bir kitap okudum. Norveçlileri dertsiz tasasız olarak bilirdim, ama Norveç’in en büyük yazarlarından birisi olan Hamsun ne sıkıntılar çekmiş böyle. Rus romanlarından fakir edebiyatına aşinayım, ama hiçbir karakter bu kitaptaki kadar sıkıntı çekmemişti. Okurken insanlık adına utandım.
14 Beğeni
Atuan Mezarları’nda Arha karakteri okuduğum en başarılı kadın karakterlerdendi. Centilmen Piçler serisinde yazar bir dahaki kitaplarda batırmazsa Sabetha’nın da akılda kalıcı ve güçlü olduğunu söyleyebiliriz. Başka da aklıma gelmiyor. Korkunç bir kadın karakter kıtlığı var.
2 Beğeni
Lois Bujold, genel olarak karakterler konusunda inanılmazdır. Curse of Chalion, 30’larında yaşadığı travmaları atlatmaya çalışan bir karakteri konu ediniyor. Yazarın stili Robin Hobb’a benziyor ancak daha optimist. Paladin of Souls, aynı evrende geçiyor ve ilk kitaptaki yan karakterlerden Ista’yı konu ediniyor. Ista, inanılmaz özgün ve bir o kadar başarılı bir karakter. Ancak yazarın Robin Hobb’a benzerliğinden dolayı size tam olarak öneremiyorum.
Janny Wurts yine çok iyidir. İmparatorluk Üçlemesi ve To Ride Hell’s Chasm’ını tavsiye ederim. Yazarın arkaik, ilginç bir dili var. Ben hayranı olsam da beğenmeyeni çok.
Diğer yazarlar Ursula ablayı önermiş, onlara canı gönülden katılıyorum.
Dikkat ettiyseniz sadece kadın yazarlardan örnek verdim, bu istem dışı oldu aslında. Ben GRRM’yi ve bizim Erikson’ı da başarılı buluyorum fakat başka bir forumda bunu belirttiğimde itiraz eden çok oldu. Ancak Terry Prachett da çok övülüyor ve statüsü Erikson ve GRRM’inki kadar ‘‘tartışmalı’’ değil.
8 Beğeni
Stephen King Kara Kule-Büyücü ve Cam Küre. Üçüncü kitaptan sonra seriye ara vermiştim. Heyecanla kaldığı yerden devam ediyorum.
7 Beğeni
Yazılmış en iyi kadın karakterler konusunda aklıma gelen ilk isim George Martin. Neden tartışmalı?
Azil - Hakan Günday
Bayıldım, yine müthiş bir kitap. Dinlerken sürekli olarak durdurup alıntı paylaşmak istedim ama dinlemekten kendimi alıkoyamadığım için neredeyse hiç alıntı paylaşamadım. 
Yeni sıralamam: Az > Azil > Piç > Daha.
Bazen yazar olma hayalleri kurarım. Ama eğer bir yazarın yerine geçme şansım olsaydı, Hakan Günday olmak isterdim.
Bu sefer dahilik ve delilik arasında gidip gelen Asil’in hikayesini okuyoruz. Üstelik Asil ikiz çocuklardan birisi. Benim ikizlerden birisinin adı da Asil. Böyle olunca Malafa’yı bırakıp (dinlemesinin biraz zor olması da etkili oldu) hemen Azil’e başladım. Murat Eken’in müthiş seslendirmesi ile Dinlebi’den dinledim. Eken hakikaten mükemmel iş çıkarıyor.
Bu hikayede bir sürü plot twist yer alıyor. Keşke hikaye değişmeseydi dediğim her seferinde kendimi “iyi ki değişmiş” derken buldum. Normalde Günday bu kadar değiştirmez ana hikayeyi. Farklı bir yönünü daha görmüş oldum.
Günday’a soruyorlar ne tür yazıyorsun diye, o da “Psikolojik macera” diye yanıt veriyor. Neden bu yanıtı verdiğini birkaç kitabından sonra çok rahat anlayabiliyor insan.
Bu kitapta da Piç’te olduğu gibi başka kitap fikirleri yer alıyor. Özellikle ilk peygamber kitabı harikaydı. Günday’da sanırım fikir çok, tek kitap içine 3 5 kitap yerleştiriyor.
Günday herkese göre değil onu söylemek lazım. Kafa dağıtmak için okunacak bir yazar ise kesinlikle değil, hatta tam tersi, kafanızdaki her şeyi boşaltıp öyle okumanız gerek zira beyninizdeki her nöronu kullandırtıyor. Kitaplar genelde depresif de olsa mutlu son sayılabilecek şekilde bittiği için, okurken biriktirilen tüm negatif enerji, o sonlara birlikte vücuttan atılıyor ve hem bir rahatlama hem de bir mutluluk sarıyor insanı.
Son olarak kitaba notum 9.5/10. Sırada Ziyan kitabı var. Bu gidişle tüm kaynağı tüketeceğim.
17 Beğeni
Witcher serisini kadın karakterler açısından başarılı buluyorum.
2 Beğeni
Hakan Günday çok fazla betimleme yapan bir yazar mı? Anlatım tarzı nedir? Ben uzun zaman önce sanki bir yazısını okuyup inanılmaz itici bulmuştum. Bir şeyi anlatacağım diye akla karayı seçmek var, isabetli ve kıvamında betimlemeler ile bir şeyi anlatmak var gibi geliyor bana. İlk durumda olan şey, anlatılanın hiçbir anlam ifade etmese de yahut zayıf kalsa da anlatım olarak çok uğraşılmış dolayısıyla ‘’-mış’’ gibi görünen cümlelerden oluşması oluyor benim için. Çeviri edebiyata alışkanlıktan mı bilmiyorum ama bazı Türk yazarların betimlemeleri beni okuduğum kitaptan uzaklaştırıyor. Buna dair bir fikriniz olur mu? Hakan Günday için bu konuda ne söylenilebilir?
Şöyle basit bir örnekle anlatmaya çalışayım:
Charles Bukowski Ekmek Arası kitabında babası için o dışarı çıktığında kendisinin çıkmak istemediğini ve hatta küçükken özellikle sevdiğini belirttiği gün ışığından Güneş babasının üstüne de doğduğu için nefret etmeye başladığını anlattığı bir kısım vardı. Çok çok çarpıcı, kısa ve öz bir şekilde dolu dolu bir anlatımdı. Üstelik bu anlatım tüm kitaba hakimdi ve bir solukta okumuş çok da keyif almıştım. Daha sonra devam kitabı olan Factotum’u ise hiç beğenmemiştim. Bana göre saçma sapan, içi bomboş zırvalardı açıkçası 2. kitapta anlattıkları. Tabii kendisinin asla felsefe yapmak veya hayata dair anlatımlarını karşıya daha etkili bir şekilde aktarma kaygısı yok iki kitapta da. Bu önemli bir ayrıntı sanıyorum.
1 Beğeni
Yazarın daha önce Vahşetin Çağrısı ve Ateş Yakmak kitaplarını okumuştum. Modern klasiklerdeki eserlerini topladım hepsini okumak için sabırsızlanıyorum.
Okuduğum üç kitap da aslında yolda serüven anlatan kitaplardı denebilir. Vahşetin çağrısında o yolu resmen iliklerime kadar hissetmiştim Ateş Yakmak’ta biraz odaklanamadım. .Kızıl Veba’da kahramanın anlattığı olaylar, gittiği o yollar bir çırpıda okuttu kendini çok akıcı bir kitaptı. Şimdi de Ayfer Tunç Aşıklar Delidir ya da Yazı Tura’ya başladım aynı zamanda da SAY Dünya Tarihi 101’i okuyorum.
14 Beğeni
Kritik dönemeçleri cinsel ilişkiyle kotarmaları🤔 Üst yapıda böyle aslında alt yapıda katmanlı planları var.
1 Beğeni
Bu konularda (inceleme, analiz vb.) pek başarılı değilim ama Günday’ın pek betimleme yaptığını düşünmüyorum. Daha çok benzetim ve aforizma (doğru kelimedir umarım) kullanıyor.
Bence Az kitabına şans verebilirsiniz ya da Azil. Hatta ben dinlemenizi öneririm, seslendiren müthiş iş çıkarmış.
Bir de Günday konusunda tecrübeli arkadaşlar @Dragoneyes ve @erdo’dan da yardım istemek makul görünüyor.
Ekleme: Betimleme deyince aklıma GG Marquez ve R. Jordan geliyor. Eğer betimlemeden kasıt buysa bence böyle bir durum yok kitaplarında. Günday’ın bana göre en güçlü yanı kurgusu ve yazım dili (prose). Prose deyince akla Rothfuss gelir ilk. Onun gibi masalsı ya da şiirsel değil ama, hatta tam tersi, vurucu ve etkileyici bir dili var.
4 Beğeni
Kitabı henüz bitirmedim. Sadece okumayı düşünenler varsa diye bir şey söylemek istiyorum. Kitabın içine 6.bölüm ile birlikte girebildim. Böyle kitaplar çok can sıkıcı oluyor. Hep böyle mi devam edecek bu diye düşünüyor insan. Ama şükürler olsun ki etmedi. Çünkü çok fazla insanın çok fazla zevk alarak okuduğunu söylediği bir kitaptan hiçbir şey anlamadığınızda kendinizi birazcık kötü hissediyorsunuz.
9 Beğeni
Sonsuzluğun Sonu - Isaac Asimov
Ben böyle bir kitap daha önce okumadım. Böyle kitaptan kasıt, bu kadar mükemmele yakın tekil kitap. 238 sayfa ve sanki 1000 sayfalık bir eser okudum. Kitabin ilk sayfasindan sonuna kadar muhteşem bir bilinmezlik, hayalgücü, olaylar örgüsü ve daha bir çok öğe. Üstadın yaptığı kurgu olağanüstü. Olayların başlangıcı, gidişatı ve sonu herbir yerinde ayrı ayrı heyecanlandırıp şaşırtması…
Kendi adıma çok harika bir deneyim daha yaşadım. Aslından Demir ökçeye başlamıştım fakat çok hoşuma gitmeyip elime bu kitabı aldım. Sonuç muazzam bir his ve doygunluk yaşattı. Bilim kurguya olan aşkım arttı. Bu kitaptan önce Çocukluğun Sonu kitabını bitirip ardından bunu okumak benim adıma çok eğlenceli bir deneyim oldu. İşin özü bilim kurgunun heyecanı bambaşka birşey.
Kesinlikle Çocukluğun Sonu ve Sonsuzluğun Sonu kitaplarını okumayan herkese tavsiye ederim. Bu kitapta müfredatlik bir kitaptır. Ayrıca Vakıf ilk 3lemeyi daha önce okumuştum fakat şimdi aralarındaki bağlantıyı anladım.
31 Beğeni
Dirk Gently kitaplarını okudum peş peşe. Uzun bir süre İngiliz mizahından uzak durmaya karar verdim. Benim giremediğim farklı bir kafa kesinlikle. Kitaplara büyük bir heyecanla başlamıştım oysaki. İlk kitap gene biraz kendi içerisinde tutarlıydı ama ikinci kitap bayağı uçmuştu. Neden okumaya devam ediyorum diye kendimi sorguladığım çok an oldu.
Otostopçunun Galaksi Rehberi serisinin severek okuduğum ilk üç kitabı hatrına yazarın tüm eserlerini okumuş oldum. Bana göre değilmiş onu anladım.
10 Beğeni
Ben pandemi sırasında okumuştum ve sanırım bu kitabı okumak için daha uygun bir zaman bulunamazdı.
1 Beğeni
Binbir Gece Masalları Alfa 1. Cilt:
Genelde kitaplar hakkındaki fikrimi kısaca belirtmeyi seviyorum fakat bu kitap hakkında söylenecek çok şey olduğundan sözü uzatacağım.Yaklaşık bin yıldır anlatılagelen bu masalları birkaç başlık altında şöyle değerlendirebilirim.
İçerik:Kitabın içinde her ne kadar yüzlerce masal olsa da masalların genelde birbirini tekrar ettiğini üzülerek söylemeliyim.Her masalda bir aşık adam,bir cariye ve bir adet ifrit,vezir yahut padişahla önce ayrılıkları sonra kavuşmaları okuyoruz.Bu tip masallar dışında kitabın ortalarında biraz hayvan masalları da anlatılıyor.Kitabın Alaaddin’le ilgili ve hayvanları içeren masal bölümü biraz olsun kısır döngüyü kırıyor.
Kadınlar:Kitabın birçok kısmında kadınlar aşagı varlıklar,fitneci ve fesat yuvası olarak anlatılıyor.Kadınları bu kadar aşağılayan başka bir metin okumadım desem abartmış olmam.Bunun tek istisnasını kitabın sonlarında yer alan ilimde,fıkıhta vs. mahir olan kadın oluşturuyor fakat o da nihayetinde alınıp satılan bir cariye konumunda.
Çocuklar:Kitabın çocuklara asla uygun olmadığını belirteyim.Kitapta cinayet,iftira,recm,tecavüz ve cinsellik var ki bu da kitabın çocuklar için yazılmadığonı gösteriyor.
Dil ve Anlatım:Bence bu eserin bütün büyük yazarları etkileyen yönü bu çirkin içeriği değil,güçlü dil ve anlatımı ki bin sayfayı okurkem çok da sıkılmıyorsunuz.Bunun asıl sebebi iki üç sayfada bir değişen masallar olabilir.
Sonuç olarak ben çok fazla şey beklediğim bu kitabı okuyunca şaşırdım ve hüsrana uğradım.!
IMG_20210307_163549_687|423x500
7 Beğeni
Ben de @isos81’in dediklerine katılıyorum. Okuru rahatsız edecek bir betimlemeye rastlamadım, sadece bazı kitaplarında ruhsal betimlemelere güzel ve bence dozunda yer vermiş. Onun dışında aslen kurgu üzerinden insanları düşürdürerek mesajlarını verdiğini söyleyebiliriz bence. Kitaplarında geçen çoğu aforizma benim çok hoşuma gitmiştir.
Hakan Günday’a karşı çok objektif olabileceğime inanmasam da okuru sıkacak derecelerde betimleme görmediğimi söyleyebilirim.
Belki de yazarla ilgili tek yapacağım kötü yorum bazı kitaplarında ve hatta senaryosunu yazdığı bazı filmlerde de biraz fazla rastlantıya yer vermesi olur. O da özellikle bakmadığınızda bazen de fark edemeyeceğiniz bir şey. Bence ben çoğu kitabını peş peşe okuduğum ve filmlerini de kitaplarla yakın zamanda izlediğim için bu ortak yön dikkatimi çekti.
Yazmaya başlamışken bir ekleme de yapayım: Kitapların öyle herkese hitap edeceğini düşünmüyorum fakat size hitap ettiğini fark ederseniz çok güzel bir evrene gireceksiniz o yüzden bir kitabını gerçekten sakin kafayla ve düşünerek okuyabileceğinizi düşündüğünüz bir zamanda okuyup şans vermenizi tavsiye ediyorum. İyi okumalar dilerim
2 Beğeni