Hangi Kitabı Okuyorsunuz? (Detaylı İnceleme)

Bu rastlantı olayı benim de dikkatimi çekti, özellikle Az kitabında rahatsız edici seviyede idi. Ama sonra bu zekadaki birinin bunu fark etmeme ihtimalinin olmadığını, (nedenini bilmiyorum) bunu bilerek yaptığını düşündüm.

Altına imzamı atarım. :+1:

1 Beğeni

Yüzbaşının Kızı - Aleksandr Sergeyeviç Puşkin (Çeviren: Ergin Altay)

Yüzbaşının Kızı’nda Puşkin; karlı bir kış gecesi şöminenin başında, çıtırdayan odunların kucaklayıcı sessizliğinde dinlenecek o eski hikâyelerden birini anlatıyor bugünün okuruna. Fırtınada kaybolan yollar, karanlıkta beliren yabancılar, sıcak ve boğucu hanlar, alabildiğine yüksek duvarları olan kalelerin olduğu bir masal bu. Hikâye anlatımı sanatının bir öz suyu olarak karakter şablonlarının en özenli kullanımlarına ev sahipliği yapan bir kurgu. Sınırların adamı, akışkan doğasının arabuluculuk kudretinden çağlayan, gelenek ile gelecek, düzen ile devrimin orta yerinde yoluna devam eden bir trickster (hilebâz) figürü olarak asi mi yoksa asil mi olduğuna karar vermekle ilgilenmeyen, bir "büyümeme hikâyesi"nin merkezinde yol hikâyeciliğinin karakter gelişim imkânlarından yararlanmayı reddeden Grinev ya da romanın sonunda hızlı bir dokunuşla kurguyu toparlayacak olan deus ex machine Çariçe gibi. 18. yüzyıl Rusya’sının bozkırından doğan bu hikâye, yayınladığı tarihi arka planla yarattığı etkiyi elbetteki bugünün okurunda, yerel alt-anlatısı sebebiyle canlandıramıyor. Yüzbaşının Kızı, olay temelli bir klasik olarak zamansız ve/veya evrensel niteliğini ancak bu şömine başında sürükleyici bir hikâyeye aç olan insan doğasına hizmet ederek sağlayabiliyor. Son tahlilde Yüzbaşının Kızı, tarihi bir olaya sırtını dayayarak yükselmiş ve yüzyıllar sonra camekân ardında kalıp ancak ve ancak meraklıları tarafından incelenecek ince işçilikli bir telkâri misali kırmızı kadifeler arasında uzanıyor. Tozlarıyla sakince ışıldayan bir miras misali.

6 Beğeni

LUCIFER’İN ÇEKİCİ

KONUSU

Devasa bir gök taşı Dünya’ya çarptı, Richter ölçeğinin yetersiz kaldığı binlerce depreme ve yüzlerce metrelik dalgalara sebep oldu. Şehirleri okyanusa, okyanusları buhara dönüştürdü. Bu felaket medeniyetin sonu demek, yeni bir buz çağı demek ve aynı zamanda talihin kurtardığı sayılı insan için benzeri görülmemiş bir ölüm kalım mücadelesi demek.

DÜŞÜNCELERİM

Niven’ın Inconstant Moon hikayesini beğendiğim için benzer bir konuyu işleyen bu kitabını da okumak istedim.

Hikayeyi 3 bölüme ayırabiliriz: felaket öncesi, felaket haftası ve felaketten sonraki ilk birkaç ay.

Felaket öncesi bölüm karakterleri tanıyarak geçti. Çok sayıda karakter içerdiği ve insanların sıradan günlük hayatlarını okuduğumuz için biraz sıkıcıydı. Rahip, muhabir, bilim adamı, senatör, milyoner, astronot, çavuş, çete lideri, tecavüzcü, hippie, ev hanımı vs. aklınıza gelen her türlü insan kitapta yer alıyor.

Felaket haftasını anlatan bölüm ise nefes kesiciydi. Bu tarz hikayelerde genellikle felaket anının üzerinde fazla durulmaz, sonrası anlatılır. O yüzden en taze tecrübeyi bu kısım sundu.

Son kısım ise ilk anki panik bittikten sonra medeniyeti ayakta tutma çabalarını anlatıyor. Her şey yok olmadı ve herkes ölmedi. Ama kaynaklar sınırlı, hayatta kalmak için sağlam bir planlama gerekiyor ve her topluluk liderinin farklı bir gelecek hayali var.

Ana felaket konusunun yanı sıra oldukça politik bir kitaptı. Uzay yarışı, Özerk Kadın Hareketleri, modern çevrecilik, Kara Panter Partisi, telavanjelizm, Vietnam Savaşı gibi dönemin meseleleri de farklı karakterlerle temsil edilmiş. Tarafların kimliklerine bakarak yazarın siyasi görüşlerini çıkarabileceğiniz bir kitap olmuş.

Özetle, girişi yavaş olsa da beğendiğim bir kitap oldu. Felaket senaryolarını sevenlere öneririm.

18 Beğeni


Virginia M. Axline - Benliğini Arayan Çocuk

Benliğini Arayan Çocuk’da içine kapanık, kimseyle konuşmayan ve kendisine yaklaşanlara şiddet göstererek karşılık veren Dibs anlatılıyor. Ailesi ve diğerleri tarafından zeka geriliği veya beyninde bir hasar olan bir kişi muamelesi görmektedir. Gittiği okuldaki velilerin okuldan atılmasını istemesine rağmen öğretmenlerinin kendisine inanması ve Dibs’in ailesini psikoterapiye ikna etmesi sayesinde Dibs ve kitabın yazarı tanışıyorlar. Kitap boyunca terapi seanslarında geçen olaylar anlatılmaktadır.

Çocuk eğitiminde yapılan hataları görmek ve doğru davranış şekillerini öğrenmek için bu kitabı tüm ebeveynlere ve öğretmenlere tavsiye ederim. Kitap akademik dille değil de herkesin anlayabileceği şekilde yazılmış, bu yüzden kolayca okunabiliyor.

12 Beğeni

WoT01_TheEyeOfTheWorld

Çok açık ve net olacağım, hayranlarının ne düşündüğü umurumda değil, zaten ben sevdiğim serileri bile yeri geldiğinde en acımasızca gömen birisiyim.

Bu kitap Yüzüklerin Efendisi serisinin kötü bir taklidi gibi. Esinlenmekten öte bir duruma geçmiş. Esinlenirken aynı zamanda serine kendi özgünlüğünü, kendi sesini katarsın. Bir farklılık. Aralarındaki benzerlikler saymakla bitmez, zaten birçok kişide bunun farkında olduğu için bu detaya fazla düşmek de istemiyorum. Yazıldığı yıl o kadar eski değil, bu kitapta ne bir plot twist, ne bir gizem veya heyecan verici bir unsur bulunmuyor. Dümdüz kitap. Kendisini rakiplerinden ayıran çekici yönü yok. B.S, Rothfuss ve Abercrombie eskilere saygı duymuş, kendi edebiyatlarını yaratırken edebiyatlarına sürekli yenilik ve özgünlük katmış yeni nesil fantastik yazarlar. Bu kadar acımasız olmayı beklemiyordum ama bir kitap bu kadar övülüyorsa en azından kendisine çeken bir unsur barındırmalı. Doldurma ve uzatma bölümler de fazlasıyla var. Bazen sırf yazarın aşırı Tolkien hayranlığından dolayı betimlemeleri uzun tuttuğunu düşündüm. Ben çok giriş kitabı okudum, bu kitabı sırf giriş kitabı diye savunmak taraflılıktan başka bir şey ifade etmez. Giriş kitabı olması benim için problem değil, asıl problem özgünlüğü, kendi sesinin olmaması. Tolkien’e saygı duyuyorsan onun yapıtını ileri taşıyarak dile getirirsin saygını, onu kopyalayarak değil. Kitap tüm klişeleri barındırıyor. Adamların kötüleri bile doğudan geliyor.

Açıkçası yazar Tolkien hayranlarının ekmeğini iyi yemiş. Kimse kusura bakmasın ama ben bu denli taklit esere saygı duyamam. Bence bu Tolkien’e hayranlık veya saygı duymak değil, düpedüz ondan faydalanmak. Robert Jordan bu kitabı şimdi yazsa eminim yayınevleri kıçına tekmeyi vurup postalar. Yayınlatmayı başarsa insanlar gülüp geçer.

Bu yazar arkadaş Martin’le aynı dönemin yazarlarından değil mi? Martin sıkı bir Tolkien hayranı olduğunu asla gizlemez. O, fantastik edebiyata farklı bir yorum getirebilmişken Robert Jordan getiremez miydi? Bu işin bahanesi falan yok.

Kitaptan nefret etmeyi geçtim, iğrendim. 3. kitaba kadar şans vermeyi düşünmüyorum. Kitabın özgünlüğünü kazanması için bi 5-6 kitap daha okumak zorunda değilim. Özgünlüğünü kazanma sebebi bile kendisinden sonra gelenlerden ilham almasından falan kaynaklanıyordur.

Hala Tolkien’in ekmeği yeniliyorsa ve bana bunun sözünü verebiliyorsanız 4-5 sene süre tanıyın, ben de güzelce taklit edip ekmeğini yiyeyim.

Yaratıcı yazarlık bu değil. Tolkien’in nerelerden esinlendiğini herkes bilir. Hadi çıkın biriniz deyin ki Tolkien özgünlük katamamış. Bence bu çok büyük bir iddia olur. Bu seride Fantastik edebiyatın öncüsü Tolkien’in başardığı özgünlüğü bulamadım.

Bunlar benim kendi düşüncelerim, o yüzden paşa gönlüm ne istiyorsa fikrimi öyle beyan ederim.

‘‘Kimse okumasın! Almayın bu seriyi!’’ gibi aptalca söylemlerde de asla bulunmayacağım.

Seri bana hitap etmiyor. Böylesini seveni vardır sevmiştir. Ben bu tür şeylerin yanlısı değilim.

10 Beğeni

WoT tecrübem şöyleydi:

İlk 3 kitap LOTR.
4. kitap Dune.
5’den itibaren kendi kimliğini kazanıyor ama onu da ben beğenmedim ve 6’da bıraktım.

Büyük kötüler de Black Company’den esinlenme bu arada:

  • Kuzeyde uyuyan ve dirilmeye çalışan baş kötü.
  • Bu baş kötü eskinin güçlü büyücülerini kendi tarafına çekip onları da kötü yapmış.
  • Bu büyücülerin lakapları BC’de Taken, WoT’da Forsaken.

Tabi ikisinin de esin kaynağı 9 Nazgûl.

11 Beğeni

Black Company serisini hakkında ne düşünüyorsun? Çokça kez önerildi ama İngilizcemin yeterli olmayacağını düşündüğüm için elim varmıyor.

2 Beğeni

Çok sevdiğim bir seri ama herkes beğenmiyor. İlk kitabın değişik bir tarzı olduğundan başlangıcı biraz sarsıntılı. Dili de basit, WoT okuduysanız BC de okursunuz.

4 Beğeni

Ben de ilk 6 kitabı bitirmiş olarak ilk kitap için benzerlerini söyleyebilirim. Tabii bence sonradan o çizgiden çıkıyor ama vakti değerli olan için ve fantastik edebiyatın içinde olan birisi için ilk 6 kitap itibariyle ilginç pek bir şey sunmuyor. Yani aslında büyü sisteminde ilginç şeyler var ve muhtemelen ileri kitaplarda daha da ilginçleşecek ama WoT’u ben de öyle çok üst sıralara koymam şu ana kadar geldiğim kısmı itibariyle. BS’nin kısımlarını okumayı çok istiyorum ve 5. 6. kitabın verdiği keyif ile de devam etmek istiyorum ama 7-8-9-10. kitaplara dayanabilecek miyim göreceğiz.

4 Beğeni

7-8-9-10 dan bildiriyorum, ilk 6 kitabın yanında çok sıkılacağınız 3000 sayfa sizleri bekliyor. Hiçbiri ilk 6 kitaba erişemiyor bence 11-12-13-14 u göreceğiz.

1 Beğeni

Tamam, WoT’un sıradan yanlarını açıkça anlatmışsınız ama serideki karakter çokluğuna, evrenin genişliğine, betimlemelerin ayrıntısına, hiç mi dikkat etmediniz?

Kadim Kanunlar’ın ilk üçlemesi veya ilk üç kitabı hakkında ne düşünüyorsunuz? İthaki sanırım bu yıl üçlemeyi tamamlayacak gerisi muamma. Eğer üçleme olarak başarılı ise kitapları alıp okumayı düşünüyorum. Grimdark sevdiğim bir tür, bu üçleme beklentimi karşılar mı sence? yoksa devam kitapları okunmazsa anlaşılmayacak bir seri mi? Parçalanmış İmparatorluğu çok sevmiştim.

1 Beğeni

Grimdark seviyorsanız karşılar. Üçleme hikayesi kendi içinde bitiyor. Devam kitapları tekil hikayeler ve üçlemedeki olaylardan 5-10 yıl sonra dünyanın farklı bölgelerinde yaşananları anlatıyor. İkinci üçlemesine ben de başlamadım.

3 Beğeni

Teşekkür ederim. İthaki basarsa alıp okuyacağım.

Tabii ki ettim, ama özetlediğim gibi; gereğinden fazla esinlenme, çakma gibi gözükme durumu var. Bu durum aşırı göz önünde bulunca canımı inanılmaz derecede sıktı. Ve evrenin bu kadar geniş olmasının sebebi yine Tolkien’in izinden gitmesi sebebiyle kaynaklı. Hikayesinin işlenişinde farklılık yok. Durum böyle olunca bolca mekana, tasvire ve ayrıntıya yer veriyorsunuz.

Bu konu hakkında bir yorumda bulunmam sağlıklı olmaz. Hero Journey mevzusu barındırdığı için serideki birçok karakter gelişime açık. Ben gelişimlerine şahit olacak kadar diğer kitapları okumadığımdan dolayı bir yorumda bulunmak yanlış olur. Ve karakter çokluğu inanılmaz tehlikeli bir şeydir. Karakter çokluğu iyidir, ama karakterleri sevdiremezsen okuyucuna eziyet etmiş olursun. Ben karakter çokluğunu kumar gibi görüyorum. WoT hayranı olan sıkı dostlarım var, bazıları bazı karakterler yüzünden serinin çekilmez hale geldiğini söylüyor. Renkli bir karakter göremediğim için karakter çokluğunun beni bunalttığı yerler oldu, ama bunun hakkında bir şikayette bulunamam, çünkü hikayenin yapısı itibariyle o karakterler öyle olmak zorundaydı.

12 Beğeni

Ziyan - Hakan Günday

Günday’dan okuduğum beşinci kitap olan Ziyan, en az sevdiğim Günday kitabı oldu. Sıralamam: Az - Azil - Piç - Daha - Ziyan.

Sanırım biraz Günday overload oldum, daha rahat bir zihin durumu ile dinlesem daha yüksek puan verirdim diye düşünüyorum. Yine de enfes bir sonu vardı, bu yüzden notum 8/10. Bir sonraki Günday kitabı için biraz ara vereceğim. Hatta belki bunu bir ara tekrar dinlerim, hakkını veremedim pek.

Azil ile Ziyan’daki ortak karakter ile @Dragoneyes’ın ne demek istediğini şimdi daha iyi anladım. Ben okuma sıramı elbette değiştiremem, kaldı ki mümkün olsaydı da değiştirmezdim çünkü önce Azil sonra Ziyan sırasına katılıyorum. Ama anlamadığım şey Asil’in alnında jilet izi yoktu sanki Azil kitabında? Bazı şeyleri kaçırmış olabilirim, dinlerken bazen dalıp gidiyorum.

Kitap biraz paranormal ögeler içeriyor. Birkaç kişi bilim kurgu demiş ama hangi ögeleri bilimsel bulmuş bilemiyorum. Baştan sona askerlikte geçmesine rağmen 1000kitap’ta okuyanların yarısı kadın. Yani maskülen bir konu olsa da kurgusu bence kadınları da çekiyor.

Şimdi yazacağım kısımlar yüzde 30 civarında açıklanıyor ama yine de önlem alıp spoiler etiketini koyalım. Asker ile ölü bir adamın hikayesi anlatılıyor. Ölü adam aslen Ziya Hurşit, yani Atatürk’e suikast girişimi sebebiyle asılarak idam edilen kişi. Kitabın ismi de buradan geliyor, yine harika bir seçim olmuş. Bununla birlikte Ziya Hurşit’in kardeşi, Günday’ın da büyük dedesi oluyor, sanırım kitabı bu sebepten ötürü bu kurgu ile yazıyor. Askerimiz rüyasında sürekli Atatürk’e suikast girişiminde bulunurken görüyor kendini, sonra anlaşılıyor ki aslında bunun sebebi Ziya Hurşit. Sonrasında da olaylar gelişiyor ama sürprizi kaçmasın, kalanını okuyup kendiniz deneyimleyin. :slight_smile:

15 Beğeni

Uzayda Piknik kitabını okuyorum, galoş diye çevrilmiş bir araç var. Ulaşım için kullanılıyor.
Filminde şöyle bir şeydi;
d1e1e321410a3d912a5509194eb86691--rail-car-indian-motorcycles

Nedir bu galoş bilen var mı? Hiç bir açıklama, dipnot vs. de yok. İnternette de aradım ama bir şey bulamadım.

Filmden dolayı aklımda bu canlanıyor ama böyle ne olduğu belli olmayan çevirilere çok gıcık oluyorum. Bir dipnot yazmak çok mu zor bir şey, anlamıyorum çevirmen yazmadı yayına hazırlayan neden eklemiyor. Galoş nedir ayrıca, bu çevirinin mantığı nedir? Orijinal adı mı galoş diye düşünüp kitabın orijinal adıyla birlikte arattım yine bir şey çıkmadı. :astonished:

7 Beğeni

Film ile kitap oldukça farklılar. Belki de '‘Galoş’'u Tarkovsky böyle yorumlamıştır. Uzun zaman önce okuduğum için de maalesef bir çıkarım yapamıyorum.

Yazarın uydurduğu bir araç galoş. Doğru düzgün bir açıklaması da yapılmıyor. İngilizceye Boot olarak çevrilmiş ama aslen bildiğimiz Türkçede de olan ayakkabıya takılan Galoş demekmiş.

Yes. It’s called “летучая галоша” (or sometimes shortened to just “галоша”), which literally translates to “flying galosh”. I guess galosh is kind of an old word and fewer people know what it actually is, so they went with a more common "boot”.

Burada hayalinde kim nasıl canlandırdı diye tartışıyorlar :slight_smile:

https://www.reddit.com/r/SF_Book_Club/comments/t44rb/picnic_so_how_do_you_guys_picture_the_boot/?utm_source=share&utm_medium=web2x&context=3

Şöyle bişey de çizmişler.

resim

5 Beğeni