Hangi Kitabı Okuyorsunuz? (Detaylı İnceleme)

Uzun bir aradan sonra Vakıf’ın Sınırı ile yola devam ediyoruz.

Öncelikle 4. kitabın şu ana kadar en iyi kitap olduğunu düşünüyorum. Her ne kadar daha sonra seriyi devam ettirmek adına yazılmış olsa da seriye çok fazla derinlik katmış. İlk 3 kitapta bazı yerler havada kalmış diyenler bu kitapla birçok şeyi yerine oturtacaktır.

Isaac Asimov’un en beğendiğim yönü o basit ve sade anlatımıdır. Bu kitabında da ne kadar gizem ve karmaşık olaylar yer alsa da öyle güzel anlatıyor ki hayran olmamak elde değil. Ayrıca uzay ve diğer uzaysal nesneler hakkındaki bilgileri de adeta bir öğretmenmiş gibi mükemmel bir şekilde sunuyor.

Velhasıl sizi her bölümüyle şaşırtacak ve düşündürmeye itecek bir devam kitabıydı. Ertelemeyiniz lütfen. :slight_smile:

10/10

33 Beğeni

download

Joe Abercrombie - Kralların Son Çaresi bitti.

Kadim Kanunlar seri olarak fena değildi ama beklentilerimi karşılamadı.

İlk olarak seri Grimdark olarak geçiyor ama okuduğum kitapların hiçbir yerinde ne karanlık gördüm ne de umutsuzluk sadece apaçık bir yalınlık vardı. Bir karakter mi ölüyor, herkes acısını içinde yaşıyor “Toprağa geri döndü.” deniyor ve karakter unutuluyor. Seriyi diğer serilerden ayıran en önemli özellik bu “yalınlık” ama aynı zamanda benim hikayenin içine yeterince girmemi engelledi.

İkinci olarak seri fantastik olarak geçiyor ama fantezi asla ana unsur olmuyor. Büyü hikayenin geneline yayılmıyor. Bu yüzden bu seriyi “fantastik” okumak için okuyacaklara önermem. Serinin bu yönünü de sevmedim.

Üçüncü olarak seride karakter gelişimi yok. İlk kitabın başında karakterler neyse son kitabın sonunda da o oluyorlar. Yazar belki okuyucuya böylesinin daha gerçekçi geleceğini düşünmüş olabilir ama yaşanan onca olaydan sonra karakterlerin kişiliklerinin hiç değişmemesi bana rahatsız edici geldi.

Özet: Öncelikli kriterleriniz serinin fantastik, grimdark olmasıysa okumayın. Onun dışında tavsiye ederim ama çok fazla değil.

Puanım 6/10

20 Beğeni

Farseer okuduktan sonra Kadim Kanunlar serisinin grimdarklığını ben de bir süre sorguladım.

3 Beğeni

Deli Zamanlar/Sevinç Çokum

Kitap 27 Mayıs sonrası Türkiyesinde yaşayan üniversiteli bir genç kızın çıktığı bir yürüyüş sırasında düşündüklerini anlatıyor. Bu düşünceler sayesinde biz de onun hayatını okuyoruz bir nevi. DP’de Gençlik Kollarının başkanlığını yapıyor. Yazar bu sayede bize parti kültürünü anlatıyor. Kim ne istiyor, kim bir şey istiyor gibi görünürken başka şeylerin peşinde gibi gibi…Bir de Aypare var. Avukat ve karakterimizin en yakın arkadaşı. Tam bir idealist kadın. Fakat yine de içindeki fırtınalar dinmiyor. ‘Kadın olmayı’ deştikçe deşiyor.
Kitabı bitirdikten sonra ana karakterin adını düşündüm ama bulamadım. Sanırım hiç anılmadı. Bir kitabın içinde kendi hayatımdan bir şeyler bulunca çok mutlu oluyorum. Bu kitap da öyleydi. Bir de fakülteyi ne kadar çok özlediğimi fark ettim.

11 Beğeni

Grimdarklığı karakterlerin değişememesi ile zaten.

Logen değişmek istiyor. Dünyayı dolaşıyor, ilişkiye girmeyi deniyor ama başladığı yere geri dönüyor. Son sahnesi ilk sahnesiyle aynı.

Glokta olduğu kötü insan için bahaneler üreten biri. Serinin sonunda bu işkenceci hem güzel kızı kapıyor hem de ülkenin bir anlamda yöneticisi oluyor. Yani kazanan bir kötü.

Jezal en büyük değişimi geçiren karakter. Şımarık züppeden çıkıp iyi birine dönüşüyor, ama hem aşkını kaybediyor hem de kukla bir kral oluyor. Yani iyi birine dönüşen ve cezalandırılan bir karakter.

Ferro zaten değişmek istemiyor. Kindar başlayıp kindar bitiyor. Tek derdi acı çektirmek, intihar bombacısı zihiyetinde birisi.

Beyaz ise direkt kötü. İnsan canını umursamayan, ulusları kontrol eden, tek derdi kendisi olan birisi. Beyaz’ın karakterinin değişmesi için bir sebep yok. Tek değişim okuyucunun Beyaz’ı nasıl gördüğü.

Şimdi 5 ana karakterden 4’ü kötü ve iyi olan da cezalandırılıyor. West ve kuzeydeki ekip gibi yan karakterlerin başına gelenleri saymıyorum bile. Grimdark değil de ne?

7 Beğeni

Araya kaynamışken damlatayım; ben grimdark olup olmadığını değil, grimdark seviyesini sorguladım. Farseer serisi beni sanırım birazcık sarsmış olabilir.

1 Beğeni

Bunlar olurken yazar okuyucuya ne hissettirmeyi başarıyor peki? İyiler ölüyor, kötüler ve acımasızlar kazanıyor, insanlar kandırılıyor, katlediliyor, masumlara öylesine işkence ediliyor fakat bunlar okuyucuya nasıl aktarılıyor? Tabiri caizse peynir ekmek yer gibi.

Demek istediğim şu Parçalanmış İmparatorluk’ta Jorg köy basarken karakterin umursamazlığının arkasındaki şeytani zihniyet gözlenebiliyor, Farseer’de Fitz dayak yerken içinde bulunduğu umutsuzluk hissedilebiliyor, Asoiaf’ta her şeyini bir anda kaybeden karakterlerin hayal kırıklıkları anlaşılabiliyor, Şeytan Döngüsünde toplumun içinde bulunduğu iğrençlik o kadar iyi anlatılıyor ki insan kitabı fırlatıp atmak istiyor. Ama Kadim Kanunlar’da bunların onda biri kadar bir şey hissedilmiyor.

@driveinthenails in yorumuna katılıyorum seri grimdark ama başarısız bir grimdark.

2 Beğeni

Ben de ilk kitabı okuduktan sonra benzer şey düşündüm. Aradığım tat pek yoktu Kadım Kanunlar’da. Kötü kitap mı? Değil ama önerebileceğim kitaplar arasında değil ilk kitap için konuşursam.

1 Beğeni

Wikipedia’ya göre grimdark: Grimdark is a subgenre of speculative fiction with a tone, style, or setting that is particularly dystopian, amoral, or violent.

Bu serideki tüm karakterler (Bayaz’dan Glokta’ya, Logen’den Jezal’a) yukarıdaki tanıma uyuyor. Grimdark’ın sözlük anlamı bu seri.

Ben mesela Farseer’ı grimdark olarak görmüyorum, biraz bakındım, pek diyen de yok

Sanırım biraz kelimeye yüklediğimiz anlama, biraz da beklentimize göre değişiyor.

5 Beğeni

Katılıyorum. Grimdark denilince benim aklım direkt dark fantasy’e kayıyor.

Ama Kadim Kanunlar’da bunların onda biri kadar bir şey hissedilmiyor.

Mesela ben hissettim, özellikle de Logen, Jezal ve West için. Siz karakterlere ısınamadığınızdan başlarına gelen fazla sizi etkilememiş.


@driveinthenails

Farseer grimdarkdan ziyade trajedi ayarında olduğu için daha sarsıcı. Karakterler gri değil, iyi-kötü savaşı var ve günün sonunda iyiler kazanıyor. Fitz iyi bir insan ve onun başına gelen kötülükler daha can yakıcı.


Okuduklarım kadarıyla grimdarkı iki çeşide ayırıyorum.

  1. Ölümler kanlı ve detaylı. Ana karakterler direkt kötü, sebepsiz yere adam bıçaklayacak türden. Ama aynı zamanda becerikliler ve kafalarındakini yapıyorlar. Her şey ekstra karanlık. Örneğin: Prince of Thorns ve Michael R. Fletcher’ın kitapları.

  2. Ölümler önemsiz. Ana karakterler gri ve çabaları sonuç vermeyebilir. Örneğin: Kadim Kanunlar, Black Company.


Birkaç sene önce yapılmış şöyle bir grimdarklık sıralaması vardı.

6 Beğeni

Bu ölçütlere Asoiaf’ta uyuyor. Ama Kadim Kanunlar’da masum adamları doğrayan Glokta’nın vahşeti beni dehşete düşürmezken Asoiaf’ta kız kardeşini beceren Jaime’yi okuyunca içim tiksintiyle doluyor. Değinmek istediğim nokta burası.

2 Beğeni

Bloodline - Will Wight (Cradle #9)

51peI7+WNIL.SY346

Cradle serisi -yayınlandığı kadarıyla- bitti. Bir hikaye arcı tamamlandı fakat en az 5-6 kitaplık daha malzeme rahat var. Umarım yazar devamını da hızlı bir şekilde getirir çünkü yetmiyor! :slight_smile:
Seri Lindon isimli karakterimizin güçlenmek iin yaptığı yolculuğa odaklanıyor. Serinin dünyası uzak doğu esintili, mistik yaratıklar, çok güçlü iyiler ve kötüler, bol miktarda power-uplar, adına aslında chakra desek daha güzel olacağını düşündüğüm madra temelli beceriler, okuması çok keyifli irili ufaklı dövüşler, arka planda kozmik boyutta bir başka savaş ve güzel bir doz da mizah içeriyor.
@isos81 'in ısrarla belirttiği üzere Naruto sevenler için birebir diyebilirim. Benzerlikleri büyük ve yine de hem karakter hem de dünya olarak oldukça farklı. Kitaplar shounen mantığında ve tadında. Ciddi bir vahşet vs yok fakat insanlar ölüyorlar ve şiddet tek çözüm haline gelebiliyor zaman zaman. Seri her yaştan okuyucunun rahatça okuyabileceği şekilde yazılmış, romantizm vs yok sayılır.
Edebi bir derinlik beklemeden, sadece eğlenmek için okunmalı fakat eğlence kısmının hakkını da çok çok iyi verdiğini söylemeliyim.
İngilizce gereksinimi yüksek değil, yazarın üslubu sade ve akıcı. Betimlemeler boğmuyor ve dövüşler yağ gibi akıyor. Serinin çoğu kitabı da 300 sayfa civarında. Velhasıl okuma imkanı olan herkese bu eğlenceli seriyi şiddetle öneriyorum.
(@isos81 hocam Paternus’a başladım lakin yazarın yazın biçimi biraz itici geldi, yarım saniyede bir kamera açısı değişen filmler gibi. Ama sakin kafayla oturup en azından yarılayacağım karar vermeden. Dünyası görebildiğim kadarıyla umut vaadediyor. :+1: )
(@narpal Bu serinin hoşunuza gideceğini düşünüyorum.)

9 Beğeni

12 kitap olacak sanırım toplamda. Community’si hiç fena değil, kitaplar hacimsiz oldukları için her sene 1 tane gelir sanırım ama @M3rett0 daha yakın takip ediyor, ben geriden geliyorum (hala Underlord’a başlamadım).

Paternus’ta başta ben de birebir aynı şeyi yaşadım, başlarda biraz sabır gerekiyor. Ama ilk kitap bitmeden de açılıyor. 150 200 sayfa sonra her şey yoluna girecek, bana güvenin hocam. :slight_smile:

4 Beğeni

En son 12 kitap olacak demişti. Sonra da Abidan için ayrı bir seri yapacak diye duydum. Kitaplar ise 6-9 ayda bir çıkıyor.

2 Beğeni

Anlaştık. İlk kitabı bitirene kadar devam öyleyse.
@M3rett0 o zaman ilk arc bitti dememeliyim, 9un sonundaki olayı geliştirip sonlandırıp Abidan serisine geçecek diye tahmin yürütebilirim. Her türlü uyar açıkçası, çok sevdim seriyi. :slight_smile: ikinize de tekrar teşekkürler.

2 Beğeni

@isos81 @M3rett0

Aslında sertlik bakımından Farseer ile Kadim’i karşılaştırmak istemiştim, ama siz Grimdark’ın tanımını daha net açıklayınca, söylemimin fazlaca yetersiz olduğunu, hatalı olduğumu fark ettim. Tabii ki ana hatlarını biliyordum ama tembellik etmeyip daha fazlasını araştırmam gerekliymiş. Fakat hala her şey bitmiş değil. Bu tartışmayı son kitabı bitirdikten sonra malum başlığa taşımaya davet ediyorum.

3 Beğeni

İlkbahar Şafağı Ejderhaları’ndaki yeterince açıklanmamış ve ana kitaba dahil edilmemiş olayları Raistlin’in gözünden anlatıyor. Onun dışında sıradan bir Ejderha Mızrağı kitabı.

Ben bol fantastik ögeleri ve Raistlin karakterini sevdiğim için kitabı beğenerek okudum. Merak edene tavsiye ederim, ama okuyacaksanız öncesinde ana üçlemeyi okuyun, yoksa bir şey anlamazsınız.

8 Beğeni

Leigh Bardugo nun Grishaverse üçlemesinin son kitabı “Çöküş ve Yükseliş” bitti.

Daha öncede belirttiğim gibi ilk kitabı okumadım ama dizi bence iyiydi. Bu sebeple ikinci kitaptan ititbaren seriye giriş yapmıştım.

Yazar ile ilgili daha önce okuduğum yorumlar bu kitap ile haklılığını oldukça gösterdi. Her kitapta hikayenin gelişiminin yanında yazarda üstüne koyarak ilerliyor.

Serinin son kitabı kendi içinde bir dolu spoiler ve ters köşe barındırdığı için yorumumu çok detaylandıramıyorum.

Kitap çok hızlı ilerliyor. Yazarı da bu yüzden sevmeye başladım lafı dolandırmamak ve nabzı düşürmemek benim için vazgeçilmez özellikler. Sağlık sorunlarım olmasaydı daha erken bitirebilirdim.

İkıncı kitabın yanında bu kitabı anlatacak olan dizinin 3.sezonunu merak ediyorum.

Son olarak Grishaverse üçlemesini ve yazarı herkese tavsiye ederim. Biraz mola verdikten sonra Kargalar Meclisinden devam edicem kendilerine :blush:

Sıradaki kitabım ;
images (9)

14 Beğeni

MUHTEŞEM GATSBY - F. SCOTT FITZGERALD

Kitabı bitirdim. Bu kitabı okumadan 7-8 ay öncesi filmini izlemiştim ve beğenmiştim. Kitabı okuyunca film ile hemen hemen aynı gidiyor. Bu yüzden sadece filmini bile izleseniz kitabı okumuş gibi olursunuz. Kitapta arada hikayeden bir kopuluyor, filmde de böyle kopma oluyordu. Yazar bilerek mi öyle yapmış bilmiyorum, tek sıkıntısı oydu. Konu olarak; Birinci Dünya Savaşı sonrası Amerika’nın Caz Çağını anlatıyor. Bunu anlatırken de yazar hüzünlü bir aşk ile harmanlamış. Bu çağda sevgi, saygı paran kadar, herkes etrafında pervane, sonra bir bakmışsın etrafında kimse yok :slight_smile: Kitapta sevdiğim 2 karakter var; birincisi Nick yani hikayeyi anlatan kişi diğeri de Gatsby. Güzel, etkileyici bir kitaptı tavsiye ederim, aynı şekilde filmini de tavsiye ederim. Dediğim gibi sadece filmini bile izleseniz kitabı okumuş gibi olursunuz.

Keyifli günler ve keyifli okumalar dilerim

Adsız3

19 Beğeni