Karısını Şapka Sanan Adam 19 ve 20. yüzyılın modern tıbba bıraktığı mirası, Oliver Sacks’ın anlaşılır ve kolay bir dile anlattığı vaka deneyimlerini konu alan bir yaşantı kitabı.
Dr. Sacks’ın nöroloji ve tıbba ilişkin merakı henüz çocukluk yaşlarında iken başlıyor. Ebeveynleri de doktor olan Sacks, bir nevi vakaların içinde büyüyor.
Annem de babam da hekimdi, dolayısıyla ben de tıbbi hikayelerin çokça anlatıldığı bir evde büyüdüm. Akşam yemeğinde annem ya da babam genellikle o gün baktıkları hastaların hikayelerini anlatırdı; hastalıklar veya yaralanmalar yüzünden kesintiye uğramış hayatların hikayeleri.
Sacks dönemin anlayışına ters olarak hastalıkların anlaşılmasında hasta hikayesinin önemini çocukluk çağından beri kabul ediyor ve doktorluk döneminde bunu uyguluyor. Şu anda da kabul ettiğimiz tıp yöntemi de halen bu şekilde.
Karısını Şapka Sanan Adam, toptan bir eser olmadan önce içinde bulunan vaka anlatıları gazete gibi toplumu ilgilendiren basımlarda yayımlanıyor. Bu sayede Sacks ve doktor arkadaşları birbirleri ile daha net bir ilişki kurarak vakalar hakkında birçok fikir üretme şansı yakalıyor. Vakaları, hasta gizliliğini göz ardı etmeyerek anlatmak birçok hasta için yeni bir ışık oluyor. Bu sebeple Sacks’ın yazımları o dönem için büyük ölçüde önem taşıyor.
Eser dört bölümden oluşuyor: Kayıplar , Aşırılıklar , Seyahatler , Basitin Dünyası.
Her bölüm öncesi o bölümü anlatan ve diğer bölümleri de kapsayan kısa kısa giriş paragrafları var. Anlatılacak vakalar için güzel bilgilendirmeler içeriyor. Toplam yirmi dört anlatı okuyoruz ve bazıları birbirine benzer nedenlere, bazıları ortak semptomlara sahip vakaların, her şeyden önce insanların hayatına tanıklık ediyoruz. Hepsine çözüm araması, zaman geçse dahi onları hatırlaması ve bazıları ile de görüşüyor olması muazzam bir doktor olduğunu kanıtlıyor.
Beyin yapısının muazzam işleyişine tanık olurken; tahrip, travma, bozunum gibi nedenlerle beyinin kısımlarında oluşan bazen işleyişini bazen ise o bölümün yönettiği fonksiyonları bozan hastalıkların insan yaşamına etkisini öğreniyoruz. Bunlara tanıklık eden Sacks çoğu hastasının sanatla beraber bir bütünlüğe kavuştuğunu, bir nevi tıbbın bilim kadar sanatla da bütünleştiğini düşünen bir hekim.
Vakaları okurken not almak, semptomlar üzerinden yola çıkıp hastalıkların nedenini tahmin etmek benim için çok keyifliydi. Bazı hastalıkların öncü olduğu muazzam yeteneklerin olduğunu da görmek, kendimce bana umut verdi.
Öncelikle her ne kadar basit ve anlaşılır bir dile sahip olsa dahi temel bir fizyolojik, kısmi anatomik ve bazı nörolojik epidemiyoloji(hastalık bilimi) hakkında bilgilere sahip olmak gerekiyor. Bazı terimleri araştırarak okumak zevkinizi baltalamıyorsa ve bu tür konuları ilgi çekici buluyorsanız Karısını Şapka Sanan Adam önerimdir. Benim için ufuk açıcı, mesleğim için de yeni güzel bilgiler edindim.
1K Kitap uygulaması üzerinden 8/10 puan vermiştim, kendi türü içinde bana kalırsa en keyiflilerinden.
Teşekkür ederim okuduğunuz için. Umarım fayda sağlamıştır. Keyifli okumalar.