Daha halen okuyorum ama dayanamadım yorum yazayım dedim. Kitap çok güzel, ilk defa okuduğum, öğrendiğim anılar oldu. Ayrıca fotoğrafı çekenlerinde kim olduğunu detaylıca anlatıyor. Yer yer duygulanıp ağladım. Böyle bir lider zor gelir bir daha Dünya’ya arkadaşlar. Çok büyük adam çok. Ciltlisi tuzlu ama ciltsiz bulursanız benim gibi şu an 150 lira kaçırmayın alın derim.
Mesela bir anıdan örnek vereyim; Ali Rıza Tuncay diye fotoğrafçı düşüyor ve Atatürk’ün meclisten çıkarken fotoğrafını çekemiyor. Atatürk’ün dikkatini çekiyor ve yanına çağırıyor. Dinledikten sonra diyor ki; arkadaşlar tekrar meclise girip çıkacağız diyor ve yeniden girip çıkış yapıyorlar fotoğraf çekebilsin diye. Bir duygulandım ağladım Adamın hammaddesi bu adam.
Yazar bilimkurgu da yazmış ama bunun dışında yazdığı öyküler de varmış. Ben bu eserine bilimkurgu olacağını düşünerek başladım ama ilk öykü hariç kalanında beklediğimi bulamadım. Daha çok felsefi düşüncelerini dile getiren öykülerden oluşuyor kitap. Kötü mü kesinlikle değil. Bu türün okuyucularının seveceğini düşünüyorum.
Stephen King - Holly. Yarısına kadar geldim ancak bir türlü kitabın içine dalamadım, klasik King gerilimi yerine polisiye tadında bir anlatım seçmiş üstad. Mr Mercedes serisini de ilk kitap dışında zor bitirmiştim, Holly Gibney karakterine mi ısınamadım bilmiyorum, kitabı bitirince tekrar düzenlerim.
Evet kitabın son 5 sayfası çok zorlama geldi bana. Elde kanıt bile yokken, adam suçunu kabul etti. Resmen olta attı, ama o kadar zeki biri bu tuzağa nasıl düştü ? İlginç.
Detayları pek hatırlamıyorum ama sonlara doğru saçmaladığını hatırlıyorum sadece. Agatha teyzemize yakıştıramadığım bir eserdi, aklımda bu kaldı Bilmiyorum, insan seri katilin daha zeki olmasını bekliyor sanırım. Haklı olarak…
Bu da bir seri. Şimdilik tek kitap Savaşkıran gibi. Keşke Ritmatist’in devamını da Fırtınaışığı Arşivi 5. Kitaptan sonra vereceği arada yazsa. Elantris te yazarımız çok amatör kitapta tempo sorunu var ve birden bitecek. Kendini buna hazırla. Çok çok sonra kitabın önemini daha iyi anlayacağın yerler olacak. O zamanlar açıp açıp bazı yerleri tekrar okursun belki.
İngilizce okuduğum için çok uzun sürecek zaten bitirmem bakalım anlama problemi yaşamasam da Türkçe kadar akıcı olmuyor. Evrene giriş olarak önden bir okuyayım dedim şimdilik Sissoylu’ya başlamayı düşünüyorum. Belki seneye bakalım
Bitirdim, eh işte. Yaklaşık 25 yıldır her kitabını okumuş "Sadık okur"u olarak bu kitabı çok da sevemedim. Ne yazsa okurum, ancak Elevation ve Holly listemin en altında yer alır.
Elimdeki kısıtlı zamana rağmen hızlıca okuttu ve bitti. İlk kitabı okuyanlar ikilimizin bir macerasını daha okumak için alabilirler ama kalanların bulaşmasına hiç gerek yok.
Chris ve Vann bu defa bir Hilketa (Baskça’da cinayet demekmiş ve sipioların birbirinin kafasını koparıp top niyetine kullandığı bir spor dalına ismini vermiş) oyuncusunun cinayetini çözmeye çalışıyorlar. Tabii olaylar büyüyor fakat çok da umrumuzda olmuyor. Çeviriye de ufak bir lafım var, biraz ruhsuz ve motamot bir çeviri olmuş, küfür kullanımı garip kaçıyor ve kitap genel anlamda çeviri kokuyor ama temiz bir metin.
Benim gibi birçok kişiyi etkileyen, şaşırtıcı bir sona sahip bu kitabı okuduğum için mutluyum. Favori bilimkurgu kitaplarımdan biri oldu. Bazı hatalı yazım yanlışlar göze çarparsa da akışı bozmayan akıcı bir anlatıma sahip.
Kitabı okuduktan sonra aynı adlı sinema filmini (1968 tarihli) de izledim. Belirli farklılıklar olsa da filmin sonu da epey etkileyici. İzlemeyenlere tavsiye ederim.
İlahi Kentler serisinin son kitabı olan Mucizeler Kentini yeni bitirdim. Tüm seriyi bana göre okuması keyifli güzel bir tempo da yazılmış. Yazar, ilgi çekici ve tutarlı bir fantastik evren içerisinde heyecanlı ve zekice sunulmuş bir casusluk hikayesi anlatmış. Tüm serideki kitaplar kendi içerisinde tatmin edici şekilde sonlanıyor ve bir sonraki kitap yaratılmış evreni genişletip derinleştirerek evren hakkında daha fazla bilgi verip detaylandırıyor. Ayrıca bir önceki kitaplardan sonra gelişen olayları (ilerleyen teknoloji, şehirlerin yaşanan olayların geçmişine göre değişmesi vb.) okurken kendinizi merak içerisinde " evet bu olduğu için böyle oldu acaba burada neler oldu?" derken buluyorsunuz. Karakterler ile kolay bağ kurabiliyor, bakış açılarını ve düşüncelerini anlayabiliyorsunuz.
Fantastik edebiyat seven biri olarak seriyi ortalama üstü bulduğumu belirtip, fantastik edebiyat ile süslü casusluk hikayesi seven herkese öneririm.
Not: Seri de büyü kullanımı diğer fantastik evrenlere göre daha az ve daha çok bir problem çözümünde bir araç olarak karşımıza çıkıyor. Bir lekeyi incelemek için bir büyüteç kullanılması gibi. Eğer daha çok büyü kullanımı seven, iki büyücü arasındaki epik büyü savaşlarını seven bir okuyucu iseniz seri size göre olmayabilir.
Asimov ustanın popüler serisi olan Vakıf’ı okuduktan sonra uzun zamandır aklımda bulunan kitabı İşte Tanrılar, akıcı bir hikaye anlatımına sahip muazzam bir bilim kurgu olarak bu zamana kadar okumadığım için utandığım bir eser oldu. Evrenimizin kurallarının tam tersi paralel evrende olursa bu evrende yaşam nasıl olur ? sorusunu fisyon,füzyon ve nükleer enerji kavramları ile cevaplayarak okuyucunun ufkunu genişletiyor Asimov usta. Ayırca karakterlerin Neden-Sonuç ilişkileri büyük ustalıkla yazılmış. Karakterin yaptığı küçücük bir hareketin veya karakterin egosunun sonuçlarını tek tek takip etmek müthiş bir keyif veriyor. Sonuç olarak Asmiov bence ne yazarsa okunmalı kategorisinde bir yazar.
Forumda en iyi fantastik kitap serisi konu başlığı için yazarken Kara Kule serisini gençken okuduğum ve üstünden baya bir zaman geçtiği içinde ana hatlar dışında çoğu olayı hatırlayamadığımı sadece okurken hissettiğim duyguları hatırladığımı fark ettim. Elimdeki eserler bitince de zamanıdır dedim tekrardan başladım tüm seriye ve daha ilk kitaptan gizemli mistik güçler King’in güçlü kalemiyle aldı götürdü beni.
King bu kitapta büyü, felsefe, mistisizm, bilim, gizem, teknoloji vb. gibi bir çok konudan azar azar adeta okurun ağzına bir parça bal çalar gibi yer vermiş. Kullandığı betimlemeler ile karakterin içinde bulunduğu durumu hem çok net anlatıyor hemde okurun çok rahat bir şekilde görselleştirmesine imkan veriyor. Baş karakterimiz ve düşmanı ile ilgili olarak verdiği bilgiler ile okuyucu sürekli bir gizem havasında tutuyor ve kendinizi sürekli bir merak içerisinde hissetmenizi sağlıyor. Tam olarak bir seriden yapılması beklendiği gibi ilk kitap, çok büyük ve karışık bir evrende yolculuğa çıktığınızı bunun sadece bir başlangıç olduğunu net bir şekilde belirterek merak duygunuzu tetikliyor.
Serinin ikinci kitabında tam olarak bıraktığımız yerde buluyoruz Silahşor Roland’ı. Silahşorumuz kendi yaraları ile ilgilenirken ayrıca üç farklı zamanda üç farklı maceraya ve hiç alışmadığımız türde üç farklı karakteri bulmaya çıkıyor. Bir uyuşturucu bağımlısını, bir çift kişilikliyi ve bir katili… Tabi ki bu sırada Roland’ı daha yakın tanıyor ve Kara Kule’ye bir adım daha yaklaşıyoruz.
Konusuyla ilgimi çeken, okudukça atmaosferini bana yaşatan, baştan sona meraklandıran, çoğu yerde gerim gerim geren fakat bazı yerlerde sıkan ve sonuyla beni hayal kırıklığına uğratan bir kitap oldu. Yine de seriye devam.
Ben de çok uzun zaman önce peş peşe okumuştum. Okuduğum ilk kitapların arasındadır Kara kule serisi. Bu seriyle birlikte ilk defa kitapların ne kadar etkileyici olabileceğini anladım ve kitap okumaya tam anlamıyla başlamama vesile oldu diyebilirim. En kısa zamanda yeniden okumam lazım.
Adamın hammaddesi bu adam.
Bilmiyorum, insan seri katilin daha zeki olmasını bekliyor sanırım. Haklı olarak…
Keşke Ritmatist’in devamını da Fırtınaışığı Arşivi 5. Kitaptan sonra vereceği arada yazsa. Elantris te yazarımız çok amatör kitapta tempo sorunu var ve birden bitecek. Kendini buna hazırla. 
